AKŞAM Sahife 3 ————— 24 Eylül 1937 —— AKŞAMDAN AKŞAMA: Tarih kongresinde iftihar ve mahcubiyet Türk tarih kongresinde bir çok ba- kımlardan heyecan duymamak kabil değildir; Bize böyle şeref verici ilim ufukları açan Atatürkün huzurunda, Türk atalarının yarattıkları medeni Yetleri safha safha, veçhe veçhe ted- Kik etmek kongre âzalarının ebedi- yen unutamıyacakları bir hatıradır. Bu toplantıda otuzdan fazla ecne- bi profesör var. Hepsi de dünyanın en tanınmış ilim otoriteleri... Onla- «rın arasında bizim profesörleri | sey- retmek, dinlemek de insana ayrıca zevkli bir heyecan veriyor. Böyle bey- nelmilel bir toplantıda Türklüğü tem- sil edecek simalar, bir devir evvel yok- tu; yahud yok denecek kadar azdı. Fakat işte şimdi, Pittard gibi salahi- yetli bir şahsiyetten şu sözleri işitiyo- ruz: — Bu ilim sahasında en ön safı işgal eden Türkiye, o mevkiini terket» | memelidir. «En ön saf»... Bu, bir kompliman değildir. Türk pProfesörlerinin verdikleri tezler, haf- rTiyata vesair tedkiklere istinad ettir- dikleri maddi deliller bunu anlatıyor. Kongrenin intizamı da, Türk teşki- * lâlçılığının bir nümunesidir; Her nu- tuk başlarken matbu broşürler dağı talıyor; dinlediklerimizi ayni zamanda gözlerinizle de takibedebiliyorsunuz. Sonra, riyaset kürsüsüne iftiharla bakıyorsunuz. Orada iki Türk kızı 0- turuyor, Ciddiyetle, selâsetle söz söy- lüyorlar, ilmi bil metni büyük bir ünsiyetle okuyorlar... Bu esna- da, kürsüde, bir Türk profesörü, İlim Alemine yeni haberler vermektedir. Bi- Faz sonra, İki telgraf okunacaktır: Bi- ri Moskovadan, diğeri Romadan gel | miş, İ Hiç bir noktada anlaşamıyan bu i- | ki sıd kutbun son günlerde yegâne | anlaştıkları nokta şudur galiba: Türk | tarih kongresinin insanlığa faydalar getirdiği... Bunu Bolşevikler de, Fa- Şistler de, tasdik ediyor. ... O gayyadan bu şahikaya nasıl çık- tık? Böyle bir kuvveti nereden bul dük. Gayri ihtiyari O, oturuyor. Ve onun sözleri aklıma geliyor: — Ey Türk genci!.. muhtaç oldu- ğun kudret damarlarındaki asi! kan- da mevcuddur. '... «ona» bakıyorum: NOT: Muhterem bir generalimiz şu s#- tırlarla kongrecileri ikaz etmekliğimi istedi: vi | «Bazan Almanca Bir tez okunurken, Azanın ekseriyeti bunu anlamıyor, kimi kitablardan takibediyor; fakat | maalesef, kimi de konuşuyor. Atatürk gibi emsalsiz bir devlet reisinin mev- cud bulunduğu bir mecliste ve dün- yanın tanınmış profesörleri nutuk söylerken konuşmak ne demektir? Ve bu konuşulan dil anlaşılmezsa... İs-| yahud. pek | tiyen dışarı çıkabilir; mübrem bir şey söyllyecekse yanındakine gösterir.» Kongremizin tam numara alması İçin bu kusurun da bugünden itiba- ren orladan kalkması temenni edil- Mnektedir, yazıp Akşamcı Yaya geçit yerleri Üç caddeye çivi çakılmağa başlandı Evvelki geceden itibaren - köprüde olduğu gibi - Karaköyde de geçid yer- lerinin çivilendiğini yazmıştık. Bu ye- ni mıntakalar, Ziraat bankasından iti- baren rıhtıma doğru uzanan sahaya, diğeri yine Ziraat bankasından Akay idaresine, üçüncücsü de Domuz soka- ğının önünde olmak üzere üç yerde tesis edilmiştir. Ancak Belediye, bu sahalardan ge- çecek olan halkın ceza vermekten kur- tulmağı için yeni bir tedbir almağı dü- şünmektedir. Bunun için biribirine 50-60 metre mesafede bulunan iki işa- ret yeri arasında sağ ve sol taraflara demir parmaklıklar koyacaktır. Bu | demir parmaklıklar, halkın işaretsiz | olan sahalardan geçmemesini hatırla- | tacaktır. i Halk, işaretli yerlerden geçmeğe ta- mamile alıştıktan sonra bu parmak- | lıklar da kaldırılacaktır. Köprüde ve Karaköyde çivilenen sahalar da dahil olduğu halde Beyoğ- Iu kazasında yapılacak geçid yerleri 36 yı bulacaktır. Bunlar şunlardır: Pangaltıda Harbiyede, Sipahiocağı, Taksim bahçesi önünde, Taksimde, AAğacamisinde, Galatasarayda, Tünel ile Galatasaray arasında iki yerde, mütebakisi Galatasaray ile Şişhane yokuşu ve Galata arasında olacaktır. Belediye, halkın yürürken daima ol tarafı takib etmeğe alıştırılması mekleplerde, Halkevlerinde, radyoda verilcek konferanslar ve duvar-afişle- Tile irşad edilmesine karar vermiştir. Bu irşad faaliyetine bir aya kadar | başlanacaktır, Kamyon çarptı Tramvay firen yapınca arkadan gelen kamyon | bindirdi Dün Tünelden Şişliye gitmekte olan 91 numaralı ve vatman Ahmedin ida resindeki tramvay arabası, Ağaha- mam istasyonunu geçip süratle iler- lediği bir sırada önüne ani olarak çı- kan bir adamın ezilmemesi için vat- man fren yapmış, bu sırada tramva- yın süratle seyrini kendine uydura- rak tramvayın arkasından ilerlemek- te olan 3747 numaralı kamyon tram- vaya çarpmıştır. Bu çarpışmada her ikisi de hasâra uğramıştır. Kamyon şoförü Halil yakalanmıştır. Liman işletmesi reisi | Ankaraya gitti Liman işletmesi müdürü B. Raufi Manyasi dün akşamki trenle Ankara- | ya gitmiştir. B, Raufi, liman işleri hak- kında İktisad vekâletile temaslar ya- bacak, bilhassa Trabzon limanının İs- | tanbul liman işletme idaresine devir ve teslim muamelesi etrafında vekâ- lete izahat verecek ve direktif alarak şehrimize dönecektir. B. Ratfi kendisinin riyaset edeceği bir heyetle buradan da tedkiklerde bulunmak üzere Trabzona gidecektir. muk yağlarını karıştırarak bunları Haklı şikâyetler Adalardan kalkan son vapur Pol imzasile mektup yazan bir okuyucumuz diyor ki: «Bu sene Adada oturdum. Her şey mükemmel. Memnun olma- manın imkânı yok, Ancak bir şi- kâyetim oldu: Adadan son vapu- run, pek erken saatte kalkması. Ada, gündüzleri sıcaktır. Ora- da hayat akşam üzeri başlar. Halbuki bir misafir davet etmek istiyorsunuz. Öğle ile ikindi ara- sında herkes uykudadır. Siz de uyumak istiyorsunuz, Misafirini- zi gezdirmenize imkân yoktur. Pazardan maada günlerde de son vapur 7,20 de kalkıp gidiyor. Bu sene geçti, fakat gelecek acne mutlaka bir geç vapur ok malıdır. İnsan akşam yemeğini Adada yiyip biraz da dolaştıktan sonra şehre dönebilmelidir. Bel- ki bu vapurun ilk önce zarar ede- ceği düşünülür. Fakat bütün şe- hirde böyle bir gezinlinin müm- kün olacağı malüm olunca, rağ- bet arlacaklır. Bu gibi tedbirler, seneden seneye, dahilde nakliyat hareketinin çoğalmasına sebe- diyet verecektir.» >. Mahlüt yağ - Yağcı Osmanın dün muhakemesine k başlandı Balıkpazarında yağcılık yapan Os- man adında biri mahlüt yağ satmak suçundan maznunen mahkemeye ve- rilmiştir. İddiaya nazaran suçlu Os- daki evinde kuyruk, susam ve par “Trabzon yağı namı altın- da etiketsiz olarak satıyormuş. Dün Sultanahmed birinci sulh ceza mahkemesinde Osmanın muhakemesi yapılmış ve şâhid olarak doktor Zeki ile polis memurları dinlenmişlerdir. Şahidler ifadelerinde: — Mahlüt yağları etiketsiz olarâk Trabzon yağı namile dükkânında sat- tığını haber alınca Osman hakkında tahkikata giriştik ve evinde araştır- ma yaptık. Bu araştırmada Osmanın evinde birçok mahlüt yağizr ve yağ karıştırmağa mahsus aletler, maki- neler bulduk. Kendisinin bu yağları Balıkpazarındaki dükkânında sattı- ğını ve ayrıca Tahtakalede de bir ya- hanesi bulunduğunu tesbit ettik. Demişlerdir. Mahkeme, kararını ver- mek üzere muhakemeyi başka güne bırakmıştır. Bayan Havvayı mı dövmüşler? Vefada oturan Havva isminde bir kadın polise müracaatle şöyle bir id- diada bulunmuştur: — Mehmed, Reşad ve Ali isminde üç adam aleyhinde mahkemede şahit- lik ettiğim için beni yakaladılar, döv- düler, hakâret ettik Zabıta, bu iddia üzerine bu üç ada- mı yakalamış ve haklarında tahkika- Mektep binaları Yeni ortamektep- ler, ilk mektepler de açılacak bu sene orta ve* ilk mektepler için kira ile tutulacak binalar için 45 bin liraya ihtiyaç gös- termiş idi. Halbuki Maarif vekâleti ancak 15 bin lira tahsisat göndermiş- tir. Bu vaziyet karşısında Maarif ida- resi kiraladığı binaların kiraların ödiyememiş, birçok bina sahipleri tek- lif ettiği tenzilâtı kabul etmedikleri için bu binaları tahliye etmeğe ve ye- nl bina aramağa mecbur olmuştur. Bu vaziyet üzerine bu sene şehri- mizde yeniden açılacak olan yedi or- ta mektep için de bina bulmak müş- külâtı çıkmıştır. Yeni orta mekteple- rin kadrosu hazırlanmış ve bunların bu sene behemehal açılması kararlaş- tarılmış olduğundan kira tahsisatı- nın azlığı karşısında bunun için de yeni bir tedbir alınmıştır. Yeni orta mekteplerin açılacağı semtlerdeki bi- nası müsaid olan İlk mektepler orta mektebe tahsis edilecek, bu binadaki ilk mektep talebesi de diğer en yakın ilk mektep binasına nakledilecek ve bu mekteplerde “talebe miktarı artacağı için - çift tedrisat usulü tatbik edi- lecektir. Maamafih maarifin aldığı bu ted- bir muvakkat mahiyettedir. Kira ile mektep tedariki her sene birçok müş- külâtı doğurduğundan Maarif vekâ- leti prensip İtibarile mektepleri Kira binalardan kurtarmâğa karar vermiş- tir. Bu maksadla müsaid binalar bu- lundukça satın alıncaktır. Ezcümle İngiliz mektebinin satın alınması mü- man, Süleymaniyede Deveyokuşun. ) YASİp görülmüştür. yeni orta mektep için Hasköyde eski | İSTANBUL HAYATI Müdürün kalemi olmaz mı? Bir ahbab işi için büyük müessese- lerden birinin müdürünü görmek icab etti, Asansörle bir hayli tırmandık, karanlık, daracık koridorlardan geç- tik ve kapıya geldik. Ceketinin kol- larından opantalonunun paçalarına kadar mum gibi ütülenmiş, lâciverd elbiseli, pembe boyunbağlı, üst cebin- den kıpkırmızı bir mendil ucu sarkan yirmi beş, otuz yaşlarında biri karşı- ma dikildi: — Ne arıyon, bir şey mi istedi — Bay müdürü görmek istiyoru, — Onu göremezsin, Ne derdin var- sa bana anlat bahayım... istiyorum... — Ben evraktan mevraktan anla- mam, Müdürü de göremezsin... — Niçin?., — Bayım, buranın her şeyini sana mı anlatacağım. Bay müdür içtima konuşmasına girdi. Kimbilir ne za- man çıkar... Behemehal işi halletmek Tâzımdı, Tekrar sordum: — Peki ama bay müdür içtimada ise müracaat için bir kalemi yok mu- dur?.. ..1: .. Zehirli ciğer Pakize pişirdiği ciğerden yiyince zehirlenme alâmetleri gösterdi Evvelki akşam Şehremininde bir zehirlenme - vakası olmuştur: Dibek sokağında 8 numaralı evde oturan Kâmil, çiyarda İsmail isminde bir ciğerciden bir takım çiğer almış ve anası Pakizeye getirmiştir. Pakize, ciğeri pişirmiş ve bir saha- na kendisinin yiyeceği kadar koyarak oturup yemiştir. Pakize bu yemekten iki saat sonra evch ve ıztıraplar içinde kıvranmağa başlamış ve zehirlenme alâmeti gös- termiştir. Bundan haberdar edilen konu komşu vaziyeti polise bildirmiş- ler, gelen memurlar Pakizeyi Haseki hastanesine kaldırmışlardır. Hasta- nenin vereceği raporu gör tahkikat derinleştirilecektir. Bir sirkat iddiası Sirkecide bir otelde bir odada mi- safirelen yatıp kalkmakta olan Sü- leyman polise müracaatle bir iddia- da bulunmuştur. Süleymanın iddia- sına göre; odada asılı bulunan ceke- ti cebinden 30 lirası, oda arkadaşı Vehbi tarafından aşırılmıştır. . Polis Vehbiyi yakalamış, hakkında tahki- at başlamıştır. Ğ — Millete tayyare hediye etmeğe Kudretim yok bay Amca... ... Bari şu çeşmeye bir maşrapa vak» fedeyim dedim... Bay Amcaya göre. .. İşlerine gidip gelenler... kata girişmiştir. 15 tesrinievvele kadar || sı Orta mekteplerle liselere girmek is- tiyen talebelerden hiç birinin açıkta kalmaması için kayıd o müddetinin temdid edildiğini yazmıştı, Gelen bir emre göre bütün mekteplerde kayıd müddeti 15 teşrinievrele kadar devam edecektir, Bu zamana kadar her mek» tep - kadrosu müsaid olsun olmasın - her müracaati kabul edecek, kadro- dan fazla müracaat varsa başka açi- lacak, yahud civar bir mektebe dev- redilecektir.