'eA ı ^ i u l Litol CUMitUKİttJhiT ON Duçenin ziyareti Büyük davalaı Bir Türkkuşu filosu yeni Fransız gazeteleri ya bir bir turneye çıkıyor ittifak akdinden, ya bir Sabiha Gökçenin idaresindeki filo, Ankara blöften bahsediyorlar Berlin 23 (Hususî) ttalyan BaşveDiyarbekir hattında büyük bir uçuş yapacak Pilot brövelerini almışlardır. Bu genclerin isimlerini bildiriyorum: Naciye Toros, Yıldız Uçman, Ah med Gülsen, Nevruz Ergök, Abdullah Karacaoğlu, Ahmed Arıkan, Dursun Çelik, Mazhar Duruman, Şinasi Kav lak, Abdullah Ertur, Abdullah Eften, Tahir Yalçm, Korkut Bayülken, Niyazi Özgönül, Musa Gürsel, Ibrahim Al tay, Necib Tulgar, Yılmaz Can. Ankara 23 (Telefonla) Türkkuşu komutanı önyüzbaşı Zeki Külsünün kumandası altında altı tayyarelik bir motörJii filo 25 eylul cumartesi günü Diyarbekir istikametinde yeni bir memleket turnesine çıkacaktır. Bu seyahate iştirak edecek ekip, Türkkuşunun başöğretmeni Sabiha Gökçenin de iltihakile şu suretle teşekkül edecektir: Naciye Toros, Yıldız Uçman, nğrelmen Tevfik Aytan, Muammer Öniz, Sair Bayav, Hilmi Orbay ve Musa Gürel, başmakinist Ferid, makinist Enver ve Suad. Filo giderken Ankara Konya Ka raman Silifke Mersin Tarsus Adana Osmaniye Fevzipaşa Gazi AntebBirecik Urfa Diyarbekir, yolunu takib cderek, Diyarbekir Kayseri yolile Ankaraya dönecektir. Gidiş geliş mecmu me*af«: 2.000 kilometrodur . Filo, itiner üzerindeki bütün şehir ve kasabalanmıza Hava Kurumumuzun şükran beyannamelerini atacaktır. kilini karşılamak üzere hazırlıklara devam edilmektedir. Doktor Goebels, Berlinlilere hitaben neşrettiği bir beyanname ile halla tezahürata iştirake davet etmektedir. îtalyan Başvekili cumartesi günü Münih'e muvasalat edecek ve garda M. Hitlerle devlet ricali tarafından kar şılanacaktır. M. Mussolini pazar günü şimalî Almanyada cereyan edecek manevralarda bulunduktan sonra pazar tesi günü Berline dönecek ve çarşam bava kadar orada kalacaktır. Paris 23 (Hususî) Gazeteler, Mussolini Hitler mülâkatı hakkında muhtelif mütalealar serdetmektedirler. Bazılarına göre, Berlinde Almanya ile îtalya arasmda askerî bir ittüak akdedilecektir. Bazıları da fevkalâde hiçbir hâdise cereyan etmiveceği, Hitlerle Mussolininin sadece efkârı umumiye üzerine tesir yaomak için alelâde bir nümayiş, daha doğrusu bir blöf yapmak istediklerini kaydediyorlar. Berlin 23 (Hususî) Gazeteler, Hitler Mussolini mülâkatı hakkında yabancı gazetelerde çıkan haberleri tekzib ederek, Roma Berlin mihverinin kimseye müteveccih olmadığını, sadece bolsevizme karşı mücadele için ideoloji ve fikir birliğine istinad ettiğini yazmaktadırlar. Mussolini bugün Münih'te olacak Çin meselesinde Rusya, Ingiltere ve Japonya Bu şerait dahilinde, ihtiyar prens Sainoji gibi tecrübeli ve âkil bir adamın, Japonlann kendi hakkındaki tasavvurlannı anlamamakta ısrar eden Çini tedib etmek lüzumundan bahsetmesi şayanı hayrertir. Çinliler, bilâkis, pekâlâ anlı yorlar ki, Japonlann, memleketleri hakkında duydukları şiddetli aşk, tekmil şimalî Çini bir nevi Japon himayesi altına almağa kadar dayanabilecektir. 1926 danberi, ve bilhassa Kuamintang'ın ve çok şayanı dikkat bir devlet adamı olan Mareşal ÇangKayŞek'in sevk ve idaresi altında, Çinde vücude getirilen millî Bİahat işini, Japonyanın, icab ertiği kadar ehemmiyetle kavnyamadığı anlaşılıyor. Orada, «Yeni Hayat» adı verilen bu hareket, bilhassa genclik arasında, hakikî bir teceddüd hareketidir. Gerçi, bunda, biraz acemilik, biraz iöhisarcılık yok değildir; fakat, değeri, onu en son tetkik eden müşahidlerin de nazan dik • katini çekmiştir. Belki de, Japonlann roaksadı, bu teceddüd hareketinin tesirlerini önlemektir. Tukyun'lann anarşisi, onların işine daha ziyade geliyordu. Fakat, nericesinden korkruklan bir hareketi, fazla şiddetli ve ken<li an'anevî usulleri hilâfına manevî bir darbe ile yık madan korkmalıdırlar. ÇangKai$ek'i, her tarafta mücadele ettiği, sed çektiği v« hemen her tarafta mağlubiyete uğratbğı veya yerinde durdurduğu komüniz min mümessili gibi göstermekse, aşikâr bir haksızlıktır. Diğer taraftan, Nankin hükumeti, 21 ağustosta, Moskova ile bir ademi tecavüz paktı akdetmiştir. Bu misak resmen ilân edilmişse de, bunun, bir ittifak manası tazammun eden gizli maddeleri ihtiva etmesi ihtimalinden bahsolunmaktadır. Eğer bu ihtimal mevcudsa, Japonlar, aleyhin* mücadele ettikleri tehlikeyi, haksiz tecavüzlerile kendileri ihdas etmi} oluyorlar demektir. Hiç jüpiıe yok, Çi nin hareketi, Japonlan geri çekilnrege m«cbur etmek için yapılmrç bir korkutma teşebbüsüdür. Bu teşebbüste Çinlilerin haklı olduklan şüphesizdir. Ancak, dünya efkân umumiyesinde, Çin davası hakcında fena bir kanaat tevlid ettikten başka, o davaya faydası da dokunmıyacaktır. Zira, Çinde komünizmi kendi kendine doğuran anarşi halini idame ettiraıek, ve komünizm perdesi altında işi haydudJuğa vuran ve ÇangKaiŞek'in teced düdcü nüfuzile mücadele eden mahallî rüesaya müzaheret etmek, Rusyanm değilse bile, komünizmin menfaati iktızası değil midir? Bir Rus Çin dostluk misakı, Çine, Japonyaya karşı açtığı mücadelede müessir bir yardım temin edemed'kten başka, kurduğu ağıyla kendi elile sokmaktan farlcsız bir hareket olacaktır. İHEM NAL1NA MIH1NA Pastırma bahsi J 2 n Bir heyet lnönünde Türk Hava Kurumu yarbaşkanı Feridun Dirimtekin beraberinde Hava müsteşarı Rıdvan Nafiz olduğu halde dün sabah tayyare ile Inönüne gitmişler, kampın son faaliyetini gözden geçirmiş lerdir. Bu sırada Türkkuşunun baş öğ retmeni Bayan Sabiha Gökçen de kendi tayyaresile lstanbuldan gelerek büyük bir sevinc ve sevgi ile karşılanmıştır. lnönünde bugüne kadar 61 kişi ( C ) , 132 kişi de (B) brövesi almağa muvaffak olmuşlardır. 18 temmuz akşamına kadar yapılan uçuşların sayısı 7138i aşmaktaTurizm Pilot brövetini dır. Bugünlerde yelken uçuşuna müsaid alan gencler rüzgârlar estiği için (C) brövesi sayısıTürkkuşu motörlü tayyare kampının nın artması bcklenmektedir. Yüksek 18 genci imtihanlannı muvaffakiyetle ve bröve alan talebeler, mekteblerine dön rerek 20 eylul çarşamba günü Turizm meğe başlamışlardır. »ımıııııımnilllimillllllllIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIRninılKMiııuı hâdiselerin kanlı esranna nüfuz etmek, pek güçtü. Aylardanberl, bilhassa Mareşal Tukaşevski ile ordunun en yüksek mevkilerini işgal eden diğer yedi Generalin muhakemesinden ve idamındanberi, gün geçmiyor ki, müteaddid kimselerin tevkifine, idamma veya ortadan kaybolduğuna dair haberler işitilmesin. Darbeye uğnyanlar, bilhassa devlet memurlan ve zabitl«rdir. Yanresmî gazeteler, (zaten başka gazete yoktur), bu tarihî devreye tasfiye adını veriyorlar. Bu gazeJelere bakılırsa, Sovyet Rusya, Almanya, Ja ponya ve faşist devletler hesabıra çalı şan vatan hainleri ve casuslarla doluymuş İT arkadaşımız, gazetelerin v fıkra muharrirlerinin pastırma dan bahsetmelerini muvafık bul muyor, siyasî meseleler dururken pastır madan bahsedilir mi, diyor? Halbuki pashrması çıkan Ispanya da^ hilî harbi, Akdenizde korsanlık, Çin > Japon harbi meseleleri yanında, gazeteler için de, halk için de Kayseri pastırmasl yepyeni bir mevzudur. Fakat ben, Atinada, Kahirede, Marsilyada, hatta Pariste bile, en lüks lâvantaların yanında, keskin kokusunu yayan pastırmanm meziyetlerini ve kusurların» anlatacak değilim. Yalnız pastırma diyip de geçmeyin; o, Kayseri için, hele bu mevsimde, en mühim iktısadî meseledir. Binaenaleyh, pastırma düşmam olduğu anlaşılan arkadaşımızın itabına rağmen, gazetelerimiz bir müddet daha pastırma çimeni kokacaklardır. Sıhhrye Vekâletinin, Kayseride, fennî bir mezbaha yapılmadan pashrma imalini menetmesi pek hakhdır. Sümer Bankm Kayserideki büyük pamuklu mensucat kombinası açüdığı zaman, ben Kayserideki pashrma imalâthaneJerinin bir ikisini gezmiştim. Bu imalâthanelerde gördüğüm manzaranın üzerimde bıraktjı ğı intıbaı şu cümle ile hulâsa edebilirim» Epey bir müddet pastırma yiyemedim. Geçen yıl, Mecidiye köyü ve Şişli crvanndaki sinek tufanmı andıran bir sinek bolluğu Kayserinm sinekleri fazla olarak atsineği ve yahud Mısır dilencileri gibi yapışkandır içinde yapılan Kayseri pastırmalannın imal tarzı da hayvanlann kesilmesi gibi temiz ve sıhhî olmaktan çok uzaktı. Kadm ve erkek bir takım amele bfr avlunun ortasma, kirli yerlere oturmuşlar, ellerinde bıçaklar sabahleyin kestikleri ineklerin etlerini gene yerlerde parçalayıp, didikleyip duruyorlardı. Pastırma amelesinin elleri, ayaklan, üst« leri başlan da temizlikle zerre kadar, alâkadar değildi ve bu şerait altında olamazdı da... Etlerin pastırma yapılamıyacak kadar küçük parçalarmdan sucuk yapılryordu. Sucukkr, pastırmadan daha mide bulandıncı bir halde idiler. Kuruması için damlara asılmış olan pastırmalara sineklerin ne derece rağbet ettiklerini kesriremiyorum; fakat, imalâthanelerin bulunduğu semte gidip gelirken otomobilimizin çıkardığı tozdan, azkalsın, boğuluyorduk. Bu yollardaki bir kanş tozun, ikide birde havalanarak pashrma çimenleri üstünde yeniden kahn bir tabaka teşkil ettiğine şüphe yoktur. Fakat, pastırma çimeni, mikroblan öldürücü bir madde olsa gerektir. Yoksa, her pastırma yiyenin mutlaka hasta olması Iâzım gelirdi. Pashrma imalâtı bu şekilde olunca, her pastırma sevenin ve yiyenin, Sıhhat Vekâletinin Kayseride fennî bir mezbaha yapılmasmı istemesine memnun olması lâzrnı gelir, hatta, yalnız mezbahanın fennî olması kâfi değildir; pashrma imalârhaneleri de fennî ve sıhhî bir şekilde olmalı; imalâthanelerde çahşanların bulaşıcı hastalıklardan âri ve tertemiz olmalarına dikkat edilmelidir. Yalnız bir nokta var: Sıhhiye Vekâletinin memnuiyeti haklı olmakla beraber, yalnız zamanı iyi intihab edilmemiştir. Şimdi tam pastırma yapma vaktidir ve bugün Kayseri belediyesi fennî bir mezbaha yapmağa kat'î karar vermiş olsa dahi, bunu yetiştiremez. Neticede, pashrma memnuiyeti, Kayseri ve civannm ikhsadiyatına fena bir darbe indirmiş olmakla kalır, mezbaha, yapılmaz. Kayseride her yıl, 15,000 inek ve sığır kesilip pashrma yapıldığına göre, bu işin tamamile durması, köylüleri de, pashrmacılan da zarara sokacaktır. Bilhassa köylerde gizli ve kaçak pashrma yapılmağa kalkışılacak, bundan belediye ve devlet hazineleri de zarar görecektir. Sıhhî şartlar büsbütün ayaklar altına almacağı için pastırma yiyenler de mutazarnr olacaktır. Sıhhat Vekâleti, beş senedir bu işi savsaklıyan Kayseri belediyesinden kat'î ve sağlam bir söz aldıktan sonra, son defa pashrma yapılmasına müsaade ermeli ve mezbahanın inşasını temin için de mevsim sonunda, pastırma imalini kat'î surette menetmelidir. Kayserililer, çok zeki insanlardır; işin hakikaten sarpa saracağını artık anlamışlardır; fennî mezbaha ife sıhhî imalâthaneleri gelecek seneye kadar mutlaka ya parlar. Stalin, «hain» Yagoda'nm yerini tutan ve reisin itimadını kazanan, siyasî zabıta şefi lejov'un yardımile, amansız bir metod dahilinde, geniş mikyasta bir temızlik yapmaktadır. Troçkizm, mahvedilmck istenilen kimselere sürülmeğe mahsus, tü kenmez bir kara haline gelmiştir. Mek sikadaki sürgünün, birçok yüksek devlet memurunun kendisinden talimat bfkliyecekleri derecde bir nüfuz kazandığı zehabını uyandırmak pek mahirane bir ha rek«t olmasa gerektir. Hakikatte, Troçkizm tabiri, Tukaşevski tarafından idare edilmiş gibi görü nen ve Stalin'i devirmeğe matuf olan askerî suikasd hazırlığından, köylünün, kendisini köleliğin son haddine kadar indiren Kolkoz usulün* karşı isyanına, ve Birliğe dahil cumhuriyetlerin ekserisi tarafından izhar edilen iftirak arzulanna vanncıya kadar, muhalefetin her şekline teşmil edilmektedir. Bütün bunlar son derece kanşık işlerdir. Sabotaj ve tekâ sül, sık sık mevzuu bahsolan itharalardır. Bu, Rusyanm ebedî mümeyyiz vasıflanndan biridir. Mujik'te, tabiat hükmüne giren bir tembellik, devlet memurunda lâkaydî, cemiyetin yukandan aşağıya kadar her sınıfında irtikâb. Her tarafta, makineleri kasden bozan, tarlada iyi buğday yerine karamuk yeriştiren «millet düşmanlan» keşfediliyor. Özbekistanda «ihtilâl aleyhtarlan» sulama yollannı tıkamışlar ve pamuk ziraatini imkânsız hale getirmişlerdir. îşlerde bir bozukluk görüldü müydü, derhal «millet düşmanlan» öne sürülmektedir ve işler daima ve her yerde bozuk gittiği için «millet düşmanlan» nin, «Troçkist köpekler» in, «casuslar» ın, «ihtilâl aleyhtan tethişçilen> in haddi, hesabı yoktur. Sovyet Rusya hükumetine dahil on bir cumhuriyetten biri olan Tacikistan idare rüesasınm hepsi, geçen ağustosun birinde tevkif edilmiş lerdir. özbekistan komünist partisi kongresinde, bir hatib şu sözleri söylemiştir: «Özbekistanda, faaliyette bulunanlann yalnız Japon Alman casuslan olduğunu zannetmemelidir. Orta Asya, daha başka büyük devletlerin de gözüne batmaktadır. Onlann da memleketimizde bir hayli casuslan vardır.» Büyük bir grev Silâhsızlanma Beyrutta dokuma ve Hazırlanan proje görüliman amelesi işlerini şüldü. Anlaşma imzabıraktılar lanması istendi Beyrut 23 (A.A.) Liman amelcsile kunduracılar ve 4,000 mensucat işçisi ücretlerinin arhnln>a?ını istiyerek grev ilân etmişlerdir. Devlet memurlan da keza maaşlannın arhnlmasmı istiyorlar. Grev hareketi bütün Suriye ve Lübnan'da başgöstermiştir. Buna sebeb Frangm düşmesi üzerine hayatın pahalılaşmış olmasıdır. Cenevre 23 (A.A.) Milletler Cemiyetinin silâhsızlanma komisyonu, bu gün öğleden sonraki toplantısmda, Belçika, Danimarka, tsviçre, îsveç, Holanda, Norveç, Finlândiya heyetleri tarafından yapılan kararname projesini müzakere tlmiştir. Silâhsızlanma hakkmda bir umumî anlaşmaya doğru ilk adım teşkil eyliyecek olan bu teklif, silâh masraflarının ilânı ve silâh mühimmat imali ve ricaretinin hükumet kontrolu hakkmda beynelmilel bir anlaşma imzalanmasını ileri sürmekte Elâziz 23 (Hususî) Dersim muha dir. îefet hareketinin son sergerdesi Seyid Asamble tspanyamn talebini Rıza, bir istida ile Elâziz mahkemesine müracaat etmiş, kardeşinin oğlu Rehtetkik edecek berin, topraklarına sahib çıkmak istediCenevre 23 (A.A.) Fransız ve ğini büdirmiş, mâni olunmasını taleb Sovyet heyetlerile diğer bazı heyetlerİL etmiştir. Muhalefet hareketinin muha izhar etmiş olduklan arzu üzerine Millstkemesine başlanmak üzere hazırhklar ler Cemiyeti asamblesi riyaset divanı, öbitirilmis gibidir. nümüzdeki içtimaında, paktın ıslahı mc>eSeyid Rızanın oğlu Hüseyin de görü lesinin müzakere edilmemesini kararlaş len lüzum üzerine tevkif edilerek ba tırmıştır. basının yanına konulmuştur. Asamble, sah günü, ilk defa olarak Rıza bugün Hozada çektiği bir telgrafMilletler Cemiyeti sarayınm yeni müza ta birinci büyük karısı Eliften, kendisile oğlu Hüseyin için yatak ve harçlık kere salonunda toplanacaktır. Belçika, istemiştir. Seyid ve oğlu birbirlerini konseye aza seçilecektir. Sah günü asammuaheze ile meşguldürler. Seyid Rıza blenin siyasî komisyonu, Ispanya cumhupek ümidsiz bir haldedir. Sorgu esna riyetinin talebile meşgul olacaktır. sında: < Ankaraya gitseydim, kurtulur dum» demiştir. İlk Türk vapuru Hataya gidiyor İskenderun acentası merasim tertib etti Iktısad Vekâleti, Hataya ilk vapurun tahrik edilmesini Denizyollan îdaresine bildirmiştir. Bunun için Denizyollan 1daresi bir program hazırlamıştır. Ayın 28 inci sah günü ümanımızdan Mersine hareket edecek olan Konya vapuru Is kenderuna da gidecektir. Bu münasebetle merasim yapılıp ya pıbnaması hakkında bir emir gehniş de ğildir. Yalnız bu ilk posta ile Antakya konsolosumuz eski Paris konsolosu Fi ruzun Iskenderuna gideceği bilinmek tedir. îskenderundan Denizyollan acentalığına tayin edilen Kadri Nuri bu müna sebetle bir merasim tertib etmiştir. De nizyollan idaresi İskenderun için ayn bir yolcu ve navlun tarifesi yapmamıştır. Buraya aynen Payas limanına kadar olan tarife tatbik edilecektir. Seyid Rızanın oğlu Hüseyin de tevkif edildi Celâl Bayar Ankaraya gitti Başvekâlet vekili ve Iktısad Vekili Celâl Bayar, dün akşamki eksprese bağlanan hususî vagonla Ankaraya hareket etmiştir. Celâl Bayar, Dolmabahçede Atatür ke arzı veda ettikten sonra tstanbul motörile Haydarpaşaya gelmiş ve garda birçok zevat tarafından karşılanmıştır. Tren saat 19,15 te Ankaraya hareket etmiştir. Celâl Bayarla beraber Ziraat Vekili Şakir Kesebir ve îş Bankası Umum müdürü Muammer Eriş de Ankaraya gitmişlerdir. Başvekâlet vekili ve İktısad Vekili istasyonda Reisicumhurumuz namına Kâtib. TTmumî Hasan Rıza ve Başyaver Celâl, Dahilive Veklîî Şflkrü Kaya, Sıhhiye Vekili Refik Saydam, Adliye Vekili Şükrü Saracoğlu. Maarif Vekili Saffet Arıkan, Millî Müdafaa Vekili Kâzım Özalp, Maliye Vekili Fuad Ağ ralı, İnhisarlar Vekili Rana Tarhan, Nafıa Vekili Ali Çetinkaya, Hariciye Müsteşarı Numan Menemencioğlu, İktısad Müsteşarı Faik Kurdoğlu, İstan bul Valisi Muhiddin Üstündağ, şehri mizde bulunan saylavlar, Emniyet di rektörü, iktısad ve malî müesseseler müdür ve memurlan ve daha birçok zevat tarafmdan uğurlanmıştır. Ayni trenle Genel Kurmay İkinci Başkanı Orgeneral Asım Gündüz de ^n karaya gitmiştir. Macar Hükumet Naibinın kardeşi öldü Budapeşte 23 (A.A.) Naib Harthynin kardeşi süvari generali Stephan Horthy Viyanada dün gece zatürrieden ölmüştür. Müteveffa kraliyet taraftarı idi ve geçenlerde Budapeşte gazetelerinde Alman nüfuzunun Macaristan için büyük bir tehlike teşkil ettiğine dair birçok makaleler yazmıştı. Pariste iki Rus generali kayıb Paris 23 (A.A.) General Miller'in gaybubetinden sonra diğer bir beyaz Rus generalinin, General Skobline'in de ortadan gaybubet etmiş olduğu zabıtai adliyeye haber verilmiştir. Taharriyata başlanmış ve bütün hudud noktalarile vilâyet zabıtalarına müteyak kız davranmaları için talimat veril miştir. Mançuridc elden çıkan mevkileri Japonyadan istirdad etmek nekadar cazib bir ihtimal olursa olsun, Sovyet Rusyanın ve Kızılordunun vaziyeti, Stalin hükumetinin, haricde bir harbi göze alma5ayed bu gibi ithamlar birçok kimselesma imkân verecek bir mahiyet arzet rin tevkif ve hapsedilmesi için bahane temektedir. Netice itibarile, Uzakşarktaki harbin mevziî kalması veya şümul peyda lâkki olunmasaydı, bütün bunlara sadece etmesi, Sovyet Rusyanm dahilî vaziyetine gülünür ve geçilirdi. (Kevue des deux Mondes) bağlı bulunur. Rene Pinon Sovyet Rusyadaki dahili bnhran Muazzam Rus ülkesinde cereyan eden *] ilk yaza dünkü nushamızdadır. Fazla umudun fazla inkisarından korkulmalıdır IBaşmakdleden devam] Görüyorsunuz ki mesele Akdeni zin emniyetinden daha başka bir şeydir, hatta Ispanya meselesinden bile ileri birşeydir, hatta Alman kolonilerin • den bile ayndır. Komünistlik Faşistlik cidali bile vaziyeti tamtamına anlatmağa kâfi gelemez. Vaziyetin bu derinliği gözönüne alınınca Akdeniz emniyetine îtalyan iştirakinden öyle düğün bayram yapacak veçhile memnun olmağa pek de yer bulunmadığı kolay görülüp anlaşılır. Şartlan görelim, neticeleri bekliyelim. Fazla olarak bu işte İtalya yalnız de ğildir, Almanyanın da bu bahiste söyliyeceği sözler vardır ve pek galib bir ihtimalle bu sözleri şimdiki halde Almanya hesabına îtalya söyliyecektir. ttalya dahil olmaksızın malum olan neticelere varan Nyon konferansı italya için kendisini yalnız bırakan bir muvaffakiyetsizlik sayılmıştı. Şimdi Akdeniz emniyetine İtalyan iştiraki Rusya için bir hezimet sayılıyor. Demek ki mücadele en had şeklile devam etaektedir, ve henüz ortada hallolunmuş esaslı tek nokta bile yoktur. Alâkadarlar hakikatleri hep kendi içlerinde saklıyarak azçok geniş mikyasta manevralar yapıyorlar. Bu manevralar içinde şimdiki halde yalnız Japonyadır ki cümleyi kafese koyarak ve işi yontemine getirerek Çini istilâ etmeğe teşebbüs etmiştir. Japonyaya karşı kim ne yapabilir? Bütün dünya afyon yutmuş halde ve yerinden kımıldıyamı yacak veçhile sızgın vaziyettedir. Şimdi Çin, sonra Siberya: Japonya Uzakşarkm yegâne hâkimi olmak iddiasında ve yolundadır. Varsan baksan onun kalbinde bütün Asyanın hegemonyası yaşadığını bile görürsün. Avrupaya gelince orada da birçok kalblerde birer aslan yatıyor, öyle devletler var ki Avrupa hegemonyasını kendilerine küçük bile görüyorlar. îşte tam bu hakikî vaziyetin orta yerindedir ki îngiliz Fransız matbuahnı: Aman şu İtalya Akdeniz emniyetin« girdi de ne iyi oldu! Diye ellerini çırpıyor görüyoruz. Gülünecek bir çocukluk! Büyük bir yangın San Fransisko 23 (A.A.) Büyük Izmir Valisi Atinada bir yangm, bugün Standard Oil kumpanAtina 23 (Hususî) İzmir Valisi yasının depolarınm bir kısmını tahrib elmiş Fazlı Güleç, Selânik sergisini geznrş. ve ates, civardaki evlere de sirayet eyleburaya gelmiştir. Misafir vali, Vula ç^ m'shr. Zarar 2 milyon dolardır. cuk bahçelerini ve hayır müesseselerını Yuçoslav manevralarmda tetkik etmiştir. Mahkum Arab siyasileri açlık grevi yaptılar Londra 23 (Hususî) Filistinden bildirildiğine göre, Akkâ hapisanesinde mevkuf bulunan Arab siyasî mahkumları aclık grevi ilân etmişlerdir. bulunacak Fransız askerî heyeti Filistinin taksimi meselesi Belgrad 23 (A.A.) General Gamelin'le Fransız askerî heyeti, Zagrebe gelmiştir. General ve heyet, Yugoslav va manevralarmda hazır bulunacaklardır. Cenevre 23 (Hususî) Milletler Cemiyetinin bugünkü toplantısmda îr Roma 23 (A.A.) Auguste'ün iki biianda Başvekili M. De Valera ile Irak ninci yıldönümü, millî bayram adde îsparta (Hususî) Ispartada bir aile murahhası, Filistinin taksimini şiddet dilmiştir. Şehir, bayraklarla donanmıs faciası olmus, Şadan oğullarından Ali, le protesto etmişlerdir. tır. gece uzun kordonlu elektrik lâmbasile Van Zeeland Başvekâlette bahçeye çıkarken elektrik cereyanına kalacak mı? Paris 23 (Hususî) Paris borsasının kapılmış ve derhal kömür haline gel miştir. Brüksel 23 (Hususî) Liberal fırka bugünkü kapanış fiatlan şunlardır: Bunu gören annesî, ve hizmetçisi çosı merkezi komitesi, bugün, fevaklâde Londra 144.90, Nevyork 29,25, Berlin bir toplantı yaparak M. Van Zeeland'm 1178, Brüksel 493,12 1/2, Amsterdam cuğun imdadına koşmuşlar, fakat onlar Başvekâlette kalmasını ricaya karar 1618,50, Roma 154,10, Lizbon 131,55 Ce da ayni akibete uğramışlardır. Çocuğunun, karısının ve hizmetçisi vermiş ve Başvekilin nezdine bir heyet nevre 673 kurşun 20,18,01 1/2, bakır nin birdenbire öldüklerini haber alan göndermiştir. Başvekilin ne cevab ver 57 1/2 58 1/2, kalay 260,13.9, altm Hiği belli değildir. 140,10, gümüş 19 15/16, çinko 20,15,4 1/2 zavalh aile reisi Halil de çıldırmıştır. Auguste'ün 2000 inci yıldönümü Ispartada çok feci bir kaza oldu YUNUS NADİ PARîS RORSASI Mudanyaya gelen göçmenler Bursa 23 (Hususî) Bugün Romanyadan Mudanyaya binden fazla göç men geldi. Göçmenler hayvanlan, ziraat makineleri ve bütün levazımlarile beraber gelmişlerdir. Bir kısmı Karacabeyde, san'atkâr olanları da Bursada iskân edileceklerdir. Saat 6 dan sonra Gazetemizde Her iş için 24298 e telefon ediniz