5 Nisan 1937 CUMHURİYE1 Tiirklerde madencilik Maden devrini açan ilk millet Türklerdir Altay dağlarında keşfolunan maden ocakları ve eritme fırınları eski Türklerin bu san'atta ne kadar ileri gittiklerini göstermektedir Cebelidüruz isyanı genişliyor Koza fiatları Fiatların bu sene çok düşeceği tahmin ediliyor Bursa (Hususî muhabirimizden) Bursanm yeni koza mevsimi yaklaşı yor. Bugün elde stok olarak geçen se nelerden kalma 150 bin kilodan fazla koza duruyor. Koza tüccarları: 936 mahsulünü bile bile cihan pi yasasmdan bir misli yüksek fiata al dık! diyorlar. Avrupada kozanın kilosu bizim pa ramızla 40 veya 45 kuruşa satılırken bizde 80 kuruşa alımyordu. Tüccarla rımıza: Neye böyle aldınız? diye sorduğum zaman: Köylüyü ve koza müstahsilini himaye için... Eski yıllarda gitgide mik tarı azalmakta olan kozacılığı teşvik; ve inkişaf ettirmek için, diyorlar. Yani, vaziyete bakılırsa tüccarları mız köylüye adeta ceblerinden prim vermişler... Fakat; evvelki seneler içinde tamamen sarfedilemeyip te bu se neye stok devrolunan kozalar; istihsalâtm memleket ihtiyacmdan fazlaya çıktığını gösterince; ayrıca memlekete sun'î ipek ithaline müsaade olunup bunun mamul surette fazla istihlâkine başlanmasile koza fiatlarında tedricî bir sukut başlamış ve ipek fiatlarını da kilosunu 16 liradan 9 liraya kadar düşürmüştür Kozacılar ve ipek fabrikatörleri bu vaziyetten ehemmiyetli surette zarar gördüklerini söylemektedirler. Hatta bazı fabrikalar faaliyetlerini dahi tatil etmek zaruretinde kalmışlardır. Kozacılar ve fabrikacılar ayrıca İktısad Vekâletine başvurarak yardım istemişlerdir. Ticaret Odamız vasıtasile İktısad Vekâletine yaptıkları bu müracaatte: (Eldeki stok kozanın, kozacılara nakden yardım edilmek suretile. Avrupa ya ihrac edilmesi) teklifinde bulunmuşlardır. Vekâlet ise: (Koza ve ipek fiatlannın düşmesi, Türkiye koza ve ipek piyasasınm da cihan piyasasma uyması demektir.) mealinde bir cevab vererek koza tüc carlarının müstahsilden çok yüksek fiatla koza aldıklarmı kendilerine ihsas etmiştir. Şimdi tüccarlar: Vaziyet böyle devam ederse 937 senesinde koza fiatları çok düşecek. Köylünün eline hemen hemen hiç para geçmiyecek veya ancak istihsal masrafını koruyacak kadar para geçecek. Bittabi o zaman müstahsilin uğrıyacağı bu zarar, müteakıb senelerin koza istihsalâtı üzerinde menfı bir rol oynıyacaktır. Müstahsiller, para etmediğini gördükleri bu mahsulün ilk maddesi olan dut ağaclarını, gene eskisi gibi, köklerinden kesip dut bahçelerini tü tün tarlası yapmağa başlıyacaklardır. Binnetice hükumetimizin bunca feda kârlıklar ihtiyar ederek inkişaf ettirdiği kozacılığın yenibaştan üıyası lâzım gelecektir.) diyorlar. * * * 935 936 koza rekoltelerinin bu yıl lar içinde sarfedilemeyip bir kısmının tüccarlar elinde kaldığma ve hâlâ da satılamadığma bakılırsa memleketimizdeki koza istihsalâtınm ancak Türkiye ihtiyacma kâfi geldiği ve yalnız iç pazarlarda sarfedildiği anlaşılmaktadır. Fiat hususunda dış piyasaya hiçbir suretle tâbi olmadığımız için, bu mahsulümüzün dış piyasalardan daha ucuza mal edilerek ihracı çarelerine başvu rulmak şimdiye kadar acaba neden akla gelmemiştir? bilmiyoruz. Hasılı bu mahsulümüzün çoğaltılması ve koza istıhsalinin Türkiyenin her tarafına teşmil edilebilmesi için cihan piyasasma tâbi olmamız ve o piyasaya ayak uydurarak yürümemiz lâzım gelmektedir. [Bajtezra/ı 1 inct sahifesei aileler bu hususta tamamile hemfikir bulunmaktadırlar. Suriye Cumhurreisile Şam hükumeti şimdiki Cebelidüruz valisinin vazifesinin muvakkat olduğuna ve altı ay sonra valinin geri çağırılacağına dair bize teminat vermişlerdi. Biz bu vaidlere inanmak gafletinde bulunmuştuk. Halbuki yeni vali Cebelidüruza gelir gelmez bizi birbirimizden ayırmak siyasetini takibe başladı. Diğer taraftan da suiistimallere göz 1 kapamak suretile, memleketin servetinı Insanların tarihten önce aştıkları te için yapılan ve zamammıza kadar de kâmül merhalelerinden en önemlisi, vam eden kurşun dökmek ibadeti de imhaya çalıştı. Maverayi Erdünde bulunan Sultan malum olduğu üzere, maden devridir. demire verilen büyük kıymetten doğ muştur. Paşa Eletraş menfasından bizi teşvik Hakikî maden devri, tunç devrinden Demire sevgi, demire saygı Turklerde etmektedir. Kendisine atfen Şam gazetesonra başlar. Tunç, gene pek bilinen bir madencilik zevkini ve ihtısasını da vü lerinde çıkan beyanat tamamile uydur şey olduğu veçhile, bakırla kalayın bir arada eritilmesinden vücud bulur. Ka cuda getirmiştir. Altay dağlarının pek madır. lay ise yeryüzünde pek az bulunan mad çok yerlerinde keşfolunan maden ocakHareketimiz tamamile millî mahiyeti delerden biri olup ona en ziyade orta ları ve eritme fırınları eski Türklerin haiz olup Cebelidüruz hakkında akdediAsyada tesadüf olunur. Tuncu ilk keş bu san'atta nekadar ileri gittiklerini len muahede ve protokollar ahkâmına fedenler, bol kalay bulmak imkânına göstermektedir. Onlar madenleri top harfiyen uygundur. Bu muahedeler Cemalik oldukları için. Turklerdir. Fakat raktan çıkarmayı, izabe etmeği, işlenekürede ilk medenî hayatı kuran Türk cek hale getirmeği bildikleri gibi on belidüruzun dahilî istiklâliyetini derpiş ler, maden devrini açtıktan sonra de lardan her türlü eşya yapmakta da me etmişlerdir. Halk muahedelerle tanınmış miri tunca tercıh etmekte tereddüd et haret sahibi bulunuyorlardı. Eski Türk olan hukukunu, kanının son damlasına memişlerdir. Çünkü demir, kendilerine ülkelerinde işletilip bırakılmış maden kadar müdafaa edecektir.» en kuvvetli silâhı, yani kılıcı vermiş ve ocakları çoktur. Bunlardan bir kısmının Emir Eletraş, Sultanületraşla harb san'atına yarıyacak daha birçok yeraltındaki koridorlan zamanımızda görüştü aletler yapılmasmı da mümkün kılmıştı. yapılagelen ocaklar gibi mükemmel bir Haleb 4 (Hususî) Cebelidüruz surette ağac direklerle tutturulmuştur. Demiri ılkin Türkün bulduğuna ve Son keşiflerden bir hakikat daha anla isyan hareketini idare eden Emir Hasan kullandığına hiç şüphe yoktur. Demirle şılıyor: Eski Türkler sayısı pek çok o Eletraş 1925 te Cebelidüruz isyanını çıTürk karakteri birbirine o kadar uy lan bu maden ocaklannı yalnız kendi ih karan Sultan Paşa Eletraşla görüşmek gun düşmüştü ki o zeki ve cesur millet tiyacları için değil, diğer milletlere sat üzere Maverayi Erdünde kâin Karak demiri mitolojisine ve dinine bile sokmak için de işletirlerdi. kasabasına gitmiştir. Sultanületraş Ce makta, ona mıllî bir kıymet vermekte Kurganlarda bulunmuş vesikalardan, belidüruza tam istiklâliyet verilinciye katereddüd etmedı. Ergenekon menkıbesinde demirden bir dağın eritildiğini ve Türk madencihğınin pek ileri gittiği dar mücadeleye devam edilmesini tavsibu suretle yolu bulunmıyan o tarihî anlaşılmaktadır. Leningra'dın Ermitaj ye ettiğinden Hasan Etetraş isyan haremahpesten kurtulmıya yol bulunduğu müzesinde Kurganlarda bulunmuş eşya ketini idare etmek üzere Suediyeye dönnu görüyoruz. Eski Türklerce ergene arasında eli çekiçli bir maden işçisini müştür. kondan çıkış günü millî bayram sayılı temsil eden küçük bir bakır heykel buDiğer taraftan Şam hükumeti Cebeliyordu ve o gün demir şenliği yapılırdı. lunuyor. O müzede bundan başka bir düruza yeni bir vali tayin ettiğinden, Fakat demirin bayrama mevzu yapıl yığın da küçük çekiçler vardır. halk yeni valiye karşı nümayişler yap Türkler, demiri en başta tutmak şarması, şüphe yok ki, Ergenekon menkı besine taallukundan dolayı olmayıp o tile, bütün madenlere değer verip on mış, neticede vali Şama dönmek mec madenin Türklerce hayatî bir değer ta ları ustaca işletirlerken altının da ta buriyetinde kalmıştır. İsyan bayüyor şıyan silâha elverişli olmasındandı. Cen biatteki hususî yerini ve değerini an Haleb 4 (Hususî) Cebelidünızda gâver Türkun, sılâh yapılmasma yarıyan lamışlardı. Bugün orta Asyada Türk demiri her şeyden ziyade sevmesi ve lerin işletıp terkettikleri birçok altın isyan gittikçe yayılmaktadır. Bilhassa madeni keşfolunmuştur. Son zamanlar genclik Sultanületraşın etrafında toplantakdis etmesi gayet tabiî idi. da Türklüğün geçmiş hayatı ve mede maktadır. Sultanületraş Cebelidüruza Demire ibadet, Turklerde asırlarca niyeti üzerinde derin incelemeler ya ve hatta orta çağa kadar devam etti. tam istiklâliyet verilmesini istediğini bir pan bütün alimler, Türk madenciliğinin Avrupalılar o ibadeti Hünlerde görerek gerçekten ileri gitmiş bir san'at olduğu beyanname ile bildirmiştir. tanıdı. Türklerden büyük bir zümre oCebelidüruzda vaziyetin kesbi vaha nu söylemekte ittifak etmektedir. Meşlan Hünler de demire taparlardı ve dehur Vilhelm Radlof'un arzusile Orhun met etmesi Şam hükumetini telâşa düşürmirin sembolü olarak kılıç namlusunu abideleri üzerinde inceleme yapmayı müştür. kabul etmişlerdi. Bir tarıhçmin dediği deruhde etmiş olan Rus tarihçisi Bar Diğer taraftan bir müddettenberi şi gibi Hün kılıcının tadını pek iyi öğrentold da < «Altın dağmda oturan Türkle malî Suriyede «tetkik seyahati» yapmakmiş olan Romalılar onların taptıkları rin oradaki demir madenlerini işlettik ta olan Cebelidüruzun eski Fransız vanamluya «Merrih kılıcı» adını vermiş lerini> söylemekle Türk madenciliğini lisi miralay Tarrit alelâcele telgrafla Şalerdi. teyid ve tevsik etmek fırsatım kaçır ma çağırılmıştır. Bizanslılar da Türklerin demire tap mamıştır. Alınan son malumata göre Suediye tıklarını görmüşler ve tarıhlerıne geçirTürkler, madenciliğin revac bulması de de bazı karışıklıklar çıkmıştır. Cebelimişlerdir. Elçılıkle Türk iline giden Jeve daha fazla ilerlemesi için bir takım mark, Türklerin demir ve ateşe taptıkdüruzun her tarafında halk Sultanület tedbirler de alırlardı. Halkın mükellef larını, yol boyuna temas ettıği Türk oldukları vergiyi madenden öte beri raş taraftarlanna iltihak etmektedir. beylerinin, Türk kumandanlannın kenyapıp ödemelerini kabul etmeleri o cümSuriye komiterinin Bağdadda dısıne armağan olarak demir sunduk ledendir. temasları larını, günlük yakarak ateş üstünden Mühim bir nokta da, Türklerin göç atladıklarını yazıyor. Bugün bile Ana Bağdad 4 (Hususî) Tayyare ile doluda seyrek, Turkistanda ise pek zi veya istilâ suretile gittikleri her yere buraya gelen Suriye Fevkalâde Komiseyade olarak görülen ateşten atlama o madencihği götürmüş olmalarıdır. Eti n Kont De Martel Irak ricalile temasyunu işte bu ibadetten kalmadır. Türk lerle beraber Anadoluya geçip Firikya larda bulunmuştur. lerde Demir, Demirtaş, Polad gıbi ad da yerleşen Türklerin madencilikte gösSalâhiyettar mehafilden alınan haberlarm çok kullanılması da hep bu yüz terdikleri terakki, tarihin en mevsuk lere göre, Kont De Martel bugünlerde dendir. hakikatlerindendir. Bir Yunan an'anesi, Bağdada gelecek olan Hicaz Veliahdi Dediğimiz gibi demir, eski Türk di madenlere su vermek usulünü Firikya Emir İbnüssüudla Maverayi Erdün E ninde kuvvetli bir yer almıştı. Dörtlü lıların icad ettiğini gösterir. miri Abdullahm oğlu Emir Talâtla da Demek ki Türkler, maden devrini atasnifte dört unsurdan biri demirdir. müzakerelerde bulunacaktır. Bu müza Şamanlık, su ve ziya gibi hayatî bir kuv çan ilk millet olarak kalmamışlar, kü kerelerin mahiyeti hakkında kat'î ketu vet teşkil eden demire saygı gösterme renin madencilikte ileri giden bir mil miyet muhafaza edilmektedir. ği kendi umdeleri arasına koymak za leti olmak şerefini de kazanmışlardır. ruretinde kaldı, demir âyinini devam Başvekilin Karabükte temelini attığı Merinos fabrikasında ölümle ettirdi. Bu dine salik olan Gök Türkler büyük fabrika, işte demire sevgi ve biten iki kaza ve Moğollar her sene muayyen günde saygı an'anesinin asra ve asrî icablara Bursa (Hususî) Merinos fabrika bir demir ocağı yakarlardı. Bir demir göre taze hayat bulduğunu gösteren mu sında iki kaza olmuş ve iki kişi ölmüşparçasmı ateşte kızgın hale getirdikten azzam bir abidedir. Küreye madenler tür. Numan Usta isminde biri bir eleksonra örs üzerine koyup döverlerdi. Ha den nasıl istifade olunduğunu eski Türk tiriği başka yere naklederken cereyana tutularak ölmüştür. Diğer bir amele de kanlar da altın bir çekiçle ilk olarak o ler göstermiştir. Bugünün münevver yüksek bir iskeleden düşerek ölmüştür. kızgın demire vurmak mecburiyetinde Türkiyesi de madenlerden bizzat ve en Her iki ölü bayraklara sarılı tabutlarla idi. En büyük ibadet sayılan bu âyinden geniş mikyasta istifade ederek millî ta Merinos fabrikasının yüzlerce amelesi sonra çok sevincli bir bayram yapılırdı. rihe taze bir sahife açıyor. tarafmdan Emirsultana götürülerek gömülmüşlerdir. Yurda kutlu olsun. Sihri, büyüyü bozmak, kem gözden ileri geldiğine inanılan arızaları gidermek Başvekilimiz Ereğli fabrikasım da açtı Dün açılış merasimi yapılan Ereğli mensucat kombinamız bir »misli daha genişletilecek [Baştarafı 1 inci sahtfese] Başvekil bu güzel dekor içinde fabrikaya yürüyerek geldi ve kapısını açmak suretile yenid«n kurulan mensucat fabrikalanndan ikincisini resmen işletmeğe açtı. Bu esnada mızıka İstiklâl marşını çalmakta ve hazır bulunan halk «Varol!», «Uğurlu olsun!» seslerile bu mes'ud hâdi&eyi kutlamaktaydı. Türk mühendis ve işçilerinin eseri olan büyük dokuma kombinası işlemekteydi. Başvekil, iplikhane, dökümhane, boyahane, depo, santral, su tesisatını gezdi. Gördüklerinden çok memnun oldu. Fabrika müdürü Celâl, davetlilere etraflı izahat verdi. Fabrika iç kısımlan yüzde 20 ve haricden bir misli daha genişletilecek şekilde kurulmuştur. 80 numara dikiş ipliği de çıkarılmak üzeredir. Almanyadan getiri len 4 makine kurulmuştur. Kısa zamaııda yapılan tecrübeler kombinanm genişletilmesine lüzum gösterdiğinden dahilen tevsii için bu martm 3 ünde yeni sipa rişler verilmiştir. Kombinada şimdiden bine yakın daimî amele çalışmaktadır. Başvekil istediği izahati aldıktan sonra Valile görüşerekten yaya olarak istasyona geldi. Bu sırada Karamanda 300 metre derinlikten su çıkması hakkındaki ihtisaslarını: « Benim için en büyük müjde bu oldu.» diye ifade etti. Bu seneki mah sulün bereketli olmasından dolayı da memnuniyetlerini aynca kaydetti. Ve çok neşeli bir halde tam saat 8,30 da Ereğlivi terketti. Başvekilin Kayseride tetkikleri Ulukışla 4 (A. A.) Karabükten Ereğliye gitmekte olan Başbakan İsmet Inönü ve refakatinde bulunanlar bügün 8,45 de Kayseriye gelmişledir. İstasyonoın içi ve dışı Başbakanı selâmlamak için gelmiş olan küçük büyük Kayserililerle dolu idi. Küçük bir mektebli kız kendi elile topladığını söyliyerek İsmet lnönüne bir demet menekşe sundu, ve Kayseri Belediye Reisi de hoş geldiniz dedi. Başbakan halkın çok içten gelen sevgi tezahüraü içinde ve yanmda Tevfik Rüştü Aras, Celâl Bayar, Rana Tarhan ve îngiliz Büyük Elçisi Sir Persi Loren olduğu halde otomobillerle mensucat kombınasına gıtmişlerdır. Kombınanın me murin ve amele evlerile hastanesine ka dar bütün tesisatını gözden geçiren İsmet İnönü alâkadarlardan muhtelif meseleler üzerinde izahat istedi ve işçilerle görüş tü. Bir ara fabrika muhitindeki kız, erkek bütün yavrularınm, bir grup halinde İsmet Inönünün etrafında toplanarak onyıl marşını söylemeğe başladıkları görüldü. Bu çok candan sevgi tezahürüne Başbakan ayrı ayn her birini sevmek suretile mukabelede bulundular. Aile apartımanlarını gezerken karşı laştığı memur ve amele bayanlanna bir sıkmtıları ve bir ihtiyaclan olup olmadı ğını sordu. Bayanlann hepsi her türlü ihtiyaclarının temin edilmiş bulunduğunu söylediler. Bu arada sıtma mücadelesindeki başanm hakkında bir bayan tarafmdan ileri sürülen mütaleaya karşı Başbakan, bu mücadeleyi bütün yurdda kat'iyyen muzaffer kılmak için bütün tedbırlerin almacağını söyledi. Kombina hastanesini geziş esnasında dün gece doğurmuş olan bir bayan minimi yavrusu için ismet İnönünden bir ad vermesini rica etti ve Başbakan Ankaraya döner dönmez çocuğu için bir ad se çerek bildireceğini gene anneye vadetti. Fabrikanın usta ve amele mektebi gezi lirken İngiliz Büyük Elçisi Sir Persi Loren, burada okuyan çocuklardan birine fabrika mamulâtmm Türkiye ihtiyacı nm ne miktannı karşıladığmı sormuş ve gene talebe bugünkü ihtiyacın üçte birini karşıladığmı cevabını vermiştir. Mensucat fabrikasından sonra da Tayyare fabrikası ve müze gezilmiş ve 12,45 te Ereğliye hareket edilmiştir. Bir Fransız kon&olosunun gülünc teessüfü Karabük, 4 (Hususî muhabirimizden) Karabük fabrikalarınm temel atma merasimi esnasmda bir Fransızın bir takım garib hareketleri ve mütalealan hayli tuhaf görülmüştür. Sekiz senedenberi Zonguldakta Fransız konsolosu olduğunu söyliyen bu zat, merasim esnasmda Başvekil İsmet İnönüne yaklaşarak bu sahaya fabrikalar kurulmuş olacağından dolayı teessür beyan etmiştir. Bu teessür ve hayıflanmasının sebebini konsolos şu gülünç cümle ile ifade etmek istemiştir: « Yazık ki çok güzel bir avnuntakamız bozuluyor.» fbl Bu sahalarda avlanmak için geldiğini söyliyen konsolos ayni sözleri Hariciye Vekilimize ve İngiliz sefirine de tekrarlamak garabetini göstermişse de müraracaat ettiği her ferdden sükutla mukabele görmüştür. Bu adamm manasız ve yersiz teessüfü sadece gülünç telâkki edilmistir. Olympiyada yapılacak hafriyat Karada ve suda yürüyen bisiklet MUSA ATAŞ Alman Maarif Nezareti Yunanistanda Maarif müsteşarının tzmirde eski olimpiyadlann yapıldığı meşhur sahayı açıp meydana çıkarmağa karar veryaptığı tetkikler Izmir (Hususî) Şehrimize gelmiş miştir. Resim harabeyi göstermektedir. olan Maarif Vekâleti müsteşarı Rıdvan Nafiz, tetkiklerine devamdadır. Gele Amerikada yeni bir çocuk cek ders yılı bidayetinde, gerek mer kaçırma vak'ası kezde, gerekse vilâyet kazalarında muh Paris 4 (A.A.) İnternasigeant gatehf ortamektebler açılacaktır. Memleket çocukları arasında okuma iştiyakı, zetesinin Nevyork muhabiri, Baron Frecemiyet için sevinc ve ümid verici bir deric de Sibert'in oğlu Kidnappers Fre seviyeye çıkmış bulunmaktadır. deric de Sibert adındaki altı yaşmda Izmir şehri içindeki lise ve ortamek Fransız çocuğunun mürebbiyesile bera teb vaziyetlerine bakılırsa, gelecek yıl ber ParkAvenue'de gezerken bir ada gerek merkezden yetişecek. gerekse ci mın siyah bir otomobilden inerek çocuğu var kazalardan gelecek talebenin bura kapmış ve arabasına bindirerek ortadan lara sığdırılamıyacağı kafî olarak an kaybolmuş olduğunu bildirmektedir. laşılmaktadır. Meselâ kız lisesinin ilk sınıfı 9 şubelidir ve mekteb mevcudü Atina Universitesinin 100 ün3000 küsurdur. Izmirde yeni bina bulucü yıldönümü narak ihtiyaca cevab verilecektir. Atina 14 (Hususî) Atina ÜniverTire ve Turgudlu halkı, vakti hali müsaid olmıyan çocukların ilkmekteb sitesinin yüzüncü yıldönümü münasebeden sonra düştükleri feci vaziyeti na tile burada bulunan ve merasime iştirak izarı itibara alarak büyük birer orta çin gelecek olan ecnebi alimlerinden birmekteb inşa ederek Vekâlet emrine ver çoklarına fahrî doktorluk ünvanmın ve meği kararlaştırmışlardır. Turgudlu rilmesi Üniversitc Divanınca takarrür ethalkı. yüz bin lira para toplamıştır. Ke miştir. za, Tirede de ayni rakama yaklaşılmış Tayyareci Lindberg Zagrebe tır. Müsteşar, Valimizle birlikte Tire uçtu ye giderek mekteb inşa edilecek sahayı görmüştür. Avdetinde Izmir lise ve orAtina 4 (A.A.) Lindberg, saat tamektebleri üzerinde tetkikat yap 12,20 de Zagreb'e gitmek üzere hava mıştır. lanmıştır. M. TURHAN TAN Güpegündüz haydudluk Hüsnü adında bir adam, evvelki ak şam Anadoludan şehrimize gelmiş ve Karaköy civarında dolaşmağa başlamıştır. Hüsnünün yabancı olduğunu gören iki kişi, derhal adamcağızın yanına yaklaşmış ve: « Efendi baba, halinden Istanbulun yabancısı olduğun anlaşılıyor. Bizim bildiğimiz iyi bir otel var, seni oraya götürelim> diyerek Hüsnüyü Kemeraltı camisine doğru götürmeğe başlamışlardır. Karanlıktan ve sokakta kimse bulunmamasmdan istifade eden bu adamlar, birdenbire Hüsnünün üstüne hücum etmişler ve zavallının cebinde bulunan 15 lirasım çalıp kaçmışlardır. Hüsnü derhal karakola koşmuş ve hâdiseyi anlatmıştır. Suçlular her tarafta aranmaktadır. Gazianteb Halkevinde faydalı konferanslar M. Wılioenenve isminde bir mühen dis karada ve suda işliyen bir bisiklet icad etmiştir. Hydrocyclecar adı verilen bu makine ilk tecrübelerde görülmek tedir. Zavallı kadm Parmakkapıda Nane sokağında 17 numaralı apartımanda oturan Rüstemin metresi 28 yaşlarmda Mira, apartımanın tarasasında çamaşır asar ken her nasılsa muvazenesini kaj'betmiş ve 16 metro yükseklikten sokağa dü§ müş ve zavallı kadmın kemikleri kırılmış, vücudü bir külçe haline gelmiştir. Etraftan yetisenler Mirayı apartımana götürüp tedavi etmişlerse de kadıncağız çok yaşamıyarak ölmüştür. Mısır Kralı Bern'de Bern 4 (A.A.) Mısır Kralı iki gün kalmak üzere Cenevreden buraya gelmiştir. Seyahati tamamen hususî mahiyeti haizdir. Gazianteb (Hususî) Halkevımız pazar günlerine mahsus olmak üzere bir konferans programı hazırlamış, faydalı mevzular üzerinde yapılacak bu konuşma işi salâhiyetli kimselere tevdı edilmiştır. Halkevınin güzel salonunda verilen bu konferanslara şehrin bütün münevverleri iştirak etmekte, adeta oturulacak boş yer kalmamaktadır. Gönderdiğim resim son toplantılardan birinde bulunanları göstermektedir. Yakalanan kumarbazlar Dün sabah, Çemberlitaşta bir kahvede kumar oynıyan Mehmed, Eşref, tsmail, Salih, Reşad adında beş kişi suç üstü polisler tarafmdan yakalanmış lar dır. Dr. Dermatolog, Venerolog Beyoğlu, ingiliz Setareti kar«;ısı 2f» HAZ1M PEKİN