21 tkinciteşrin 1936 CUMHURÎYET FAYDAU BU.GÎLER | [merakh şeylerj Düşmez, kplkmaz.. Cenubî Amerikada Şıli hükumeti dahilinde Şihuahua kasabasmda Don Pablo isminde birisi ölmüş. Ölür ya, bize ne diyeceksiniz. Yo, bu adam hiç te ölümü öyle sükutla geçiştirilecek bir adam değil. Vakıâ işi kasabanın meyda HiKAYB AVUSTRALYA VAHSİLERI Makineler ve insanlar Son zamanlardaki işsizliğin sebebi Jmumî Harbden sonra her memleketin üzumundan fazla istihsalât yaparak lünyanın stok eşya ile dolması ve ar k imalâtın durmasıdır. Fakat bir çokarı eğer yüzlerce, hatta binlerce kişiin gördüğü işi onlara hacet bırakmalan tek adamla gören makineler olmaaydı, işsizlik bu kadar fazla olmazdı, dıyorlar ki pek doğrudur. Bir îsviçre mecmuası bu hususta neşrettiği bir isatistikte pek şayanı hayret olan şu maumatı kaydediyor: Şimdi iplik fabri :alarında bir adamla idare olunan büyuk bir makinenin yaptığı işi yapabil mek için bundan elli sene evvel tam 45 bin amele kullanmak lâzımmış. 1918 de lektrik fabrikalarında bir amele günle ancak 40 lâmba imal edebiliyormuş. 3ugün makine sayesinde günde 20 bin Dörtnala bahçeye giren Kovboy atından iner inmez çiftlık sahibine telâşlı telâşlı: Patron, dedi, bir adam daha öldürdüler! Yüzü hem teessür ve hem de hiddetin müthiş ıstırabı altında çizgilenmişti. Avustralyanm Tovvnsvville kasabasına yakın babadan kalma çiftliklerden birini idare eden Walter Offener bu haber karşısında dişlerini gıcırdattı: Bu seferki kurban kim? Diye sordu. Kovboy gözleri yaşararak cevab verdi: Bob Caulvvain.. Zavallı Bob! Cesedini diğerlerininki gibi ayni yerde perişan bir halde bulduk! Garib şey.. Onunla dördüncü arkadaşımızı kaybediyoruz.. Hem de en kıymetlilerini.. Hükumete haber verelim, bize bir iki jandarma daha göndersin! Faydasız olur patron, çünkü katiller çok hilekâr şeyler.. Kabil değil, on ları meydana çıkaramayız.. Bilâkis geri kalanlarımızı da öldürürler.. Bana bu işte ısrar etmenin manası yok gibi geliyor. Peki ne yapalım? Biz arkadaşlar aramızda konuş tuk, burayı terkedip başka bir çiftliğe gitmeğe karar verdik. Demek beni bırakıp gideceksiniz!.. Hayır.. Siz de beraber gelirsiniz.. Walter gözlerini ufuklara dikerek bit an düşündü. Sonra: Olmaz, dedi, aile ocağını bırakıp çıkmak bana güç gelir. Bir hafta müsaade veriniz.. Bu müddet zarfında siz yalnız olarak çiftlik hududundan dışarıya çıkmayınız. Kimseden yardım da istemiyorum. Tek başıma katilleri bulmağa çalışacağım. Bulamazsam o vakit dilediğinizi yapmakta serbest olursunuz. kadar uzattı. Bu kaya kendisine gizlenme yeri vazifesini görecekti. Oraya beraberinde getirdıği küçük bir akümülâtörü de yerleştirmiş, telin bir tarafını ona ilış tirmiş, öteki tarafını ihtiyatkârane tarzda ayırmıştı. Atını da çözüp salıverdi. Çünkü onun tendi kendine çiftliğe dö'necek kadar zei olduğunu pekâlâ biliyordu. Bütün bu şler oluncıya kadar da hemen hemen ;abah yaklaşmıştı. Her şey tamamdı. Walter kayanın arkasına geçip beklemegfe başladı. Yerlilerin oturduğu tepe oraya pek akındı, ortalık aydınlanır aydınlanmaz, rahşiler yere uzanmış mankeni göreceker ve onu uyuyan bir Kovboy sanacakırdı. Üç saat büyük bir heyecan ve acı ir intizar içinde gecti. Artık güneş ol dukça yükselmişti. Bir an Walterin vü:udü baştanaşağı titredi» Yüksek boy lu otlann kımıldanmakta olduğunun fark|na varmışjı. Biraz sonra pn, opjki xe.rinin battaniyeye sarılı mankenin etra fında toplandıklarını gördü. Dudaklarında müstehzi bir tebessüm peyda oldu. Akümülâtörün açıktaki telini eline aldı. Yerliler sopalarla korkuluğun üstüne hücum edip ötesine berisine vurmağa baş lamışlardı. Fakat birdenbire durdular ve kendilerinin aldatıldığını anladıklan için hiddetle etraflarına bakındılar. Zaman kaybetmeğe gelmezdi. Walter iki teli birleştirince hafif bir kıvılcim çıktı ve bunu müthiş bir patlama takib etti. Çiftçinin mankenin yanına koyduğu tahta kuuda dinamit vardı. Ortalığı kaplıyan kesif duman açıhnca Walter facia yerine yaklaştı. Çok müthiş bir manzara ile karılaştı. Yerlilerden hemen hiçbiri kurtulmamış, hepsinin eli, ayağı, başı bir tarafa gitmişti. Çiftçi: Amerikalı sinema artisti Al Jolsonun küçük oğlu babanmn omzunda amma keyifli keyifli oturuyor! âmba vücude getirebiliyormuş. Harbien ev\rel bir makine günde 5 bin tıraş ıçağı imal ediyorken bugün yerine koan makine ayni zamanda 32 bin tıraş bıçağı yapıyormuş. Keza bugün, bir amele eskiden 25 bin amelenin yapacağı işi gören bir makine grupunu mükemmeliyetle idare ediyormuş. Bu gidişle mesele nereye dayanacak, bılinmez? Bilmeceyi çözenler nında oturup hizmetçilere, köylülere ve kırmızı derili yerlilere mektub yazmakmış amma, vaktile kendisinin ec dadı Meksikada uzun zaman hüküm darlık etmiş. Şapka çıkarır gibi sık sık ihtilâl çıkaran ve gömlek değiştirir gibi sık sık hükumet değiştiren Meksikalılar bir gün bunun babası olan son hükümdarı idam etmişler, Pablo güçlükle ellerinden kaçıp kurtulmuş. Fakat zavallıcık pek mütevazı bir insanmış, kat'iyyen ecdadından bahsetmez, onlarla övünmez, tahta kulubesinde sakin yaşar ve Allaha şükredermiş! Eğlenceler Uçan ok ) Kurşun kalemıne benzer ucu sivri ve kendisi yuvarlak bir tahta parçası vücude getirınız. Bunun bir santimetro kutrunda ve 8 santimetro uzunlugunda ÜOYUNLAR Kurd, köpek ve kuzular oyunu Bu oyunda tabiatile kurd, kuzulara ücum edecek ve koyunlarla köpek onarı müdafaa edecektir. Oyuncularjn sayısı istendiği kadar olabilir. Fakat biz resımdeki gibi 13 kişi farzedelim. Koyunlar ortada, kuzular onların iki tarafında, köpekle kurd da yekdiğerinin aksi tarafta daha uzakta dururlar. Herkes yerine yerleşti mi ortada duan anne koyun bir «me!> sesi çıkarır. Bilmeceyi doğru çozenlerden bize fotoğraf gönderenlerin resimlerini bas mıya devam ediyoruz. Fakat burada resmi çıkmak mutlaka hedıye kazanmış olmaklığa delâlet etmez. Mükâfat kazananların isimleri her ayın ilk haftasında neşrolunan büyük listeye yazılır. Soldan sağa sıra ile: 1 Cebelibereket Osmaniye sıtma mücadele doktoru Cemilin oğlu Necdet Öndersev. 2 Bursa ilk okul 26 Ertuğrul Belger 3 İstanbul Aksaray Horhor cad desi Leman Mahmud. 4 Ödemiş Kaymakçıda Aksekili Hüseyin Yakut. 5 Başöğretmen Fahri oğlu Ş. Sunat. 6 Hopa orta okal fen bilgisi öğretmeni kızı Perihan. 7 Elâziz orta okul 259 F. Onay. 8 Bursa birinci erkek lisesi 1104 Ekrem Baydin. 9 Vefa lisesi 8 Ziya. 10 Ankara Ticaret lisesi 134 Ali Fuad. 11 İstanbul Cağaloğlu Kapalıfırın karşısmda Lâhut Treğol. 12 Adapazarı kunduracılar içinde sarraf Sadığın oğlu A. İhsan İşeri. 13 Gerede Ziya Gökalp okulu 176 Ferid Güner. 14 Bursa Tahtakale kasab Ömer oğlu Veli. 15 Bursa Eceler mahallesi N. 4 te Celâl Kırca. Sizp de vazık amma, dedi, bizimPatronun bu sözleri Kovboyun hassakilere de yazık!. Cahilliğinize hem onsiyetini uyandırmıştı. Gidip arkadaşlarile görüştü. Onlar da bu teklifi kabul etti arı, hem de kendinizi kurban ettiniz.. Fakat geride kalanlar bu ibret dersinden ler. sonra aftık us'' otururlar zannederim. *** Walter yalnız kalınca koltuğa oturCambazhane oyunu du. Başını ıki eli arasına alıp uzun uzun Anne, anne, gel cambazhanelik oydüşünmeğe başladı. Bu işi yapanlar herhalde yukanki tepede oturan yerlilerden nıyacağız! Peki, ben ne vazife göreceğim? başkaları olamazdı. Vaziyetlerinin hâki Biz fil olacağız, sen de fillere şemiyeti dolayısile ovadan geçen beyaz a ker veren iyi yürekli bayan! danilan görünce, kimbilir hangi bir ırkî kin ve garazın tesirile kendilerini tutamıyorlar, yavaşça inip onun etrafını kuÇocuk portreleri şatıyorlar, feci şekilde öldürüp kaçıyorlardı. Pekâlâ buna karşı ne yapılabilirdi? Düşündü, düşündü, nihayet kat'î kararını vermiş insanlara mahsus bir hakimiyetle yerinden kalktı. Dolabdan esk elbiselerini çıkararak onlarla bostan korkuluğuna benzer bir manken vücude getirdi. Kücük bir tahta kutunun içerisine kül rengi kâgıdlardan >apılmış yirmiye yakın minimini paketler dizdi. Sonra yirmi metro uzunlugunda elektrik telini deri el çantasına yerlestirdi. Üstüste sigaralar içe içe akşamı buldu. Artık etraf tamamile kararmıştı. Aysız ve yıldızsız bir geceydi. Yükünü kucağına alıp bir atm sırtına atladı. Cinayetlerin olduğu yere doğru yol almağa başladı. Bı> korkunç ve heyecanlı seyahati epey uzun sürdü. Ancak geceyarısında istediği noktaya varabil mişti. Mankeni bir battaniyeye sararak tıpkı uyuyan bir adam gibi yere yatırdı. Esrarlı tahta kutuyu yanına koydu. E lektrik telinin bir ucunu kutuya takarak Nişantaşı Hacı Eminefendi sokağında 7 No.da Sevinc Onarın gerisini toprağın ve otların altında gizlen şirin bir pozu mi§ bir tarzda gerideki kayanın yanına ı• ı ^M olması kâfidir. Ucuna bir iğne veya başsız bir çivi konulabilir. Arka tarafı 4 santimetro derinliğine gelinciye kadar çapraz yarılır. Buralara kalm kâğıddan yapılan kanadlar geçirilir. Kanadlar B gibi bir tane kesilerek birbirine yapıştırılmak suretile A şekline konabilir. Bundan sonra iş bir hedef tayin edip oyuncularm okları hedefe isabet ettirmeleri için muvaffakiyet göstermelerine kalır. Fakat bu oyun biraz tehlikelidir. Okların atılacağı tarafta kimsenin durmaması lâzımdır. KOYUNLAK ( ikinciteşrin bulmacası KURT O vakit kuzular yakındakı bir çayıra otlamıya gidiyorlarmış gibi yerlerin den ayrılırlar. Annenin ikmci bir «me» sesi olmadan bunlar dönemezler. An ne de ancak kurd, kuzuları takibe başladığı zaman ikinci «me> sesini çıkarabilir. Kurd, kuzuların merkezden kâfi derecede uzaklaştığını görünce, birini yakalamıya teşebbüs eder. Fakat anne nin ikinci melemesi kuzulara yerlerine dönmesini bildirir. Köpeğin vazifesi kovalanan kuzu ile kurdun arasına gir mektir. Köpek buna muvaffak oldu mu, kurd onu bırakıp başka bir kuzuya saldırmak mecburiyetindedir. Köpek za manında yetişemez ve kurd kuzuyu yakalarsa, yenmiş sayılır. Binaenaleyh oyundan haric kalır. Böylelikle oyun devam eder. Anne hiç bir zaman yenemez. Kurd, kuzuların hepsini yemeğe muvaffak olunca, herkes vazifesini değiştirir, kendisinin arzusuna ve umumun muvafakatine göre yeni bir vazife alır. hikâye Şu yukarıki resimde ev (E) ve mekteb (M) harfile gösterilmiştir. Evden çıkıp mektebe bu yolların birinden hiç bir maniaya rasgelmeden gitmek lâzımdır. O yol hangısidir? Bulunuz ve kırmızı kalemle işaret ederek bize gönderiniz. Bu bilmeceyi doğru halledenlerden birinciye beş lira, ikinciye iki lira, üçüncüye münasib bir hediye verilecek, diğer yüz kişiye de muhtelif mükâfatlar dağıtılacaktır. Cevabların ikinciteşrinin son gününe kadar «Cumhuriyet gazetesi çocuk sahifesi> adresine gön derilmesi lâzımdır. Geç kalanlar hediye kazanamazlar. Bilmeceyi doğru çözenlerden bize resim gönderenlerin fotoğrafları da sahifemize basılır.