Cumlıunyet ===== 12 Mayıs 1935 Jürklerle Sungu Süngüye No. 181 A. DAVER Çanakkalede r Dikkatler • «Toz hamarathğı» Yaza girdik. Gene yollar toz • lartna kavuşacak, gene İstanbal,' eski tozlu günlerini yaşayacaktır. Geçen ytl yazın en tozlu bir gü nünde, bir çöpçü görmüştüm. Yerleri süpürüyor. O kadar işine ve süpürgesinin gidişine kendini kaptırmıstt ki, sesimi duyamadı. Ya • ntna kadar ister, istemez sokal • dum ve *nedir bu yaptığtn?» dedim. Yüzüme baktt. Benim sorgum da tuhaftı ya.. tste adam temizlik yaptyor, sokağt süpürüyor. O da ayni düsünce ile bana döndü: Süpürüyoruz ya, görmuyor musun, dedi. Ben sözü kesmedim ve tatlı, tatlı bir atıstık. Oğlum, diyordum, gün ortast, bak su süpürgenin kaldırdtğı toza, buna temizlik detnmzler, pislik derler. Ben soylendikçe o ağtz do • lusu homurdandt Ve isine yersiz kartsan bir adama karşt içi • nin bütün Sfkesile dnlu bir kavrayı$la süpürgesini yerlere Syle bir varusla vardu 'ki, ilerisine gidemedim ve onu toz duman içinde bırakıp uzaklastım. Gene bu hamaratlıklar basgos • terecek. gene o süpürgeler, yottarın tozlannı temizilk yapıyoruz diye kartsttracaktır. Eğer Beledivemize, bütçeye dokunur bir teklifte bulunsaydım, yaptlmazdı veya yaptlamazdı. Bu da bir bütce isi değil ya.. Sokakları, yolları sulamak esk'den bir Ter kos meselesi ve belki de bir para kapıstydı. Ba ytla. Terkos bizim olarnk viriyoruz. Arttk yollartmızı, sokaklartmızt erkendtn sulataltm. Gün ortast cöpçüler supürgelerini, gelip çecenin burnuna dayamasınlar. Kuru tozları sünürmek, saŞltğt süpürmek de&il de nçdir? ÇSpcülere bunu soylemek için de para istemez ya? Tayyare piyangosu Zavallı nefer şehid olmuş, kendisile ayni zamanda telef olan beygirin eğeri üzerinde kalmıştı! Kantıengnar'den ı Şurasını itiraf edeyim ki alaylarımın sevk emrini hiç te istiyerek vermemiş tim. Çünkü geceleyin kendi mevziime hücum edileceğini muhakkak surette bekliyordum. Halbuki bu mevzi ile ismim, takriben iki aylık bir çalışma neticesinde sımsıkı bağh bulunuyordu. Sahil muhafaza kurveti ise yalnız başına mevzii devamlı surette müdafaa edemezdi. Asker itaat etmelidir. Muvaffaki yet bundan doğar. Aşağıda anlatacağım bir vak'ada da bunun bir misa lini gördüm. 6 ağustosta öğleden sonra geç va kit kıtaaümı hareket ettirdikten sonra atuna bindim ve muharebe vaziyetmi öğrenmek için 16 ncı fırka kumanda nına gittim. Bu »eyaaht hoş bir şey değildi. Beygirim cesedler üzerinde yürüyor du. 16 ncı fırkanın mevzilerine kapı teşkil eden çukur yolu geçeceğim za man ortalık alaca karanlık olmuştu. Bizim yol şebekesini mükemmel surette bilen îngilizler burasını daimî su rette ateş altında tutuyorlardı. Bir * denbire atım ürktü. Bölük kumandanı için elinde sefertası olduğu halde ye mek getirmeğe giden koca yiğit bir nefer yerde yatıyordu. Gelibolu yan madasında zabitlere yemek getiren hizmetçi neferlere sık sık tesadüf o lunüyordu. Zavallı adam şehid olmuş, bclki kendisile ayni zamanda telef o lan beygirin eğeri üzerinde kalmışü. Sağ elile de sefertasınm sapını sımsı • kı tutmuştu. Bu manzara, cephede o lüm karşısında, bir dereceye kadar pişkin olan askerler için bile cidden korkuncdu; çok duramadım, atımı mahmuzlıyarak sürdüm. Dört nala gi derek erkânıharbimle birlikte çukur yolu kazasız geçtik. 16 ncı fırka kumandanı Kanlısır tın tekrar elde edilmesi için başka bir fırkanın sevkedildiğini löyledi. Biraz sonra Esad Paşa telefonla beni bulup 9 uncu fırkanın şimdilik şünal grupu na ihuyat olarak bırakıldığını ve kendisini gÖrmek için Kemalyerine gelmekliğimi söyledi. Muharebenin va • ziyeti hakkmda sarih malumat alamadım. Daima nezaket gösteren Esad Paşa saat altıda yanına gelerek bek • letnekliğimi rica etti. Esad Paşanm yanına gittiğim zaman 5 inci ordu erkânıharbiye reisi Kâzım Beyi orada buldum. Kâzım Bey şi mal grupunun arkasındaki araziden tec* rid eden düşmanın şiddetli mania ateşindeo avdet edememişti. Erkânıharbimle süvari olarak henüz geçtiğim ateş bu mania ateşi imiş. Her iki zat türkçe konuşuyorlardı. Söz arasında benim ismim sık sık geçiyordu. Bana yeni bir vazife verilmesi düşünüldüğü aşikârdı. Yeni vazi femi evvelden düşünmek için malu mat rica ettim. Esad Paşa meselenin henüz mevzuu bahsedilecek dereceye gelmediğini söyledi. Zannedersem tam bu sırada geceyansından biraz evvelAnbumu cephesinin şimale doğru tevsi edildiğine delâlet eden ilk haberler gelmiştir. Benim bundan malumatun yoktu. Tabü mütemadiyen endişe içinde Kayaltepe mevziini düşünüyordum. Orada kalmağı manasız bulduğumdan uyumak için Esad Paşadan musaade istedim. Ertesi günü yeni bir vazife karşısında bulunmak ihtimali ol duğundan erken yatmak Iâzımdı. Zabitan yemekhanpsinde erkânıharbimin yanına gittim. Bir masanın üzerine kalın bir kurd postu serilerek bana yatacak yer hazırlanmıştı. Post pire dolu olduğundan hiç uyuyamadım. Sabahleyin saat dört buçuğa doğru Esad Paşa tarafından davet edildim. Paşa düşmanın Anbumu şimaline asker çıkardığını ve hedefinin henüz anlaşılmadığını söyledikten sonra bana Kocaçimen Conkbayın hattının işgal ve müdafaasmı ernretti. 25 inci ve 6 4 üncü piyade alaylan ve bataryalar derhal hareket ettırildi. Ben de erkânıharbimle askerden ev vel hareket eyledim. 19 uncu tertibin birinci keşidesine dün başlandı, yirmi beş bin lira 26263 numaraya çıktı Dış Bakanlan bugün son toplantıyı yapıyorlar (Baştarafı 1 inci tahifede) lerinin değiştirilmesi hakkındaki istekleri ve İtalya tarafından düşünülen orta Avrupa banşmın pekiştiı ilmesi meselelerini konuşmuştur. Konferansın Akdeniz andlaşması meselesine de dokunduğu sanılmaktadır. Toplantının çok icten olduğu kaydediliyor. Bükreş müzakereleri Gazeteler ne diyon Bükreş 11 ( A . A . ) Sabah gazeteleri, Balkan Andlaşması konse yinin çalışmasına uzun ve öbölümler özgülemekte, konseyin ilk otorumuna büyük bir Önem vermekte ve bu oturumanın programda oranlanmış olan uzan geçtiğini ve dört saat sürdügünü belirterek kaydeylemektedirler. M. ÇaldarİBİn muhim makalesi Yalın kılıç hücum hikâyesi Ştegman Çanakkale muharebelerine dair yazdığı meşhur ve mükemmel eserinde bu seferimi guya faciaengiz bir surette tasvir etmiştir. Guya Conkbayı nna çoktan yerleşip siperler kazmış olan düşman üzerine fırkamın önünde yalın kılıc hücum etmişim. Burasını itiraf etmeliyim ki maatteessüf iş bu kadar parlak olmamıştır. Yahud Allaha şükretmeliyim ki vak'a böyle cereyan etmemiştir. Çünkü lngilizlerden evvel baymn yukansına yetiştim. Ingilizler benim peşim nra buraya geldiler. Derin bir vadiden giderken karşımda Conkbaymnm dik yamacıtu gör düm. Bunun sırtlanndan civanndaki Kocaçimen dağınm sırtlanna çabucak geçiliyordu. Beygirlerimizden inmeğe mecbur olduk. Saat sabahm altısı ol duğu halde güneş pek yakıcı idi. Conkbaymna tırmanmağa başladık. Sık çalılık ve yüksek ot kümeleri ara sından geçmek çok zahmetli oldu. Yukan çıktığımız zaman uzun ve dar bir sırt bulduk. Buranın nezareti mükemmeldi. Gayet anzalı dağlık arazi üzerinden Adalardenizine kadar her yer ayak altında idi. Suvla körfezi gemilerle doluydu. Körfezde on nakliye, altı harb ve tam yedi hastane gemisi saydıfc. Körfezîn sahilinde düşman askerleri kannca gibi kaynıyordu. Kurumuş tuzlu gölün göz kamaştıncı beyaz sathı üzerinde bir bataryanın cenuba doğru gittiğini gördük. Üzerimizde silâh namına bir çift riivelver vardı. Tabiî bunlarla bir iş yapaamzdık. Buiunduğumuz yerin etrafında tam bir sükunet vardı. însandan eser yoktu. Onümüzdeki dağlık arazi de bomboştu. Düşman görünmüyordu. Dür bünlerimizi gezdire gezdire Azmak derenin şimalinde ovanın şark hudu dunda binbaşı Vilmer Beyin müfrezesini gördük. îngilizlerin de Lalababa üzerinde ve ovada müteferrik yerlerde siper kazmakta olduklannı seçtik. Hiçbir yerde harbedilmiyordu. Arkamızdan gelmekte olan alay lan hazır bir emirle karşılamak için arazide keşif yaptun. Tepelerden mü rekkeb uzun bir sırt Abdurrahrnan bayınndan başlayıp Kocaçimen dağı Conkbayın hattı üzerinden Düztepe ye doğru uzanıyordu. îngilizler buraya umumî bir isim olarak «Sanbayır» namını vermişler dir. Düşman ayni zamanda dik vadi lerden yukanya çıktığı takdirde bu koca mevzide iki alayımm hiç mesabesinde kalarak kaybolacağını anladım. Hiçbir yerde ateş meydanı olacak açıklık yoktu. On dokuzuncu tertib Tayyare pi Nimet ve Tek kolla Gazî gişel«rinde ikramiye kazanan iki talihliye paraları veriliyor 7294 7464 7481 7743 8070 8230 8452 8462 8765 8825 »039 9054 9274 93U2 9639 9697 9750 9757 10118 10194 10226 10294 10301 10487 10622 10635 10647 10686 11191 11225 11462 11498 11526 11596 11900 12066 12073 12085 12838 12961 12999 13131 13135 13168 13407 13431 13540 13611 13779 13788 13922 13992 14005 14068 14303 14408 14511 14649 14745 15017 15277 15494 15509 15715 16137 16387 16449 16546 16557 16734 16828 16871 16998 17346 17650 17922 18011 18671 18825 18940 19008 19019 19537 19977 20359 20495 20849 20908 21022 21276 21321 21503 21833 21845 21916 22129 22222 22810 22848 23181 23305 23427 23502 23568 23729 24050 24132 24173 24399 24461 24582 24859 24900 25072 25207 25270 25295 25442 25477 25501 26156 26184 26454 26567 26714 26872 26884 26927 27220 27318 27387 27452 27508 27603 27727 27755 27782 28088 28427 28569 28582 28609 28667 28880 29133 29176 29224 29239 29322 29362 29438 29572 29606 29694 yangosur.un birinci keşidesine dün Beyoğlunda Asrî sinemada başlan mıştır. Bu keşidenin en büyük ikra miyesi olan yirmi beş bin lira 26263 numaraya çıkmıştır. Keşideye bugün de devam edile cektir. Yirmi beş, on beş ve on iki bin liralık ikramiyeyi kazanan numaraların yetmiş beş aşağı ve yetmiş beş yukarısında bulunan numaralar da ikişer lira amorti alacaklardır. Dün çıkan numaralar sıra tertibile aşağı dadır: V.ö. Köy'evleri projesi yapacak mimarlara İstanbul Halkevinden: İstanbul ve Trakya havalîsinde ev yaptıracak köylülerimize birer nü mune vermek için düzenlediğımiz (köy evleri) proje müsabakasının müddeti, şartnamesi mucibince, 1 mayısta bitmiştir. O tarihe kadar Evi mize ancak üç proje gönderilpıi|tir. Müsabakaya Iştirak eden mimarları mızın azlığı yüzünden 15 mayısta zarflarm açılmasmdan vazgeçilerek daha bir kısım gene ve memleket sever san'atkârlarımızın da bu hayırlı işe gırmelerini temın için müsabakanm müddeti 1 haziran 935 tarihine uzatılması ve zarflarm 15 haziran 935 te açılması idare heyetimizce karar laştınlmıştır. Gene mimarlarımızdan bu budun işile alâkalanmalarını dileriz. 25 bin lira kazanan 26263 15 bin lira kazanan 20853 12 bin lira kazanan 15452 500 lira kazananlar 1706 2101 4302 6209 6735 7776 8484 19203 21219 22234 28106 30 lira kazananlar 62 733 1461 3167 2703 3891 4649 5468 6464 349 457 476 600 680 682 871 1016 1080 1101 1344 1425 1484 2179 2970 4213 4805 5605 6890 1596 2242 3068 4217 150 lira kazananlar 94 4258 4909 5825 7192 8173 8182 9193 12227 12279 12393 17389 18941 20462 21325 22852 22942 23745 24573 26953 27895 28163 100 lira kazananlar 76 4827 10671 19706 21523 26050 29455 1049 2854 3750 5093 5462 6827 10819 12507 13008 19736 19817 19959 22195 22198 22447 27778 28447 28859 29651 3773 3878 4019 8103 9585 9683 15693 15963 17197 20031 20238 20274 23159 23521 23584 29019 29208 29289 Acıklı bir ölüm Deniz bınbaşılığından mütekaid ve Holanda Bankası kontrolu Refik Bartunun kayınpederi Sabri tedavi edllmekte olduğu Beyoğlu Belediye hastanesmde vefat etmiştir. Merhum SabriAHn cenazesi bugün hastaneden kaldırılacaktır. 50 lira kazananlar 15 551 85 619 141 158 220 365 392 640 1122 1208 1300 1365 1635 2305 4329 4597 5778 6435 1690 2658 4345 4834 5789 6798 1761 2662 4362 5023 5846 7017 1790 2885 4400 5126 5969 7052 • Ç YENİ ESEBLER Yarım Ay «Yarımay» 9 mayıs tarihinde An karada toplanan (Cumhuriyet Halk Partisi) dordüncü büyük kurultayını kutlulamak üzere bir «hususî fevka lâde nüsha» çıkarmıştır. Yarımayın baştanbaşa renkli olarak çıkardığı bu sayı Partinin doğduğu günden bugüne kadar geçırdiği bütün safahatı, başardığı büyük işleri anlatmaktadır. 1403 1543 2175 2178 3560 4197 4515 4538 5449 5520 6096 6238 1994 3340 4430 5323 6004 7075 1703 1741 1806 1979 2523 2539 2592 2680 3173 3280 3603 3668 4279 4336 4469 4504 5155 5203 5254 5367 5441 5817 5958 6190 6385 6405 7013 7042 7420 7701 7782 7875 8323 8507 8550 8667 8780 8978 9032 9270 9344 9432 9446 9477 9773 100S6 10189 10422 10511 10660 10578 10765 10768 10879 11150 11449 11686 11933 11947 11990 12352 12404 12567 12593 12942 12974 12976 13246 13314 13686 13687 13756 14253 14309 14352 14600 15032 15185 15243 15656 15993 16305 16347 16444 16582 16690 16772 17085 17257 17331 17665 17746 17749 17808 17890 18190 18523 19066 19218 19889 19894 19900 20288 20402 20598 20815 20833 20988 21061 21295 21477 21481 21601 21655 21726 21747 21880 21936 21949 22168 22273 22551 23105 32138 23276 23434 23461 23500 23520 23608 23618 23784 23822 23940 24141 24148 24627 24774 24973 25135 25314 25514 26008 26075 26221 26343 28593 26608 26870 26870 26941 27298 27307 27430 27744 27759 27834 27997 28207 28280 28550 28566 28784 29003 29252 29779 29843 Bükreş 11 ( A . A . ) «Heureac tuelle» dergisi Balkan Andlaşması kort seyinin toplantısma ayırdığı dünkü numarasında Yunan Başbakanı M. Çaldarisin bir belgesini yazmaktadır: «Sarsılmaz bir bağlılık ve açık ve öz bir kardeşlik: îşte, Balkan And laşmasım idare eden iki prensip» başlıklı bu makalesinde M. Çaldaris bir senelik varlığı olan Balkan Andlaş • masmı gÖzden geçiriyor ve diyor ki: «Seçkin Rumen arkadaşmuzın baş» kanlığinda Balkan Andlaşması illerinin dort bakanı, Atinada başlanan ve Ankarada, Cenevrede karşılaşmak nrsannı bulduklan her yerde olan ç&Iışmalannı Bükreşte de ilerleteceklerdir. Bizler hem doğrudan doğnıya hem dolayısile bize dokunan bütün işleri gözden geçireceğiz. Andlaşmamızuı temeli olan kardeşlik her birimizle iîişiği olan arsıulusal meselelerin tetkiki ve bunlar etrafında faydalı kararlar al mak imkânlannı birçok defalar bize vermiştir. Günün büyük siyasa meseleleri dışında, Ankarada geçende toplanmış olan ekonomi konseyimizm ka* rarlannı yerine getirmek işi de görü şülecektir. Aramızdaki ekonomik mü' nasebetlerin yoluna konması ve ge nişletilmesi bağlanmamız lâzun gelen ilgi. ile, gütmekte olduğumuz yakınlık işine çalışacağız. Böyle hiç süphesiz faydalı neticeler verecek olan yakınlık plâmmızı dayayacağımız sağlam bir temel kurmuş olacağız.» M. Yevticin dlyetA Bükr*t 11 ( A . A . ) «Dımîneata* gazetesi Yugoslavya Başbakanı M . Yevticin ju diyevini yazmaktadır: «Birge asığlanmız yolunda Bükreş« ilk defa geliyor değilim. Buraya gel mekle duyduğum sevinci artıran bir şey varsa o da Romanya ile Yugoslavyamn Küçük Andlaşma ve Balkan Andlaşması gibi iki sağlam kurumda ba lunmalandır. Romanya kamusal düşü» nünü uzun zamandanberi tamyorum. Vefalı bir dost ve bayn bir bağlaşık olan Rumen ' ulusunu selâmlamakla bahtiyanm. Romanyaya gelen herhan* gi bir Yugoslav gibi kendimi evimde sanıyorum ve illerimizin yalnız geç mişleri bakımmdan değil, halleri ve hele gelecekleri bakımından nekadar birleşik olduklannı görmekle artan bir levinc duyuyorum. İllerimizin ötedenberi bir tek ereki olmuştur. Tabiî hakIannm korunması, banşm kurumlan dınlması ve sınırların güvenliği, Balkan Andlaşmasmın asığ birliği ve grt gide artan arsıulusal önemi ve en son Uluslar Birliğine karjı olan ödevlerimiz bizi bu kere Bükreşte toplamaktadır. Amacmuzı, kararlarımızı Balkan Andlaşmasmda, banşta ve arsıulusal iş birliğinde daha etkin yapmak * br. Ulusal bayramlan günü dostlan mız Romanyalılann arasında bulun * makla ve S. M. ikinci Karola derin saygı ve vefahğımızı sunmakla çok Bandırmada Parti kurultayı için yapılan tezahürat Evrenselây Resimli Ay Basım Evinin her ay çıkartmakta olduğu bu içtimaî mec • mua, mayıs nüshasını (Cumhuriyet Halk Partisi) ne tahsis etmiştir. Renkli, gayet zarif bir kapak içmde ve tamamen renkli olarak basümış olan bu sayıda Partinin ana yurdda yaptığı büyük hizmetler teşrih olunmak tadır. (Arkast var) Türk gazetecilerile Bulgar gazetecileri bir arada Çalışkan çocuk Her hafta perşembe günleri çıkan bu değerli çocuk mecmuamız 9 ma yıs sayısını (fevkalâde bir nüsha) olarak çıkarmıştır. Burada gene yavrulanmıza Cumhuriyet Halk Parti sinin vatana yaptığı hizmetleri öğ retmek için güzel vazılar vardır. Uandınna (Hususî) Halk tisinin dordüncü kurultayında Atatürkün söyîevi Bandırmada binlerce hılk tarafından büyük bir alâka, saygı ve heyecanla dinlendi. Şehir bugünün şerefine baştanbaşa donanmış ve birçok topîanhlar yapılmıştır. Şehir Cumhuriyet alanında güzel havalar çalarak halkı eğlendirmiîtir. Gönderdiğim resim muhtelif yerlere konulan hoparlörlerden birinin önünde Atatürkün söylevini dinliyen halkı göstennektedir. bahtlıyım.» Arkitekt (Mimar) Bu aylık mecmuanın (52) nci sayısı Ankarada Millî Tasarruf ve İktısad Cemiyeti tarafından inşa etti rilen Sergi Evine tahsis edilerek çıkmıştır. Bundan maada birçok meslekî yazılar ve projeler vardır. Güzel san'atleri sevenleri tatmin edecek o lan bu mecmuayı tavsıye ederiz. Şehzadebaşı R A N tiyatrosunda ^v İPO 13 MayıS pazartesi günü akşantı S U M E R Sinemasında 2 güzel Fransız filtnı birden Bu hafta Almahyadan dönen Türk gazetecilerinin Sofya istasyonunda gar gazetecileri tarafından samirniyetle karşılandıklarını yazmıştık. Yukarıki resim arkadaşlarımizın Bulgar meslektasları ve Sofya el • çimiz tarafından Sofya uta»yonunda teşyi edildiklerini götter > mektedir. Üskiidar Hâle Sinemasında 2 filim birden İlâveten H AFIY E Kenraaynar DUHUL1YE 15 Yavrunun Gecesi Londrı s«z heyeti ve *>es kralıçesı I KANUN MUHAFIZ1 G. O' BRlEN'in lemeili, ilk defa olarak göstcriJmektedir. Mikinin Sen Saati HAMİYET ve NAŞlD ÖZCAN ve yavruvu seven birçok saz ve OKUvucu arkadaşlannın ijtrakıle konser ve lcomedı 2 » Yataklı Vagon Cilveleri FLORELLE'in temsili, Netis bir komedi müzîkal Bu gece nöbetçi olan eczaneler şunlardır: Şinasi (Büyükada), Yusuf (Heybeli), Salih Necati (Bahçekapı), Eşref (Ankara caddesi), Cemil (Beyazıd), Yorgi (Küçükpazar), îbrahim HalU (Saraçhanebaşı), Sarim (Aksaray), Rıdvan (Samatya), Nazım (Şehremi m), Fuad (Karagümrük), Hilâl (Ba kırköy), Hüsameddin (Fener), Yeni Türkiye (Hasköy), Yeni Turan (Ka sımpaşa), Naü (Beşiktaş), Hilâl (Fındıkh), Şişli (Şişli), Galatasaray (Ga lataaaray), Vinikopulo (Yüksekkaldırım), Büyük Eczane (Kadıköy, îskelebaşı caddesi), Üçler (Kadıköy, Yeldeğirmeni), Selimiye (Üsküdar). Nöbetçi eczaneler