Cumhuriyet 10 Mayıs 1<>*5 =• V Türklerle Süngü Süngüye No. 179 A. DAVER Çanakkalede C Dikketler «Bütün şirketlere örnek olsun» s IrmakFilyos hattı Inşaatın mühim bir kısmı bitti, son kısmın ray döşemesi de müteahhide ihale edildi Yarımada üzerindeki hastaneler büyük muharebe günlerinde ilticaya kâfi gelememekteydi Bu suretle Rusya ile garb devletleri arasında etnin irtibat tesis edilmis, olacak ve Türkiye merkezî devletlerden ko » parılmış bulunacakn! Bu takdirde ise Bulgaristanın da bitaraflıktan çıkması ve böyle bir fena vaziyette bizimle talihini teşrik eylemesi her halde gayrimuhtemel olurdu. Bup sebebden sekiz buçuk ay de vam eden Çanakkale seferinin orta sına tesadüf eden Anafartalar ihracı bu harbin askerî ve siyasî bakımdan en miihim noktasını teşkil eder. Anafartalar ihracında donanma, yalnız evvelce zikri geçen makinelitüfek kıtaatından birini vererek kara ordusuna yardım etmiştir. Bu makineü tüfekler Ismailtepede kullanıldı. Bizim tarafta tahtelbahirler bulunmamıştır. Levazım ve cepane getiren Barbaros zırhliM ayın sekizinde Mannara de nizinde bir Ingiliz denizaltı gemisi tarafmdan torpillenerek Gelibolu önünde batınlmıştır. Müstakil bir bahriye kumandanhğı olan müstahkem mevki yanmadanın djş sahillerinde pek u zaklarda yaptığımız bu büyük ve kat'î neticeli muharebelere iştirak edeme mistir. 28 ağustosta düşman o zamana kadar Anafartalar mmtakasmda ihrac edilen bütün kuvvetlerin iştirakile hem Anafartalar ovasında ve hem de ovanın her iki tarafında büyük bir taarruz yapmağa teşebbüs etti. Bu taarruz çok şiddetli ve zayiatlı muharebelere sebeb olmuş ve lâkin Türkler tarafmdan son ihtiyatlann kullanılmasile ve hatta süvarinin bile ateşe sokulmasile püskür tüimüştür. O zaman muhtelif tngiliz gazeteleri düşmanm ağustos muharebelerindeki zayiatını 15.000 telef 45,000 yaralı olarak gösteriyorlardı. Bizim tarafta 22 ilâ 26 ağustos zarfmda 26,000 yaralı nakledilmiştir. Yanmada üzerin de tertib edilen hastaneler büyük muharebe günlerinde ihtiyaca kâfi gelmediğinden yaralılann büyük bir kısmı denizden tstanbula naklediliyordu. Türk hastanelerine Alman salibiah merindcn gondcrilcn heyetler binbaşı foü Troçlerin idare ettiği hastane ile Kont Huhbergin kendi masrafile te sisaü mükemmelesini vücude getirdiği ve bizzat fedakârane idare ettiği hastane tarafmdan muavenet ediliyordu. Lâkin cümlesi de bu fevkalâde ihtiya ca kâfi gelemiyorlardı. Keza hastane gemilerile muvakkaten yaralı nakli için az asker gördüm. Yalnız bir defa manevradan dönen bir pıyade taburuna rasgeldik. Ağır makinelitüfekleri, katır sırtmda değil; top gibi, fakat dörder at koşulu toparlaklarla çekilıyordu. Bu taburun teçhizatı, silâhlan fevkalâde idi; askerler için de Alman askeri idi demek kâfi... 1 mayıs bayramında bile askerî bir resmigeçid yapılmadı; tayyare filoları uçmadı. Bazı şehirlerin tayyare istasyonla rmda askerî pilotların uçuş yaptık lannı ve talim ettiklerini gördük. Askerî tezahürler yapmamakla beraber, millî müdafaa kuvvetlerini, mütemadiyen yükseltmekte olduklarına şüp he yoktur. Bu arada, kuşbakışı denizden 130 kilometro raesafede bulunan Hanoverde deniz tayyareleri için bir liman yapılmaktadır. Bu lıman mevcud bir göl veya nehirde yapümıyor, şehrin dışında açık ve geniş bir meydanda, topraklar kazılmak ve kaldırılmak suretile sun'î bir göl ve sun'i bir liman tesıs ediliyor. Esasen Al man şehirleri nebirler arasmda açı lan sürü sürü kanallarla birbirine ve denize bağhdır. Hatta Berlinde bile Astm Paşa tanzim ve tahsis edilen kuçük vapurlar da gece gündüz yolda bulunmala rına rağmen ihtiyaca yetişemiyorlar dı. Çok şükür ki 5 inci ordu sari has talıklara tutulmadı. Bundan evvel söylediğimiz gibi 67 ağustosta yukan Saros körfezinde kullanılabilecek ne kadar kıtaat varsa 5 inci ordunun takviyesi için celbedil mis olduğundan ağustos ortalannda bu mıntakanın muhafazası Mareşal fon Dergolç Paşanın kumandasmda bu lunan birinci ordu tarafmdan deruh de edilmişri. Paşa, karargâhını Geli boluya nakletmişti. Bundan sonra arnk gerek bu cephede ve gerekse Ça nakkale Boğazımn Anadolu cihetinde doğrudan doğruya muharebe olmamıştır. Aarasıra Saros körfezinin iç kıs • mına girerek ates eden harb gemilen buradaki iyice mestur kıtaata hiçbir zarar veremediği gibi Anadolu cihetinde bırakılan işgal kuvveti de ayni su retle masun kalmışür. Düşmanm bütün harb faaliyeti Gelibolu yanmadasımn üç cephesinde toplanıyordu. Cenubda Seddilbahir grupunda, düşmanın ilk hattı Kirtenin 1,200 metro cenubuna kadar ilerle mişti. Kirte köyü bir harabe yığmın dan ibaretti. Düşmanın buradaki tutunmak teşebbüsleri daima akim kalıyordu. Burada müttefiklerin sağ ce nahını iki Fransız fırkası ve merkezle sol cenahını üç tngiliz fırkası teşkil ediyordu. Bununla beraber bu taksım gerek mıntakalarca ve gerek kıtaatça muhtelif değişiklik görmüştür. Istatistiği severim. Bugün bi raz daha sevdim. Beni yorgunluk tan, yurddaşlarımt da uzun sö'zlerimle yormaktan kurtaracağı için daha çok sevdim. Şirketlerin, yurddast ve kendilerini sevindirecek kısa ve sade yolu gormeyislerine, görmek istemeyislerine karsı elimde bir bayrak gibi tutacağım, iste diye hayktracağtm için büsbütün ve candan sevdim: (Yapılan bir istatistiğe göre Anadolu Demiryollart geçen yıla nazaran subatta 32,622 lira fazla bir farkla 883,654 lira varidat yap mıstır. Izmir Kasaba hattı geçen yıl subatına nazaran 31,447 lira farkla 171,502 lira varidat yap mıstır.) tşte gazeteden çıkardığım istatistik budur. Demek ki, Anadolu Demiryollarının yurddasın verebileceği bir parayı istemekle, en kısa ve karsılıklt sevgi uyandıran yolda yürümüstür. Yurddaşı ucuz göturen, malınt ucuz taştyan, (ağır ücret aldığı halde ziyan edeceğim diye korkan şirketlerin) hepsin den daha korkusuz kâr eden bu güzel is yuvası, şirketlere gene örnek olsun. V. r Rn RAD^Ö aksamki orogram j Irmak Filyos hatttnda çalışan ameleden bir grap Çerkeş (Hususî) Irmak Filyos hattmda şimendifer inşaatı faaliyeti hararetle devam etmektedir. Hatbn tesviyei türabiyesi ve istasyonlannın büyük bir kısmı bitmiştir. Bundan başka yüzlerce köprü ile 3444 metro uzunluğunda Batıbeli tüneli de ikmal edilmiştir. Ileride Adapazan hattuım iltisak noktası olacak olan îsmetpaşa istasyonu da tamamen bitmiştir. Simocuk ile rLskipazar istasyonlan arasındaki yolun tesviyei türabiyesi ve sanayi imalâtil* bütün istasyon binalan da bitmiş olduğundan Kurşunlu Atkaracalar Çerkeş Kurtçimen ve İsmetpaşadan Eskipazara kadar olan (88) kilometroluk kısmm demir ferşiyatı da müteahhide verilmiştir. Ankara Irmak ve Filyos hattı önümüzdeki ağustosta bitmiş olacaktır. Bütün bu inşaat Türk sermayesi, Türk mühedisleri ve Türk işçilerile başarılmaktadır. K J Karamanda Çocuk Esirgeme Kurumunun baloç" Karaman (Hu susî) Çocuk Esirgeme Kurum • tarafmdan verilen bir baloda adliye zabıt kâtiblerinden Inayetin k »/r» hediye ettiği kıymetli bir yastık müzayedeye çıkanl mış; büyük bir varidat temin etmiştir. Kurum, bu haBayan Inayet yırsever Türk kızına teşekkür etmijtir. Tayyare piyangosu Tayyare piyangosunun 19 uncu yeni tertibin ilk keşidesi mayısın 11 inci cumartesi günü saat 13 te Tepebaşında Asrî sinemada yapılacaktır. Çerkeş Hamamlı boğazındaki köprü Kigi felâketzedelerine yardım Erzincan 9 (Hususî) Kigi felâketzedelerine merkezdeki memur ve esnaftan toplanılan altmış beş lira kaymakamJığa gönderilmıştir. Çocuk Esirkeme Kurumunun kongresi Çocuk Esırgeme kurumu tstanbul merkezinin senelik vilâyet kongresi 28 mayıs 935 sah gunü Cağaloğlunda cemivetin vilâyet merkezınde yapılacaktır. MilU Türk Talebe Birliği Genel Kâtibliğinden: Bugün saat 14 te îstanbul Halke vinde Birliğimizin senelik kongıesi vardır. Birlik üyelerinin gelmeleri. Talebe Birliği kongresi İSTANBUL: 12,30 muhtelif plâk neşriyatı 1? dans musikrsi, plâk 19.20 çocuk s& ati (Mes'ud Cemil) 19,50 haberler 20 profesör Liko Amar keman kon seri 20,30 havaiyen gitar (Siret ve arkadaşlan) 21 Babikyan (şan) 21,20 son haberler 21,30 radyo caz ve tango orkestraları ve Birsen. VÎYANA: 17,15 gramofon 18 iki kısa konuşma 18.45 ninniler 20.05 haberler 20,15 ulusal nesrivat 20.35 bar mu sikisi 21.05 Şillerin «aşk ve tılsım» faciası 23.05 aksam haberleri 23,15 bahar musikisi 24,35 orga kon seri 1,10 gramofon. BERLİN: 17,35 kadınların zamanı 19,35 kitablara dair 20,45 günün akisleri 21,15 eğlenceli musiki neşriyatı 22.05 ulusal neşriyat 23,05 haberler 24,35 piyano konseri. BUDAPEŞTE: 18,25 musiki neşriyatı 18,50 ste • noğrafi dersi 19,15 piyano konseri 20,30 Çingene orkestrası 21,05 piyes22,25 haberler 22,45 orkestra kon seri 23,55 cazband takımı 24 ha berler. BÜKREŞ: 18,05 orkestra konseri 20,25 gra • mofonla Rumen musikisi 21,05 koro konseri 21,50 orkestra konseri 23,05 haberler. VARŞOVA:: 16,50 askerî bando 17,50 Rumen şarkılan 18,20 oda musikisi 19,15 radyo temsili 19,50 gramofon 20,20 senfonik konser 23,35 konu$ma 24.10 dans havaları. PRAG: 19,15 almanca neşriyat: Spor ve musiki 19,50 almanca haberler 20,15 halk şarkılan 21,55 Rumen musikisi 23,05 haberler 23,20 gramofon 23,35 rusça haberler HAMBURG: 18,05 ürindi konseri 19,35 genclerin zamanı 20,05 tsveç musikisi 20,50 konuşma 21,05 haberler 21,15 Berlinden nakil 22,05 Alman merkez istasyonundan nakil 23,05 haberler23,30 musiki 24,05 Ştutgarttan nakil. Bu gece nöbetçi olan eczaneler şunlardır: Şinasi CBüyi'1J>> Nöbetçi eczaneler Şe h de b :; ' HiLAL S i n e m a s ı n d a iki büyük film birden göslerilmektedır Bugün bv g gece g (Arkan var) Bugün bu neviden bir liman vardır. Hulasa: Alman millî marşmın nakaratı şudur: Doyçland, Doyçland über alles Yani Almanya, Almanya herşeyin üstünde! Bu seyahatimde gördüm ki Alman milleti, bu mısraın hakikat olduğuna cidden inanarak öyle çalısıvor. Bcn Bir Casustum Senenın en güzel filmleri olan bu iki filmi mut'aka görünüz. Her iki filmde Jurnal Tel 4^374 Oniimüzdeki pazar günü" programı EHMEKCi KADN sinemasında Rus bcyeti selerivesinin 60 gıin Şıtnal kutbunun buzian arastnda geçirdikleri maccraları ı tamam ve hakıkf kol rakak gösteren ÇELUSKİN ickmili Türkçe izahatlı ilmt ve fennf böyük seyahat filmi Napolyon devrınde Avrupt sanylarındaki buviia maceralann kahramanı ve dünvantn meşhur bestekân FRANZ LEHAR' ın parçalarile süslenmıj olan CİVAN PETROVITCH v* ELIZA iLLiARD) tarahndan oynanan Almanca söz ü büyiık musiki ve he\ecan tiimı Bugün dcvami matin«!er 11 den itîbaren başlar P A 6 A Ni N i i Bugün 2 büyük FLM BİRDEN Fl beli), Agob Mınasyan (Eminönü), Übeyd (Alemdar), Sıtkı (Lâleli), Hikmet Cemil (Küçükpazar), Üni versite (Vezneciler), Nuri (Aksaray), Teofilos (Samatya), Nazım (Şehre mini), Arif (Karagümrük), Merkez (Bakırköy), Emilyadi (Fener), Yeni Türkiye (Hasköy), Yeni Turan (Kasımpaşa), Rıza (Beşiktaş), Mişel Sofranyadis (Mahmudiye caddesi), Taksim (Taksim), Beyoğlu (Kalyoncukulluk), Halk (Hamam, ŞişU), Faik îskender (Moda), Mahmud (Altı • yol), Ahmediye (Üskudar). V...< <u<^. Galatasaraylılann ziyafeti Hitler tarafmdan kabul edıldıkten sonra, üç İstanbul gazetecisi arkadaş, müşterek bir telgraf çekmlştik. Bu telgrafın ustünde birer suretl Cumhuriyetle, Ku , runa verilecektir diye de yazılıydı. Tel „ grafhane, bilmem ne noksanından do layı o suretl bize vermemiş, telgrafı alan gazete verecek sanırus, o gazete de, altındaki üç imzaya rafmen telgrafı yalnız kendine mahsus sanmış olacak ki o da vermemiş ve bu suretle mektubum da bahsettiğim telgraf bizde çıkmamış tır. Fakat muhteviyatı mektubumda tekrar edildiği için ortada bir kayib yoktur. A. D. Smemasında GEORGES O' BRiEN'i ilk deta olarak gotnlmekte Oıan SUMER Bugün IPEK TUNÇ SiNFMASINDA | DOKTÛR JIV1 VÜCUULER tnacera ve heyecan tilminde sıçrayıp zıpladıgmı götüniiz. Ayrıca t FLORELLE tarafmdan KANUN MUHAFIZI EDİE CANTOR ve Dünyanın en güzel 200 gene kızı Bagün GERALD KLtlN RüGGE vasiyetnamesi MABÜSiin Reji. ı FRİTZ LANO Y A T A K LI Vagon Cilveleri Kebs komedi müz'kali 2 Fransiz filmi birden M E L E K Sinemasında Gizli Sevda Sevda Gecesi İRENE DUNNE ve PHiLiP HOLMES LiANE HAiD ve VİCTOR KOVVA Vans otelin önünde indi. Biz yolumuza devam ettik. Kısa bir zaman sonra peşimizsıra geldi. Elinde notlarla dolu bit kâgıd tomarı vardı. Şüphem, hakikatler önünde zail oldu, dedi. Kulüb kâtibile görüşlüm. Bana partinin iki saat on dokuz dakika sürdüğünü haber verdi. Parde önce epey muvaffakiyetler kazanmış, fakat Robinştayn bilâhare yaptığı hamlelerle onun bütün kazancmı tariimar etmiş. Tıpkı Drukerin soylediği gibi... Şu Druker cidden şayanı hayret a dam... Oyuncuların puvanlarını aldım. Hamleleri de kopya ettim. Bu partiyi boş bir zar^nımda mütalea edeceğim. Üçiincü perde 12 nisan, sah hasara altına almştı. Akşam yemeğinde kulübde buluştuk. Vans, Markam, ben... Polis müdürile Hat ta biraz sonra bize iltihak ettiler. Geceyansma kadar konuştuk. Maamafih bu müzakerelerden hiçbir netice çıkmadı. Hatta ertesi gün de ayni şekilde geçti. Kapiten Döbova rövolver üzerinde hiçbir iz bulamadığını bildirdi. Yalnız Kapiten Haze profesörün evinde kaybolUD tekrar meydana çıkan rövolverin Sipirigi öldüren silâh olduğunu tayin etti. Drukerin evini tarassud için kon muş olan nöbetçi memurlar bütün geceyi boşuboşuna geçirmişlerdi. Verdikleri raporda sadece Madam Drukerin sekizde bahçeye çıktığını, başka birşey 16 görmediklerini bildiriyorlardı. *** Vansla ben Markam ve Hat müdAradan iki gün daha geçti. Profedeiumuminin odasında bırakarak çıksör Dillard ile Pardenin evleri de netık. Müddeiumuminin masası birçok zaret altına almmıştı. Hatm ve Mardosyalarla dolmuştu. Robin ve Sipirig kamın müthiş gayretlerine rağmen tahvak'alarına aid evrak ta ayrıca bir yı kikatta bir adım bile ileri gidilemiyorğm teşkil ediyorlardı. Bundan başka du. Her ikisinin de son derecede canlan sıkılıyordu. Gazeteler soylenmege bir gazeteci ordusu odayı adeta mu görülecek filmler Galatasaraylılar cemiyetinden: Galatasayhların senelik ziyafetleri mektebin yemekhanelerinde 31 mayıs 1935 cuma günü verilecektir. Program şu suretle tesbit edilmiş tir: 1) Sabahleyin tam saat 10 da ce miyetin Saray sineması üstündeki merkezinde içtima ve Galatasaray lisesinin tarihçesi hakkında konferans. 2) Tam saat 11 de mektebde içtima. 3) Saat yarımda yemek. 4) Saat 1,30 da Cumhuriyet abide sine çelenk konulması. Mekteb yemekhanesindeki yerler mahdud olduğu cihetle senelik ziyafete iştirak edeceklerin davetiyelerini 20/5/935 ten evvel cemiyet merkezinden aldırmaları ve yahud ta iştirak arzulannı bir mektubla bildirmeleri rica olunur. başlamışlardı. Muhbirlerin birisi gidip birisi geliyor, gazetelerde zabıtanın ve adliyenin beceriksizliğinden bahseden yazılar eksik olmuyordu. Vans tahkikata iştirakten vaz geçmiş gibiydi. Ne profesörle, ne Madam Drukerle, ne de hâdiselere ismi karışan diğer eşhasla görüşmek istemiyordu. Bir iki defa sebebini soracak ol dum. • Hakikati onlarla bulamayız. Hepsi söz söylemeğe korkuyor. Kuvvetli bir delil elde edinciye kadar bekliyeceğiz! Cevabile iktifa etti. Bu kuvvetli delili ertesi günü ele geçirmek kabil oldu. Günlerden cumartesi idi. Markamm daveti üzerine Arnesson da beraber olduğu halde müddeiumumilik makamında toplanmı? tık. Polis müdürü de beraberdi. Ar nesson mutadm hilâfmda sükuti duruyordu. Konuşmağa başhyah yanm saat olmuştu ki bir polis memuru içeri girdi ve Markamm önüne bir kâğıd bıraktı. Markam kâğıdı dikkatle okudu. Sonra memura çıkıp gitmesini işaret ederek bize döndü: gözümden kaçan zayıf bir noktayı gördü. Bu neticeyi Drukerin evvelce size haber vermiş olduğunu bize profesör Dillard söyledi. Vansın bu suallerden maksadı ne olduğunu anlıyamıyordum. Bilhassa son sözü oldukça acı idi. Markam sabırsızlanryordu. Parde ise iskemlesi üstünde kımıldaniD durmakla meşguldü. Druker dün gece çok gevezelik yaph. Henüz bitmemiş bir parti için takdir ve tahminde bulunmanın münasebetsiz olduğunu anlamahydı. Ben onun sözlerine inanmam. Parti cok sürdii mü? Saat birden sonra nihayet buldu. Çok seyirci var mıydı? Geç vakte kadar mutaddan ziyade kalabalık vardı. Yazam Tercüme eden: Vans ayağa kalkb. Biz de kendisîni S S. Van Dine ömer Fehmt Baakut taklid ettik. Sokak kapısına gelince Şatranc dediniz de hatınma gelVans birdenbire geri dönerek Pardeye di; sizin dün akşam Robinştaynla yap»eslendi: bgaoz parti ne nıretle nihayet buldu? Bir şatranc taşımn dün gece yap Ben kırk dördüncü hamlede n hğı seyahatten haberdar mısmız? yunu terkettim. Robin?tayn her nasılra Bu sö'zler Pardede fevkalâde bir te "Cunturiyet,, in tefrikası : 44 sir yaptı. Sanki bir tokat yemiş gibi geri çekildi. Sapsan oldu. Dudaklan titriyordu. Hiç cevab vermedi. Çıkhk. Müddeiumumî muavininin otomobili içinde Riversid parkmdan geçerken Markam Vanstan Parde ile yaptığımız mülâkatın intıbalannı sordu. Vans: Onun birçok seyler bildiğini gösterir alâmetler sezdim. dedi. Maamafih kapıdan cıkarken söylediğim söz lerin ona bu kadar tesir edeceğini hiç ummuyordum. Bu aksülâmel fe\kalâde birşey... O kadar ki ne mana vereceöjıru kcstiremiyorum. Vans bu sözlerden sonra düşünceye daldı. Yetmiş ikinci sokağa gelince birden kendisini toplıyarak şoföre Şerman Skuer oteline gitmesi emrini ver di Şu Parde Robinştayn parti si hakkında daha fazla malümat al masını cok istivorum! Bunun icin makul hiçbir sebeb yok. Belki alelâde bir arzu... Saat 11 den bire kadar olan müddet kırk dört hamlelik yarım kal mış bir parti için çok uzun bir müddettir. fArkan var)