Cumhuriyet 3Mavis 1 35 Kayseride yaz hayatı Kışın soğuk giinlerini şehirde geçiren halk, ilkbaharla beraber bağlara ve köylere çekiliyor Bulgarlarla ticarî İs kanunu Kamutaydan müstacelen müzakereler çıkacak Mnharahhas heyeti Ankarava gidiyor (Baftarafı birtnct sahıfede) nan iki Bulgar murahhası dün bura dan Ankaraya hareket etti. Bulgar heyeti murahhasasına Ankaradaki Bulgar sefiri Pavlof riyaset edecek tir. Bulgar gazeteleri, Türkiye ile Bulgaristan arasmdaki yeni ticaret mu kavelesinin 15 mayısa kadar imzala nacağını yazıyorlar. Bu müzakeratm başlaması dolayısile Sofyada çıkan ve müdürü şimdiki Şimendifer Nazırı olan Slovo gazetesi bir başmakale yazmıştır. Bu makalede şöyle denil mektedir: « Türkiye ile yeni bir ticaret muahedesi akdedecek olan heyetimiz dün Ankarava hareket etti. Cenub komşumuz Türkiye ile eskiden bizım büyük ticarî münasebatımız vardı. Fakat Türkiyede Cumhuriyet reji mi teessüs ettikten sonra Türkiyenin iktısadî fiziyonomisi büsbütün değişti. Türk ticareti, Türk sanayii ve Türk çiftçiliği, Türk hükumetinin kuvvetli himayesi sayesinde çok terakki etti. Ve Türkiyenin haricden alacağı şey ler azaldı. Bu tabiî bizim ticaretimize de mâni oldu. Fakat bununla beraber Türkler henüz daha bizden birçok şey alabilirler ve bize de birçok şeyler satabilirler. Arada şu da unutulmama» lıdır ki biz komşuyuz. Ve Türk ihra • catınm mühim bir kısmı da Bulgaris* tandan geçmektedır. Onun için bızim ticarî münasebatımız sağlam esasla ra istinad etmelidir. Birçok müşterek gayeler bizi birbirımize bağlamakta dır. İki memleketin iktısadî yapılışı da birbirine çok benzediğinden bir çok noktalarda rjirbirine yardım edebılir ve birbirini tamamlıyabilir ler. Bu düşünceler hâkim olunca biz şimdi başlıyacak olan Ankara müza keratının çok yakmda iki taraf için de hayırh neticelerle biteceğine eminiz. Bulgarlann bir darbımeseli var dır: clyi ahşverişler iyi dostluk yara tırlar.» (Bajtarajt birinci iahifedei lâzım gelen kudret ve iktıdan haiz o lan bu Vekâlet tarafından sevkedilen tefsir lâyihalan gıttikre bizi düşun dürmektedir. Bugün bunlardan ıkisi vardır. Yarın ne geleceği malum de ğildir. Sırrı (Yozgad) Anlaşılacak kanun yaparsanız buna lüzum kal maz. Refik Şevket (devamla) Ştırası şayanı dikkattir ki gerek aceleden ve gerek noksanlıklardan bahsederek bu iddialann delilini yalnız Maliye Ve kâleti teşkil ediyor. En salim kanunlann kendi düşün celerine muvafık gelmediğinden veya malî zihniyetin icablanna muvafık gelmediğinden dolayı Büyük Millet Meclisi gibi yüksek bir müesseden herhangi bir daireden sorulur gibi mütalea almak düşüncelerini doğru bulmuyo rum. Tefsir ne zaman istenir, nasıl o lur, bunlan Maliye Vekâlebnin an laması lâzıry'ır. Maliye Bakanmın cevabı Maliye Bakanı Fuad Ağralı kürsüye gelerek şu cevablan verdi: « Maliye Vekâleti Meclise tef sir için çok geliyormuş, evet çok doğru. çünkü Maliyenin vazifelerinden birisi mükelleften para tahsilidir. Ge rek mükelleflerin hukukunu gerek hazinenin menafüni korumak için has sas davranıyor. Ortadakı tefsir nef'i hazineye uygun gelmemiş, Maliye Vekâleti bunu yanlış anlamış, denemez. Çünkü âmiri italann malî hususlarda ağır mes'uliyetleri vardır. Rica ederim biraz insaf ve tetkikle söz söylemeli dir. Bunun içindir ki Maliye Vekâleti bir tefsirle gelmiştir, yoksa Refik Şevket arkadaşımızın endişelerine mahal bırakmıyacak kadar Maliye Vekâleti vazifesine dikkat etmektedir. îtımdd buyununlar. Refik Şevket tekrar cevab verdi: Hergün böyle millet uğruna sarfedeceğimiz saatlerin «tefsire ma hal var mıdır, yok mudur?» mevzuile sarfını doğru bulmam. Maliye Vekili Maliye Bakanlığının anlayış kudreti kusursuz derecede mükemmeldir, iddiacnda değilım, fakat Refik Şevket arkadaşımızın de dikleri gibi Bakanlığm kanunlan an layışta gafil olduğu iddiasını da ta mamen reddederim, kabul edemero! Bu tefsir ler haklı olarak gelmektedir. Bundan sonra Maliye encümeni başkanı da izahat verdi. Mazbata reye konarak kabul edildi. Ekonomi Bakanı kürsüde Bundan sonra Ekonomi Bakanı Ce Trakya halkı haklı olarak şikâyet ediyor Yolcu azhğını ileri sürerek tarifelerinde tenzilât yapmağa yanaşmıyan Şark Şimendifer Şirketi Trakyanın ikbsadî ufuklarmı karartmaktadır miş ve dolayısile Anadolu halkının Edirne (Hususî muhabirimizden) işlerini kolaylaştırarak Anadolunun Yurdu çelık ağlarla ören ve ecnebi iktısadî vaziyetinin biraz daha inki kumpanyalarının ellerinde olan hat şafa doğru yürümesinde de âmil ol ları birer birer satm alarak devlet muştur. leştiren hükumetimiz nihayet Aydın hattmı da aldı. Trakya, sırf Şark demiryollan ta Sıra şimdi, Trakyanın iktısadî u rifelerinin ağırhğı yüzünden, yıllar fuklannı karartan ve halkımıza gö danberi kendi yağile kavruhnak mecrülmedik sıkmtılar çektiren Şark deburiyetinde kalmış bir vatan köşe miryollanna gelmiş bulunuyor. Hü sidir. Halbuki pek büyük inkişaflara kumetimizin bu hususta ne düşün erişmeğe müstaid olan ve bir sene düğünü bilmiyorum. Yalnız bildiğim denberi de oraya doğru yürüyen bu birşey varsa o da şudur: yurd parçasmda Şark demiryollan kumpanyasmın hâlâ geçmiş yıllar Şark demiryollan tatbik etmekte daki oyalama siyasetini sürdürüp gitolduğu ağır tarifesile hem hükumeti tiğini görüyoruz. ve hem de Trakya haJkını mutazamr etmekte ve binnetice Trakyanın ik Trakya kalabalıklaşıyor, Trakya itısadî inkişafına engel olmaktadır. mara doğru gidiyor.. Ve fakat Trakya Yolcu azhğını ileri sürerek tanfp halkı hâlâ mahsulünü mıntakasından lerinde tenzilât yapmak imkânı ol bir adım dışan çıkarroağa mukteuır madığını söyliyen ve böylelikle kenolamıyor. Nüfus ve yolcu azhğını bir dini mazur göstermeğe çalışan Şark klişe halinde tekrarlamayı âdet edi demiryolları kumpanyası, yolcu az lığı sebeblerinin dogrudan doğruya j nen Şark demiryollan kumpanyası tarifelerinin ağırhğı üzerinde toplanna, Trakyaya geçen senedenberi otuz makta bulunduğunu hâlâ anlıyamadı binden fazla muhacir yerleştirildi mı âcaba?... ğinden ve bu sene gelecek olanların Biz Trakyahlarca bunun anlaşıla da yüz bini aşacağından haberi olup auyacak bir tarafı yoktur. Hele ge olmadığını sorabtlir miyiz?. Gele çen sene tertib edilen tenezzüh trencek olanlara yaptırılması kararlaştı lerinin görduğü rağbetten sonra burılan on beş bin evin malzeme nak • nun anlaşılamıyacak hiçbir tarafı kalliyesile yalnız şeker şirketinin her semamıştır. Hayret edilir ki, buna rağne kumpanyaya beş yüz bin lira nakmen, Şark demiryollan fiatlerde en liye ücreti verdiğini söylemek o va küçük bir tenzilât dahi yapmamak ziyetin içyüzünü anlatmağa kâfi ge • hususundaki inadmı muhafaza et lir sanıyorum. mekte; Trakya halkı da bu baş belâ Bu hale göre Şark demiryollan sının derdini hâlâ çekip durmakta idaresinin insaf ve itidale gelerek Trakya halkma karşı almağa mecbur dır... bulunduğu sayma ve koruma vazife Devlet Demiryollarının Anadolu sini idrak etmesini ve yahud koru halkma gösterdıği kolaylıklar göz yucu ve kurtancı hükumetimizin her önündedir. Bir iki yüdanberi tarife . müşkül zamanda ve her imkânsız gölerinde mütemadıyen tenzilât yapan rülen işlere karşı yaptığı aroansız ve bu sene bu tenzilâtı azamî haddi hamleyi sallıyarak bu elim vaziyete ne indiren Devlet Demiryollan, bu nihayet verdirmesini dilemek zaru hareketile, zarar etmek şöyle dur reti kendini göstermiştir. sun geçen yülara nısbeten yekunu çok daha kabank bir varidat elde etKadri OĞUZ lâl Bayar kÜrsüye gelerek decfc kî: " Arkada§lar, bugünkü ruznamemizde gelen evrak meyanında iş ka nunu lâyihası vardır. Hanrlarsınız ki iş kanunu lâyihası birkaç defadır Kamutayı işgal etmiş mühim bir kanunumuzdur. Dışanda bu lâyihanm kesbi kat'iyet ederek bir an evvel çıkmasım bekliyen birçok vatandaşlanmız var dır. Bunu bir an evvel çıkarabilmek için eğer nizamnamei dahilinin mev cud ahkâmına tevfikan hareket edip ayn ayn alâkadar encümenlere geç mesini beklersek bu sene çıkmaması ihtimali vardır. Bundan dolayı muhtelit bir encümen tarafından tetkik ve intacına müsaaadenizi rica ederim.» Muhteüt Encümen kuruldu " Celâl Bayann bu teklifinderi *on ra muhtelit encümenin nasıl teşkil e dileceğine dair müzakereler oldu. N i hayet taalluk ettiği her encümenden dıvanı riyasetin üç aza alması şartile teklif kabul edildi ve iş kanunu lâyi hasının tetkiki muhtelit bir encüme ne havale olundu. Bundan sonra ruznamedeki diger maddelerin müzakeresine geçildi. En son olarak ta înhisarlar Umum M ü dürlüğü koruma sandığı kanun lâyihası müzakere ve birinci maddesi kabul e dildi, vakit çok gecikdiğinden cumar * tesi toplanmak üzere toplannya niha yet verildL «rcifin etofcların* yaslonmış olcsn Kaysenrttıt umumi görîınü?* 4 Senenin yansını bağda ve yansını şehirde geçinnek dolayısile halkm ne sehirdeki ve ne de bağdaki evlerine esaslı bir şekilde bağlanamamasının memleket imarına vurduğu darbe. 5 Her ev; bağa geliş ve «ridiş dolayısile en asağı bir hayvan besle mek mecburiyetinde olduğuna göre bu hayvan pisliğinin sehir içinde kapalı kalmasmm memleket sıhhati üzerine yaptığı frna tesir. Şimdi bu kadar zararlarla, Kayserilüerin her yaz için baâlara ve yakın köylere çıkmak zahmetini karjılashnrsak aradaki mühim farklar gözönünde bir dağ gibi kabanr durur. Senelerdenberi devam edegelen bu alıskanlığm önüne gecmek için belediye kendisine düşen isleri yapmaktadır. Meselâ birçok caddeler genislerilmekte ve yeni yeni yapılan modern evler bütün bu ihtiyaclara göre yaotınlmaktadır. Deniz yüzünden 1080 metro yüksekliğinde bulunan bir memleket zaten tebdili hava edilecek bir yer sayılır. Halbuki Kavserililerin bu yerdcn nihavet nihayet 5 0 150 metro yükseklikte bulunan bağlara ve köylere hava tebdili için çıkmalan ise manh ğın çözemiyeceği bir meseledir. Bu sayfiyeler, memleketten 215 kilometroya kadar olan mesafelere uzar. Bunlar içinde Talas. Kıranarcü, HisarcıkZencidere, Akçakaya gibi büyük büyük ve Erciyeşin eteklerine serilmiş köyler de vardır. Şimdi Kayseride tıcaklar yavaş yavaş başladığı için kasabadan da buraiara akın başlıyacakbr. Hatta şhndiden bile çıkanlar var. Yazm sıcak günlerinde sabah ve akşam, bağlara ve köylere gidip gelenlerle yollar, tıklım bklım dolar. O kadar ki memlekette geceleri hemen hemen kimse kalmaz, yalnız bir takım memurlar ve zabitan kalır. Şehirde kalan bu ailelerden, diyebilirim ki, hiçbirisi de burada kahşlanndan ötürü sıhhatlerinden birşey kaybetmezler. O halde Kayserilerin senelerdir. çektikleri maddî Kayseri (Hususî Muhabirimiz den) Koca Erciyeşın etek ucla rından birisinde kurulmuş olan Kayseri, yazm çok sıcak kışm da çok soğuk olur. Kışm soğuk oluşu soğuk hava akınlannın Erciyeşin tepesine çarpmasından ve bu çarpınunm eteklere kadar yayılışından ileri geldiği söyleniyor. Bu, belki doğru olabilir. Fakat ne olursa olsun denizden 1080 metro yüksek liğinde ve avuc içi gibi düz bir ova üstünde bulunan Kayseri ve Kayseri gibi her yerde soğuk hükmünü sürer. Yazm sıcaklarına gelince, bu yükseklikte bulunan bir yerde havanm çok sıcak olmaması gerektir. Hele tepe sinde kan eksik olmıyan ve her vakit yüksek hava akmhlanna göğüs geren Erciyeşin eteğinde bulunan Kayseride. Fakat burada sıcaklar fazla oluyor. Buna da sebeb buradaki evlerin çok sıkısık bir biçimde yapılraası ve sokaklann da dar ve iğribüğrü oluşudur. Hava akıntılarının serbest işliyememesi ve dar sokaklann iğrilikleri içinde bu cereyanlann boğulup kalması halkı yaz zamanlan dışan atmaea mecbur ediyor. Burada mayıs aymdan sonra halk bağlara ve yakın köylere çı kar ve teşrinlerde tekrar şehre inerler. Her Kayserilinin şehirde olduğu gibi bağda da bir evi var. Bu iki taraflı ev yapımı yüzünden memleketin ekonomı vaziyeti çok sarsılmaktadır. Burada işini gücünü biriren her Kayserili ak şamlan her türlü vesaite müracaat etmek suretile bagına gider ve sabah Ieyin erkenden de işine gelir. Kayserinin bu bağ işi bakınız memlekete ne kadar zararlar vermektedir: 1 Şehirde ve bağlarda ayn ayn ev yapmak ve bu evleri her sene imar ve ihya etmenin bir aile bütçesinde açacağı delik. 2 Bağlara hergün gelip gitmek için ya bir hayvan saün almak veya kira ile vesait tutmanın maddî zararlan. 3 Hergün, bu geliş ve gidişin ya çalışma ve yahud istirahat zamanm dan çalmmasile meydana gelen sıhhî zararlar. Memduh Talât TEZEL manevî bu zahmet ve külfete ne lü zum var? Hiç.. Yalnız gorenek ve alışkanlıktır. Çıkılan bu yerler içinde hava ve su itibarile bakikate» eşi bu lunmaz yerler de yok değildir. Meselâ Kıranardı ve Hisarcık gibi. Bilhassa Kıranardj suyu, Erciyeşte çıkan sular içinde en iyisi ve en hafifidir. Nitekim tahlil neticesinde buranın en iyi suyu olduğu için vaktile şişelerle A n karaya bıle gönderilmiş. ve orada da çok iyi bir sürüm yapmıştır. Fakat buna teşebbüs edenlerin geçirdikleri bir vukuat dolayısile bu iş yanda kalmış tır. Velhasıl halkın bu âdete uymak mecburiyeti memleketin imanna çok mâni olmaktadır, ki bundan da dolayısile gene halk müteessir oluyor demektir. Sahh ÜZEL Tasavvur = Tasar Tasavvur etmek = Tasarlamak Tasdik eönek = Onaylamak = (Fr.) Ratifier Tasfiye = Arılama, arıtma, süzme = (Fr.) Liqui • dation, epuration Tasfiye etmek = Arılamak, arrtmak, süzmek Tashih etmek = Doğrulamak, düzeltmek Tasir etmek == Sıkmak, suyunu çıkarmak Taslit etmek = Üşürmek, başa sarmak Tasmim etmek = Kurmak Tasni etmek = Uydurmak, düzmek Tasnif etmek = Sınıflamak, sınıflara ayırmak Tasrif = Çekit Tasrif etmek = Çekmek Taarih etmek = Açıklamak Ta«vib (Bak: Kabul) = Onam Ta»vib etmek (Bak: Kabul etmek) Onamak Tasvir = Sınay Tasvir etmek = Sınaylamak Tatbik = 1 Uygiıt, taplama = (Fr.) Appliauer 2 Yeritim (Bak: lera ve infaz) = (Fr.) Execution Tatbik etmek = I Uygutlamak, taptamak 2 • Yeritmek (Bak: ler a ve infaz etmek) Tatü = Azat Tatmin etmek = Kandırmak, dinizlemek Tatvil etmek = Uzatmak Tavaf = Çevrin Tavaf etmek = Çevrinmek Tav'an (Bak: Kerhen) = tsteyerek, gönül<Ten Tar'an kerhen (Bak: Kerhen) = îater istemez, Ueyerek Utemiyerek Tavassut = Aracılık Tavassut etmek = Arabulmak, araya girmek Tavattun etmek = Yerle«mek, vatan edinmek Tavik = A*ıntı Tavik etmek = Oyalandırmak, aııntıya bırakmak Taviz = Değisit Tavk = Boyunduruk, tasma Tavr = Tavr (T. Kö.) Tarsiye = Tav«iye (T. Kö.) Tavzif etmek = ödevlendirmek, if Termek Tavzih etmek = tzahlamak Tmyf 1 . (Bak: Hayalet) 2 (Fvak anlamı terim koluna bırakılmışttr) • Tayîb etmek = Ayiplamak Tayeran Uçuş Tayyare = Uçak Tayyareci = Uçman Tayyetmek = 1 Gitmek, dürmek, 2 Çıkarmak Tazailüm etmek = Sızlanmak, yanıp yakılmak Tazammun etmek (Bak: îhtiva etmek) Tazarru (münacat) = Yakan Tazarru (niyaz) = Yakan Tazarru ve niyaz etmek = Yakarmak Tazib etmek = Rahatsız etmek, azab vermek Taz'if etmek = İki kat etmek, ikhlemek Tazim etmek = Büyüklemek, ululamak Tazir etmek = Azarlamak Taziye = Başsağı Taziye etmek = Bafsağlamak Tazmin etmek = ödemek, tölemek Tazminat = ödek, tölek Tazyik = Basınç Tazyik etmek = Sıkıştırmak, basmak Teadül etmek = Dengeçmek = (Fr.) Ee/uicaioir Teahhür etmek = Gecikmek, artaklamak, geç kalmak Teali etmek = Yükselmek, yücelmek Teallüm etmek == öğrenmek Teami = Görmezlikten gelme Teamül (Bak: âdet, örf) = Törü = (Fr.) Moeurs Teati = Alıp vermek, •eriımek = (Fr.) Echange Teavün = Yardımlasma = (Fr.) Aide mutuel Tebaiyet etmek = Uyurmak Tebaki etmek = Ağlamsamak = (Fr.) Plearnicher Tebarüz etmek = Belirmek Tebarüz ettirmek = Belirtmek Tebaud etmek = Uzaklasmak = (Fr.) S'iloigner Tebdıl etmek = Değişttrmek Tebeddül = Değişim Tebedül etmek = Degi*mek = (Fr.) Se ehanger, se rnodifier Becayiş = Yerdegisme =» (Fr.) Permutation Tebellür etmek = Belirmek, billurlanmak = (Fr.) Se cristalliser Tebenni etmek = Oğul edinmek, oğullanmak = (Fr.) Adopter Teber = Teber (T. Ko.) Teberri etmek = Aklanmak, berilenmek = (Fr.) Etre acçuitte Terbiye etmek == Aklamak, berilemek = (Fr.) Acavitter Teberru = Verit = (Fr.) Don Teberru etmek = Veritte bulunmak = (Fr.) Faire I | Tedarik etmek an don , hazirlamak Tedavi etmek : Sağıtmak, bakmak, eyilemek Tebessüm etmek = Gülümseme (Fr.) Soigner Tebeyyün etmek = Belgirmek Tebeyyün ettirmek = Belgirtmek = (Fr.) Etablir. Tedavül etmek = Geçmek, dönmek, dolasmak Tedbir = Tedbir (T. Kö.) prouver Tebhir etmek = Bugulamak Tedhif etmek = Urkutmek, yıldırmak = (Fr.) Ef. Tebid etmek = Bengileştirmek = (Fr.) EternUer frayer, Ebedî = Bengi = (Fr.) Eternel Tedehhüg = Ydım, yılginlık = (Fr.) Epouvanter Teb'id etmek = Sürmek, ıraklamak Tedehhüş etmek = Yıltnak Tebliğ = Bildiriğ = (Fr.) Communiçue Tedenni etmek = Alçalmak, gerilemek = (Fr.) Tebligat = Bilgirit = (Fr.) Inttruction Barsser, diminuer, etre en deeadence Tebrid etmek = Soğutmak = (Fr.) Refroidir Tedeyyün = Borçlanma = (Fr.) S'endetter Tebrik etmek = Kutlamak = (Fr.) Feliciter Tedfin etmek = Gömroek = (Fr.) Ensevelir, en terrer Tebşir etmek = Müjdelemek Tedfin merasimi = Gömme alayı = (Fr.) EnterreTecahül etmek = Bilmezlenmek = (Fr.) Feindre ment Tecaviiz (Bak: Taarraz) Tedib etmek = Uslandırmak, yola getirmek Tecavüz etmek = Afmak, geçmek, dokunmak Tediye = ödeme Mütecaviz, tecavüzkâr = Saldırgan = (Fr.) AgretTediye etmek = ödemek, borcunu vermek = (Fr.) »eur, agresMtf Paver Tecdid etmek = Yenilemek = (Fr.) Renouveler Tetkik etmek (Bak: Tetebba) =: tncelemek, inee « • Teceddüd = Yenilesme = (Fr.) Renouvellemenr den inceye aramak = (Fr.) Etudier, examiner minaTecelli etmek (Bak: Zuhur etmek) tiertsement Tecellüd göstermek = BatnIanma^, batırsımak Tedmir etmek = Smdırmak. tepelemek Tecemmu == Toplantı, birikit Tedricî = Derecel = (Fr.) Gradael, progretsîf Tecemmu etmek = Toplanmak, birikmek, yığılmak Tedricen = Azar azar, derece derece = (Fr.) GraTecennün etmek = Çıldırmak, delirmek duellement Tecerrüd etmek = Yalınmak, elçekmek, soyutlanTedvin etmek = Dergimek = (Fr.) Codifier, formak = (Fr.) S'Uoler mer un recueil Tecrkf etmek = Ayırmak, «oyutlamak = (Fr.) Tedvir etmek = Çevirmek, döndürmek = (Fr.) laoler, denuder Dirîger, tourner Tecessüs etmek = Göz etmek, çaşıtlamak = (Fr.) Teeddüb etmek = Utanmak, edeblenmek Etpionner Teehhül etmek = Evlenmek Tecezzi etmek = Cüzlenmek, tikelenmek Tecil = Sonratım = (Fr.) Ajournement Teellüm etmek = Acuımak, elemlenmek = (Fr.) Teeil etmek = Sonratmak = (Fr.) Ajourner, re • Se chagriner mettre Teemmül etmek = Diisünmek, düfüniip tafmm&k Tecrim etmek = Suçlandırmak = (Fr.) Reflechir, mediter Tecriibe = Deneç = (Fr.) Etsai Teenni etmek = 1 Ağır davranmak = (Fr.) Aglr Tecrübe etmek = Denemek = (Fr.) E*$ayer avec precaution Tecviz etmek = Onamak, izin vermek 2 • (Bak: Ihtiyat) Örnefc: Ben hareketinizi onamtyorum (tecviz etmiyorum) Teeısüf etmek = Eseflenmek Kanun böyle hareketlere isin vermez (tecviz etmez.) Teessür (Bak: Hüzün) = Üzün Tecziye etmek = Cezalandırmak = (Fr.) Punir Teessüs etmek = Kurulmak, yerlefmek Teçhiz etmek = Donatmak = (Fr.) Armer, içuiper Teeyyiid etmek = Doğru çıkmak, gerçeklesmek = Teçhizat = Donatı (Fr.) Se confirmer Örnek; Sitel donatı = Teçhteatı askeriye Tefahur = övünç = (Fr.) VantardUe Tedahüi = Girinç, geri kalan Tefahur etmek = öğünmek = (Fr.) Se vanter Ornek: Geri kalan ayltklar = Tedahiude kalan maasiar. Tefahhus etraek