1 Ocak 1989 Tarihli Commodore Gazetesi Sayfa 23

1 Ocak 1989 tarihli Commodore Gazetesi Sayfa 23
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

daha büyük yapmak, Her iki metod da araştırılmakta. Çiplere daha çok transistör verleş- tirmeye çalışan dizayncılar yani mal- zemeler kullanarak ve çip yapılarını yeniden dizayn ederek çiplere daha çok parça koynanın yemi yolları üze- rinde deneyler yapıyorlar, Bunun yeni bir yolu çipin kapsa- mı olan parçaları birbirleri üzerine yerleştirmek. Böylece çip, yakın geç- mişteki düz iki-boyutlu yüzey yerine üç boyutlu bir öbje haline geliyor. Su- perlattice adı verilen bir yapı sayesin- de birkaç atom kalınlığındaki parça- larla transistörün yapuğı işler gerçek- leştirilebilecek Yeni malzemelere gelince. Safir bunlar içinde şansı en yüksek olan- lardan biri, ancak safirin maliyeti si- likonun maliyetinin dört katınin üze- rinde, Ekanomik engellerin yeni çip- lerin dizaynında önemli ral oynadı- ğını akıldan çıkarmamak gerekli. Üzerinde araştırma yapılan alanlar içinde ilginç bir tanesi çipleri mafer denen ince plakalarla birleştirerek herbiri lek olarak duran çipler yeri- ne birleşik ve esasen daha büyük çip- ler vapma deneyleri. Bu tekniği kul- lanarak dünyanın halen en büyük bil- gisayarı olan Cray 2'nin işlem gücü- nün 30x 20 cem'lik bir kutuya sığdı- rılması mümkün olabilir. Çiplerin ince plakalarla bağlanma- sı baş ağrıtan çipler arası bağlantı problemini azaltıyor. Plaka en basi- tnden sinyalin katetmesi gereken yo- lu kısaltmakta, Bunun sonucu olarak büyük bir sürat artışı gözleniyor. Bu ince plakalar disk drive'ların yerini alabilecek dış bellek birimlerin- de de kullanılıyar. Ancak bu plaka- larla karşılaşılan bir problem üretim sırasında meydana gelen çatlak veya diğer kusurların sayısı -bu sayı 200'e kadar çıkabiliyor. Çiplerin yapısı o kadar küçük ki, çip üretilirken içine çok ufak bir toz zerresinin girmesi onu işe yaramaz hale getirmeye yetiyor. Üretilen bin- lerce çip içinde hatalı olanlar doğru- dan çöpe atılıyor. Ayrıca plakaların olağanüstü inceliği ve genelde küçük olan boyutları nedeniyle, çatlakların orladan kaldırılması bugünün iekna- lojisi ile imkansız görünüyor. Her plakada mutlaka birkaç çatlak mey- dana geliyor. Bunu düzeltecek bir yol bulmak prablem. Timex/Sinclair ve OL bilgisayarla Ttının dizayncısı Clive Sinclair, bu probleme kısmen bir çözüm bulmuş gibi. Sinclair, plakalar üzerinde yap- tığı deneylerde işlemcilerle plaka üze- rindeki çatlakları bularak onları pla- kanın sadece iyi bölgelerine girilebi- lecek şekilde mantıksal plakanın sa- dece iyi bölgelerine girilebilecek şekil- de manlıksal olarak devre dışı barı- kıyor. Bu fikir hard diskler üzerinde bozuk sektörler bulup onları kulla- nımdan izole eden programcıların mantığına benziyor. Buradan Sonra Ne Olacak Yeni süperçipler, plakalar veya süper-yoğun çipler bizim için ne an- lama geliyor? Son birkaç yıldır şahit olduğumuz kişisel bilgisayarların güç- lerindeki çarpıcı artış, direk olarak çip dizaynındaki limitlere bağlı. He- ilmeler'e göre yeni çipler paralel iş- lemi mümkün hale getirecek, Daha önemlisi milyar-transistör çipleri bil- gisayarı Bay Heilmeier'in deyimiyle şeffaf hale getirecek. Yani bilgisayar- lar çevreye değil, kullanıcıya adapte olacaklar. 5. DÜZ EKRANLAR: HER YERE GİDEBİLEN BİLGİSAYARLAR Bilgisayarlar önceleri odaları dol- duran ve yüksek güçle beslenen mo- torlarını serinletmek için özel soğu- tuculara ihtiyaç duyan gerçekten çok büyük aletlerdi. Mikrobilsisayar çi- pinin icadı bilgisayarların bovutları- nı ve güç gereksinimlerini azalttı. Bil- gisayarlar kişisel oldular. Bir mikro- bilgisayar kolayca masa üzerine yer- leştirilebilecek hale geldi. Şimdi uçaklarda, mahkeme salon- larında ve hemen her akla gelebilecek durumda insanların kucaklarında kü- çük bilgisayarlara rastlıyoruz. Porta- tif bilgisayarları iki teknoloji müm- kün hale getirdi. Birincisi her geçen yıl daha küçük, daha güçlü ve daha verimli çipler üreten çip dizaynı tek- nikleri. İkinci teknoloji ise görüntü ekranlarının küçük, hafif ve enerjik olmasına imkan sağlayan düz-panel teknolojisi veya düz ekranlar. Düz ekranların üç çeşidi var: likid kristal görüntü (LCD), gaz plasma ve elektroşıldayan (ELD) veya fosfor- lu ekranlar. LE€D'ler Hemen hemen herkes LCD ekran- larını bilir. Onları hergün kol saatle- rinde, hesap makinelerinde, benzin pompalarında ve son zamanlarda kü- çük lap-top bilgisayarlarda görüyo- ruz. LCD diğer görüntülere göre da- ha az gereksinimleri ve ucuzluğu do- layısıyla kısa zamanda en popüler portatif görüntü haline geldi. İş sar- fedilen güce gelince LCD çok ekono- mik, çünkü ışığı kendisi üretip yap- mak yerine sadece yansıyan ışığı kul- lanıyor. Ancak bu da aynı zamanda beraberinde getirdiği problemlerden bir tanesi. LCD'yi görebilmek için çevrede onu yansıtacak ışık olması gerekiyor. Ekranın başka bir dez- avantajı İse bakış açısının önemi: Bel-

Bu sayıdan diğer sayfalar: