Polis, suçluların izini bulabilmek için, bilgisayarda örneğin bilgi alış- verişinde yararlanıyor. Polis 1972 yı- lında tüm Federal Almanya'yı kap- sayan bir bilgi alışverişi sistemini (İNPOL) kurmaya başladı. INPOL büyük bilgisayarların oluşturduğu bir sistem. Burada suçlular ve suçlara ilişkin bütün bilgiler depolanmış du- rumda ve bu bilgiler isteyen her po- lis biriminin kullanımına amade. Eyalet Ceza Daireleri'nin her birinde Federal Ceza Dairesi ile sürekli bağ- lantı halinde bir büyük bilgisayar var. Polisin yetki ve görevleri eyaletlerin kendilerince belirlenen bir konu oldu- Bundan, Federal Ceza Dairesi, eyalet- lerdeki bilgi alışverişi sisteminin na- sıl kurulması gerektiğini onlara empoze edemiyor. Bu durumda her eyalet kendi egemen anlayışı doğrul- tusunda hareket ediyor. Bavyera Eyaleti'nde polis tarafın- dan bu amaçla kullanılan bilgi ağının kısa adı ““Dispol''dur (Bavyera Eya- leti Özel Dijital Bilgi Ağı). Bu ağ yıl- dız biçiminde oluşturulmuş. Eyalet Ceza Dairesi'nde tek tek her polis merkezinin bilgisayarlarının ve tele- yazıcılarının bağlı olduğu bir büyük bilgisayar var. Herhangi bir merkez- de depolanmış olan tüm bilgilerin bağlantılı diğer merkezler tarafından çağrılabilmesi mümkün. Bununla bir- likte, polisin kendisi de “verilerin ko- rTunması yasası''na uymak zorunda: Polis ancak veri koruma yetkililerince serbest bırakılmış olan verileri depo- layabiliyor. Polisin bilgisayarın yeteneklerin- den yararlanması, yalnızca resim çö- zümlemesi ya da hızlı bilgi alışverişiy- le kısıtlı değil. Federal Ceza Dairesi bu konuda farklı kullanım alanlarıyla ilgili incelemelerde bulunuyor. Örne- ğin Amerikan Birleşik Devletleri ve Japonya'da olduğu gibi, bilgisayar- da parmak izlerinin çözümlenmesine ilişkin araştırmalar yapılıyor. Bura- da da, karmaşıklık arzeden resim de- ğerlendirmesine benzer bir sorun or- taya çıkıyor: Çok farklı etmenler ne- deniyle (kir, yaralar ve eski yara iz- leri) bilgisayarın iki parmak izini bir- biriyle karşılaştırması epey güçleşi- yor. Tek bir parmağın bile kirli olma- sı, izin net olmaması için yeterli ola- biliyor. Federal Ceza Dairesi'nin suç izlerini korumakla görevli uzmanla- rı Japonya'daki parmak izi bilgisa- yarlarını incelediler. Bu incelemenin sonucunda parmak izi bilgisayarları- nın verim düzeyi bakımından poliste kullanılmaya uygun olmadığına ka- rar verdiler. Aslında Japonya ve ABD'de son dönemde kullanıma su- nulan bazı sistemler uzman olmayan bir kişinin bile iki parmak izini kar- şılaştırabilmesine olanak sağlıyor. Ama Alman polisi kendi memurları- na bu dedektif bilgisayarlardan daha çok güven duyuyor, çünkü onların yargılarının daha sağlıklı olduğunu düşünüyor. Bilgisayarın polisiye alanda kulla- nılmasının sağlayacağı önemli bir başka yarar da makine yardımıyla ro- bot resimlerin oluşturulması olabilir- di. Bu tür resimler günümüzde ancak elle çizilmekte ya da yüzün her bir ke- sitinden alınan parçalar üst üste ge- tirilerek tek bir resim halinde birleş- tirilmekte. Bu konuda bilgisayar ger- çekten ideal bir biçimde pek çok gö- Robot resimler, yakın bir gelecekte farklı Varyasyonlarıyla bilgisayarda üretilebilecekler. revi üstlenebilir. Özellikle küçük çaplı kovuşturmalarda ucuz ve hızlı bir şe- kilde robot resimlerinin hazırlanma- sı ve böylelikle suçun daha çabuk ka- nıtlanması sağlanabilir. Daha sonra resmin İNPOL aracılığıyla birkaç da- kika içinde Federal Almanya'nın stratejik açıdan önem taşıyan tüm noktalarına iletilmesi mümkün olabi- lir. Böylece örneğin bir banka soy- guüncusunun resmi, soyguncu henüz yeni kaçmakta iken, tüm devriye ara- balarına iletilmiş olabilir. Dolayısıy- la polisin suçluyu bilgisayar yardı- mıyla daha hızlı bir biçimde izlemesi sağlanabilir. Dedektif bilgisayar hiç bir zaman insanın yerine geçemeyecektir; çün- kü insanda varolan bir özellik bilgi- sayarda eksiktir: Bir olaya ilişkin doğru sezgiler. Bilgisayar şimdilik yalnızca aiyi bir araç olarak işe ya- ramaktadır ve bu konuda daha bir çok ilerleme kaydedilebilir. İnsan ile bilgisayarın birlikte mü- kemmel suçu ortaya çıkarmaları da pek mümkün görünmüyor. Bilgisa- yar bu konuda üstüne düşeni tam ola- rak yapabilse bile, durum pek değiş- mezdi: İnsan pek çok hatalar yapa- bilen bir varlıktır ve polis de işte bu hatalar sayesinde onu mutlaka yaka- lamaktadır. KIRICILARA İLİŞKİN YASA MADDELERİ Son zamanlarda Federal Alman- ya'daki bilgisayar meraklıları ara- sında “kırıcı maddeleri” kavramı oldukça yaygınlaştı. Ceza Yasası'- nın 202a maddesi, “verilerin gizli- ce gözetlenmesi''ni ceza kapsamına alıyor. Ancak yasaya göre, ceza ve- rilebilmesi için, verilerin daha önce uygun biçimde koruma altına alın- mış olması gerekiyor. Kırıcılara kar- şı uygulanan bir diğer yasa ise, ge- ne Ceza Yasası'nın 263a maddesi. Bu madde, “bilgisayar dolandırıcı- hğı”'nı, yani bilgisayar yardımıyla yapılan dolandırıcılığı ceza kapsa- mma alıyor. “Haksız Rekabete Karşı Yasa''nın 17. maddesi de bu konuda kullanılan maddelerin üçüncüsü. Son zamanlardaki ko- vuşturmalarda sıkça kullanılan bir maddeye göre, ticari sırların açığa vurulmasına ilişkin filler, bu sırada bilgisayar kullanılsın ya da kullanıl- masın, cezalandırılıyor.