1 Mayıs 1988 Tarihli Commodore Gazetesi Sayfa 31

1 Mayıs 1988 tarihli Commodore Gazetesi Sayfa 31
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1988 Bilgisayar Desktop yayıncılığına varıncaya dek standarta uygun bütün büro işlerinin pratik olarak üstesinden gelebilecek bir düzeye ulaştıktan sonra, yeni lazer renkli yazıcılarla şimdi renkli grafik alanını da fefhediyor. Gittikçe verim yetenekleri artan grafik- bilgisayarlar hep daha iyiye doğru giden bilgisayar- animasyonlarını ve simülasyonlarını mümkün kılmaktır. Buysa oyun filmlerinden pilotların eğitimine varıncaya dek , geniş bir yelpazede kullanım alanı yaratmış oluyor. ments Amerikan Ordusuna küçük bir bilgisayar teslim etti. Bu bilgisayar bütünüyle tümleşik devre döngülerin- den kurulmuştu ve ilk defa olmak üzere birkaç yüz bit'lik yarı-iletken bir belleğe sahipti. 1957 yılında tüm dünyada kullanı- lan bilgisayar sayısı 1300 idi. Bu sayı 1961 yıliına kadar 7300'e ulaşmış ol- du. Tek'nik ilerleme sayesinde bilgisa- yar imalatının fiyatlarında düşme ol- du ve bilgisayarların ölçüleri de git- gide makül olmaya başladı. O günlerde bilgisayar-sistemlerini üreten başlıca firmalar IBM ve Sperry idi. 1963 yılına kadar bilgisa- yarların sayısı 16 500/e çıktı. 1968 yılında Fairchild firmasının eski mühendislerinden bir grup Intel firmasını kurdu. Bu arada yüzü aş- kın transistörün bir çip üzerinde bir- teştirilmesi de başarıya ulaşmıştı. 1968/69 yıllarında ayın etrafında dolaşma ve aya ilk iniş gerçekleşmiş oldu. Bu serüven dolu girişimlerin gözetlenmesi ve yönlendirilmesi için sayısız büyük-bilgisayar tesisleri hiz- mete sokuldu. Bu arada 1024 bit'lik bellek kapa- siteli ilk statik RAM-bellek birimi de üretilmiş oldu. Gittikçe daha fazla sa- yıda transistörün tek bir yapıtaşı üze- rinde tümleştirildiği görülüyordu. 1972 yılında ise, bu tür transistörler- den birkaç bininin tek bir çip üzerin- de birleştirilmesi bir problem olmak- tan çıkmıştı artık. 1974 yılında Intel firması 8080- mikroişlemciyi pazara surdu. Bu iş- lemci sadece 5500 transistörle gerçek- leştirilmişti. 1978'de Fairchild çok özel bir çip ortaya çıkardı. Bir çip üzerine tüm merkezi işlem birimi (CPU) yerleştirilmişti. Bir bilgisaya- rın kalbi 20.000 transistörden oluşu- yordu. Bu bağlamda bir karşılaştır- ma yapmak gerekirse: 1985 yılında Fairchild'ın Clipper-CPU'in (merkezi işlem biriminin) 132 000 transistörü vardır. Bu tümleştirilmiş yapıtaşlarıyla bil- gisayarın yeni bir kuşağının ilk temeli atılmış oldu: Kişisel bilgisayarlar. Kişisel bilgisayar (PC) çok küçük bir mekanda öyle bir hesaplama gü- cünü biraraya topluyordu ki, bunun için daha birkaç yıl önce milyonlar- ca Mark ödenerek büyük bilgisayar- lar edinmek gerekiyordu. Commodore 1977 yılında ilk kişi- sel bilgisayarı sahneye çıkardı: PET adını taşıyordu bu bilgisayar (Perso- nal Electronic Transactor). Steve Wazniac ve Stephen Jobs ise aynı ta- rihlerde Apple'i takdim ediyorlardı. Her iki bilgisayar da önceden sezin- lenemeyen ve geliştiricilerini milyoner yapan bir başarı kazandı. Pazarın lideri IBM'de kişesel bi!- gisayar pazarını gözden kaçırmadı ve 1981 yılında bu alana el atı. Böylece ilk IBM-PC sahneye çıkmış oldu. He- nüz hiç kimse bu PC'nin bir endüst- ri standartının temelini atmış olduğu- nu sezememişti. Bir yıl sonra Com- modore bilgisayar pazarına C64'ü ge- tirdi. 1987 yılına gelinceye dek bu bil- gisayar tüm dünyada 10 milyonun üzerinde satış yaptı. 1988'de ise kişi- sel bilgisayarlar 32-bit-tekniği ile gün- deme gelmişlerdir. Frekans 24 Mega- hertz ve daha fazlasına ulaşmıştır. Bu verime sahip bir aygıt birkaç bin Mark karşılığında edinilebilmekte ve kişi bunu koltuğunun altına alıp evi- ne götürebilmektedir. Ama kişisel bil- gisayarın ortaya çıkmasıyla büyük- bilgisayarların dönemi hiç de sona er- miş değildir. Cray-modelleri gibi sü- per hızlı bilgisayarlar ilk kuşağın bil- gisayarlarının çözmek için binlerce yı- la gerek duyacakları hesapların sani- yeler için de üstesinden gelebilmekte- dirler. Ve yeni bir fikir gerçeklik ka- zatiımaya başlamıştır: Paralel işleme. Bu yapı üzerine kurulmuş olan bilgi- sayarlarda bir problemin çözümünü birçok işlemci paylaşmaktadır. Prob- lem birçok altproblemlere ayrılmak- ta ve bunları daha sonra her işlemci kendi başına çözmektedir. Bunun bü- yük avantajı şudur: Zamandan önemli ölçüde tasarruf etmek. Ama bu tekniğin bütün sorunları henüz çö- zülmüş değildir. En azından aynı boyutlarda bir ye- nilik çip-teknolojisinde de beklenebi- lir. Bu alanın parolaları şunlardır: Galyumarsenid, Kuanta-ve Bio-çip. İlk galyumarsenid çiplerine ilişkin şimdiden yoğun deneyler yapılmak- tadır. Kuanta-ve bio-çipler ise şimdi- lik sadece bir fikir olarak çip- yapımcılarının kafalarını işgal etmek- tedir. Bugünkü bilgisayarlar son elli yı- lın bilim adamlarının, teknikerlerinin ve yapımcılarının bilgilerinin ve ça- lışmalarının sonucunda ortaya çık- mıştır. Konrad Zuse'nin mekanik bil- gisayarı Zİ olmasaydı, yüksek verim- li modern kişisel bilgisayarların ve sü- per bilgisayarların bugünkü görü- nümleri belki de başka türlü olurdu. 31

Bu sayıdan diğer sayfalar: