Veri Hırsızları, Kırıcılar ve Bozucular “Hacker” ve “craker”” ya da bun- ların yaptığı eylemin adı olan ““hac'- king” ve '“cracking”', Türkiye için yeni yeni gündeme gelen kelimeler. Dergimizin bu sayısını planlarken, te- mel bilgileri aktaran bir giriş yazısıyla başlamanın daha doğrusu olacağını düşündük. " Hacker, hacking denilen eylemi gerçekleştiren kişiye verilen isim. Hacking eylemi ise yeni bilgisayarla- rın araştırılması ve bunlara ilişki ku- rabilmek için uygun düşen parolala- rın bulunmasına dayanır çoğunlukla. Bu eylem modem aracılığı ile telefon hatlarından yararlanılarak gerçekleş- tirilir. Bu yolla NASA bilgisayarı- na giren hackerların geçtiğimiz gün- lerde kopardığı gürültüyü hatırlaya- cağınızı umuyoruz. Türkçede hacker- ları veri hırsızları olarak adlandıra- biliriz. Crakerlar ise yazılım üreten firma- ların temelde ticari çıkarlarını koru- mak için koydukları yazılım kilitle- rini (protecktion) açarak programla- rın kopyalanabilir hale getirilmesi işi- ni (?) yaparlar. Crakerlara vereceği- miz isim ise kırıcı olabilir. Bir de crasherlar var. Bunlar bir bilgisayar sistemine girip sistemdeki bilgileri silip karıştırmayı birçeşit pro- testo olarak yapan kişiler. Crasher- lar genel olarak ilk iki gruptan daha zararlı ve ilk iki grubun üyeleri tara- fından bile onaylanmıyorlar. Aslında bu grupların varlığı, hiç de yeni değil. Uzun süreden beri Avru- pa ve Amerika'da bilgisayar dünya- sının içinde, bu dünyayı zorlayan, çı- karlarına ters düşen ama aynı zaman- da onu geliştiren ekipler bunlar. Bu- gün kullanıcı grupların geliştirdiği donanım ve yazılım ürünlerinin orta- ya çıkışı doğrudan bu grupların var- 10 lığına bağlı. Bilgisayar üreten firmaların, yazı- lım üreten firmaların veri hırsızları- na ve kırıcılara karşı tavırları da ol- dukça ilginç. NASA olayından son- ra Digital Eguipment firmasının üret- tiği VAX/VMSsistemlerinin güveni- lir olmadığı yolunda çıkan söylenti firmanın veri hırsızlarına karşı sert tavır almasına yol açmıştı. Firma yö- neticileri bu söylentilerin satışların düşmesine yol açacağını, bundan da veri hırsızlarının sorumlu olduğunu ileri sürüyorlar. Ama unutulmaması gereken bir gerçek var. Eğer veri hır- sızları olmasaydı, VAX/VMS'deki güvenliğe ilişkin boşluklar hiç kuş- kusuz daha bir süre keşfedilemeye- cekti. Üretici firma bu sayede sistem içindeki eksiklikleri görüp gerekli de- ğişiklikleri yapabilmiştir. Altos firması ise farklı bir politi- ka izlemekte. Firmanın Münih'te bu- lunan Almanya Merkez Bürosu'nda veri ağına meraklılar için özel bir bil- gisayar bağlanmış durumda (NUA: 458004004). Bilgisayar gençliği bu Turhan Tandoğmuş makineyle istediğini yapabilir.Genç- lerin hizmetine sunulanlar, Chat sis- temi, oyunlar ve bir C-derleyicisi. Bu firma, NASA olayının sonuçlarını değerlendirirken daha az dramatik bir yaklaşım sergilemekte: ““ Biz, ve- ri hırsızlarını konu alan yayınlardan ötür Altos'un ya da herhangi bir ya- pımcı firmanın satışlarının azalacağı- nı sanmıyoruz. Sonuç olarak hiç kim- se, bir otomobil “faresi”” sözgelimi bir Mercedes'i zorla açıp içine girdi diye başka bir marka otomobil satın almaya karar vermez.”' Belli ki, Al- tos, veri hırsızlığını ekonomik suçlar- dan farklı bir yerde değerlendiriyor. “Amacın nereye yöneldiğini bağlı bu” diyor, firmanın pazarlama bö- lümünden Pete Zerres. Buna karşılık “DEC” firması, her veri hırsızının şahsında ağır cezayı hakeden bir suç- luyu görüyor:“Veri hırsızlarının etkin- liği açıkca ağır cezayı gerektiren bir suçtur.Biz onların ahlaki yönden haklı görülebilmelerini kesinlikle yad- sıyoruz. Yabancı verilere ve bilgi stoklarına zorla girmek, ağır suç sa- yılması gereken bir eylemdir. Bu tür bir eylem, herkese göre ayrı bir tarz- da, göreceli olarak değerlendirilme- li.”” Almanya'da veri hırsızlarını ko- nu alan en son yasa maddelerinde bile bu denli ileri gidilmemiş olduğunu belirtmek gerekiyor. Yasanın konu- ya ilişkin maddeleri “verilere el atıl- ması”'nı ancak bu veriler ““özellikle emniyet altına alınmışlarsa” cezai hükme bağlıyor (Maddi. 202a). “Özellikle emniyet altına alınmış'” ifadesinden neyin anlaşılması gerek- tiği ise bilirkişilerin üzerinde çok tar- tıştıkları bir konu. Aslında bir veri hırsızının araştır- ma ruhu ve girişim tutkusu hiç bir en- gel tanımaz. Nitekim devlet otorite-