Amiga Magazin'den çeviren A, Ziya Bayman İlk zamanlardaki monofonik (tek sesli) synthesizer'larda her şey çok daha basitti. Yönetilen bir akım ara- cılığıyla sesin yüksekliği ayarlanabi- liyordu. O sıralarda synthesizer tek- nolojisinin öncüleri “oktav başına bir volt sistemi”'ne uyuyorlardı. Bu sis- teme göre akımın iki katına çıkarıl- ması, ses frekansının da iki katına çıkması anlamına geliyordu. İlk po- lifonik (çoksesli) synthesizer'ların pi- yasaya çıkmasıyla birlikte önemli bir değişiklik yaşandı. Bu aletler tekses- Hi modül sistemlerine göre çok daha derli topluydular ve daha kapsamlı bir klavye kullanımına sahiptiler. Ye- ni teknolojinin gelişmesiyle firmalar ortak standardı gözardı ettiler ve farklı sistemler geliştirdiler. MIDI'NİN BABASI Artık çoğu uyumlu olmayan bu sis- temler müzisyenlerin giderek artan tepkisine yolaçtılar. Gerek sahnede gerekse stüdyoda farklı aletlerin bir- birine. bağlanması zorunluluğuyla karşı karşıya kalıyorlardı. Bu önem- li sorunun halli için kafa patlatanlar- dan biri Dave Smith oldu. Amerikan synthesizer firması Seguential Circu- its'in kurucusu ve yöneticisi olan Smith, daha 1981 yılında klavyeleri birbirine bağlayacak tek bir arabiri- min taslağını hazırladı. Faaliyet gös- teren bütün synthesizer üreticileriyle, tek bir standart üzerinde uyuşmala- rını sağlamak üzere, temasa geçti. Amerikalı meslektaşlarının bu fikre 30 Dörr yıldan beri müzik dünyasında kendini gide- rek daha çok duyuran bir sihirli sözcük, MIıDI... Farklı birçok bilgisayar için arabirimler geliştirildi- ğinden, bilgisayar sahiple- ri de bu MIDI dalgasından uzak kalmadılar. MIDI'nin ne olduğu ve bu standar- dın neler yapabildiği üze- rine kısa bir yazı yayınlıyo- KA Japon üreticilerden çok daha az yat- kın olduklarını görmek onu büyük bir hayal kırıklığına uğrattı. Bu ne- denle taslağın hayata geçirilebilmesi, Seguential Circuits firmasıyla Japon High-Tech firması Roland tarafından gerçekleştirildi. 1983 yılı başında ABD'de düzenlenen Winter-Namm- Show'da MIDİI'yle donatılmış ilk synthesizer sergilendi. 1983 Ağusto- su'nda ise ilk MIDI spesifikasyonu (V 1.0) piyasaya sürüldü. Bugüne ka- dar birkaç kez geliştirilen bu detaylı anlatım, tüm üreticilerin MIDI ekip- manına uyum sağlamalarını zorlayan bir tür yasa haline geldi. MIDI bağ- lantı yeri, dış görünümü bakımından rahatça normal bir audio çıkışıyla ka- rıştırılabilir; çünkü eski Hi-Fi setler- de kullanılan 5 kutuplu bir diod giri- şidir. Aslında MIDI'nin analog bir çı- kışla ortak hiçbir noktası yoktur, çünkü burada bir digital (sayısal) ve seri bağlantı sözkonusudur. Arabirim bağlantısı alıcı kısımlara (MIDI-in) bir optokoppler üzerinden aktarılan SmA'lik bir akım döngüsü üretir. Ya- ni MIDI ekipmanı elektronik olarak birbirine bağlı değildir. Bu nedenle gereçler yanlış bağlantılardan ve pa- razit akımlardan oldukça korunmuş- tur. Bu standardın aktarım hızı 31 250 bit/saniyedir. Bu aktarım sırasın- da verilen 10'ar bitlik paketler halin- de iletilir: 1 başlama biti/8 veri biti/1 bitiş biti. Biraraya getirilmiş bu bilgiler 16 adet adreslenebilir kanal üzerinden gönderilebilir. Bunun sağladığı en önemli avantaj, daha karmaşık bir MIDI bağlantısı (birden fazla synthe- sizer) durumunda, verilerin belirli bir gerece yönlendirilmiş olarak gönde- rilebilmesidir. Tabii ki, hedeflenen klavyenin de aynı kanalının gönderilen bilgiyi al- mak üzere açılmış olması gerekir. Bu 16 kanal sayesinde prensip olarak 16 farklı MIDI gerecinin birbirinden ba- ğımsız olarak yönetilebilmesi gerekir. MIDI standardı yalnızca kanalları değil, aynı zamanda bilgi türlerini de