ra” e Mİ i 0 yi A er | Nur risalesi Said-ül-Nursi den: Gerçlik rehberi On zamanların fitnesinde en büyük rolü oyniyan unsurun kadınlar olduğu, birçok hâdisin ri- vayetlerinden de anlaşılıyor. Tarihten dinliyoruz: Birzaman- lar «Amazonlar» isimli silâhşor ka- dınlardan mürekken askeri bir ta- ife varmış ve harika çapında cenk- ler yaparlarmış... Bu zamanın fit- nesi de, plânını «nefs-i emmğâre» nin yaptığı ve başbuğluğunu Şeytanın idare ettiği yarı çıplak hanımlar ordusunun, menfi tarafından hari- ka rapında saldırışından doğmakta- dır. Bunların silâhları ve kalkan- ları, açık sacık vücutlarıdır. Bu silâhlara karşı durmak ve bu kal- kanları delmek, olur olmaz baba- yiğidin kârı değildir. Yeni zama- nın bu «Amazonlar» ordusu, nikâh yolunu kapamıya ve fuhş yolunu açmıya memurdur. Bir hadisin rivayetinden anla- şıldığ'na »öre, bir gün gelecektir ki, nikâha rağbetsizlik ve riayet- sizlik vüzünden k'rk kadına bir er- kek nazaret edecektir. Güzellik, ne harikulâde bir ni- met; ve eyni nisbetle ne harikulâ- de bir tuzaktır! Herkes güzelliği sever ve elinden geldiği kadar muhafazasını ister. Havat ve insa- nın gayesi de bu değil midir? Fa- kat onu muhafaza etmek ve onun hakikatına ermek, püzelliğin, zahir plânında bahsettiği hayvani im- kânları tüketmekle olmaz. Her şeyde olduğu gibi, güzellikte de muhafaza emniyeti, ancak onun ah- lâk ve şeriat mahlülüne batırılma- siyle mümkündür. Her nimet, mâ- nası idrak edilir ve şükürle karşı- lanırsa ziyadeleşir; voksa değişir, çirkinleşir, elden gider. Elbette aklı olan, #üzelliğini, sünaha mık- natıs olarak kullanmaktan kaça- cak ve o cemal nerdesinin gerisin- deki solmaz ve değişmez güzelliğe intikal için bütün cehdini sarfede- cektir. Eğer İslâm ' terbiyesiyle, Kur'an ziynetiyle o cemal güzelleş- tirilecek olursa fâni güzelliklerin baki hale pereceği ve Cennette Hu- rilerin güzelliğinden daha parlak derecelere çıkacağı, yine hadisle ve kat'ivetle sabittir. Zerre mikta- rınca aklı olan bir #üzel, güzelliğin de hakikat ve bakasını yine din yo- lunda bulur. * Bir GÜNDÜ... Yanıma birkaç genc reldi. Hepsi de cok taze ve güzeldi. Başıboş hayat ve genç- lik hevesleri cihetinden selen teh- likelerden sakınmak izin tesirli bir ihtar almak istediklerini söyledi- ler Onlara, daha evvel Nur Risa- lesinden medet isteyen gençlere de söylediğim #ibi, dedim — Sizdeki gençlik ve taravet son derece fanidir; bunu biliyorsu- nuz. Eğer sen“liğinizi Şeriat ampu- lü izinde muhafaza etmiyecek olur- sanız, o, elinizden uçup gidecektir, Üstelik başınıza, hem dünyada, hem kabirde, hem de âhirette, ken- di tek fani lezzetine mukabil, sayı- sız belâlar ve elemler getirecek- tir. Eğer İslâmi terbiveyle, mâlik bulunduğunuz gençlik nimetine karşı, şükür makamında iffet ve namuskârlık voluna girecek olur- sanız, gencliğiniz de mânen baki kalacak ve ebedi gençliğe köprü olacaktır. Hayat, bütün secici safhalariyle, ebediyet sesidine dalamıyanlar için, bir hüsran çıkmazından iba- rettir. Hayatın havat olması için, eksiği olan gercek hayatla hayat- lanması lâzımdır. Gercek hayatın da anahtarı iman, beslevicisi iba- det ve koruvucusu günahsızlıktır. .OLÇU Kur'ânı yüklenenler, şu üç hal üzerindedir: Halim, cesur ve daima mahzun... İmanın hakikatine ermek için çare, helâl kaynaktan ge- len fakirlik halini, haramdan gelen zenginliğe tercih et- mektir, ; Kâmil insan, indinde övül- mekle sövülmek bir olandır. Gece ve gündüz, hep deği- şir; haller inkılâba uğrar; e- manet, ehline verilir. Hayr eken büyük ve fay- dalı mahsul alır, şer eken piş- manlık biçer, İş ölçüsü, Allahın Kitabı ve Peygamberin sünnetidir, Bâtıl gelince onu red ve hakkı kabul et! # Abdullah Bini Mes'ud Hazretleri AY m HIKMET Yürü, tez bir Tanrı dostu ara! Böyle yaptın mı, Tanrı senin dostun olur. Ağyardan halvet etmek gerek; yârdan değil, Kürk, kışın işe yarar, baharda değil. Akıl, başka bir ii birleşti mi, nur artar, yol meydana çıkar. Fakat nefs, başka bir nefsle sevinir, gülerse, karanlık çoğalır, yol ie vraktan da asaöımısın ki?.. Torrsk bile sevgiliyi bulunca, tu. bir yi yüzünden, yüz binlerce çiceğe kavuş Bilgiyle uyumak, uyanıklıktır. Vay bilgisizle oturan uyanık iye! Kargalar kış mevsiminde otağlarını kurunca, bülbüller gizle- nir ve susarlar Çünkü gül bahcesi olmayınca bülbül süküt eder. Güneşin kayboluşu, uyanıklığı öldürür. Senin yarasa duygun batıya GP koşmakta, inciler saçan * duygaân da, doğuya doğru akmakta Ey atlı! Nefs duygusu yolu, eşeklerin yoludur. Ey eşeklere ka- rışan, utan! Mevlâna — Mesnevi — M. IŞIKLI