27 Şubat 1948 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 15

27 Şubat 1948 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 15
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

GAZETECİLİK RÖPORTA DEMEKTİR ROPORTAJLARIMIZ Sizin için on sekiz bin lira olur! AŞLIKTAN bir köşk alışverişin- den bahsedeceğimizi zannetme- yiniz! Aşağıda anlatacağım, basit ol- duğu kadar ibret saçan bir otomobil hikâyesidir. Köprüden Tünele yürüyün- ceye kadar düzünelercesinin geçtiğini yanniz seyyar sarayların hi. kâyes Otomobil hikâyesi, geçimimi. ko. laylaştırmak gayesiyle çareler ara. mağa koyulduğum günlerde başladı. Taksi işletmeğe karar verdim. Gü. cüm yetmedi, Bir kamyon aldım, beceremedim ve sattım, Beş aylık cefası, bâlâ ödediğim ziyanı başıma dert kaldı. Belki başaramadım, belki şansım fena gitti, Orası, işin hususi ve ticari tarafı. Memnuniyet verici noktası ve yegâne kazancım, sizlere bu yazıyı hazırlamak imkânını bul- mamdır, Şimdi hep beraber dönelim beş ay evveline, otomobil borsasına. Taksim meydanında, büyük ve kalabalık bir kahvenin, mermer ma- sasının kenarındâ otomobil simsariyle tanıştım. Kısa boylu, parlak mavi gözlü, tıknaz ve kurnaz simsar beni şöyle bir gözle taradı. Pişkin bir iş adamı tavrıyla, evvelâ kendi hissesi. , ben © 2 alırım. Sükütum ledli hükmet- tirmiş ki, cümlesini açıkladı : N — Meselâ otomebil 10.000 liraya alındı değil mi, 200 lira alırım. — Peki, dedim. O, memnun: — Öyle ise beyim, yarın saat 13te Kadıköy iskelesinde buluşalım. Otomobili görmeğe gidelim. Elimde enfes bir Ford var, Hiç kilometre yapmamış, on buçuğa alırız, belki... Ertesi gün, belli saat ve belli yerde simsarla buluştum: Yanında, bana ortağım diye takdim ettiği uzun burunlu, kırmızı saçlı bir simsar daha vardı. Bir simsar sağımda, di. geri. solumda, hemen orada hazır bekleyen bir taksiye atladık. Kısa boylusu durmadan izahat veriyor, kırmızı saçlısı ise arkadaşını destek- leyen ilâveler yapiyordu : — Beyim, yâni şu otomobili on beş gün sonra alacak olsan çok zi- Mehmet Turhan TAN yan edersin doğrusu. Zira taksiler tahdit edilecek. Amerikanın da oto mobil göndermeyeceği söyleniyor. Öbürü atılıyor : — Hem: şimdi işler tavında; bun- dan böyle taksiler azalacak. Çünkü eski ağ muayene edip, sie çıkaracakla — Bak en şu bindiğimiz (Nash)ı ben verdim; tıkır tıkır, Vvizir vızır çalışıyor. Şöför de onlardan : — Beyefendi, bu arabayı 16000 e aldık, malüm ya saat da karaborsa, ona da bin kaime saydık; etti mi 17, 400 erimi 200 de şu bu, 17600 mal oldu. Bu tombul rakkam serh Şa- şırdım ve merakla sordum — Bari hasılat nasıl * — Eh, bin bereket versin, günde 60-70 çıkarıyeruz. Sirkecide bir garajın önünde dur- duk. Kısa boylu simsar, garaja. gitti ve döndü. eşi spa — Ah namussuz herif, dedi, ara- bayı bu ileri Bizse söyle- mişti, Son sürat, Ankara caddesine tır- mandık. Bir kâğıtçının önünde dur- duk. Meğer karaborsa otonun sahibi o kâğıtçı imiş. Oradan da bir müsbet cevap almadan dyrıldık; Nuruosmuni- yede bir garajdan mevzuubahs öto- nun, bir saat evvel id liraya sa. tıldığını öğrendik. imsarlar, onlara söz verdiği hal- de arabayı başkasına satan zata ga- liz küfürler savuruyorlar, ben ise sı. kıntıdan patlıyorum. emen geriye döndük ve simsar- ların elindeki ikinci otoyu görmek üzere Taksime yollandık. Meydanda, otomobil parçaları satan, şatafatlı bir mağazanın önünde indik, Dolayı- siyle ben, orasının dâ bir oto kara. borsa istasyonu ve azametli sahibinin tecrübe gezintisini müteakip, büyük müessesenin mükellef masasına otu- rup pazarlığa giriştik. On bir bin li- radan on para aşağı inmedi, asıl fia- tının tam bir buçuk misli. Ci KS Pazarlığın civcivli yerinde bir üçün- cü simsar daha türedi. Meğer o da ortağın ortağı imiş, Aldılar beni orta. larına, başladılar didiklemeğe : — Haydi beyim, bu iş oldu? — Ver kaporayı, al, hayrını gör! — Çiçek gibi araba vallahi... — Kaçırma beyim, düşeş bu, dü. eş Mağazadan dışarıya kendimi zor attım, Etrafımı saran kurtlardan sıy- nlmak için bir mazeret uydurdum: — Arabayı beğenmedim, dedim, daha iyi, daha mükemmel birşey ol Kızıl saçlı simsar, meseleyi hâllet- mekten doğan bir gururla arkadaşla. rına ; — Buldum, buldum, dedi, beye Dr.D... ye tahsis edilen (De Soto) yu verelim, ne dersiniz ? — Bej renkte, müşteri tavı igin bire bir, tavan orijinal maroken, dö- şeme keza, radyo, kalorifer... İnsanlık hizmetine koşsun diye, tahsis yolu ile verilen otomobili ke- raborsaya süren doktorun şeklini ka- famda li an ge kısa boylusu ilâve ett — Hem ucuz, sizin için 18000 e kapatırız bu işi; belki doktordan 500 lira daha kırdırabiliriz. Ertesi gün arabayı görmek üzere ayrıldık. Tabii gitmedim. Hepsini şey- tan görsün | Bir iki gün evvel, otemobil piya- sasını yine dolaştım, Faaliyet eskisine hiç dedirtecek kadar fazla, durgun dedirtecek kadar canlı, Otomobiller 10 000 ilâ 20 000 lira arası, Alanların kesesine kuvvet, satanlara vicdan, sattıranlara lânet | Maceramı (Babıâli) kaldırımların. da anlattığım zaman da bir muharrir arkadaşım, kahkahalarla bana : — Sen ne saf adammışsın hu, dedi, vaktiyle büğmebiriikdn verilip karaborsada satılan otomobil- lerden niçin almadın? Gazete patro- w kremamsı inme |

Bu sayıdan diğer sayfalar: