27 Şubat 1948 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 11

(Başiarafı 6 da) çıkarılmıştı, hem de Rusyanın, gerek Tuna cenubundaki Islavlarla ve gerek Şarki Ana- doludaki Ermenilerle Akdenize inmek siyase- tine karşı da Türkiyesiz bir mukavemet çare- si aranmağa başlanmıştı Hattâ, Türkiye devle- tinden evvelki Balkan ve Anadolu devletlerini alkanlar ve gerek Şarki Anadolu yollarını, la karşı kapamak fikri de ortaya çıkmı İşevik big Pi sa daba kuvvetli, daha tesirli ve daha dinamik önüne geçilemiyecekti. Bu Amerika yardımı, tarihimizin çıkmasından sonra da, Birleşik Amerikadan başka biç bir devlet, Türkiyeye yardım ede- mezdi. Bu fikir, bugünkü hâdiselerin aklına getirdiği bir mevzuun eseri de değildir. Da- ha, 1923 senesinde neşrettiğim “Ankara ve Avrupa siyaseti,, eserimin “Asya siyaseti, ve ondan sonraki bahislerinde de ayniyle ileri sürülmüştü : devlet şuuruna uyg! bilmek, muhakkak olan Bolşevik tehlikesin- dildiği gibi geçti. Biz, anresikaya müracaat edeceğimize, Amerika, bize geldi! Ancak, bugünkü Amerikan yardımını, yalnız askeri bir çerçeveye basrettirmemeli- kara, deniz askeri heyetle- riydi. Arkalarından da top tüfek, cephane ve istikraz namı altında para ve türlü türlü mü- şavirler de geliyordu. Ufuklarımızda beliren Rus tehlikeleri de muvakkaten uzaklaştırıl- yordu. Fakat, bu nevi yardımlarla kuvvetlen- İiflerde bulundu : Boğazların müştereken kon- trolunu istedi. Açıkcası, ya rızamızla Sovyet Rusyaya iltihak: kabul edecektik veya zorla, ateş ve demirle kabule mecbur edilecektik ! Eğer (Kremlin) Bolşevikleri, bu dahili zaafı- mıza, yirmi beş seneden beri. komünist" na- aariyecilikleri malüm ve maruf manzumesi tarafından mülhem “devlet apitalizmi,, sistemiyle Türkiye halkının fe- klein tek parti idare cek bir halk kuvvetine malik “kadroou- “sibine dayanıyordü. henüz siyaset âleminde sözü geçmekte olan Bolşevik tek parti idaresiyle -birleşmekten başka selâmet yolu olmadığına bükmet- meselerdi. bu küstahca teklifte ,bulunmazlar- dı. Çünkü, bir çeyrek asırdır. eski (Çar) lara taş çıkartacak derecede çalışmışlardı. Eski Dahiliye Vekili Şükrü Sökmensüer, Türkiye- deki komünist faaliyetini izah ederken, VER, hş ve kıymetsiz bir esastan söze başlam Komünist faaliyeti, iktisadi safhadan Kali dı. Netekim, Türkiyedeki komünist faaliyeti, iktisadi bir cepheden işe girişmişti. Bolşevik Rusyada olduğu gibi, devlet kapitalizmi pren- Tam diyede kültürleri di. Seyyar ordu devir- lerinde, harp ganimeti sermayesine dayanı- ordu. İskân devirlerinde ise, vergi sermaye- e işliyordu. Devam edebilmesi için ise hem rakip addettiği balk teşebbüslerini te kuşi hükümlerle ortadan kaldırıyor, hem de munzam vergilerle kendisini (finanse) edebili- yordu. Çünkü, bütün fertleri, bu sistem da- Moskofların maddede ve mânada sömürdüğü > Asya tiplerinden biri hilimde çalıştıramayınca, bü devlet kapitaliz- minden istifade eden sermayedar hükümetle idareciler sınıfı meydana çıkıyor, karşı ta- rafta da proleterleşmeğe başlıyan bir millet h er e hayat seviyesi düşü- yordu. Bu vaziyet, dahili istihlâki azaltıyor. devlet ride de mahdut sahalarda bı- rakıyor, memleket iktisadiyatının her cephe sinde istihsali artbracak verimli re girişilemiyor, kurulan devlet sanayiini idame edebilmek için de daima, daima yeni k zamlarına müracaat olunu- yordu. İstikrazlar devrinin zenginleri gibi, Jaşıyorduk. Fakat, halk da fakirleşiyor, ge- lişigüzel tenkid fikri meydana çıkıyor, umu- mi fakirlik karşısına dikilen bu yeni sengin- ler meselesi de hükümete karşı umumi bir hoşnutsuzluk fikrini doğuruyordu. Bunun ne- titesi ise, hükümette siyasi, idari ve'fikiri tazyiklere baş vurulmasını intaç etmez de, ne yapardı? > Bunun içindir ki, bu gibi bükümetlerde demokrasi idaresi kurulamazdı. Daima, enir demokratik kanunlara müracaat gerekti. Fs- eğer Amerika Yerini Türkiyenin milli mü- dafaa sisteminde 1 “Tabiattan gelen ve her EŞ her okü ân ve her devrin insanları icin mu- teber olan bei devlet fikrine göre tanzim etmek. çöl ve harsi bir kül: halin- Asyan e eriyebilir Bölgerik yl ii Ruslarla meskün kıta- larda değil, ağalle Bolşevik müstemlekele- rindedir. Eğer beşeriyeti, Bolşevik akınıs- dan kurtarmak için, bu cepheden işe başla- mak lâzımdır. Bu cephe, (Oseanik) sahillleri- ne kadar uzana ketlerin de selâmet- lerini emniyete alabilir. Beşerin talihi, harb bağlanamaz. — Bel harb sanatının İüzemsuzluğunu ifade oil bir insanlık zihniyetinin hazırlanmasına ç&- lışmak, buna mâni engelleri de radikal bir hamle ile ortadan kaldırmak gerektir. Kendi memleketlerinde (kolosal) işler yapmağa alışık olan bu n memle 2 işler keremi. bir tarihi - fırsatı, yeti ge âkıbetinden kurtulmuş ola- caktı ss öbesiz ki, Amerikalıların, Türklerin münakaşa ettikten sonra, müşterek bir karar vermeleri lâzımdır.. Çünkü,“ ne Amerikalılar, a yatırırlar, ne de çıkmazda ayak AL he ahalarda ye emniyetlerini aramaktan çekinirler. Türkiyenin a ti ise, hiç de beklemeye müsait düğildir. Kendi kendi meselemizi, şöyle vazediyor I — Amerika, niçin bize yard etmek istiyor ? 2 — Ne gibi yardımlara muhtacız ? 3 — Bu yardım, nasıl yapılırsa, seme- resini verebilir ? Habil Âdem PELİSTER Gam nkü hilal,