a BL: (Riders Daycest ) isimli Amerikan mecmuasının son sayısında, (Maks İstman ) imzası altında, Sovyet Rus yaya dair korkunç, tüyler ürpertici ifşaatla dolu mühim bir yazı çıkmıştır. eter)i en insafsız (kapitalist) rez Di aklından geçi- remiyeceği bir şeytani istismar eliyle kullanan Soyet Rusya bugünkü halini anlatan bu moli yazısını ibret ve dehşetle okumak kâfidir. Amerikalı gazeteci, (Demir Perde). nin bir ucunu kaldırarak içeride cere- yan eden facianın bir tek sahnesini haber veriyor: Rusyada bugün, en aşağı tahminle 14, diger bazı tahmin- lere göre ise milyon insan, ilk çağlardaki harp esirlerininkinden bin kat daha berbat hayat şartları içinde köleler, hayır köleler gibi de değil, hayvanlar gibi çalıştırılmaktadır, Bu yazıda verilen ( tafsilâttan anlasılan şudur : Sovyet sanayii, ziraati, madenci- liği için en ucuza, yâni bedavaya mal olan el emeği, işçi tedariki lâzımdır, Hattâ boğaz tokluğuna bile çalıştırılmıyacak olan bu işçileri te. mine siyasi zabıta (M, V.D.) memur edilmiştir, Bu ucuz el emeği Sovyet devletinin ekonomisinde en esaslı âmillerden biridir. Öyleki, bu miktar azaldığı zaman derhal mahalli şube- lere haber ulaştırılır ve memleketin her köşesinden yeni yeni «suçlular» “devşirilerek Rusyanın bilhassa Uzak oğu ve batı kısımlarında bulunan bu iş kamplarına sevkedilir. Bu iş kamplarındaki hayat şartları ise facianın en korkunç taraflarından, biridir. Köle - işçilerin obarındırıldıkları yerler, bazan zemini topraktan ibaret çadırlar, bazan da ancak bir adam sığabilecek kadar uzunluk ve geniş- likte «ranza» larla mücehhez, pence- resiz, dar ve uzun barakalar, hattâ bazan açık havadır. Eskiden hâkimlik yaparken bu kamplara düşmüş bir Polonyalının anlattıklarını dinleyiniz : — «Yarı ölü bir halde vardığımız yer bataklık bir “arazi idi. Bina na- mına bir şey yoktu. Yalnız bir sırık dikilmiş ve üzerine de (Kamp No 228) . levhası asılmıştı. Yemek diye soğuk suda ıslatılmış çavdar unu verdiler. Yataklarımız hendeklerde çamurların ül. zl iğ NZADA NE VAR NE YOK. | Sovyet Rusyada manzara Rusyada saadet yalnız ressamların tablosundadır, Prof. Ş.Ü. ederdi. Öğleleri iki yemek kaşığı peltemsi bir şey, akşam yemeklerin. de yine o mahut çorba...» «Yirmi beşer kişilik kafileler ha- linde işe giderken veya işten döner- hal öldürülmeyi gerektiren en ağır bir suçtu.» «Her işçinin muayyen ölçüde bir iş görmesi şarttı, Normal sayılan bu ölçünün yüzde otuz aşağısına düştü- nüz mü, çalışmağı reddediyorsunuz demektir ki, bu takdirde yiyeceğiniz derhal kesilir. Çalışmamakta ısrar, bundaki saik ne olursa olsun, cezası ölüm olan bir suçtur. » İşte Rusya | üstüne atılmış dallar ve çalı çırpıdan ibaretti. Geceyi, bu hendeklerde donmamak için birbirimize sokularak geçirdik ve bu hayat her gün birbi. rinin aym, fakat her gün bir evvelki günden daha berbat bir halde, böyle devam edip gitti.» Bir başka zavallının anlattıkları: «Çadırımızın döşemesi, bizim yor- gan, yatak ve battaniyemiz yoktu. Geceleyin, on iki saatlik çalışmadan sonra iliklerimize kadar yağmur işle- miş, yarı ölü bir halde çadırlara dön- düğümüz zaman elbiselerimizi kurut- mak, hattâ bu ıslak elbiselerimizi üstümüzden çıkarmak imkânından bile e yö » mzda ölenler pek çoktu. Vİ dipcik, tekme ile uyandı. rıldığımız zaman içimizden ölerek kurtulmuş olanları ekseriya gizler, bu sayede onların sabah kahvaltısı tayınını almak ve paylaşmak gayesini güderdik «Yemeklerimiz, artık insanlıktan çıkarak insiyak ve sevki tabiileriyle yaşıyan birer mahlük haline gelmiş olan bizim gibi bedbahtlardan başka kimsenin yiyemiyeceği kadar berbat şeylerdi. Tayınlar aydan'aya değişir ve bir ay müddetle 'aynı çeşit sözde yemek verilirdi: Balık kafası ve bar- saklarından yapılmış çorba, hayvan- lara verilen şekilde taşlı, topraklı yulaf haşlaması, yağsızlâhna çorbası... Sabah kahvaltılarımızı işte bu çeşit- lerden biri ve ekmek adı altında taş gibi katı ve simsiyah bir nesne teşkil ) Kİİ kl şü inim ziy dizi entek SÖ; Tavzih Büyük Doğu Gazetesi Yazı İşleri Müdürlüğüne 18 / Nisan / 947 tarihli ve 59 sayıl gazetenizde (Bizde Deliler) başlığı altındaki yazı gerek ilmi ideolojisi, gerekse memleketimizdeki akıl hasta- haneleri sisteminin tenkidi bakımın- dan baştan nihayete kadar hakikatin hilâfınadır. n Türkiye akıl ve sinir Bastahıkiarı e mütekâmil milletlerin omümasil kanunları göz önünde tutularak salâhiyettar müte- hassıslar (o tarafından hazırlanan ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı tarafından tasdik ve tatbiki emredilen (Akliye ve asabiye hastahaneleri dahili talimatnamesi) nin hükümleriyle hasta iy ve tedavi eder alimatname hükümleri makalede söylenmek istenilen yolsuz- lukları men'e kâfidir 3 — Makalenin içindeki ve (Bizde Deliler) başlığı delâletiyle bir Türk hastahanesindeki zavallı deliler zan- nını verdiren resim; (Life) Amerikan mecmuasının 6 (Mayıs (946 tarih ve 20 inci cildin 18 numaralı nüshasın- dan kesilecek makaleye konmuştur. Hastahanemizle alâkalı değildir. 4 — İşbu tavzihin kanunu daire- sinde ilk çıkacak nüshada aynı yerde yayınlanmasını rica ederim. Baştabip v Dr. Fahri Celâl Göttulga (Bu tavzihe cevap 11 inci sayfamızda)