23 Ağustos 1946 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 3

23 Ağustos 1946 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İç tekevvünde dış korku... Ananevi Rus siyaseti oma- lâm... ü dan aşarak manindanberi eye bir inatla tâkib edilen tarihi siyaset... Bu ke Rus çarları asırlar miş, her vesileden istifade ederek, udan bahanelerle Türkiyeye saldır- mışlardır. Dahilde de, imparatorluğun İş ve Hedef : Kin ve İman navutlar gibi kan gütme sa yağlikanları az so. mazur görme m- kündür. Adet yüz, be ik ki de bin yıllar aramında Sürü pg gelen bir milli a mıştır. Sonra bunlar ço- yanii bilginiz adamlardır; insan nedi ir? a hayatı niçin mukaddestir? Bil- âkin okur yazar değil, endi çev- resinden dışarıda bile sayılan bir adamın, hiş pi böyle. bir adetin esiri olmıyan bir ından çıkması, nasıl mazur görülebilir? “Birinden bahse- dilirken «Onda deve kini var» ik ni işittiğim vakit, şaşkına dönerim, Ak- lım, münevver bir adamın b İade? aşa- ğılaşacağına bir türlü erm ununla Pe er, Möndi disinde bir beden, yahut ruh geikliğimiair dolayı aşağılık Kaç (Compl e d'inferiorite) amların bira kin- ie r besledikleri görülegelmekted Halbuki kuvvetli bir iç nz ile terbiye edilen insanlar, gönüllerindeki ilâhi yüksekliğe rak bedeni, yahut ruhi eksikliklerini kaderlerine atfederek, ayvanci ç tutul an k Ülvi bir kanaatı bulunmıyan ler, ne ee ar münevverleşirlerse m verle Ai üksek phyelere erişir! ie ellğulatar, aşağılık duygus dan Cey ğimeiimele Hiçbir şüphe taşım yan dini imanın müciz alk kailim ben münevv ve arasında Ve) ışığiyle aydınlanmıyan bu münev- erlerin millet işlerin eh üzetlerlai SNRA çalışmaları, derin acılar dç- ğurmaktan geri durmaz. O, yaptıklarının, her hangi eski veya yeni bir kinin tat- mini Il i için, onları yaldızla- maktan, cafcaflı ifadelerle herkesi aldat- ak ten ken Ik inanmadığı şeye Da inanacağına kendilerinin inanmalarıdır. anmak, de okl sende a sende bitiyor!.. Kâzim Nami DURU Her şey toprakların - her yenileşme, kalkınma hareketi yine Rus çarları tarafından gizli, aleni bin türlü fesat ve entrikalarla akamete uğratılmağa çalışılmış, muvaffak da olunmuştur. Fransız İhtilâlinin doğurduğu de- mokrasya fikirleri Avrupa memleket- lerinde kuvvetli varlıkların teşekkül etmesini, milletlerin yepyeni bir terakki hıziyle serpilip inkişaf etmesini temin ettiği halde, ağa bu im- kândan mahr sına sadece Sultanların keyfi is TİE arzusiyle, tâassupları sebep olmuş değildir. ör dü Selim zamanında başla- an nilik hareketlerinin akim kal- ie Tanzimat hare vaffak olâmamasında, Birinci Mebu- san Meclisinin dağılmasında, bu Rus siyasetinin gizli veya açık tesirini görmemek mümkün müdür Türkiyenin kalkınmasını, kuvvet- lenmesini siyasi menfaatlerine uygun görmiyen Rusya, daima, dahildeki menfi zihniyet ve iliğe omuarız e set çekerek kuvvetlenmesine mani olmuştur. .Bolşevik)'ihtilâlinden sonra, bir müddet unutulan bu siyaset, İkinci Cihan Harbinin doğurduğu (avantaj)- lardan son haddine kadar istifade emeline kapılan Sovyet Rusya elin- de, eski çarlık mirasını da ihtiva eden daha geniş ve âlemşümul bir mikyasa erişmiş ve erişecektir, zu altına alarak (Paaslâvi : setinde şimdilik mühim başarılar te- min etmiş görünen Rusya, bu siyaâ- setin dışında kalan Türkiyeyi, mak- sadının tahakkukuna büyük engel olarak tanımaktadır. Bu sebepten, Türkiyede başlayan demokrasya inkılâbını Rusyanın iyi bir vray karşılayacağını ümid etmek abestir Dem okrasyanın Türkiyede yer- leşmesi, memleketin içtimai bünyesi- ni Li başa değiştirerek ona ta- men asri ve medeni bir çehre, bir Ke ig) Bu ruh ise, Yürkiyeyi mânen naddeten kuvvetli bi millet, bir etik haline getirdezktir. hamle halinde tecelli ederse, Sovyet- lerin asla işine gelmez. Türkiyenin tarihi Rus 4 m siyaseti için bir tehlikedir. Eskiden- saltanat istipdadını. ve onun istinat ettiği çene ve taassup unsurlarını yenileşme demokrasya hareketle- rine karşı tahrik ederek yürüyen bu siyaset, şimdi ufak bir tâdil ile tekrar tatbik sahasına konmak isteniyor. Bütün iç se ama ve hamlelerimizde bunu unutmayalım 1. GELİN göziyle her hafta bir iş ve hedef: (Büyük Doğu) fotoğrafçısı di. yor ki: “Bu milyonlak şehirde böyle yaşayanların sayısı yarıdan Kerimi me” biz onları Dali ve daima hükümlerimizi sahte ve sahiri perdelere göre biçer.

Bu sayıdan diğer sayfalar: