EFENDİMİZ. KURTARICIMIZ: MUJDECİMİZ “der İmal HAKİKAT il BİRLİK - TOPLULUK - FESAT O'nun ümmeti, birlik sırrının biricik tecelli çerçeve- sidir : 106 — “Allah, ümmetimi dalâlet üzerinde toplamaz. Allahın eli topluluk üzerindedir. Her kim en ayrılırsa ateşe gitmek için ayrılır. Büyük karaltı büyük ekseriyettir; ve bu, O'nun ümmetinde kurtuluş hedefidir: 107 — Ümmetim, mümkün değildir ki, dalâ- let üzerinde toplansın... Eğer ümmetim: arasın- da ihtilâf görürseniz b büyük karaltıya katılınız! Her işte birlik ve topluluk: 108 — Cemaatle namaz kılmak, lm kli maktan yirmi beş derece üstündür. Daima birlilik ve topluluk: 109 — Allahın eli, topluluk ve birlik üzeri- nedir. Birlik ve topluluk ruhunu tehlikede gören her mü- minin o birlik ve topluluk adına vazifesi: 110 — Mümin, kılıciyle ve lisaniyle müca- hede edendir. Müminler, birlik mihrakında tek insan kadar tek- leşmiştir : 111 — Müminler üzerine baktır ki, biribir- lerinin acısiyle acı duysunlar; bütün vücudun baş ağrısından pay alması gibi... O, mucizeler kaynağı mukaddes dudaklariyle haber verdi ve ne haber verdiyse ayniyle çıktı: 112 — Benden sonra ümmetim üzerine, ge- cenin kesici karanlığı gibi öyle bir fitne za- manı çöker ki, mümin olarak sabahlayan kim- se, kâfir olarak akşamlar; ve azıcık, küçücük bir dünya nimeti uğrunda dinini satar. Mücahede ve mücadelemizin kadrosu: 113 — Bir münkerin yayıldığını gören, onu eliyle düzeltsin, eger iktidarı yoksa diliyle dü- zeltsin, buna da iktidarı yoksa kalbiyle reddet- sin... Fakat bu üçüncüsü imanda en zayıf ola- nıdır. Bu kılıç, ister lada; ister maddede, ister dışardan, ister içerden çekilsin: 114 — Bize karşı kılıç çeken, bizden de- ğildir. Ve bizim birlik ve topluluğumuzun ruhu, meclis, meşveret ve istişaredir. 115 — İstişareye çağırılan emin olmalıdır; istişareye çağırılan, istişare maddesini kendi nefsi için nasıl tatbik ed:cekse istişareye ça- ğıran için de öyle düşünmelidir. ih iliği ray eray rat mede lale e iL # # # ğ “ 9 ğ 4 ç ğ ) g | AHLAK | MÜNAFIK - ARABOZUCU - DÜZELTİCİ Münafık, yâni kalbi diline uymayan: 110 — Münafıklık alâmeti üçtür: Münafık yalan söyler, münafık va'dini tutmaz, münafık emniyete hiyanetle mukabele eder. O'ndan olmamak, olmamaktır: 111 — Kalbi kıskançlık dolu olanlar, halk içinde ara bozmak için lâf götürüp getirenler, kehanete kalkışanlar benden değildir, ben de onlardan değilim. İşte: 112 — Bu kötülük nedir biliyor musunuz? Halk içinde biriyle öbürünün arasına fesat sok- mak için söz getirip götürmektir. İşte: 113 — Ara açanlar bizden değildir. İşte: 114 — Gıybet, dostunun kulağına erişince sevmeyeceği sözü, onun arkasından söyle- me İşte: 115 — Bir adam, bir mümin kardeşinin yanında gıybete uğrar da, muktedirken onun tarafından korunmazsa, Allah, bu korumayanı dünyada ve ahirette düşürür. İşte: 116 — Halk içinde ara bozmak için çekiş- tirici olmayınız! İşte: 117 — Halkın işlerine memur bir büyüğe, şunun bunun hakkında müzevirlik eden, ger- çek nikâlın malhsulti değildir. İşte: 118 — Birinin halkça yalancı diye tanınması için her işittiğini söylemesi yeter! Birinin ha- sis tanınması için, “ben her hakkımı alırım, ondan hiç bir şey bırakmam,, demesi . yeter! Ve işte inceliğimiz: 119 — İnsan her yalandan suçludur, yalnız şu üç yerde yalan söylenebilir: Harpte... Harp hile demektir. Yakını olan bir kadının gön- lünü almakta... İki insanın arasını bulmakta... Ve işte düzelticiliğimiz: 120 — Oki, insanların arasını bulmaya ça- lışır, hayr ister, hayr e yalancı olamaz. Ve işte: 121 — Müslüman, elinden ve dilinden, müs- lümanların emin oldukları insandır. NUR HARMANI — Tertipleyen : Hikmet Sahibinin — Abdinin — Kölesi * e ye Aaa, A Ge v2 all 2 ia genler. >