19 Temmuz 1946 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 2

Yüceler Kurultayı © (Büyük Doğu) mefküresinde, cemiyet iradesini temsil adına, dünyanın her yerinde örnekleri “asa millet mec- lisleri yerine bir (Yüceler Kurultayı) vardi i (Yüceler Kurultayı), milletin, fikirde, iii, a, ilimde, siyasette, müsbet bilgilerde, ticarette, askerlikte, idarede işde, hulâsa insan ei arayıcı hamlelerini ve idrak çilelerini pilânlaştıran her sahada, eser, keşif, görüş, ter- ip ve dâva sahibi (aksiyon) cu güzidelerinden örülüdür. © (Yüceler Kurultayı) nın mânası, milleti, en ileri dü- gin ve en iyi yapanlarının kadrosunda özleş- tü & (Yüceler Kurultayı) nın mânası, milleti, - doktor hâ- kimiyeti altındaki hasta gibi - saf ve mücerret id-a£ ıstırabı çeken ruh ve dimağ işçilerinin hâkimiyeti yolundan, hak ve hakikatın hâkimiyeti oltında tutmaktır. © (Yüceler ee nın Ve eği şu ölçü pırıldar miyet Hakkındır Bir millet ii gerçek eee baskısı diye vasıflandırılabilecek ( Yüc:ler Kurultayı) rüya ii ister fert ve ister zümre olarak kendi nefsaniyet ve ena- niyeti olmayan üstün yaradılışlar elinde, hak ve hakikate mmahkümiyetten başka bir şey değildir. (Yüceler Kurultayı) gerçekte hâkimlerin değil, mahikümların çerçevesidir. (Yüceler Kurultayı) nın bir ân bile tahammül edeme- yeceği biricik telâkki “Milletin keyfi ve canı böyle isti- yorl, tesellisi altındaki nebati serbestlik ve hayvani büşr- boşluktur. Sadece kemzyyi pilânına bağlı rey ve tema- yül tecellisinin, s:rbes maskesi aliağa keyfiyeti mah- küm eden istibdadı, anl Kurultayı) na tam aykırıdır. (Yı em Kurultayı) nın anladığı hürriyet, hakikate esaretli o (Yüceler Kurultayı) nın âzası, en aşağı 40, en yukarı 65 yaşında ve maddi v2 mânevi kâmil sıhhat içinde olur. Bütün hususi hayatı, her türlü faaliyeti, her 'ân hayat ve hâdiselere karşı verdiği imtihanlarla, kendi kendisini millet ve Kuraltayın tam ve mutlak müşahede ve müra- Ky altında ilam. Bağlı olduğu iman kutbunun, fikirde ve ahlâkta tam ve kati samimiyet ve hâlisiyetini canlan- dırır. Vecd ve aşk içinde kalır. Dâvasından başka hiçbir hasis fert ve nefs hayatı sürmez. Mesleki politika zanaa- tinin ve her türlü menfaat ne tesirin üstünde yaşar. © (Yüceler Kurultayı) na ait zati vasıflar manzumesi, su lâvha ve en ince teferruatına ve en hurda tafsilâtına kadar' sımsıkı örülmüştür. (Yüceler Kurultayı), âzası içinde üstün vasıf- larını düşüren, yahut yerliyerinde bekleten değil, hattâ daima ilerletmeyen ve yükseltmeyen her ferdi derhal tas- fiye edici nâmütenahi ince bir dikkat ve hassasiyet mele- ai sahiptir. © Millet meclislerinde olduğu gibi, topluluğun bütün irade ve karar mihrakı (Yüceler Kurultayı) dır. (Yüceler Ku- rultayı) nın her ölçüsü kanundur; ve her kanunu, tezatsız bir ideolocya bütününün tatbiki hükümleri halinde bir ana mâan:umeye bağlıdır. © (Yüceler Kurultayı) nı ilk defa bir (Müessisler Mec- lisi ) meydana getirir. Ondan sonra kurultay, âzasını şahıs Şahıs kuşatan ve en küçük uygunsuzluk tszahüründe tasfi- yeye uğratan seb>pler dışında, ebedi olarak yerinde kalır. © (Yüceler Kurultayı) temelleştikten sonra, kendi kad- rosunu, içinden birinin tek dereceli seçimi» ( Başyüce) in- tihab edilmesi için millete arzeder; ve milli irade tecelli etmeden e namzetlerini bizzat büyük topluluğa takdim mahalde etiği di devlet reisidir; devletin ismi e (Başyücelik) ti (Başyüce) 5 ye için seçilir. ( Yüceler Kurultayı) âza- sının zaman vaziyeti, nokta nokta ve çizgi çizgi billür- laştırılmış ana nizamın maddi ve mânevi temsil şartları- na uymakta devam ettikçe, yaş haddi içinde müddetsizdir. © (Yüceler Kurultayı), ölüm, hastalık, yaş haddi, çekil mek isteği, çekilmeğe dâvet gibi hallerle ayrı düşen âzası yerine, derhal yenilerini ilân ve intihab eder © (Yüceler Kurultayı), vatan ileri şülirsörindik en lâ- yıklarına (Yüceler Kurultayına namzet) unvanı altında, sayıyla kayıtlı olmayarak, mânevi bir derece verir. En büyük kıymet ve mükâfat olan bu derecenin sahihi, hiçbir temsil hakkı olmaksızın, derecesine her ân liyakat belirt- mekte devam eder, Bu dereceye en küçük bir liyakatsiz- lik, sahibini, (Yüceler Kurultayına namzet) lik hakkından düşürür. (Yüceler Kurultayı), yeni âzasını bu namzetler arasından seçer © Müceler Kurultayı) nın âzası, kemmiyette, umumi va- tan nüfusunda her 100000 kişiye bir fert düşecek nisbet- tedir; b lime raul (yüzbinde bir) lerinden ibaret... İdeolocya Örgüsü — BÜYÜK DOĞU Ben O'nun Kölesinin Kölesiyim ! Necip Fazıl KISAKÜREK Bana mektup geliyor : — Sen bir peygambersin | Yüzüme karşı söyleyen oluyor : — Senin için asri (1) pey- gamber diyorlar! Eğer Allahin, bu yazının son #atırlarını bana yazdır- muk Jötfunda bulunacağına itimadım olmasaydı, dünyada bu başlangıç kadar iğrenç ve defa, kendisini lâyık yö yerek bile reddettiği tevcih- lerin herkesçe duyulmasından gizli bir zevk devşirir. Bu zevk, hâlâ göz'erinik o tev- cihte olmasından başka ne edilebilir ki?.. Bense, beni bir işkence ma- sasına yatırıp ber zerremi cımbızla koparmaktan daha çok acıtan bu hitaplar karşı- sında, nefsim hesabına değil, böyle tevcih üstü tevcihleri ucuza kullananlar hesabına, yukarıdaki başlangıcın ezasını memnuniyetle yükleniyorum. Ben kimim, biliyor musu- nuz? Bir bakıma kendisini en zavallı köylüniin çarığı altın- daki topraktan daha değersiz gören, bir bakıma da gelmiş ve gelecek fânilerden hiçbiri- sinin derecesine hasret çeke- meyen bir mahlâk!.. (Sokrat)- tan (Bergson) a, (Konfuçyus)- tan (Karl Marks) a, (Omeros)- tan (Pol Valeri) ye kadar, ölümsüzlüğü arayan büyük fânileriu eserleri içinde tek satır bilmiyorum ki, “Keşke bu lâfı ben söylemiş olsay- dım!,, tarzında bana bir ihti- aç ve hasret telkin edebil- miş olsun... Evet, ben buyum; ve bu ben, tam 30 yaşımda, kanlı bir fikir çilesinden ve nefs muhasebeşinden sonra, her bakımdan tek kurtuluş yolunu Müslümanlıkta ogör- müş bulunuyorum!.. Öyleyse ben, O'nun, Peygamberin, Pey- gamberler Peygamberinin; bü- tün renkleri ve şekilleri ve bütün mânaları ve keyfiyetle- riyle kâinatın, yüzü suyu hür- metine yaratıldığı o insanlık ufkunun, “Allah Sevgilisinin en küçük hizmetçisi olmaktan üstün hangi fazileti tanıyabi- lirim? Ve işte ben buyum; vazifem de, âlemde bir eşi görülmemiş fikir ve sanat buluşlarının, ini ve cemi- yet mimarilerinin, yalnız O'- nun yolundan gelecek nur al- tında al ye termek... Ve belki de samimi bu kadar fahr hissi O'nun kölesi ol duğunu iddia eden her insa- nın kölesi olabilmek için, bir Necip Fazılın vasıfları üstüne sayısız Necip Fazıllar ilâve etmek gerektiği için... Ben, sa- dece, ezelle ebedi birleştirici diasındaki her adamın köle. siyim!Ben, sadece, O'nun kölesi olmuk iddiasındaki hef |. adımın, eğer Allah bu köleli- ğe bir liyakat şartı biçmiş olsaydı buna lâyık tek kişi bulunamayacağını en ve bildiren kölesiyim! Şimdi an- laşıldı mı ben neyim ve be- nim işim nedir?.. ae e;