28 Haziran 1946 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 5
EBUALİ (RUDUBÂRİ) Prens ve şehzade soyundan... Halkaya girişi şöyle: Bir gün Cüneyd camide söz söylüyordu. Cüneyd, sözleri ara- sında, eni sigasiyle şöyle hitap ediyord — Dinle, ey insan. Ebuali bu hitabı kendisine ka- bul etti. Cüneyd'i dinledi, yandı, vannı yoğunu yele verdi, Büyük Marifet yoluna düştü ak Kısa bir zaman sonra, Ebuaeli hakkında bir velinin görüşü: — Ben şeriat ve hakikat âle- minde, Rudubâri kıratında insan görmedim, O bizim efendimizdir. Bu veliye, etrafı sordu: — Ona, nasıl oluyorda “efen- ici diyorsunuz? asıl demiyeyim ki, o, şe- riatten hakikate gitti, bizse haki- katten şeriate gidiyoruz, — Halvet odasından kapıya gönderilmeyen, kapıdan halvet odasına gönderilen kimdir, bile- mez. Nazdan niyaze değil, niyaz- dan naza ve taharetten namaza gitmek lâzımdır. ok edi : — Sıkıntıların sıkıntısı, insanın zıdlariyle düşüp kalkmasıdır, #** Dedi ş — Kişinin sözü işinden fazla olursa, eksikliktir, kişinin işi sözün- den fazla olursa, tamamlı axe Dedi: — Kendinden kül halinde vaz *ak Şairdi: O insan ki, fani değildir, Nefsten, hevadan, dünya hayıhuyundan; Her lâhza sebepleri cemetmeğe kal- kışmaktan başka iş görmez. Ve her kazandığı şeyden gönlü peri- şan olur, kalır. Ve dereceler arasında her ân bir mu- rada saplanır, Ya şunu ister, ya bunu; sonra şunlar ve bunlardan... Tefsirci : — Ben bu şiiri kıskanırım. On- da söylenmeyen incelik bırakılma- mıştır, EBUALİ (SAKAFİ) Dedi : — Allahı bilmek, kalbin haya- tıdır, cehle karşı ilim ve karanlığa karşı göz nuru budur! .. Tefsirci : — Ümitsiziik, küfüre yol veren "kapıdır. Allahtan ümitsizlikse kü- vie Bir gün, , Aşıklar arasında Aşk 1 Ford Rİ SS Z190Mİ1Z5ı azreti Ebubekir hastadır. Haz- ruhundaki ayrılık yarasıdır. Kâinatın Fahrinden ayrı düşmüş olmak ya- rası... Hastalık gittikçe arttı ve Hazreti Ebubekir imamet vazifesini Hazreti lerinden biriyle şöyle gör yem r hakkında ne ici a, benden daha iyi bilme- diğin arı v0 sormuyorsun | — Öyle olsun, sen me düşündü. ğünü sövle! — Ömer, kendisi hakkındaki ka- ni daha iyidir ! başka Sahabiden de şu kar- şılığı pi : — Ömerin yü ge riğlr daha iyi- dir. ime n bir eşi yoktur! e ni gri " — Dai en sonra ondan daha iyisi olamaz | Fakat bir Sahabi itiraz etti: — Allah, sana, Ömeri niçin seçtin d receksin? Ömerin bize gösterdiği şiddeti görmüyor mu- sun zreti Ebubekir, sadakat ve bağlılık mel yatağındaydi. Tees- sürle haykı — Beni örtün Örttüler. İni Mile baktı — Beni, Allahın adına daibek korkutmak mı istiyorsunuz? Ben, Alla- hıma kavuştuğum zaman şu cevabı vereceğim : “Rabbim, kullarının işini, aralarında en hayırlı olana bıraktım.,, Siz de herkese bunu böyle anlatın !.. Böyleyken??? Adıdeğmes be ı yüzünden Büyüklerin ei la dilleri bağlanıp kalanla- ra, onların faydası haram olur. gi” Dedi: — Diriliğin kötüsü, ümitsizlik üzerine dirilmektir. ir şiirle cevap verdi. ve şu mısraı, nakarat gibi birkaç kere okudu Ey her şeyi hiçe pe Ve hiçi herşeyin karşılığı olarak satın almış olan!.. EBUALİ (KÂTİB) Sözü: — Allah dediki “benim belâ- ma sabreden bana erişir.,, Sordular : a fakirliğe mi, zen- yn mi? Dedi: — Derece bakımından benim için hangisi yüksekse onal.. EBUALİ (RAZİ) Sözü: — Baktın, insanlardan vahşet duyuyorsun; ne gördüklerinle oya- lanabiliyorsun, nede gördüklerini için istiyor, anlaki, Allah sana kendi mukaddes yakınlığında hu- zur ihsan ediyor. EBUALİ (HAYRAN) Ona, kaza mevkiinin en üst derecesini teklif ettiler. Kabul et- medi. Evine çekilip gizlendi. Me- murlara emir verdiler: — Kapısının önünde bekleyi- niz! Dışarıya adım atar atmaz ko- lundan tutup getiriniz! On gün evinden dışarıya çık- madı. Haberi ulaştırdıkları devlet büyüğü şöyle dedi, — Vaz geçin artık! Bizim mak- sadımız halka şunu bildirmekti ki, memleketimizde Şark ve Garbın kaza selâhiyeti eline teslim edildi- ği halde kabul etmeyen bir insan yaşamaktadır. “”* Sözü: — Bir şeye dayanan insanın aklı uyur. Tefsirci : — Uyanık olan, eşya ve hâdi- seler arasında muallâkladır, hiçbir şeye alâka göstermez.
