iü; EbuPAlâ El-Maarri: İşleri apdalcasına idare edi- vorlar, Verdikleri emirler yerini buluyor. Sonra da haklarında: «Bunlar ne yaman idârecilerdir!..» deniyor. Bövle hayata yaf olsun! . Bu halkın hastalığı hiçbir ilâcla şifa bulmaz. O, pek eski hir murdarlıktır, Bir takım fikir- ler, insanlara bâzı sevleri hos gösterdiler: Yahndilisi, Meefiafliği kayırdılar, Bir takımları da, şa- rabı, Allaha vakın'ık için vasıta kıldı. Bir takımı da, sarabı pis savdı. Kim bilir, övle bir ver olur ki, vökseklikte bir vıldız «ibi temiz ve parlak görünürken e darbelerine vaklar altına hn bizzat Müşteri yıldızı Gil. ıztıraplarından nörvarak olsa, xrmanın kurtulamaz. . .. Pix, var olmasaydık, vekluğun Anaların, babaların tattıkları o kürücük zevk vözün- den, biz belâlara “uğradik. Sw olmaz olaydı!.. Knacı ve temiz alımı, karar. tie boyalardan korn! Sonra ağarmış kıllarını ayıklamaktan onu türlü dertlere düşüreceğini düşünemedin, O, daha kücükken ıstırabından ağlamağa, sızlamağa, başlayınca sen bütün geceni uy- rdin, Genç annesi de, erkenden hemen kostu, okuvup üfleyici kadına gitti. Öte taraf. tan .bu anne, vavrusunun. yaşa- için,-fala bakana da uğradı. na adoklarda bulundu. Sen ise ey çocuğun babası, daha akıllı davrandın ; onu ilâçlayacak dok- ölümle karşılaşan tecrübesiz bir enes benzer. Onun. ilerlemesi, ölüme yaklaşması demektir. Sen, elbisen (halini gözlere temiz Orada bir müddeteik otura- nice üzüntülerin eğlencesi olduk- tan sonra, şu yerin üzerinde karanlık bir sığınak edinebilir. Ba sikisek, “onun cesedidir ki, ruhuna kalıplık ediyor. Fakat &ök geçmeden icinden 'çıkıvor. Gecelerin gecişleri yenilendikçe, biribirini : kovaladıkça onu yıp- ratma musallatlığı İse, onların #abiatları iktizasıdır. İnsanlarda, türlü #ürlüdür. Doğru edenler, aksiliklere uğrarlar, Öteden iki vüözlü valancı, iltifat ve yakınlık Parası azalan yalancılığa, aldatma volu- nimetleriyle © donatılır. na sapar. O voldan havlı para toplar. Bazıları da, doğruluk vü. zünden kendi. yararlarını hazırla- mis olurlar. Çünkü bunlar, ken- dilerine nnenkidoğruluğu vnkıştı- ranlardır. Bireok emel kovalıvan kimsenin düsünceleri boşa gider. Nasıl ki yağmuranz bulut, valancı gimşeklerivle insanları aldatı Ge Eğer herkes dünvavı benim görüsümle görmüs olsavdı, bircok fenalıklardan çekinirlerdi. Bu dönvava bir durgunluk verirlerdi. Hattâ çocuk da vetiştirmezlerdi, hiçbir şeye mâlik olmak istemez. ler, onun bin türlü derdinden de kurtulmuş olurlardı, * . Halka zulmeden hir bas var, Onlara, bözük paralarını sörtip duruyor. Aldatmalar o kada eoğaldı ki, güçlüler, vüesüzler, bep ona baş vwruyor, Hiçbir hel görmezsin ki, ona bir bavağılık karışmamış olsun. Araştıran, s0- ranlar da, karşılarında şünhele- rini eiderecek, izahlarda buluna- cak bir âlime Pırak onları, ne halleri varsa görsünler, Felek. onları #vle bir carpmıştır ki, hüküm ilânlarını fânilik elleri yazmıştır. - rastlayamıyorlar, *. Bir kimse, bir şeve nlışınca, gözünde onun değeri kalmaz Onu artık nimetten de maz, Nasıl ki, &mrünü ve değerli mü- cevherlerini tükettiği halde on- lara hir değer vermez. Bu tıpkı tükrüğü tatlı olduğu halde onun tadını duymaması gibidir, Ölüme karşı da sakınmaz, çekinmez. O, sanki ona, doğruyu yalanlayan bir söz veya habermiş gibi gelir. DİVAN Prof. $. Ü. a » ei hâkim bir irade altında Edebiyat tarihi : YİNE (EŞİL) (Eşil), (90) tane kadar tra- cedya eseri yazmıştır. Fakat elimizde mahfuz ve mazkut bulu- nan eserleri, yalnız yedi tanedir: Les suppliantes — Tasarru eden kadınlar Les Perses — Farslar Les sept contre Thâbes (Teb) e karşı yediler Promâthde enchainâ — Zincire vurulmuş (Promete) L'Orestie — (Orest) e ait Les chodphores — Ölülere su taşıyanlar Les Eumânides — Hayırkâr kadınlar ve müesses Yunan tracedyasının, her şeyden evvel ilk ve hakiki örneği olmak kıy- ai e ıyan (Eşi), bazı ede- Bia t tariişileride göre, Yunan tracedya şairlerinin en büyüğü, bazılarına göre de, (Sofokl) ve (Öripid) arasında, derecesi mü- nakaşa götürür bir rüknüdür. (Eşil) in eserlerindeki en kes- kin hârika, dini saygilar (Eşil) in eserlerindeki dini seciyeyi, zamanının tomayöllerini aksetti- ren, yahut şahsf alâka ve rabı- eğ ee i hea — pilân- lâzımdır: NN babi Feri vii mu hayyile yazarin dini fikirlere, o zamana görülmemiş, de- rin ve bir hayat vermiş, onları hemen hemen eşsiz bir diviyâte ilkalirsiştie r. İnsan hayatının, yukarıdan ve tanzim edildiği fikri, yâni kader itikadı, (Eşil) de bütün kahramanlarını en girift ruh ukdelerine kadar ulaştıran, esas bir kanun halinde tecelli eder, İlâhların iradesiyle insan drake arasındaki sarmaş dolaş münasebet, ve bu yüzden insan ira düşen düğümler, (Eşil) de en yeni ve en parlak tecellilere vardı. Bu bakımdan (Eşil), zamanına hâkim do Te ii şekili gali ayrı ve zal nilik getir- miş olmasa de seki en zengin milkyasta kendisini, kendi öz ru- hunu 'katabilmiş, eğim; ece hakiki gahsiliğe ulaşmıştı Kaderle insan le ebe- di imtihan, insandaki ebedi te- rakki ve tekevvün derin insan emelleri (Eşil) e nazaran kıskanç öne leri, ebedi ıztiraplar, kahirlar, ala adalet ihtiyaç ve emniyeti, şeye rağmen te- selliye erişmek, sie: bağış- "amaktemayülü, dini “bir “pilân an (Eşilyin bütün il ve mabtevasını teşkil eder yin zahiri görünüşleriyle eski, fakat kendisinden aşıladığı ye Büyük kıymetlerle yeni ruh ve zihin haletlerini, b bir hayal v. ifade kudreti içinde billürlaş, ıştır. (Eşil), mücerret Mi ve mü- rret his olarak, din ve felsefe sine hâs | bir ifa- olmuşsa da, müstakil ribda ve icat sahibi olama- ve icat kıy re le (teknik) ezelde. dir. (Eşil), tracedya sanatını en yüksek © merhalesine 4 vi aştıran, uzuvlaştır: ya sokan, ilk büyük Ai Kendisinden iie basit tracedya emeklemel (Fri- nikos), yalnız tek Bir iktifa göre du. (Eşil). “sahneve bir > gisi daha yz li ra gen ie ri set rr ire Bi ip un vazifesini tahdit eti ve v km a — larla, kuşandıkları renkli elbise- leri, uzun eldivenleri ve boyalı o de ar : kn ei yeti vardır. Yeti katf bir Sapa tele pa Kreagis) ten (Esil) e kadar, bu esas Ee nasıl ve ne şekilde meydana g diği meçhuldür, Fakat, hüvük a ve müesses tİrâcedyânın, ilk şaheser- lerden, esns temsil kereler ve wrlarına adi metlerini Geniiye' İdea Milnğu bir hakikat (Esil) in dl ans vaka- nın sevri, hiçbir entrikava ve beklenmedik sniklere bağlı de- gildir, Uzun (tirad) lar, konuş. malar ve (lirik)-tablolardan iba- ret ve daha baslangıcta belli olup gitgide kabaran müthiş bir neticeye doğru dalmf bir akış... (Esil) in dramlarında akısı pe velendiren husüsivet, o vakan sie Ky Me” lere, dat saikler. #h “olmadan tek se- bep ve Ne ötemadi ve tedrief Mesa (Esil) in ahramanları, ilâh ölsün, insan ulvi çanlarla mümtazdır, ve her birinin temsil ettiği su veva bu ruh haleti, cok defa basitlikleri İcinde fevkalâde zenoin ve taş: kındır. Fakat bu kahramanların arklarla tek bi eşle şairin bae tefek farklarla su veya bu hesini temsil eder ve kendi larında derin bir tip ve iselye farkı arzetmez. Salih Zeki AKTAY