KATIK EKİ EAA ZA EA İLİ ORA $ ama Li al — HAKİKAT | ALLAH - PEYGAMBER - İMAN - SAADET Bu lütuf ve rahmet derecesi, ancak, kâinatın yüzüsuyu hürmetine yaratıldığı Kurtarıcıdan baş- ka kimde olabilir : 1 — Benden size bir hadis duyurulduğu zaman, kalbiniz onunla aydınlanır, içiniz- deki katılık yumuşar, onu kendinize ya- kın görürseniz, ben o hadise sizden daha yakınım. Eğer size duyurulan hadis, kal- binizde bir soğukluk doğurur, içiniz ondan hoşlanmaz, onu kendinize uzak görürse- niz, ben o hadise sizden daha uzağım. Görünüz, yol ve usul nedir: — Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız; . ğ ! sevindiriniz, soğutmayınız Salât ve selâmın hedefi, ebedilik müjdecisidir : —Ben size müjdeliyorum, siz de kendinizden sonrakilere müjdeleyiniz ; müjdeleyiniz ki, Allahın birliğine şehadet edenler, Cennete kavuşacaklardır. Herşeyin bir iç, birde dış görünüşü var; iman ve İslâm için de böyle: 4 — İslâm güler ve iman kalpte... İman; yalnız Onun ayak izlerine bağlı yol, bi- ricik nimet ve nasip: 5 — Beni görmeksizin iman eden dost- larımla buluşmayı severim. Yol tektir; ve dosdoğru: 6 — Allaha iman ettim, de, ve sonra dosdoğru git!.. Vazife nedir ve dost kimdir: 7 — Dostun hayırlısı, sen Allahı an- dıkça yardım eden, unuttukça hatırına getirendir. İşte bütün kâinatın temel gerçeği: 8 — Hikmetin başı Allah korkusudur. Ve: 9 — Din nasihattan ibarettir. Ham ve kaba softalığın kaynağı olan, hâdise- lerdeki dış tenazur hokkabazlığı, sığ ve ibiş man- tık tekerlemeciliği, her zaman «nasıl olur, nereye gider, nereden gelir?» diye soracaktır; cevabı ır: 10 — Sübhan olan Allahım; gündüz geldiği vakit gece nerededir? Yalnız iman ve yalnız onun gerektirdiği va- zife: ş 11 — İman ve amel, birbirinden ayrıl- maz iki arkadaştır; hiç biri tek başına işe yaramaz. | AHLAK FITRAT - FAZİLET - MERHAMET - RAHMET Ahlâk, yalnız O'nun ahlâkıdır : 1 — Rabbim, benim fıtratımı, insa edebinin en güzeliyle süsledi : EE Ve O, LE Sevgilisi, daima bunu öz ledi, bunu dile VE AŞIM,” hilkatimi nasıl güzel et- tinse, ahlâkımı da öylece güzel et... <: İnsanlar arasında üstün insan, mü'mindir; y mü'minler arasında üstün kim: 3 — Mü'minler arasında üstün, ahlâkı güzel olandır. <a İslâm ahlâkının temel direği merhamettir; hiç bir insani hayalinin, derinliğine doğru sarkamıya- cağı dipsiz merhamet: 4 — Allah, kulları içinde ancak rahim olanlara rahmeder. Zira namütenahi rahmet, ilâhi sırların başın- dadır: 5 — Allah, rahmetim gazabımı eli dır, dedi. Eyvah, merhametsiz insana : 6 — O adamki, Allah, kalbinde insan- lara merhamet yaratmamıştır, husran ii helâktedir. Boyna yalvaralım, boyna merhamet en 7 — De ki: «Allahım, mağfiretin benim günahımdan pek büyük: ve ümidim, ame- limden ziyade rahmetine bağlı... Yalnız, acımayan, içi merhametle göz göz ol- mayandır ki, rahmeti bulamıyacaktır : 8 — Acımayana acınmaz. Ve acımıyanlar; akrebin yavrusuna bakarken olsun zehirli gözlerinde parlıyan İla Oba; da hiçbir pırıltı taşımıyanlar, mahküm 9 — Merhamet etmeyene Mi olunmaz, affetmiyen af görmez, tövbe kabul etmiyenin tövbesi kabul olunmaz. Allahın rahmeti, onu inkâr edenlerden başka gi ve her şeyin üzerindedir : — Allahın rahmeti, şaki öm, bale kimseden kaldırılmaz. i İnanalım, inanalım ki, merhamet, EM temelidir; ve inanalım, inanalım ki, merhamet, bü- tün iyi huyların çerçevesi : 11 — Nefsimi elinde tutan Allaha ka- i . sem ederim ki, Cennete, merhametli olan- lardan başka kimse giremez. A A NUR HARMANI — Tertipleyen: Hikmet Sahibinin - Abdinin - Kölesi ALLİ ), e