21 Nisan 1944 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 2

21 Nisan 1944 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BÜYÜR DOĞUYA DOĞRU Orkesira © Bir orkestra, ahengindeki “ifade bütünile, bütün bir devlettir. © İdeolocya örgümüzün 28 inci düğümünü atarken belirt- menin günü gelmiştir ki, BÜYÜK DOĞU, alem olduğu mefküre kadrosunda, (senfonik) bir orkestra oldu. 5 Doğunun ruh kökü üzerinde, öz gövdesi ve dallarile içiçe, Batının madde ağacını yetiştiren, böylece Doğu âlemi içinden bir Büyük Doğunun fışkırmasını hedef tutan bir mefküre senfonyası çalınıyor !.. © Doğu, bu senfonyada kurtuluşunun bestesini dinlesin ; oki, ruhuna, sırtını döndürdüğü madde hakikatları yıkıl- dı ve bu yüzden asırlar boyu esir ve mukallit yaşadı; ve Batı, yine bu senfonyada en aziz davasına kulak versin; oki, maddesine, ihmal ettiği ruhun zaruretleri çöktü ve devirler boyu ihtilaç içinde kıvrandı !.. & Doğunun mücerret tekevvün pilânı içinde, biricik mü- şahhas zemin olarak, dünü, bugünü ve yarınıyla mukaddes Türk vatanını kucaklarken ; ayni mukaddes Türk vatanı- nın yalçınğve bakımsız mekân kalıbına en ileri zaman ru- hunu nefhetmek ve o ruhtan yola çıkıp bu mekânı lif lif ve nokta nokta tarh ve tanzim etmek cehtinin senfonyası... © Bayram yerlerinde çocukların kâğıt ve kursaktan dü- düklerle cızırdattığı cünbüş kadrosundaki bir asırlık fikir hayatımızı, kemanından davuluna kadar, en haysiyetli ses manzumesinin aletlerine ve terkip vahdetine kavuşturmak davasındayız; eğer bu davayı bütünleştirebiliyorsak, bizi ayakta dinleyiniz, iddiamıza rağmen maskaralaştırıyorsak, maskaraların kaderine mahküm ediniz / & Mademki bir orkestra, ahengindeki ifade bütünile, bütün bir devlettir; telli ve nefesli sazlarından herbirine, ruhçuluğu, ahlâkçılığı, milliyetçiliği, cemiyetçiliği, şahsi- yetçiliği, keyfiyetçiliği, nizamcılığı, müdahaleciliği, sermaye ve mülkiyette tahditçiliği birer akort taslağı halinde tec- rübe ettirdiğimiz orkestra, pilânı ve notaları elinizde, ya muvaffakiyet zirvelerinden en yükseğine, ya muvaffaki- yetsizlik 'uçurumlarının en derinine göre, azami mesuliyet taahhüdü altında, emrinizdedir. 1001 Çerçeveden KOLAY CÜMLE Ki Fazıl KISAKÜREK Yavaşça söylenmiş bir sözün var hafızamda..- Dudaklarınla boyalı bir söz; Ne güne, ne geceye aitti söylen- diği an. Bir elmas gibi çakıldı hatırama. Güneşten başka bir şeydi içinde yanan Beyaz dişlerle parçalanmış, Yalan... Fakat beni yaşatan Bir söz Sabahattin Tahsin TEOMAN Bazı dostlarım bana demiştir — Yazılarını kolaylıkla Tek Bazı cümleleri bir kaç kere okumak lâzım. Biraz daha hafif GALA mısın? Bazı düşmanlarım da şöyle buyurmuştur e dediği anlaşılmıyan adam! Muvdffekiyotini anla- Süöübükte arıyan, ye dolambaçlı, çetrefil cümlelerde kıymet vehmeden yazıcı | kki, bazı yu bazı düşmanlarım arasında yalnız nezaket farkı var. Fransız papazının (Saf Şiir) isimli kitabı, vaktile bü- tün dünyada bir sanat hâdisesi kabul edilmişti. Bu kitabın ilk sayfasını açalım. Kâinatı tek cümleye hapsetmiş bir vecize kadar güzel bir söze rastgeliriz: mdüz, çırçıplak, apaydınlık bir vuzuhla konuşan insanlara dikkat ettim. Her defasında karşımda bir APTAL rdı.,, Akıl hastalıklarına dair — kitapta da, bir delinin ağzın- dan çıkmış şöyle bir cümle “Mavi hattın üstündeki bi Papazın sevdiği girift cümle g3 bi t dolu cümleyle, illetli bir kafanın deprenişi arasındaki fark inceliğini sezmek, o kadar zor olmasa gerek... ir odada ışıkları Yar e misafirler eee ed ışık büs- bütün söndürülünce mesafe kalmamıştır; ayni fark. Dik bir yokuş karşısında dizlerimizin, ağır bir bindi dolması önünde midemizin, gin kapıyı bulumıyan ...— lar arasında yorgunluk ez? Fakat fikrin yorduğu insanları ister istemez mazur eee an için için ağlıyorum. Bu zavallılara bütün kâinattan mahrum oldukları söylense acaba anlaşılır mı ? m sanma ade HEYKEL Karanlıklarla konuşuyor, Kimsesiz bir saatinde gecenin. Duyuyor yaprakların cümbüşünde, Şarkını senin. O artık düşünmektedir sessiz, Hangi günahından taş kesildiğini. Yağmurlu sabahlardan sonra ha- tırlıyor, Bir şeyler bildiğini. Yapıcısından istemek için ruhunu, Gökyüzüne uzanıyor yerinden. Yollar nokta nokta yıldızlı, Çoban ateşlerinden... Emin ÜLGENER

Bu sayıdan diğer sayfalar: