FİL Ankara'da, Meclislokan- tasında, bazı şahısların si- yasi temayülü konuşulu- yordu. Meselâ, filân (An- glofil) dir, falan (Frankofil) gibi... İttihad ve Terakki'nin, beş adam ağırlığında meş- hur Halil beyini hatırlayan bir mebus sordu: — Ya Halil bey? Ve başka bir mebus ce- vap verdi: — O, sadece fildir! CİĞER Bursa köylerinden birine mensup bir mütereddiye ait korkunç hadise malüm... Kaydederken bile ürper- diğimiz, ölülerin ciğerini çıkarıp yemek hâdisesi... Necip Fazıl, hâdiseden bahsederken dedi ki: — Bu adam deli olabilir; hatıra şu veya bu illet ve- ya sebep gelebilir; Fakat ne olursa olsun, ancak bir mütereddinin bünye ayna- sında bu mikyası bulan umumi bir ruh sukutuna delâlet eder bu hâdisel.. Necip Fazılın Paristen talebelik arkadaşı, meşhur lâkabile Kurt Rıza atıldı: — Sen ne diyorsun? Ya dirilerin ciğerini söküp yiyenlere ne buyurulur? KOKU Müslümanlığa zıddıyetile ve bir imamın oğlu olmakla meşhur bir muharrir, bir gün, evinde, imam zade olmadığı halde müslüman- lığile maruf bir şaire şöyle dedi : — Müslümanlık deyince benim burnuma ayak ko- kusu gelir! — O, müslümanlığın de- ğil, senin babanın ayak kokusudur! Sen, babanın ayak kokusunu dinin ko- kusu zannedecek kadar kuş beyinli bir züppesin! LAN ALİ RIZA ALP, ELÂZIĞ — Alâka ve izahlarınıza te- şekkürler ederiz. Yazınızla alâkadarız. Ruhumuzdan oldu- ğunuzu görerek saadet duyuyoruz. Teşekkür ve saygı... FEVZİ ALGAN, İSTANBUL — Sizde, gayemizin tam bir mâkesini bulduk. Yazılarınız hakkındaki fikirlerimizi bir müddet sonra öğreneceksiniz. Bizimle her şekilde temas edebilirsiniz. Sevgi ve saygı. MUAMMER GENÇHAN, İSTANBUL — Bizi bu kadar geniş mikyasta ve en haysiyetli pilânda anlayışınıza teşek- kürler ederiz. Sevgilerimizi kabul edin! ARİF AHİSKALI, İSTANBUL — Ay bir çare ya için idarehanemize gelmenizi rica eder MİN ÇAĞLAR, ADAPAZARI — Mali tam edi bizden... Fakat okadar... Hoşca kalın!.. ORHAN ELMAS OK, İSTANBUL — Resim ve yazı üzerinde ihtisas derecenizi tespit etmek üzere sizi görmeğe muhtacız. Teşekkürler... RIDVAN BETİMEM, ANKARA — Yazınızı çok be- gendik; fakat onu neşredilebilmek imkânından mahrum gördük. Sebep, her halde yazınızın muvaffakiyetsizliği değil... Teşekkür ve hürmet... MEHMET ERTEM, İZMİT — Aradığınız faydalı olma şekli, okumak, düşünmek, görmek, yazmak ve size reh- berlik edenleri takip etmek yoludur. NURETTİN ÖZDEMİR, TRABZON — Alâka ve te- veccühünüze teşekkürler... İstidat ve hassasiyetiniz zen- gin... Bize başka örneklerde gönderiniz! Teşekkür ve sevgi... TURGUT GÜRGÜN, SİVAS — Yazınızı gönderebilir- siniz. Alâkanıza teşekkürler... CAHİT OKURER, ELÂZIĞ — Gönderdiğiniz yazının birinci sayfasınızı unutmuşsunuz. Gönderilmesi saygılarımızı bildiririz. SITKI İZGİ, GALATA — Bize köy hayatı ve folklor bahisleri üzerinde yazacağınız yazılar büyük mikyasta alâ- kamızı çekebilir. Bu hususta bizimle temasa girmenizi rica ederiz. Selâmlar... ZEKİ KİPER, BAHÇEKAPI — Bu kadar söz ve nükte zahmetine katlanmakdansa bize doğrudan doğruya yazı- nızı göndermiş veya getirmiş olsaydınız, şimdi onun hak- kında bir fikir sahibi olmuş bulunurduk. Teşekkürler ricasile ederiz. ANNEME Derin derin, anne, denize baktım, Bir ân görebilmek için gölgeni. Görsem, kollarına atılacaktım; Bırakmamak üzre bir daha seni. Çok uzaklardasın, çok, biliyorum; Ölümsüz diyarda beni andın mı ? Orada rahat mı annem diyorüm; Söyle, ayrılıktan sen de yandın mı? Bugün yine küçük bir ateş yaktım, Bırakmamak üzre bir daha seni. Doğan Nail ALTUNCUOĞLU MEÇHUL Bir gün Söğüt dalları arasından, Yeşil manzarasından Bakıyordum dereye. Görüyordum sularda, Hayata bakışımı, atın akışını. Zaman gibi akan sular nereye? “Ben de bilmem, Gittiğim meçhul bir âlem.,, İşte ben de aradım bu meçhulü, Bulamadım dünyada, Gördüğümü rüyada... A. Mahir DURUKAN 363 Soldan Sağa : 1— Yere serilir, kudur- muş 2— İptidai kan alma ameliyatı 3— Sefarethane kapıcısı 4— Eski rütbeler- den 6— Babanın kız kar- deşi, isminizin baş harfi, cennetle cehennemin arası 7— Baş, bir nehir 8— U- zak şarkta bir ada 9—As- keri bir birlik 10— Gümüş. Yukarıdan aşağıya : 2— Hukuk 3— Kurtul- mak 4— Gemileri tamire çekmek 5—Arap kadın hiz- metkâr, tersi bir isim 6— Derdini söylemeyen bula- maz, sebep 7—Ek, minare- lerin tepesinde bulunur 8—Şeker yerine kullanılan bir madde 9— Türklerin anayurdu 10—Habeş kabile reisi. Saat dairesinin üzerine iki çizgi çekip daireyi üç parçaya ayıracaksınız. le ki, her parçanın içinde kalan rakamların mecmuu biribirine müsavi olacak...