m denize > yamru El acı ve kötü tar ını Ö ekti alilrim varmış, çok aramadım. İşte, ih- tiyar sandalmın m ihtiyar bir sa . Köhne: sandalı gibi hh deniz, onu da sert eler he hattâ aşımndırmış. Bumu kalkık 3 a &sürüyerek mantarlaşmış teknesinin e da dönüyor, bir şeyler yapıyordu. Soluk kasketinin kenarların öitte üçü be. yaziaşmış saçları f u saçların, hamam yüzü görmediği, uçların sıçan kuyruğu gibi parlayışından belli oluyor. Boz rengi ceketi bum şuk; her hâlde deniz suyu. içmekten olacak.. Yerleri süpüren 'nemli pantalonu, dizlerine doğru dar, pa. çalarına doğru genişliyor. Ona o kadar ya- kmim ki, vücudünden savrulan balık ko. kusunü hissediyor, bataklık “ yarıklarına benziyen ensesindeki çatlakları iyice görü. yor, salapurya pabuçlarının kumlara sür- tünmesinden hasıl olan sesi ynam İşine dalmış, farkında bile değil, 'elsin baba! cevap: verdi. İşinden aşmı bile kaldırmaya lüzum görmemiş, belki de ihtiyaç hissetmemişti, * Ona iyice sokularak: - — İşler nasıl? diye sordum. ği Düzeltmekte olduğu siyahlaşmış çürük Halatları mey İmtiei çevirdi. Beni yuka- rıdan aşağı bi; ü. Yüzü kızıl esmer tıraşsızdı. Hem ii de wn Çakır gözlerinde denizlerin derinliği ve esraren- gizliği vardı. Karşı kıyılara, iğ 1 denize emektar e göz gezdirdikten sonra, kbü şükür, Tekrar işine sarıldı. Birden, sanki bir sey unutmuş gibi, İreti dönüp ilâve etti İ iz dediğin öyle tip hazine .sorm €den , ve ari tüh sormamamı ihtar eden bir tavla; — Haydi beyim, bir elat da şu sandalı denize sürelim, neredey3e akşam olacak, ilk tavı kaçırmıyayım. ————— nelik saitanatı müddetince harice on pas , borç e tmedi,' Yüz milyonlarca bo: u ödedi Otuz dört senelik a iri aaa donanma- usuz busuz ne bir kere dahi o'sun fırsat Bulup mharebe açarak “© yüklenemedi. At t buldu. , hi ei anlara in pri gayri Türk nsl: man âzalarla doldu. Yani, Tanzimatı Hayri- iin gi ve meclisi mebusan vü. Id ristiyan mil yri- | BALIK vE PANE Mehmet. Turhan TAN lı denize sürdük, eye — Ai nd anda Üitümdni da sandala koydu. -sılıp sahilden tam el -— Dur! dedim. ? — Beni de beri 7 Hayret doiu, talistebei me baka. - We yur, “madem ki in, Fakat misin ? NU yeme bilir —Ni — Deniz kadın gibidir, ona inan lmbi da ondan. -— Tabii dedim, hem kürek de çekerim. -—— Haydi gel öyle ise, amma ancak sa. bah döneriz. O, kürek çekerken Konuşuyoruz. z — Ah beyim, sald kaçırdık galiba 1? 2 -- Tav nedir m eyt zamanı. O vakit ne tutar. san tutarsın, Kaçırdın mı hava alirsm. İhiyarm genç koliarı, bizi ve ön- lerine getirmişti. Denizin üstü donanma gi: bi, Bir sürü balıkçı sandalı pa fenerlerini rinin e reden anladın — Torik öyle bir Kiel i beyim, yüz metre atiye m salar, grkardığı gümbi Mia bali üşüdüğümün farkma var. el olac in üşüyorum galiba, gel küreğede iri ısın, ammı kat et; Sandalın burnu, şu sandalın iman ayrılmaşm. Sonra va civa tutarız Km küreğe, o da o m yerime, a geçti. Fen vi Dt Fenerin kida al eli ne ml görünüyordu. TÜ. ri balık pulu kaplı, morarmış parmakla- le olta me . İçinden bir yumak İngiliz sicimi gören. Sonra ut teline benzi. yen bir barsak pi 1 edip, u- ve cuna da an gömülü büyücek bir iğne e Bir taraftan da nina İN veriyor. a zoka: derler, Her” bbir #mu komşu sandalların birinden ni ei bir gövdenin tahtayı anilan dan maz bir gari kesti. ” ye, ve geri meşrutiyet söyl Türk m. -lümanları da hı mil uğ derecesine ge- tirmişti.. bir cepheli değil bir o meşi tte ETürk, yalnız Yagi “ ten fışkıran kan lekeleri vardı. İhtiyar * İN Mi Yi vw İn Acele acele zokayı ağ e neye bütün bir üskumr Dinsiz nı denize indirdi, Balığı Da ei san- B dala seslendi. z > — Ali kaçtasın ve üçteyi Meh ie ağabey. oltası 2 laçlarken dal. yi larda pinleri artıyordu. Balrk tutuyorlardı. i İhtiyar oltasına eğilmiş, sadece ami A balığı düşünmekte, Onda"çapasma yaslan: O . mahsulün bolluğuhu düşünen siri z n hali var. Oltası gerildi, nefes nefese piri edi kiloluk avımı eler en, bana ucu çösterdi. ii . Yahut balık O Ki su yüzüne gelir gelmez Kerme a ti çünkü kâfir kaçıverir. Vi Torik hazretleri döne döne geldi iü ucu sivri sopayı karnma takıp sandala al dım — Afazi be! Gören kirk yıllık balıkçı anir-seni, Böylece kırk ise EN tuttuk, Motör- T ım alıyordu. Sandalın içi balık. e lardan akan kanla, mezbaha haline gelmiş- ad ti. İhtiyar balıkları motörlere — fırlatıyor, Xa sevinçten titriyen ellörile kırmızı liraları ç (—( cebine indiriyordu. Gün ağa başlamış, ğ ayaz iliklerime işlemişti. İhtiyar takımlarını t topladı. Oltanm keserek kanattığı parma gi Şını kirli bir bez parçasile sarıp küreğe geç- Gi e e. halde bu zahmetli bir meslek olsa yi ? dedim, > 0 —Zahmetsiz ekmek yenir miri m vi -— Maşallah hoş bir meslek doğrusu, aa gt sana bir gece içinde yirmi beş lirayı kıvr. rıverdin. Bir memurdan çok kazaniyorsun. ein acı güldü: di -Kırk yılda bir. Elimi solum vie lal döndüğüm günler çelime bakan ağa canr da Pensi di ıkçının iki m bir araya, gelmez» derler, Bu çok değen Gardağına kadar borç içinde i — Sence bu sıkıntıya sebep nedir? © © Dişlerini gıcırdattı: ik — Madrabazlar. Yani balığı bizden pa alıp, sonra da dükkânlara satanlar. Dük. 'kânerlar da size satar, ve gelse be- dava alacaklar. Elbirliğile önünde SY .çektik., Bir gece denizde kalmak beni apeğos. yordu, Sanki ği ni üzerimden yamyassı ti bir.adam yapmıştı. Ellerim morarmış, ka. fam zonklamaya başlamıştı. Balık kokuyordum. Paçalarımda öd balıkçıya bana her şeyi olduğu gibi göster. M Sari fi Ve milet diye mi al yan ve ga; şi SK müslüman Zipli ve e vü tan. Hamit, hep bunları anamı i bile bile mi hareket e etmişti?! Bu - kuvv