rn —— . KEZ Ne Şi Ve wn 8 ri —.. e ai PR Miüspot ilimber Sanat SİMYACIMIN RUYASI Bugün kimya denen ilmin temellerini do kuzuncu asırla on altıncı aşır ar da a- raştırırsak eN meraklı bir m laşırız. İlmin bu kadar rd virde bizi 2 bırakabilecek la ve gayelere sahip insanlar mevcuttu, Onları ve kimya ilmile uğ: de arıyorlardı.. ğe a bir madde ki bu, vücu- dün bozulm , ihtiyarlamasma mâni ola- her derde deva olacaktı. Kimya taşı dedik- leri katının marifeti de muazzamdı. Erimiş halde bulunan bir madenin içine atıldığı va- kit derhal onu istenilen başka bi” maucne meselâ altına tahvil edebilecekti. Simyacı bu rüyasmı bir türlü hakikat yz uuğraş- tı durdu ye uzak kal Bugün ve kimya ve meğgul eden a e birinin ağ ye de ve maddenin tahvili olduğunu görü ruz. Hattâ öyle tecrübeler yapılabilmiştir i vili yili Çok gü: z'i miktarlar için bile olsa bu işi mümkü nliğ günü görmek ai çok düşün- dürür. Biraz üzerinde dura Modern bir fizikçi Hek (atom) mik asmda bakar ve onu muazzam süratlerle dört bir tarafa gidip gelen elektrik zerre. lerinden hasıl olmuş görür. Meşhur İngiliz astronomlarından Ga un sözünü garip bulur musunuz?: «Önümdeki şu ma- sa katı bir cisimden siyade kaynayan bir sinek kümesini andırıyor.» Hem bu sinekle. rin her biri, kendisini en yakım komşusun- La gm dan ayıran mesafeye nisbeten o kadar kü- çük ki! Gaz, mayi veya sulp. bütün maddeler birbirinden “aralıkla duran o zerreciklerden hasıl olmuştur. Bu aralığın ne kadar oldu. Sunu merak ederseniz (Jolyo) nun bir mi. salini alalım: «Fevkalbeşer o bir kudretin bildiğimiz insan vücudünü tazyik ettiğini farzedelim. Bu tazyik öyle olsun ki vücudü meydana getiren zerrecikler birbirlerile sa. dece temas edecek kadar yaklaşsınlar. O zaman mikros! tp al zor. görülecek kü- çük bir cisim elde «€ r kaç sene evveline kadar fizikçiler bin vvur (Negatif) menfi elektirik yüklü (elektron) lar 've (positif) müsbet elekrik yüklü (pro- ton) lar (proton) lar (elektron) lardan 1847 defa daha ağırdır. Son zamanlarda yapılan biri elektronla ayni ağırlıktadır, fakat posi- tif elektrik yüklüdür. Bir diğeri protonla ayni ağırlıktadır, fakat serbest elektrik yük. lü değildir. Sonuncuya (nötron) em dir. Son zamanlarda bunların birbi a ircar aranıyor. Diğer yandan nazari se b varlı ş iddia olunan: (nötrin imli diğer ( bir tipin tecrübeyle bulunmasına da çalışılmak. tadır, Görülüyor ki koca kâinatı tiren zerrecikler pek çeşitli değil, Zerrecik- lerin toplanması (atom) u meydana getirir. Atom iki kısımdır. ( ve 1) Merkezde küçük bir güneş gibi çekirdek kısmı bulunur. Bü- tün ağırlık burada Kan Bugün çe. kirdeğin sadece (proton) ve (nötron) lar. dan hasıl olduğu kabul edilir. İkinci kısım cekirdeğin etrafında seyyareler gibi dönen (elektron) lar vani (negatif) elek'irik yük- lü zerreciklerdir. Böylece biraz maddenin bünyesini gör- müş olduk. Bugünün üzerinde çok fazla du rulan meselesi bir maddenin diğer bir mad- deye tahvilidir. Elektronları bilhassa dış mahrektekilerini atomdan ayırmak atoma yeni ki ilâve etmek mümkün. Gür, O zaman atom serbest elektirik yüklü olur ve ismine ( 2 denir. , Fakat bu atom yerini- doldurmaya veya fazlasını vermeye çalışır. Fakat çekirdeğe tesir ederek onu teşkil eden protonların adedini değiştirmek witmkün olsa hakiki bir madde tahvili ve. pılmış olur.. Zira bütün atomu yapa çekir- geldiğini görmek kolaydır, Bir kere çekirde. Sin eb'adı çok ufaktır (o, 600 000 000 000 İ cm.). Sonra bu küçücük cisim etrafında, ancak çok büyük bir sürata sahip elektrik zerrelerinin aşabileceği elektriki bir man'a mevcuttur. | g l vücuda ge. Orhan Fazıl KISAKÜREK Diğer taraftan bazı ağır elemanların. yal. ilk madde tahvilini yaptı: X zerrelerile (hel. yom çekirdekleri) bombardıman ettiği (a- zöt) çekirdekleri parçalanıp (oksijen) kirdeklerine tahvil edildi. nı azıları görülen : elektrostatik n yukarıd: söylenen veya başka metodlar sayesinde yüz elliden fazla mad. de tahvili yapılabilmiştir. Meselâ, kükürt- edilerek yepyeni bir ci- sim elde edilmiştir: (Ekareniyom). zor şartlara tâbi olmakta ve elde edilen mahsuller pek cüz'i, miktara ve ömre sahip bulunmaktadır. Daha beklenecek yeni metodlar, keşifler ve kafalar vardır. | Di ve ERDİ Fakat asıl sun'i