Wuharririn Kazancı Memleketimizde muharrirlikle para ka- iğne ile kuyu kazmak dahi değil- , hiç bir değeri yoktur. Halk mı değer vermiyor? Hayır! Muharrir, gazete ve mec mua ar Ör kitapçıla- rın oyuncağı; eciri olmuştur. una a sebep, ii er denli aralarında bir birlik yapmamış olmalarıdır. Dünyanın her tarafında muharrir birlikleri MK Bizler nedense, aramızda anluşamiyoruz. Gazete ve mecmualarda yazı else key fidir. Gerçek değerlerden ziyade şalısi se vimlilikler rol oynar, Buna rağmen telif hak- kı olarak verilen ücretler şunlardır: On, yedi buçuk, beş, dört, üç, iki buçuk, iki, bir lira, Bazı gazetelerde satır ve santim hesabı görürler İstisnasız, bütün gazete ve mecmualarda, kâğıt, mürekkep, mürettip, makine Meg ları derin derin ölçülür, biçilir, muharrir retleri daima sonraya bırakılır. Mönmeiliğiki ki muharrir, kurulmuş, kurulan ve kurula- cak müesseselerin tufeylileridir. Kitapçılar, bir âfet, Ri Elçi. Onların r, Hakkı telif, on. u leni yaparlar. Eğer muhar imzalattıkları kâğıtla eserin mülkiyetini sa. tın alırlar, Yirmi küsür yıllık denememle söy.üyo- rum, Bunun, öyle hazin ve iğrenç örnekle rini gördüm ki hatırladığım. zaman, tüyle. rim diken diken olur. Eseri, muharrirden yalvara yakara is. terler; gayet nazik, gayet dost, cana yakın- dırlar. Sıra paraya gelince, kesatlıktan, pas rasızlıktan, masraftan, pahalılıktan dem vu: Turlar. Öyle konuşurlar ki EM dili tutulur, Kitapçı, önce, müsbet bir etmez, havadan konuşur, hacmine göre bir miktar: ortaya atar mi, yirmi be ş, dtuZ, pm beş,. kırk, miktar. teklif et, eserin : Yir- elli, alt. YUZ Eğer © ki arşısındaki mu- den iv dayanıyorsa, ga 0 alır, Yüz yirmiye, yüz elliye çıkar, Olmadı mı, i- ki yüze, iki vr e çıkar. ie yüz elliden Santim fazla ve Kitapçılardan etik varlık vergisini hep duyduk, Ye di yüz bin liradan başlıyor. En », Üç bin lira vergi verebi- i Kitapçılardan Bu parayı da nasıl verir'er? Muhârtir'n, haline, vaziyetine bakarlar, Eğervkafa tuta- ce 49, İki e sitte, değilse, brggee Ar. tik git gel! İki, üç, beş, on! Kitapçı, bu pa. Tayı verirken üyeli kılı a Mu harririn de işine yar amaz. Birinci . basışlar, hemen daima üç bindir. Fakat, üç bin basa»iar mı? Buna, hiç aklım yatmıyor, Üç bin basılacağı söylenmiş r mnygrmakii yi yirnsi i ü 3u nlar Gerim (mtoloji) lere geçmiştir. mayan kalmamıştır, Nas ıl oluyor da hâlâ, birinci baskı, tükenmiyor? Ben, dünyadan elimi eteğimi öaleböeğinii ele bu birinci baskılar yine tükenmiyece Ne akla gelmedik hileler “yapıyorlar, Tâ- bii İstanbuldan gitmiş bir kitabı, bir başka tâbi, ilk tâbiin ismile, binlerce ve binlerce bastı, piyasaya a çıkardı. Bir kitapçı, "elindeki kitaplarım kaplarını değiştiriyor ve fiyatını arttırarak piyasaya sürüyor, Bir mi arkadaşım anlattı: haneye uğramıştım. : Kitabımın ikinci il gördüm, Bana, hiç haber ver- memişti, Sordum. Evet, bastık! dedi. İkinci e için bir şey verecek mi? diye bekle. , Oralı değildi. Aulamak istedim. Gayet i ötekilere; malı siyle r, Ka tokat isterdi. Sesimi çıkarmadım, dükkân dan çıktım. Fotoğraf muhabiri arkadaşlardan biri, şu- nu ânlattı: — Fransada, bir büyük mecmuaya bir re- Mahmut YESARİ sim yollamıştım. Çok geçmedi, posta ile yüz fırank gönderdiler, Neden sonra, eli fırank . Ay ni resmi, ikinci defa basmışlar. Ay. çin, alesseviye yirm mış, Vee Bünüriyorar. Yin lek namusudur. Kftapçılıkla, böyle, 'riyatroda da iş, ayni. Tulüatçrlar başta, Raşit Rıza, Şadi merhum ve «Edebi sıfat» takman kumpanyalar, be- nim eserlerimi, yıllardanberi, öz malları gibi oynarlar. Hakkı telif namına bir şey ver- ler. «Şehir e m telife hürmet e- rafı vardır. Yazın tur- neye çıktıkları zaman, ii hesaplarma oy. salağı için, hakkı telif vermezler, Bir gün, Ankara caddesinin yokuşunu çi- karken bir arkadaşa rastlamıştım 04 kuştan şikâyet ettim. Kötü kötü baktı: — Eğer, sen de şikâyet edersen. Neye 0- tomobiline binmiyorsun ? - Hangi otomobil? B © E Kızarak süzdü, yürüdü. Bir otomobilim olmadığıma Dil n de inanmıyorum. Milleri neden iki yakaları bir & raya Blmiyeşi Anlattım. Daha fazla söy- liyeyim mi? L8DoĞu,1944, IZ.Aİ ADESENİN GÖZİLE AMELİ DAVALARIMIZ: Bu resim, kazandığı paraları yakas asan mevzuunda nasıl hırsa getirildiğini pe iyor; faası için hir yardım ve terbiye usulüne baş vuralım ! bu ri insan Maia kii temin etmekse, bu yardımı halkin EA bei istiyecek halkın kumar vâtan müdâ- bir telkin LU Ü sanki diyor ki, gay eğer