Güleyilsek HAMİDİN CEVABI Hamidin, bayıldığı şey- lerden birisi, genç ve şı kadınlar meclisi idi. Birgün Suadiyede, beş on genç ve şık kadın ara- sında erkek olarak yalnız Abdulhak Hamid ve Necip Fazılın bulunduğu bir mec- lis tasavvur ediniz. Hari- kulâde zarif bir insan olan Hâmid, o gün beyazlar gi- yinmiştir. Hâmid, meşhur tek göz- lüğünü takmış, muhteşem koltuğunda oturuyor ve genç kadınları dinliyor. Derin terbiye ve inceli- ğine rağmen, birçok bü- yük adamda görüldüğü gibi, arada bir tepeden inme laubaliliklere ve usul dışı hareketlere bayılan Hâmid, iki bacağını sağa sola açmış, gârip bir otu- ruş şekli içindedir. Tuhaf tesadüf... Beyaz pantalo- nunun Ön düğmeleri baş- tan başa açık ve göze çarpar vazizette... Müthiş!. Necip Fazıl, uzaktan Hâmide, kimsenin göre- miyeceği bir tarzda işa- retler yapmakta ve pan- talonunun düğmeleriniilik- lemesini veya gizlemesini anlatmaktadır. Muazzam bir istihza dehasına malik olan Hâmid, Necip Fazıla inadına aldırışetmemekte, âdeta herkesin bu işaret- leri farketmesini istemek- tedir. Nihayet meclisteki her- kes tarafından vaziyetin hissedilir bir hal aldığını gören Hâmid, köşesinden Necip Fazıla hitap ediyor : Necip Fazıl; ka- patmam için ne çırpınıp duruyorsun ? o Görünecek bir şey olmadıktan sonra... 85 yaşındaki bir ihtiyar, hem de Hâmid gibi bir ih- tiyarın: ağzından çıktığı için, şüphesiz hiçbir çir- “kinliği olmayan bu söz karşısında, beş on genç ve şık kadının billürdan kahkahalarını düşününüz. İstanbul Çocuğu EZAN İZMİRDE SADETTİN VALÂ — Hakkımızdaki temen- nilerinizden mütehassis bulunuyoruz. Şiirlerinizi okuduk. Orta bir hassasiyet cevherine ve oldukça düzgün bir ifade kıymetine maliksiniz. Büyük bir Fransız şairinin (hayat kısa ve san'at Zor...) tarzında belirttiği çetinligi niz için, çok, pek çok çalışmanız ve kendinizden aslâ emin olmamanız lâzım... Beyenmediğiniz ve bedii zevki rencide ettiğinden bahsettiğiniz resimler, İstanbulda, Güzel Sanatlar Akademisinde ( profesör ) ve Türkiyenin en yüksek tanın- mış ressamlarından birine uri Zevkinizi, gitgide daha incelmiş göreceğimizden emini AKSARAYDA NECDET TUNÇDİLEK — İlk sayı- mızda dikkat ettiğiniz yazı, mecmuamızın doğrudan doğ- ruya ruhudur. Sizi, anlayış ve kavrayışınızdan dolayı tebrik ederiz. Bu yazının birinci derecede münevver olmayan bir okuyucuya hitap edebilmesi imkânsızdır. Alâkanızdan bil- hassa memnun olduğumuzu kaydeder ve gönderdiğiniz yazı üzerinde meşgul bulunduğumuzu bildiririz. Tekrar teşekkürler. EDİRNEDE NEJAT GÖKNAR — Bizim için yazdığı- niz şiir, bizim ruh ve kafamıza tam mânasile mutabık ol- makla beraber, bizim san'at titizliğimize pek uymuyor. Bu yolda sizi teşvik eder ve yeni denemelerinizi bekleriz. İSTANBULDA SALİH CEMİL DİNÇEL — Hocanız, kendisine ve (Büyük Doğu) ya gösterdiğiniz alâkadan pek mütehassistir; size teşekkür ederiz. BEBEKTE BAYAN SELMA GÜRSEL — Bizden şiir ölçümüzü soruyorsunuz. Güzel sual... Bizim şiir ölçümüz, şekle, üstün şekle, şeklin esaretini yenmiş üstün şekle tam bir bağlılık tarzında hülâsa edilebilir. Fakat ilâve edelim ki, zahirde şekilden mahrum gibi göründüğü halde deruni bir şekle; ve bir iç ve dış muhteva kıymetine malik her şiiri, birgün bizimle ayni şekil ölçüsünde birleşmesini bek- liyerek şimdiden malımız kabul ediyoruz. Saygılar... OZ la VEDA —— 4” Ayrılık gözlerimizde; Ayrılık yol, mesafe, zaman benim. Sen şimdi yolcusun denizde, Denizi saran benim. Mendilinde ben, Kitaplarında ben varım. Göçtiğin her mevsimden Arzu yüklü baharım. Ben süslerim uykunu ve denizi, Uyanışında baş ucundayım erken Seninle beraber paylaştık yea Sen bana veda edip giderken 43 Rıza BEŞER yenebilme-E Cvunubülsak Suldan sağa: I — Elinizdeki 2 — Cem edatı 3 — Bir gazete 4 — Başa giyilir - Üenlir efendi 5 — Su ile çevrili y na «İ» ilâve edilirse yğmeni olur. 6 — Arapça dört - hayret 7 — Bir his 8 — İsyan eden 9 — Tahar- rük, Yukarıdan aşağı : 1 — Vahşi > 2— SN sa — tçeker 4 — - kira 5 — Gözün ek « sıcak 6 — Bir nevi piyes - sebep ol Su M7 — yatağı 8 — Bayanlarda yapılır. 9 — Yolcu etme! (BUDA ) heykeli (Türandot) un bir bilme- cesi daha var: Zehirli ka- dehlerden sonra ortaya, ancak 10 kişinin yerinden kaldırabileceği, tunçan bir (Buda ) heykeli geliyor. Prenses âşıklarına hitap ediyor : Bu heykeli, sağ elinizin yalnız baş parmağile şaha- det parmağını kullanarak baş aşağı getirebilir misi- niz ? Getirebilen kocam olacaktır, ve bunun çaresi yok e Düşünün ba- kalım — Sadi ÜNAL “ HAL ŞEKLİ