| © Teşrinisani rini şereflendiriyorlar. Başvekilimizle Dahiliye ve Vekili Ata- türke refakat edeceklerdir. Ankara, 8 (Hususi muhabirimizden) — Cumhurreisimiz Atatürk, ünlerde refakatlerinde Başvekil B. Ce âl Bayar, Dahiliye Ve- kili B. Şükrü Kaya ve Nafıa Vekili B. Ali Çetinkaya oldukları halde Şarkta bir tetkik seyahatine çıkacaklardır. Almanlurm Yeni Ankara vapuru İstanbula geldi İstanbul, 8 (Hususi) — AL Manlar, son sistem olmak üzere Yaptırdıkları ve Ankara ismini terdikleri büyük bir şilep, ihraç Mallarımız: yüklemek üzere bu- ğgün limanımıza gelmiştir. Vapur kaptanına z yafet verilmiştir. Vapurun İzmire uğraması muh- lemeldir. Yunan Kralı Sefirimizle uzun müd. det konuştu Istanbul, 8 (Hususi) — Yunan Kralı İkinci Jorj, Paristen Lond- taya hareket etmek üzere iken, Paris sefirimiz Suad Davazı ka- ul ederek uzun müddet ve mü- him meseleler hakkında konuş- huşlur. Istanbulda İki motör çarpıştı Istanbul, 8 (Hususi)—Haydar- Paşa önünde Rüsumalın 26 sa- Yılı matârüila ismindeki motör çarpışmış ve Bozkır mo- törü karaya saplanmıştır. B. Stalin İçin yeni bir suikasd tertib etmişler İstanbul, 8 ( Hususi ) — B. line yeni bir suikasd teşeb- üsü bastırılmış ve alâkadarlar, Yakalanarak, derhal mahkemeye Verilmiştir. Suikasdçıların muhakemesine igün başlanmıştır. e.rAa « Mülâyim Hindliye yenildi İstanbul, 8 (Hususi) — Mü- öyim ile Hindli arasında yapı- n maç; Hindlinin galibiyetile Teticelenmştir. Hindli, maçtan sonra ringte töbek atmağa başlamış ve halk, Tuvazaa olduğu kanaatini gös- terek bağrışmıştır. Papagos Ankara.- tan İstanbula döndü İstanbul, 8 (Hususi) — Yu- Tn Kurmay Başkanı General '&pagos, bugün Ankatadan gel- :ii ve maiyetindeki heyetle tlikte harb akademisini ziya- etmişlir. ibentrop Roma se- Ffiri olmuyacak Berlin, 8 (Radyo) — Von betropun Roma - sefaretine Win edileceği hakkındaki — ha- tler, Almanya Hariciye Ne- Bretince tekzip-edilmektedir. stanbul maçları İstanbul, 8 (Hususi) — Dün, L:leıbıhçe Beşiktaşla, Güneş B wnlııılıı.»orlı, Süleymaniye Yüple, Vefa Beykozla oynamış- Ve berabere kalmışlardır. ıAYıIıııı Galatasaray — takımı, Opkapı takımını 2-1 ile yendi. Ikinci Beş senelik sınai programımız İstanbul, 8 (Hususi) — İkinci beş senelik sınaf plânımıza na- zaran, âcil iş'er için olan ham maddelerin işlenmesine aid olan birinci plâna mukabil ik'nci plân, ilmi mahiyette olacak ve bal larımızın, elektrolip bakır haline getirilmesi ile sınai hayatta ko- layca tatbik edilmesi, krom madeninin frokram kaline ko- nulması, demir istihsalâtımızdan makine ve demir ziraat imal edilmesi, petrol ara ehemmiyet verilmesi, Rafine pst- rol istihsali, katran ve kömür müştekatı benzin istihsali, kimya sanayii işme büyük — ehemmiyet verilmesi temin olunacaktar, Pariste soğuk Pasis, 8 (Radyo) — 48 saattenberi şiddetli soğuklar hüküm sürmektedir. Bir çok gerlerde buz tutmuştur. Grev Bükreş, 8 (Radyo) — Kara- grev ilân etmiştir. İBüyük Şef, Şark vilâyetle-- Başbakanımızın nutku bittikten sonra B. Halil Menteşin sözleri. Hakkı Kılıç, müf- tüler işinin bir şeye benzetilmesini istedi Başkan B. Celâl Bayarın nut- kunu müteakıb B. Halil Menteş (İzmir), Hakkı Kılıç (İzmit), Berk Türker ve Fazıl Ahmed (Elâziz) söz aldılar, Halil Menteş, ezcüm- le dedi ki: — Kumandan olarak, siyasi, yapıcı devlet adamı olarak mu: vaffakiyetle dolu bir tarihin sa- hibi olan General İsmet İnönü- den sonra Başvekil olmak - bir yönden büyük bir eser talüdir, diğer yönden de - tehlikeli -bir iştir. Eser talidir diyorum, çünkü müşkülleri bertaraf edilmiş, sü- kün ve emniyet içinde terakki yoluna girmiş bir memleketin işinin başına geliyor demektir. Elbette büyük bir eser taliidir. Tehlikelidir. diyorum, çünkü millet İsmet İnönünün 12 sene- lik Başvekâlet tarihinde büyük muvaffakıyet ve — başarılıklarla mübeşşer olmuş bulunuyor. Yeni Başvekil hiç olmazsa icraatında ayni hizada devam edecek ba- şarılar göstermek mecburiyetin- dedir. Celâl Bayar muvaffak olacak m? Ali Kı'ıç (Gaziaetep) — Muhakkak. Halil Menteş sözüne devamla: — Belki evet, diyorum, çün- kü onun şahsyet: şimdiye ka- dar iktidar mevkilerinin ve mu- valfakıyetlerinin gururu içinde Mlmüif.&vm bilvesile Arzettiğim için o iş başında iyi | neticeler alan bir arkadaştır. B. Halil Menteş Celâl Baya: riın meziyetlerini tebarüz ettir- dikten sonra bir. vatandaş ve bir mebus sıfatile Celâl Bayar- dan memleketin büyük ana yol- nin yapılmasını, şimendifer yollarının inşa edilmesini, liman- İarın — kurulmasını, madenlerin azami surette randıman verecek bir hale konulmasını söylemiş ve bunun ne suretle yapılacağını anlatmış, nutkunun sonunda Ce- lâl Bayara muvaffakıyet temenni ettikten sonra zirai sendikalar meselesine ehemmiyetle nazarı dikkati celbetmiştir. Halil Menteşten sonra B. Hak- kı Kılıç kürsüye gelerek demiş- tir ki: — Bir İslâm vecizesi var: (Muhammed düşündü, Ebubekir söyledi, Ömer yaptı.) Halbuki, bizim Büyük Şefimiz düşündü, yaptı, yaptırdı. Demiş ve Celâl Bayarın me- ziyetlerini tebarüz — ettirdikten sonra: — Sözlerime nihayet verirken şunu da Başvı ulağına İ sıldayayım. Müftüler işini hal- letsin. B. Berk Türker, General İs- met İnönü alelâde Başvekiller sırasına koymad ğını söylemiş, kendisine harikulâde hizmetler ifa eden bir devlet ricali sıfatile nakdi mükâfat veri'mesini teklif ekimiş. Celal Bayardan şitayişle bahseylemiştir. ” Roma muahedesi, Pusya aley- hine alınmış bir hareket midir? (Niyoz Kronikl) gazetesi soruyor; Bu muahede ile Komü- nizmi bahane ederek İspanya gibi ikinci bir devlete mi tasallüt edecekler? Roma, 8 (Radyo) — Sovyet Rusyanın bura sefiri Yors Ştayn, bugün İtalya Hariciye Nazırı Kont Cianoyu ziyaret etmiş ve geçen Cumartesi günü, İtalya, Almanya ve Japonya arasında imzalanan ve komünizmle müca- deleyi istihdaf eden muahedenin 1927 senes'nde İtalya ile Rusya arasında akolunan muahede ile tearuz teşkil eylediğini ve Rus- yaya karşı alınmış hasmanecye bir tedbir telâkki edildiğini be- yan eylemiştir. Kont Ciyano, bu husustaki müracaatı nazarıdikkate alacağını vadetmiş — vo filhakika, sefir ay- rıldıktan sonra, Forlide istirahat ———. — etmekte olan Başvekil B. Mus- soliniye telefon ederek, uzun müddet konuşmuştur. Londra, 8 (Radyo) — Niyöz Krunikl gazetesi, Almanya, İtal- ya ve Japonya arasında imzala- nan ve komünizm aleyhine olan muahede — etrafında uzun — bir makale yazmıştır. Bu gazete diyor ki: *“Bu muahede ile ne yapmak istiyorlar, yoksa, İspanyada yap- tıkları gibi, komünizmi bahane ederek yeni bir devlete, meselâ Çekoslovakyaya mı tasallüt ede- ceklerdir?,, Ayni gazete, makalesine de- vam ediyor: “Bu muahede İngil- Bulgaristanın, Türkiye ile ihtilâfı yoktur Eski Başvekil B. Vanef, hükümetimizle fik- ri sahada temasa gelmek istediğini söyledi İstanbul, 8 (Hususi) — Eski Bulgar Başvekili B. Vanef bugün buraya geldi. B. Vanefin Ankaraya gitmesi muhte- meldir. B. Vanef, matbuat mümessillerine beyanatında, Bul- garistanla Türkiye arasında ihtilâflı hiçbir mesele mevcud olmadığını, Bulgaristanın Balkan antantına girmesinde hiç bir fayda görmediğini, esasen nüfusu az olan Bulgaristanın Balkan ittifakı aleyhinde bir zararı olmıyacağını, Dede- ağaçla arazi verilmesi keyfiyetinin, muahede icabından öl- duğunu izah etmiş ve fikri sahada temas için ricalimizle kanuşacağını söylemiştir. tereyi telâşa düşürmüştür. Öyle zannediyoruz ki, geçen cumar- tesi günü imzalanan bu muahe- de cihan siyasetini altüst ede- cektir., Atina, 8 ( Radyo) — Yunan Başbakanı general Metaksas, bugün Patrasta 60 bin kişilik bir kafile huzurunda bir söylev vermiş ve Romada imzalanan muahedenin, Yunan hükümetince hararetle alkışlandığını söylemiş az bir zaman evel, Komünizm yüzünden — Yunanistanın, Ispan- yanın akıbetine düşecek dereceye gelmiş olduğunu ve fakat Kralın müdebbirane siyaseti sayesinde kurtulduğunu ilâve - eylemiştir. İhtilâlciler Bazı yerleri zaptettiler Salamanga, 8 (Radyo) — İh- tilâlciler, Aragon — cephesinde ileliyerek 971 rakımlı tepeyi iş- gal eylemişlerdir. Bundan başka, Vata havali- sinde daha bazı kasabaların iş- gal edildiği ve cumhuriyetçilerin beşyüz ölü terk eyledikleri bil. diriliyor. oz He Mitat Orel Adres: Beyler Numan $0- kağı No, 23 Kabul saatleri: Öğleden evel saat 10-12 öğleden sonra 15,30 - 17 Tele. 3434 / e e ASİ ı'cn; Dev güreşi , Evelki gün işaret ettiğim gibi Roma hükümeti de nihayet Ja- ponya ile Almanya arasındaki komünizme karşı mücadele mu- ahedesine iltihak etmiş ve evel- ki gün sureti mahsusata Lond- radan tayyare ile gelmiş olan Alman sefiri Von (Ribbentrop) un huzuru ile ve biraz da şatafatlı merasim arasında muahede im- zalanmışlır. Muahedenin hususi bir fıkra- sına göre İtalya buna bir sene sonra iltihak etmiş olmasına rağmen muahedeyi ilk gününden imzalamış gibi kabul ve telâkki edilmektedir. Filiyat sahasında hiç bir kıymet ifade etmiyen bu fikranın biricik manası olsa olsa İtalyanın herkesle kayıtsız, şartsız müsavat prensibine bir cemile göstermekten ibaret ola- bilir. Muahedenin — imzasını intaç eden ruhi hâlete gelince, bunu iki gün evel işaret etmiştiştim. Avrupadan koparılacak menfaat-i leri, tasdik ettirilecek — davaları olan bu üç hükümet hakikatte; sırf bir “maksadı. elde etmek gayesile zahiri bir komünizm ile mücadele iddiasını bir perde gibi kullanmaktadırlar. Herkes bilir ki bir dereceye kadar Japonya istisna edilirse, bu üç hükümet kendi ülkeleri dahilinde kelimenin tam mana- sile komünizmin, hatta yalnız komünizmin değil bütün parti- lerin kökünü kazımışlar, kendi toprakları üstünde b'r tek ko- müniste değil ya, bir tek muha- hile bile hayat hakkı birakme- mışlardır. Şu halde komünizm ile mücadele kelimelerinin mak- sadı nedir? Bu mana eğer ko- münizmin bugün - için yegâne vatanı — telâkki edilen Sovyet Rusyaya karşı tecavüzi ve teda- füt bir ittifak değilse -ki bu ih- timali daima hatırda tutmak lâ- zırndır - olsa bunu bir be- hane gibi ileri sürerek veyahud bir korkuluk gibi kullanarak ken- dilerine aid hususi maksatları elde etmekten ibaret olabilir. Muahedenin altına konulan imzaların — mürekkebi — daha kurumaya bile vakit bulmadan ilk neticeleri kendini göstermeğe başlamıştır. Nitekim muahedenin imzasını haber veren telgraflarla ayni saatte gelen radyo haber- leri Şansölye Hitlerin Japonya ile Çin arasında bir tavassutta bulunmak — niyet'inde olduğunu ve bunun için elyevm Berlinde bulunmakta olan bir Çin gene- ralinin mevcudiyetinder. istifade edilmek istediğini, Şansölye Hit- lerin bu teşebbüs ile Japonya ve Çin arasında bir tavassutta bulunmak maksadını değil fakat hakikatte bunu silâh gibi kulla- narak kendisinin icabet etme- miş olduğu Brükseldeki (Pa- sifik) konferansını torpillemek gayesini istihdaf ettiğini de ifade etmektedirler. Filhakika bu ihtimali ciddiyetle karşılamak lâzımdır, Bugün için pasifik denizinde müdafaa edile- cek hiç bir menfaati bulunmıyan Almanya, konferansı torpillemek suretile — müttefiki Japonyaya, kıymeti ölçüsüz bir hizmette bu- lunabileceği — gibi — Avrupaı kendi siyasetinin muvaflakıyeti ne de büyük bir zemin hazırla- mış olabilir. Alman siyasetine temas eder- ken daima bir noktayı hatırda tutmak lâzimdır. Alman devlet Hamdi Nüzhet ÇANÇAR adamları ne kadar yüksekten atarlarsa atsınlar bugün için or- tada mevcut olan bir hakikat vardır: Almanya şimdiye kadar tarihinin hemen hemen hiç bir devrinde ve idrak etmediği de- recede şiddetli ve korkunç bir iktısadi sıkıntı içinde bulunmak- tadır. Müfrit derecede otarşik iktısadi siyasetile ihracat emtiasının bir- çok kapılarını kendi elile kapa: mış ve kendi kendine yeterlik iddiasile memleket halkını fizyo- lojik bir sefalete mahküm ede- cek bir dereceye düşürmüş olan Almanya herşeyden evel bu ik- tısadi çıkmazdan kurtulmak za- ruretindedir. Halbuki Almanyanın bugünkü şartlar altında bu iktısadi buh- randan kendi vasıtalarile kurtul- masına imkân yoktur. Bunun için ister istemez haricin yardı- mina, diğer milletlerin geniş kredilerine muhtaçtır. Bütün nüfuzlarını şahsi pestij- lerinin devamına medyun olan Alman devlet adamları ise rejim- lerinin yıkılmasına göz yummaya razı olmadıkça halk nazarındaki şahsi nüfuzlarından fedakârlık yapamazlar. İşte bu içinden çıkılmaz ve çıkılması cidden güç vaziyettir ki, Alman devlet adamlarını asa- bileştirmekte, Avrupanın ve dün- yanın bütün meselelerine karşı menfi bir cephe almalarını intaç etmektedir. Eğer hakikat ise Alman şan- sölyesinin son tavassut teşebbü- sünü de işte bu zaviyeden mü- talca etmek lâzım gelir. Alman- ya Brüksel konferansını torpil- lemek suretile kendi huzuru va kendi muvafakati mevcud ol madıkça dünyada hiç bir müs- bet siyaset yapmak mümkün ol- madığını muhaliflerine telkin et- mek ve onları kendisini -açık tabiri ile- satın almağa mecbur etmek iddiasındadır. Gel gelelim karşı - taraltaki demokratik cebhe bu hakikatin tamamile farkındadırlar. Ve esa- sen $' yasetlerinin bütün hesap, rını da buna istinad etti lerdir. İktısadi ve mali sahada aşağı yukarı elele vermiş olan İngilte- re, Amerika ve Fransa hükümet- leri kendileri soğukkanlılıklarını muhafaza etmek şartile Alman- yanın bugünkü asabiyeti pek yakın bir zamanda sükünet bu- lacağını ve dışarıdan iktısadi ve mali yardıma muhtaç olan bu hükümetin bunu istihsal etmek pahasına kendi siyasetlerine is- ter istemez uymak zâruretinde kalacağını pek âlâ biliyorlar. Bir müddettenberi Alman id- dia ve hareketlerin Paris ve Londrada mubal. - soğukkanlılığın ve sü « kiki sebebini işte aramak lâzımdır. İki zıd ideolojinin — <üm-s leri asıl maksatlarını <.. 305 saklıyarak daima şurdan burdan tedarik ettikleri behanelerle biri: birlerini hırpalamaya, aman di- lemek mecburiyetini mütemadi- yen muhasımlarına tahmil etme- ğe çalışmaktadırlar, Bakalım bu dev güreşinden hangi taraf galib çıkacak?. BHamdi Nüzhet Çançar en ada