SÖZÜN GELİŞİ Geçmiş zamanlar ski günler ne kadar acı ve Sıkıntılı olursa Olsun zâmanla güzelleşiyor ve bir devirde bize hayli müşkülütlı dakikalar geçirtmiş hadişeler, son- va hasretle yadedilen tatlı hatıralar haline geliveriyor. Mektepte geçen senelerimizi dalma «Nerede o günler!» diye hatırlamak Adetimizdir. Halbuki hayatımızın en sıkıntılı günleri, şüphesiz, mektepte geçti. İmtihan belâları, sınıfta kalmak tehlikeleri, bir hafta dört duvar arasında ka- palı kalmak, parasızlık, izinsiz, tekdir, sıfır almak endişelerile dolu olan ve o zaman «Ah bir kurtulsam» diye yaka »ilktiğimiz bu hayat, şimdi, herşeyi feda ederek tekrar yaşamağa can attığımız mes'ud bir devir gibi görünüyor. Geçen gün, işlerini yoluna koymuş, bol para kazanan ve her cihetçe mes'ud İki Ihtiyar dostumla yemek yiyordum. Gençliklerinde meteliksir do- laştıkları günleri hasretle yadediyorlardı: «Biliyor musun, bir gün seninle Galatada dolaşıyorduk. Kış gelmiş, benim sırtımda palto yoktu. İki kuruşa yemek yiyecek yer arıyorduk... Neydi o günler...» Şimdi hayatının en rahat devirlerini yaşayan başka bir ahbabunın da yöyle tatlı bir hatırası vardır: Geçiiğinde atıldığı bir macera ona İki sene- de, bir adamın bütün hayatınca tabammül edemiyeceği ısstırapları çektirmiş, Günlerce aç kalmış, yalınayak dolaşmış, başına belâların enval gelmiş ve bu müâceradan sıyrılıncaya kadar nice ölüm terleri dökmüş. O günlerde hayati- na kendi elile nihayet vermeği de çok lüşünmüş. Fakat şimdi ahbahım, ne vakıt evinin rabat koltuklarma yaslanip bu hatıraları nakle başlasa gençle i şir, artık pek uzaklarda kalmış o kara günleri saadet dakikaları imiş gibi anlatır, durur. Sıkıntı ve zahmetle dolu bile olsa geçmiş zamanları hafızamızda her gün | biraz daha güzelleştiren, onları tathlaştıran ve tekrar arzu ettiren sebeb | medir? Asıl özlediğimiz geçmiş zamanlar mı, yoksa onların bizden parça parça alıp götürdüğü gençlik midir? İşte bunu tayin etmek hiç birimizin işine | eee Hp nine Haydi Alalupmnzindik! Şevket Rado KEZ LD Tarihi vesikalar da Amerikaya gidiyor Bini ula sahillerinin ablokası Finlerin birkaç küçük harp gemisile bu ablokaya mani olmaları mevzuubahis değilse de İskandinav devletlerinin deniz kuvvetleri işe karışırsa abloka büyük müşkülâta uğrar Sovyet Baltık donanması tarafın- dan âyın sekizinden itibaren tatbi- kine başlanan Finlândiya sahillerinin ablokası devam etmektedir. Sovyet Rusya ablokanın başlıyacağını ilân ve Finlândiya limanlarındaki yaban- cı gemilerin bulundukları lUmanları terk etmelerini ihtar etmiştir. Sahil ablokası muharip devletler arasında teşebbüs edilen harp harekâtının en mühimlerinden biridir. Bu ablokadan maksad Finlândiyaya hariçten vaki İ olacak yardıma mâni olmak ve deniz tlearetini kesmektir. Bir sahili müessir surette abloka edebilmek için evvelemirde kuvvetli bir donanmaya malik olmak, saniyen ablokü sahasını konirol için müsaid üsler elde etmek şarttır. Baltık deni- zinde iki büyük körfezin birer yakası- nı teşkil eden 620 mil imtidadındaki Finlândiya sahillerinde ablokâyı bil- fül tesise memur Rus donanması iki dritnot, iki ağır kruvazör, iki hafif RUSYA SovyEr Finlândiyayı ve Botni körlesile İngiltere halkının hürriyet beratı olan ve 1217 senesinde İngiltere kralı tarafından imzalanan Magna Cbarta'nın asıl nüsha- w harp dolayısile bir kazaya uğramaması Için harbin sonuna kadar yeni dünyada mahfuz kalmak Üzere Amerikaya gönderti- miştir. Yekpars, hava geçmez surette bir bronz mahfaza içinde bulunan bu tarihi vesika, A a müttehid hükümetle . devletinin pa entasunda gayci kıymeliar vesika- ların muhafazasına mahsus çelik kütüpha- neye tevdi edilmiştir. İngiliz milletinin hürriyet ve meşrutiye- tinin temeli olar ve bu itibarla siyasi ve ta- rihi cihetlerden büyük kıymeti bulunan bu berat Amerikaya ilk defa gelmiş değildir. | Şikağn cihan sergisinde dünya tarihinin en İ mühüm vesikalar teşhir edildiği zaman Amerika hükümetinin Htiması üzerine Mag- na Charta Atlas okyanusunun öte tarafına İ gönderilmişti, Sergi kapandıktan sonra ve | sika tekrar Londraya iade edilmişti. Harp | öolayısile Avrupanın altınları çibi tarihi vesikaları da Amerikaya iltica ettiğine ye- | nl bir mizal da bu beratin Vaşingtona gel- mesidir. Meşhur bestekâr Strauss'n bir macerası Meşhur Avusturyalı bestekâr Strauss'un Rusyada yaptığı bir turnede başına büyük bir macera geldiği ahiren tedkik edilen ha- tıralarından anlaşılmıştır. Strauss Mosko- vada çalışırken, gönç ve gürel bir premas kendisine âşık olur. Ders almak bahanesile bâstekirı evine çağırır. Bestekâr vakit bu- larak prensesin sarayına devam oder. Bir gön bestekâr kıza dera verirken babası na- gihani üzerlerine gelir ve Kızını iğfal eyla- KUÇUK HABERLER: Kalyoncukulluğunda oturan Kristina İsminde bir kız, babası Nikoya ald ve bir bardak içinde bulunan ilâcı su zannederek İçımiş v8 &x sonra zehirlenme alâlmi gös- termişir. Hadiseye elkoyan poliş; Krlati- Dayı hastaneye kaldırmıştır * Fatihte karısı Nedimeyi döverek beş aylık çocuğunun düşmesine sebebiyet ver- mekten maznun Mehmedin muhakemesine dün ağır ceza mahkemesinde bakılmıştır. Bu celsede müddelumumi iddianamesini okuyarak Mehmedin suçu sabit olduğun- dan cezalandırılınasını İstemiş, zazznunun müdafaasını hazırlaması için muhakeme başka güne birokumıştır. İtalyan bandıralı Bonsano vapurile limanımıza. ziraat ve ticaret makineleri, yine İtalyan bandıralh Kapomanaa vapuru Ge bakır, mantar, elektrik malzemesi, de- mir eşya, boya, makine aksamı, cam lây- ba, mermer, asit, limon, Amerikan bandı- ralı Eksamunt vapuru ile de elekteik maj- ! zemesi ve cihazı gelmiştir 4 Galata Yolcu salonu sensbaşına kadar bitirilecekti, Gerek malzeme kılığından, &erekse, plânda yapılan bazı dolayı inşaat müddeti uzamıştır. İnşsatın hasirin başlangıcında bitirileceği tahmin ediimektedir. #* Dün, Fransaya 200 bin kilo fındık, Çekoslovakyaya 60 bin kilo afyon. Bulga- fistan ve İtalyaya balık, İngiltereye gıdı maddeleri ve deri İhraç edilmiştir. tadilâttan | diğin! iddia ederke nikâhlanmaları için iş- rar eder Bira aklından geçmiyen bir izdivaca | İ ram olmadığından saraydan çikmak ister. Prens mani olur, Hapisten kurlulmak için nihayet Sirauss İzdivaca razi olmuş ve lâ- kin düğün günü kilise yerine Avusturya se- farethanesine giderek ütica etmiştir. Bu- rada dört hafta kalmıştır. Se! eyi halleitiklen sonra bestekâr sokağı adU- miştir. * Şişlide son tramvay istasyonundaki polis süvari ahiri olan sahada bir Ükmek- tep binası ile bir Çocuk bahçeal yapılması karartaştırılmıştır. Buradaki süvari ahır- ları da Hürriyeti #hediye tepesi civarında | Mi bir binada inşa edilecektir. # Şehrimizdeki matbaacılardan mürek- &ep bir grup dün Veli B. Lölfi Kırdar zi- yaret ederek kâğıd bulranından ve kâğıd fiatlerindeki yükseklikten şikâyet etmiş- | tir. Vali müracaatçıların taleplerini ticaret | müdürlüğüne havale etmiştir. # Şelirimizdeki deri tacirleri dün saat 15 ds mıntaka iktlianad müdürlüğünde bir | toplantı yapmışlardır. Toplantıda, Ameri- ka ile ticari münasebetlerin inkişafını ve akrediMf açılmasını temin maksadiie Tica ret Vekâleti nezdinde teşebbiste bulunul- | masına karar verilmiştir. # Konarvo fabrikalatının teneke kutu bulamamak yözünden müşkül mevkide kal- dıklarını yazmıştık. Konserveciler, üç kişi- ik bir heyet seçerek İlalyaya göndermeğe karar vermişlerdir. Konserveciler, İtalya» dan teneke kutu wılbayaa edeceklerdir. Limandoki kömür yükleme, boşaltma amelesi işin 77 maddelik tallmataame ha- | arlanmıştı. Aradan uzun zaman geçtiği | İ halde talimatname tatbik mevklins kon- İ madığından liman amelesi, dün, mıntaka ıktsad müdürlüğüne müracaat ederek key- fiyeti ihbar etmişlerdir. | kruvazör, 20 muhrip, 72 tahtelbahir, 8 mayn atıcı, 14 mayn tarayıcı ve gambottan müteşekkildir, Buna mu- kabli Finlândiyenın elindeki deniz kuvveti 4,000 tonluk İki sahil zıhlısı, 5 tahtelbahir, 3 gambot, 6 mayn atı- | cı, 19 mayn tarayıcı ve7 hücum bo- tundan mürekkeptir. İki muharip devletin deniz kuvvetleri mükayese kabul etmiyecek - bir vaziyet arzet- mek'edir. Binaenaleyh Finlerin $u küçük mikyastaki filo ile Sovyet ab- lokasına mümanaat etmeleri mevzuu bahsolamaz. Ablokanın icra ve tatbikinde ikinci şart olan sevkulceyş vaziyet ve mü- sald üslere malikiyet hususuna g& liner; Sovyetler Polonyanın taksimi ni müteakip Letonya ve Estonya hü- | kümetlerini tazyik neticesinde Fin- İ lândiya kö: nin cenup sahillerinde ve medhalinde mühim liman ve ada- lara yerleşerek bu körfeze tamamen hâkim olmuşlardır. Bu sebepten ab- oka Finlândiya körfezi için kolaylaş- mıştır. Esasen Finlândiyaya hariçten yapılacak yardımı bu körfez içindeki Fin limanlarına tevcih etmek abloka kuvvâtlerinin kucağına atmak ola- çaktır, Zira Finlândiya körfezi Rus donanması tarafından mürur ve ubü» Ta tamamen kapatılmıştır. Abloka kuvvetinin müşkülüta uğ- rıyacağı sahil hiç şüpheyok ki Baltık denizinin şimal kısınını teşkil eden Botni körfezldir. Bu geniş ve uzun körfezin bir yanında bulunan Finlân- diya karşısındaki İsveçle denizden si- kı irtibattadır. Botni körfezindeki 400 mil uzunluğunda Finlândiya sa- hillerinden İsveç en fazla 100 mil me safededir. Hattâ körfezin orta kış mında bu mesafe 40 mil kadardır. Gerçi Finlândiya İsveçle şimalden hemhudud ve bu sebeple karadan ir libat halinde ise de karlarla mestür İ erazideki şimendifer ve otomobil yol- İ larından nakliyatın pek müşkülâtla yapılabileceği nazarı dikkate alınırsa deniz yolunun kara yoluna tercih edi- leceği tabildir. Baltık denizinin şi- Alând adalarını gösterir harita dir. Haddi zatında Finlândiyanın de- nizden ablokası kuvvetlinin zayıfa karşı tatbik ettiği iktisadi bir tazyik mahiyetinde olup esas ilibarile İngil- terenin Almanyayı abloka etmesine müşabihtir, Şu fark İle ki; Şimal de- nizinin Okyânusa geniş bir kapısı ol- duğu halde Ballık denizi bundan mahrumdur. Şurası bilinmelidir ki düşman sâ- hillerini ablokaya memur olan kuv- vetler yalnız o sahillerin denizden muvasalasını kesmekle kalmayıp âş- keri harekât bakımından ele geçiril. mesi lâzımgelen yerlere asker çıkara- rak o yerleri zaptetmeğe ve halkın maneviyatını kırmak için âçık şehir ve kasabaları da bombardıman et- meğe teşebbüs ederler. Şu halde ab- lokaya maruz bulunan sahiller düş- man donanmasının daimi tehdid ve kontrolü altında bulunur, Maamafih ablokayı yapan harp gemilerinin sa- hilin muayyen noktaları önünde uzun zaman kalmalarına onların mahru- kat, cephane, yiyecek ve içecek ihti- yaçlarından dolayı imkân yoktur. Bu sebeplen zaman zaman nöbet değiş- tirmeleri ve bu ihtiyaçlarını kısa za- manda ikmal etmeleri lâzımdır ki, bu de abloka edilen sahile yakın bir ileri üssün tesisile kabil olur. Haritaya bir nazar atfedilecek olur- sa Baltık denizinin heyeti umumiye- si diz çökmüş dua eden bir kadın res- mine benzemektedir. Bu kadın res- in göbeği hizasına birçok küçük Adacıklar serpilmiş ve belinin üzerine de büyük bir ada konmuştur. Bu, Alând adası olup Baltık denizini üç kola ayıran yolun tam ortasındadır. İşte Rus abloka kuvvetleri için ideal Üs burasıdır. Alând adası Baltık de- nizinde tabiatin yarattığı bir karakol noktası olup ayni zamanda Botni körfezinin de kilididir. Bu adanın PFinlândiya sahülerini âbloka harekâtında oynıyacağı role ksaca temas edeceğiz; Malümdur ki Alând adasının tahkimi meselesi GÜNÜN ANSİKLOPEDİSİ Eserleri sinemaya alınan İngiliz edibi Bernard shaw Yazıları şeklen klâsik bin mükemmeliyet- todir. Shaw'in şahsiyetinde müessir olmuş inü- | teflekkir ve sanatkürlar şunlardır: Sbelley, İbsen, Kari Marx bilâhare Samuel Butler ve Lamarek. Bemard Shaw, edebi külliyatından baş- Bi ka cosyalist beyannameler de kaleme aj- mıştır. 9i4de harp alayhdarlığı yüztün- den hissiyatı milliyeyi aleyhine kışkırt- nt Dünyu güzelliğini muharrire telgraf çekmiş: «Sen çok seki- sin, ben çok güzelim. Evlenelim. çocuğu- 'muz bem çok zeki, hem çok güzel olut> İ Nükteli müellif cevap vermiş; «Ben çok çirkinim, «is çok akılmıa bensiyorsuny Maazallah ovlâdımız bem sakil, bem ah- mak doğarsa.» Bemard Shaw'ın bir eseri o füme alırmış;. muvatfak olmuş, Şimdi se- &iz eserini daha perdode (seyrede- (Şav) diye bu 1858 da doğdu. Gençliğinde #0sya- Ust. Pukat ayni zamanda (o sanat, musiki ve tiyatro B. Sia | tenkidlerile meşgul olmuştur. Eserlerinde | dalma İnkilâpçı bir ruh, bir garabet; ve nükte meyli, bir bedbinlik dikkate çarpar, mal tarafının donması İçin zaman | Polonya harbine tekaddüm eden gün- henüz erkendir. Botni körfezi ekseri- | lerde ne Almanya ve ne de Rusyanın yetle ikincikânun içinde donmağa | hoşuna gitmelşli, Finlândiya komşu- bağlar ve şubat nihayetine kadar bu- | su İsveçle anlaşarak bu adayı tah- ralarda buzlar çözülmez. Maamafih | kim etmeğe ehemmiyet vermiş ve bu bu incimad hedisesi Finlândiyanın | suretle şimal sahilini emniyet altına lehinedir. Çünkü buzlarla örtülü de- | almağı istihdaf eylemişti, Rusya Fin- nizde Rus donanması ablokayı idams | lândiyadan istekleri meyanında Fin- edemez. Buna mukabil hususi buz Ki- | lândiya (körfezinin omeğhalindeki ran gemilerle İsveçten Finlândiyaya | Hangö adasının kendisine terk edil naklıyat yapılması mümkündür. mesini ve Alând adasında istihkâm Şimdi bu ablokanın icra tarzını | yapılmamasını Meri sürmüştü. Zira mütalâa edelim. Rus donanmasının | bu ada müstahkem bulundukça Bak Finlândiya sahilini ablokaya tahsis | tık harekâtına ve dolayısile Pinlândi. edeceği filonun ağır toplu gemilerden | yanın sbiokasına ciddi bir engel ola- müteşekkil olmasına lüzum yoktur, | caktı. Alând adasının Pinlândiya ta Çünkü Finlândiyanın elindeki deniz | rafından ne derecede tahkim edildiği kuvveti zayıf ve- ehemmiyetsizdir. | malüm değilsede harbin İlk günle Binaenaleyh Sovyetler bu abloka işin. | rinde Finlândiya körfesi ağzındaki de kruvazör ve muavin krüvazör, | hâkim bir noktaya asker ihracına t- muhrip, mayrı atıcı ve tarayıcı ge | şebbüs eden Rus fllosundan Fin top- miler kullanmakin iktifa edeeeklen | iarile bir muhribin batırılması ve Kirow kruvazörünün ağır yaralan. ması gösteriyor ki Finlândiyu kör fezi medhalinde olduğu gibi Botni körfezi medhaline de bilhassa Alând adası üzerine Finlerin kuvvetli tah- kimat yaptıklarına ve etrafına mayn tarlaları vücuda getirdiklerine hükmedilmektedir. Rus donanması bu adâyı elbette zorliyacak ve zaplelmeğe çalışacak- tar. Bu esnada mutaarrız donanma- nun Fin tahtelbahirleri ve hücum bot- ları tarafından taarruza uğraması pek muhtemeldir. Zira Finlerin tah- telbahirleri fa'al ve işe yarar haldedir. Ayni zamanda bu ada hizasındaki İs- veç sahilleri de maynlenmiştir, Bina- €naleyh Alând etrafında bugünlerde mühim vakayla intizar edilebilir Ruslar Alândı zaptedince bu âdâ- nın en müsaid olan limanlarını ab- loks kuvvetlerine ileri üs olarak kul- lanacaklar ve Botni körfezindeki ha- rekâtı bu üsse istinaden teşdid ede- ceklerdir. Botni körfzindki abloka faaliyeti esnasında Finler ellerinde- ki beş tahtelbahirle 7 hücum botunu ve mayn gemilerini maksada uygun ve mahirane kullanabirillerse Sovyet donanmasını hayli zayiata düçar edebilirler. Zira Katadenizin hemen hemen üçte ikisi kadar olan Botni körfezinde mevsim icabı puslu ve sisli hava vaziyetinden ve gündüzle- rin pek kısa sürmesinden dolayı rü- yet şeraiti Rusların aleyhine ve mü- hacim tahtelbahir ve bücum botları- nın fırsat bulmalarına çok elveriş- lidir. Bir ajans haberine göre Kronştad Rus deniz üssü bir Finlândiya torpi- dosu tarafından muvaffakıyetle böm- bardıman edilmiştir. Bu muvaffakı- yette rüyet şeraitinin fenalığının mühim tesiri olduğu muhakkaktır. Bu ahval ve vaziyete rağmen Rusya deniz hâkimiyetini tesise muktedir donanmaya sahip olduğundan ablo- kadan beklediği neticeyi istihsal ede- ceğine şüphe yoktur. Acaba Pinlândiyanın uğradığı ab- loba tazyikini tahfif için İsveçin de niz kuvvetile yardımı mevzuubahso- labilir mi? Böyle bir yardım için evvelemirde tahtelbahir ve mayn si- lâhları düşünülebilir. Fakat Finlân- diyanın istilâsı İsveçi tehdid etmekle beraber Rusyayı bu devletle harbe icbar etmedikçe İsveçin donanmasile Finlândiyaya yardım etmesi beklene mez. Her ne kadar Finlândiya ile birlikte İskandinav devletleri Stok- holmda akdettikleri içtimada yekdi. derine yardım esası üzerinde konuşmuşlarsa da bu yardım mü- taarrıza karşı müşterek harekâtı İs- tihdaf etmemektedir. Aralarında yek- diğerini garanti etmeği ve yahut as keri muavenette bulunmayı taahhüd etmiş olsalardı İsveçi Pinlândiyanın yanında yer almış görürdük. Maâhaza Finlândiya harbi İsveçe sirayet ettiği takdirde Baltıkta Rus donanmasının karşısına hatırı sayı- lr muharip bir İsveç dolanması çi- kacaktır. Bu münasebetle İsveç do. nanmasinin kuvvetini kısaca gözden geçirelim. Ana üssü Stokholmda bu- lunan bu donanma 77,000 tonluk ş yeni zirhh ile beş küçük zırhlı, iki kruvazör, 14 muhrip, 16 tahtelbahir. den müteşekkil olup 12 tane 28 Uk ve 4 tane 21 lik ağır top taşımaktadır. İsveç bahriyesi parsonel cihetinden de mükemmeldir. Norveç ve Dani- marka filolarmı hesaba katmadan yalnız İsveç donanması Baltıkta Rus donanmasının abloka harekâtına mür saade etmiyecek kudrettedir, Finlân- diyaya vukubulan Rus taarruzunun Akibeti İsveçle harbe müncer olduğu takdirde Baltık denizi çok faal hare küta sahne olacak ve belki de Rusla» nn Alând adalarında tutunması mümkün olamıyacaktır. Maamafih A.B. (Devamı 6 ncı sahifede)