AKŞAM Atatü türkün aziz hatıraları arasında... 10 Teşrinisani 1999 Büyük insanın gözlerini hayata yumduğu yatak odasını ziyaret Dolmabahçe sarayının birbirine ge- çen uzun, loş dehlizlerini dolaştık, İki tarafı merdivenlerden çıktık. Harem dairesindeyiz. Bir dehlizin önünde durduk. Sarayın başbekçisi elindeki bir tomar anahtardan birini âyırdı. 'Tâ köşedeki bir odanın Kapı- #ını açtı. Bize rehberlik eden zat: İşte, dedi, Atatürkün gözlerini dünyaya kapadığı oda. Hepimiz heyecan içindeydik. Tam bir sene evvel dört duvarı arasında dünyanın en büyük faciası geçen bu küçük odanın eşiğinden hürmetle, huşula süzüldük. Sanki O hâlâ ceviz kaplama karyolasında yatıyormuş da kendisini. rahâlsiz etimek istemiyor- muşuz gibi, parmaklarımızın ucuna basarak yürüyor ve fısıltı halinde ko- nuşuyorduk. Odada hâlâ Ondan bir şey vardı ve biz Onun aziz naaşının çıktığı boş bir odada değil, sanki mukaddes ve manevi huzurunda idik, Odada herşey felâket gününde ol- duğu gibi bırakılmıştı Duvarlarda yaldızlı bir kâğıd kaplı idi. İşte ceviz kaplama karyolası... Bunun üzerinde beyaz bir örtü var... Bu örtü daire şeklinde işlemeli... Altinda Atatürkün en son örttüğü mavi ipekli yorgan Karyolanın başıucunda iki zil... Biri sağda, biri solda. Kimbilir Onun «Ordular. Hedefiniz oAkdeniz...> diye işaret ettiği parmakları bu zil lerin üzerinde kaç kere dolaşmış... Bağ tarafında bir komedin... Bunun üzerinde bir şamdan ve iki mum... Mumlardan biri Büyük İnsanın mü- barek naaşmın ebedi uykusuna dal- dığı gece yanmış... Siyah Güli, dertli bit Insan boynu! gibi bükük,.. Öleki mum hiç kullanılmamış Komedinin st gözünü açıyoruz. Burası 10 teş sani 938 gecesinde olduğu gibi duruyor. İşte bir hap ku- tusu... Bir kaç reçete... İlâçların nâ- sıl kullanılacağına dair meşhur bir doktorumuz tarafından yazılmış bir kâğnd... Bir tomar sargı bezi... Atatürkün başucundaki komedinin gözüne bırakılan bu Kâğıdı okuyo- ruz: 21/X1/938 «Bir yıldızlı lâç buruntuya karşı- dır. Evaku&siondan evvel gelen san- cılar içindir. > «** ilâç ön damla sabah on damla akşam almacaktır.» «*** ilâç gene on damla sabah, on damla akşam alınacaktır.» Yatağın üzerinde toplanıp bağlan- mış, uzun bir cibinlik... Bir kenarda bir havluluk. Karyolanm önünde bir, yanında koyu venkli başka bir seccade,.. Yatağın başusunda duvar- da bir derece... Odanın dört pencere- sinin storları yarı Kapalı, Atatürk Cümhuriyetin on beşinci yılındaki Kıskulesinde yapılan tenviratın renk- Hi akislerini bu pencerelerin birinden görmüş.. İşte duvarlarda Atatürkün en çok sevdiği ve bilhassa odasına koydurduğu tablolar... Tam baş ucunda ressam Jules Noel'in Hollan- da balıkçılarını gösteren tablosu... Atatürkün bir sene evvel ovadan sevdiği bir pek loların: üzerinde < dinlenmiştir, Ateş- ten yanan avuçları kim bilir kaç kete | tağın yanındaki derece, şu mavi ye Jaşmıştır Karşıdak billür sürahi, büyük, öteki beyaz Iki ko'lar ve bir de rakamları sarı renkte dört köşe bir saat var. Kolonyalardan bi- rinin üzerinde Reinita ötekinin üze- rinde Suar dö Pari kelimeleri yazılı arlatında do e bir Meşum dakika... Odada dokuzu beş geçe duran saat. ,&ikada durmuş... sızlatan bir da- 1 beş geçel.. kün ölü- Odada Saat h Bu &i A CEV a bir plair bir de si y- nalı dölap, i köemlesi ki sedir; var Atatürkün nefesini verdiği mavi salonun yanındaki bu odanın mabedi sükünunu tozümak için sü- son. suy Abdü. n de vakti kullandıkları bu oda rihin mah olmuştur. Yine ayni hüzi le ve ayaklarımı odadan çıktık. Bir kapısında düran nah tarın üzerind numarayı okudum: 71... Atatürk sarayın numaralı odasında gözlerini .dünyaya yum muş! Rehberimiz atürk biraz iyi olduğu zaman- lar v ıhhatli devirlerinde geceleri bitişteki çalışma odasında çalışırdı. Bazan çok geç vakitlere kadar orada kaldığı olurdu... dedi Atatürk için çalışmak en mühim ihtiyaçlardan biri idi ve o hâsta iken de, herkesin uyku zamanmda bile çalışabilmek üzere yattığı yerin tam işiğinde bir çalışma cdası yaj- a da girdik. Artık Alatürkün mukaddes bütıraları içinde idik. İşte saallerini geçirdiği ay şeklinde- sası,.. Bunun üzerinde gayet büyük bir Iâmba ve çek kuvvetli, buzlu bir ampul... Biri san, mavi iki saat... Duvar büyük tablolar, «Fırtınalı bir denizde geli. ler», yanmda bunun tamamile aksi bir manzara... Bir yaz günü gayet durgun bir göl kenarı. Birâz ötede balıkçılar... Ay seklindeki masanın Üstünde A- tatürk sırf inkilâp için uzun uzun çalışmış. Rehberimize sordum: du öteki — Dalma burada mu yatarlardı: 1927 sene- peribe bu — Her zaman... Yalı sinin yazında yanımızdaki salonda yatmışlardı, Atatürk pembe sslonu çok severdi Oraya da göçtik. Buraya gitdi deta pişman öldüm. Çünkü şey Onunla dolu idi, Iş- ızda Alanın ilk lâtin i meşhur kara he te tam harfleri tahta Duvarlarda meşhur Türk akınları- nı güsteren tablolar, İşte kendisinin k gözlerini dünyaya kapadığı oda... man bu sa ı ettikleri dere- arı masa- r 5 avan ıbek öteki kadınının Yatağın tam karşısındaki çok sevdiği bahar tablosu Bal çeş- çok sevdiği geniş bulkon... n bir köşesinde küçük bir kulan uc- risi haline Bu resim ini Yatak odasına bu Kudar yakınlığı Atatürkün güzel sanatlara verdiği ehemmiyeti gösterir Hatta Atatürk hastalanmadan bir koridorlar. Büyük kahramanın içinde son nefesini verdi, az evvel bu resimleri kendi elile tas- nif etmiş. Bu tasnife göre harem da- iresinde yalnız kadın resimleri asılı. dır, Selâmlık kısmında ise meşhur muharebelere ait tablolar gö ruz, İşte İstanbulun Türklerin Rumeliy mu 1 cedid asker. Bundan sün- ra çok gi toplandığı Daha ileride ket kümdarlarm resimlerin rını heykellerini toplıyan Te... İşte tam karşımızda kraliçe Vi orya, yanında yedinci Edvard, Vik- tor Emanvel, Bismark, Napolyon Bo- 317 senesinde Dolmabahçe binen napart... önünden çifte kuşlu imparator Vilhelm kayığa ablolar sonsuz bir zevkle t edilmiş. Resim galerisinin pencerelerinden aşağ dum... Atatürkün ce ret edildiği büyük min önüne bir sene evve bü- Oradan göz yaşları İçinde tün bir milleti düşündüm... geçen Omuzlarımız düşük, bir se yelki 10 teşrinisaniyi bir daha V yarak, boş koridorlardan geçer, sesiz merdivenlerden inerken bir köşeden Ala lart ile 'çikiverec ün İki; Matürkün ölümünden bir sene sonra Türk milleti Atatürk yolunda her gün daha emin adımlarla ilerle- mekte, bıraktığı eserin eti gün geçtikçe artmaktadır, Atatürkün ölü. münden bir sene sonra İngiliz gaze- telerinden aldığımız aşağıdaki satır- lar yabancı gözünde Tü Yİ can- landırmaktadır Times gazetesinden: Türkiye tarih- te bugünkü kadar müte s bi ni zara göstermemiştir. Türkiyenin kuv- vetli idare adamları ve küvvetli bir ordusu vardır. Uzun senelerdenberi realist ve millici bir siyaset takib edi- yor, Balkanlarda sulh havasını ya- rTatmakta Türkiyenin büyü tesir ve yardımı olmuştur, Arap âleminde de büyük bir prestişe sahiptir Evening Standardın başmakale- sinden: Kemal Atatürk büyük bir millet yetiştirdi ve hümiyeti taziz eden dünya, bugün de onun eserini alkışlamak hususunda bizzat Türk milleti kadar haklıdır. Star gazetesinden: Türk, sadık bir dost ve kuvvetli bir muhasımdır. Harb meydanında Türkle karsıloşmış olan- lar, onun cesaretine, erkekliğine ve tahammülüne karsı büyük bir hür- et beslerler, (13/5/939) PLA ceviz kaplama karyolası, yatağı