10 Kasım 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 1

10 Kasım 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'on Posta ' CUMA 10 İKİNCİTEŞRİN 1938 İdare işleri telefonu: 20203 Sel me 10 — No. 3336 Yazı işleri telefonır 20203 Fiatı $ Kuruş | “Fişsiz kahraman Atatürk, | | vatan sana minmnettardlır , Seni hatırlamak için ne yaptığın işlere, ne resmine, ne hakkında k / yazılanlara bakıyoruz; yalnız kalbimize hakıyoruz T BİR YIL SONRA lik dehşet karşısında diller çözülmez oldu, Bülbüller bile sastu, gök yüzü gülmez oldu. BİR YIL SONRA Bir insan, bir dehâ, bir mucize,.. Bil- Miyorum, bizi. bugün. mateminla yıldö- | Hayata gözlerini yumduğu oda ıDolmabahçede aynen muhafaza ecilen odada saat tam 9 u 5 geçe durdurulmuş. Yatağın başucunda bir komod, komodun çekmecesinde bir ilâc kutusu, bir sargı ve reçeteler... Duvarda en sevdiği tablo asılı duruy- nümünde, yeniden derin bir hüzün içine gömen Atatürk neydi? Onu, son günün- de; ancak küçük bir kadid haline getir - müş olan o zayıf vücudünden şimdi tecrid ederek tasavvur ediyorum ve kendisini fani hayatın bitip tükenmek bilmiyen be- şeri ihtirasları arasındaki gürültü öm - ründen uzaklaştırıyorum. O zaman gö - rTüyorum ki, A ek, bizim bugün bütün blerimizi harekete getiren bir duygu, ve bütün rublarımıza karışan bir ruhtur. | O bir ruh idi, gene ruh oldu: Bütün bir Mmillt kütlenin ruhu, varlığının hülâ | demek olan bir ruh ve bir . içtimai kütle- nin bütün manevi varlığını temsil eden bir maneviyet! Her millet, kendi tarihinde böyle ken di ruhi varlığını her hangi bir ferdin ya- | Şıyan cisminde lecessüm etmesini gör < meğe muhtaçtır. () zaman o ferd. alj bir insan olmaktan çıkor, kahrar Müuhittin Birğen E| Yolabbehçe sarayının bahçesinde tarhların arasın (Devamı 2 inel sayi ) iyoaryr. Ortadaki büyük havuzun suyu gergin, beyaz| Dolmabahçedeki oda ve saat dan| parmaklıklı rıhtima dayanan deniz koyu kurşuni Büyük taş merdivenlerden — (Detemı 2 nci sa» ]ı.'ılı.)4 Bir düman bürümüştü vulan yamaçlarını, Kadınlar ağlıyordu yolarak saçlarını, On sekiz milyon kişi çocuklar gibi öksürz, Bir alev parçasıydı perçinlenen gönlümüz. Böyle geçti saatler o gün uçurumlaşıp, Göz yaşları çağladı bir nehir gibi taşın. Fakal bu iztırabin en amansız deminde Tanrı bir işık saldı bu hicran âleminde. Bi cine belirdi kara günde ansızın, Gök kubbe aydınlandı üstimde başımızın. Baktık ki ber yer O'nun kudretile dotudi Bizleri sarsan gene O'nan tımçtan kotudur. Koşan O'nun ruhudar mi letin ön safında Meraleler ağlarken tabutu. etrafında. O ruh havkırıyordu. maddelerin dışından: — Hiz alın rürgârdaki kalbiinin atışından! En sessiz kıyılardan ben sire fısıldarım, Gürliyen fırtınalar içinde de ben varım, Bn renkli bir gül gibi en yeşil yaprakta ben, Bn tatlı bir söz için acılan dudakta ben, Ben işte her yerdevim. dalda, kökte, filizde, Barsran göğrünüzde sararan benzinizde. Demek ki ayrılmadık, elinizdedir. elim, Ben sizde yaşıyorum, sirden uzak değilim!e Halid Fahri Ozansoy (Şltrin tamamı ikinet sayfada)

Bu sayıdan diğer sayfalar: