Onun yadigârları Diş tabibi ve meşhur sporcu bir münevverimiz bana şöyle bir mektup öndermiş Pek muhterem efendiyt, Dikkat etmişsinizdir: «Bayan» ve ebay» kelimeleri itsanımızda tatunamadı. Bu iki Kelimeye bir türlü alışamağık. Özle zanne- diyorum ki, seneler geçse de gene alışamı- yacağız. Ben kendi hesabıma bir türlü kul- lanamıyorum. Siz de öyle değil misiniz, bil- mem? Konuşurken, ehanım:, shanimefen- di. yi ve sbeys, ebeyefendis yi bırakamıyo- ruz, Bu hitaplarda bir İntelik, bir nezaket, bir hürmet buluyoruz. “Yamıdığımız, hürmet ettiğimiz, yaşli başlı münevver, mevkii içtimai sahibi bir şahsiyeti doğrudan doğruya (Melâhat), (Palma), (Muazzez), (Al), (Hazan), (Ce- vad), (Harun) diye çağıramıyoruz. Dam- dan düşer gibi, kaba ve nezaketsiz bir ha- reket yapmışız gibi oluyor, Âdeta utanıyo- Tuz. (Bayan? ve (bay) da ise aradığımız. inceliği, hürmeti, nezaketi ifade eden çej- niyi duyamıyoruz, Gayrı ihtiyari (bey, bö- yefendi), (hanım, Banımefendi! ye rücu ediyoruz. Bugün görüyorum. Herkes böyle... Acaba ben mi sldanıyorum. Zamanla alı- şacak muyız? Yoksa mecburi olarak bu ke- meler lsanımızdus Kalkacak mı? Kıymetli ve tecrübeli görüşünüze beni tenvir etmenizi rica ederim sa a Gi. ... İtifata teşekkür etmekle beraber, kariimle hazı noktulardu hemfikir olamıyacağım. Mutabık kaldığım taraflar; Meselâ Şu «efendim» kelimesi. Böyle lâtif, Mce nezaket tabirini bırakmak elbet doğru değildir. «Muhterem efendim> ne âlâ, ne İstanbullucu, me türkçe, ne çelebice bir mektup başlamasıdır. «Beyefendi» sözünün de hususi ha yatla «ekselâns» a yakın bir mânada kullanılmasını kimse menedemez. Fakat: «Bay» ile «bayans 1 kaldıralım! - di- yince iş değişir. Şayed kendi dar muhitimizin ölçü- lerini umumiyetle bütün cihan için kullanırsak, sık sık yanılırız. Faraza ben ve bir çok arkadaşlarım «İzmir» sigarası içiyoruz. Bunu pek revaçta sanıyorduk, Halbuki İnhisar idaresi, memlekette sürilmüyor diye imalini tatil bile etmiş. Bu elkab işi de ona bensiyor. «Beyefendi, o<hanımefen- div, bizim dar muhitimizde rağbette | olabilir. Fakat bir de en demokrat tabakaya ininiz: Fskiden kendilerine «ağa», yahud » okumak bildikleri için - «efendi» diye hitab edilenler... Taş çatlasa «bey» olâamıyanlar... «Hatun» lar, ska- dın» lar.. Bütün bunlar «bay» ve «bayan» sözlerine silk ile sarılmış- lardır, Herkese müsavat veren bu ta- birleri fetva çıksa bırakmıyacaklardır. Herşeyden sarfınazar, o türkçede «mösyön ile «madam»ın karşılığı yoktu. Hülbuki şimdi, Hitler'e de İstanbul Valisine de, köylü Memişe de bay diyebiliyoruz. («Hitler bey», «köy- lü Memiş beys olamazdı.) Demek demokrat felsefesi ve pra- tik ihtiyaca tekabülü cihetinden lü- zumlu şeylermiş... Ve bir nokta daha; Onun yadigârları... Ondan miras kalan hiç birşeyi boz. mamağı huy edinmeliyiz; mukaddes bir anane saymalıyız. Esasen eser. lerinin hepsi hayatımızda yer cimiş- ik salmıştır. Bu «bay», «bayana kabilinden teferrüalın o bile hikmeti vücudü vardır. Birini dahi baltalama- ğa kimsenin eli varmamalı, Mateminin yıldönümünde Onu «ne yapmışsa iyi yapmış» diye muhab- betle, hürmetle, hayranlıkla anıyoruz. (Vâ-Nü) ». Nasıl olur kt Cümhuriyetin her mün yıldönümünü bekliyen bir Türk yar mıdır acaba bay Amca... Fırınlara otomatik elek konacak Umumi meclis bunun için 6 ay mühlet veriyor İstanbul umumi meclisi dör İkinci reis | vekili BR, Faruk Derelinin reisligi altında toplanmıştır. Rlektrik, Tramvay ve Tünel idaresi mürakipilğinden çekilen B. Ekrem | Tur'un yerine diğer bir zalın İntihabı hak- kındaki | diranına barale edildi. Meclis içtima müd- detinin 16 teşrinisani tarihinden itibaren yedi gün daha temdidi hakkındaki tezkere de okundu. Bundan #onra diğer bazı maz- batalar alâkadar encümenlere haytle edil- dikten sonra fırınlara otamatik elek kon- masına dair Mülkiye ve İktismd etcümen- lerinin müşterek mazbatalar okundu. Mazbatada Sıhhiye işleri müdürlüğünün bu hüsustaki müzakeresine işaret edilerek; «... Halkın çok şikâyet ettiği mesele ek- meğin (o balilasından Ove ( çeşnisinden ve hamur olmasından ziyade içinden çıkan fare pisliği, kıl, çavnl parçası, kibri çöpü gibi geyler Olduğu cihetle.» bugün yenilen ekmeklerin vaziyeti izah ediliyor ve Adliye binası | Eski Şürayı devlet binasının tamiri ihale edildi Hukuk mahkemelerinin bir araya top- Yanması Için eski güruyt devlet binası adli- yeye verilmiş ve binada lâzım gelen tami- Tat ve tadilât İşi münakasaya konmuştu. Dün münakasa müddeti bilmiş ve binanin tamir ve tadili bir mütenhhide 7870 İlraya Aradaki mukavele mucibince mütvahhid bir buçuk ay zarfında işi bitirecek ve bina tamamlanınca şimdi tapu dalresinin alt ka- tanda bulunan ön asliye hukuk malkeme- sile adiiyode bulunan altınga ve on ikinci hukuk mahkemeleri bu binaya taşınacak- Tardır. Bu suretle hukuk mahkemelerinin hepsi bir araya toplanacaktır. Limanımıza süratli bir Ame- as > kan şilepi geldi Limânımiza yelmiş olan Arerikan ben- dırali Eksporter şilebini, dün, Denizyolları umum müdürlüğünden bir heyet ziyaret etmiştir. Bu gemi, Amerikada yapılan yi gemilerinin en mükemmelidir.. Sürati 13 mildir, Du sürate şimdiye kadar ancak bü- yük yolcu vapurlarında tesadüf edilmekte idi, Denlayollurı umum müdürlüğüne men- #up heyet, Amerikan şilebini gezerek gerek mobilyesini, gerekse servisini tedkik etmiş- tir, Yanlışlıkla zehirli ilâcı “ Beyoğlunda oturan memur mütekaldle. rinden Adil adında biri evinde haslalanmış, | dün gece yatağının başucunda bulunan | Kâçlardan birini içmek isterken yanlışlık- İa, hariçten Kullanılması lâzım gelen 7e- | birli bir Jâcı içmiştir. Bu suretle zehirlenen Adil Beyoğlu hastanesine X da biraz sonra ölmüştür. Adliye doktoru B, En- ver Karan tarafından yapılan muayene r- ticesinde cesed morga Saldırılarak tahkika- Me buşlarımıştar, İlkmektep muallimlerinden 400 kişinin şikâyet ettiği doğru değil Bazı gazeteler ilkmektep muallimlerin- den dört yüz kişinin Büremde haksızlığa maruz kaldıklarından dolayı istida ile Vi- lâyete müracaat ettiklerinden bahsediyor» Jardı.. Böyle bir şikâyet mevcud olmadığı Eibi, Vilâyet makamına da bu mealde bir istida verilmiş değildir. Esasen Bârem ka- nununa göre maaşları 20 liradan 22 biraya terfi edenler bu haklan ancak bir gene sonra İstilade edeceklerine yöre, bu vaziye- ti bilen maaş sahiplerinin bir şikâyette bu lonumaları meçrunbahis değildir. Bu sene de fakirler için halk hamamları açılacak Kiz münasebetile fakir Nalkın temizlen- | mesi için bü sene de balk hamamları sisi maksadile Helediye Sıhhiye müdür ü teşebbüste bulunmuştur. Şehrin muhteki semtlerinde açılacak hülk hamamlarından başka Belediye diğer umumi kamamlarda da para mukabilinde fakir kimseleri yıkar- mak üzere hamamcılar'a bir anlaşma ya- pacaktır. ekmekçi, simitçi fırınlarına otomatik elek konulması teklif ediliyordu. Mazbata okunduktan sonrâ B. Muhar- rem Naili, bu elek konması için bir müddet tayin edilmedinini söyledi. Beledi- ye reis muavini B. Rifat, meçlisşc kabul edilirse, ultı aylık müddetin kâfi olduğunu söyledi. B. Kâzım Şinasi Dersan, maddenin yal- mız ekmek ve simitlere inhisar etmiyerek, bü- nun un mamulâti olarak teşmili lüzumunu ileri sürdü, Nihayet mazbataya ekmek, francala, pide kelimelerinin middetin altı aya çıkarılması suretile maz- bata kabul olundu. Galateada Yüksekkaldırımda bir mahal- Tin yer bedeli hakkında n dâvanın sulhen rüyeti hakkındaki Kavanin encü- meni mazbatası synen Kabul edilği, Kuru soğen, patates, salça, pekmez ve sairenin hariçteki satış İlatlerina rekabet Karilerimizin mektupları (Ecnebi kitapları fiatleri Birçok defalar öcnebi kütüphaneler- den kitap aldım. Bu kitaplar ecnebi Mmemlekellerden buraya geldikleri za- man, elldlerinin iç tarafında fistini bildirir bir etiket vardır. Bu etikette yash olan fiati verirdim, fakat sün Za» manlarda aldığım ve arkadaşlarımın aldığı kitaplardan bu İlat etiketlerinin! üzerine daha büyükçe bir eliket ya- pıştırıup esas fiatı 16 frank iken 26 F. hattâ 30 F. a kadar çıkarıldığı yakidir. Bu usulün yalnız romanlara değil, hattâ mektep kitaplarınn dahi tatbik edildiğini esefle gördüm. Alâkndarla- rın nazarı dikkatini celbelenenizi ri- ca ederim. B.K. Küçük haberler: ———— Şehremininde Yaşar adında birini bıçak- la öldürmekten müaznun Mustafa ile onu cinayete teşvik etmekten mazmun Silleyma- nın muvakkaten muhakemelerine dün ikin- ci ağuceza mahkemesinde başlanmıştır. Dünkü muhakemede Mustafa suçunu inkâr ederek Yaşarı vurmadığını ve görmediğini ileri sürmüş, Süleyman da Mustafayı taş- vik etinediğini söylemiştir. Şahidlerin din- lenmesi için mubakeme başka güne bıra Xx # Har patladığındanberi iik defa olarak bir sonebi bandırılı vapur, Halice girerek havuzlanmıştır. Vapur, İngiliz bandıralı Herpur şilebidir, A Rirüzk ile Ankara vapurlarının havuz- lanması, bayramertesi bitecektir. Ankara Yapuru Karndenie, Etrüsk de Mersin sefe- rine tahsis edilmiştir. # Magellaros vapurunun Umanımızda tamirinden vazgeçilmiştir. Vapur aotütesi, liman riyasetine müracaat ederek geminin | liman borcunu sormuştur. Vapur, yakında lUimanımızdan ayrılacaktır. Defterdarlık binası tamiralında çali- san Hüseyin isminde bir işçi, dün öğleden sonra çalışmakta olduğu bir iskele üzerinde muvazeneşini temin edemiyerek düşmüş, zabıta tarafından Cerrahpaşa hastanesine yatırılmıştır. & Samatyada oturan ve Çarşıkapıda Se- petçi hanında kundurasılık eden Koço, dün hanın merdivenlerinden Koşarak inmekte iken muvazenesini kaybederek düşmüş, muhtelif yerlerinden tebilkelt surette ya- Talanmıştır Şehidlikleri imar cemiyeti takvim çıkaramadı Şehidiikleri imar cemiyetinden: Şehid- Hkleri İmar cşmiyeti namı altında piyasa- da takrim satılmakta olduğu vaki müra- caatlardan anlaşılmıştır. Cemiyelimiz; üç senedenberi takvim ve muhtıra çıkartma- | makta ve #atsirmakia olduğu gibi hiçbir takvim ve muhfira ile de alâkadar değildir. | iâvesi ve | edebilmeleri için, bunlardan Hâlde alınan ardiye ve hamaliye Ücretlerinde yüzde elli nisbetinde tenzilat yapılması hakkın- daki Mülkiye ve İktisad encümenlerinin mazbalası okundu. Maxbata okunduktan sonra B. Kâzım Şi- nasi Dersan, Hâle girecek eşyadan slınan paranın ns kadar bir müddet için olduğu na sordu. Encümen namına B. Hüsnü, müddetin mevsuubahis olmadığını söyledi. Verilen izahata göre tarifenin heyeti umumiyesi- nin değil, yalnız bu piaddelere sit kısmın tadil edildiği anlaşıldı ve mazbata kabul edildi. Mezbahadaki soğuk hâva deposuna ko- nulacak eşyadan alınacak ücretler hakkın» dak! Mülkiye ve İktisnd encümenleri mar- bataları okunarak kabul edildi ve meclia takip eden perşembe günü top- lanmak üzere toplantıya nihayet verdi. Beraet etti 3 lirayı yutmaktan maznun polis Fuadın muhakemesi Tophanede birinden üç lira rüşvet aldığı ve cürmümeşhud halinde yakalanacağı &- rada üç kâğıd İlrayı yuttuğu iddlasile mah- kemeye verilmiş pölis Fund hakkında asli- ye ikinci cesa mehkemesinin altı aylık mahkümiyet kararımı temyiz mahkemesi nakzetmişti, Dün ikinci ceza mahkemesinde yeniden muhukentede mahkeme, temyizin nakz ka- Tarına ittiba etmiştir. Bundan sonra müöd- delumumi iddianamesini okuyarak temyiz mahkemesinin kararı mucibince maznunun midesi yıkandığı zaman para bulunamadı. gına ve parayı yutmasına İmkân olmadığı- an müleaddid duktor raporları mevcud ol- duğundan Fuadın beraetine karar verilme- | sini istemiştir. Mahkeme bu talep muclblu- ce Fuadın beraetine ve derhal serbes bıra- kılmasına karar vermiştir. Bu suretle beş İ aydanberi mevkul bulunan Fuad tahilye edilmiştir, Muallim tayinleri Maarif Vekâleti münhal muallimliklere bazı yeni tayinler yapmıştır. Üniversite Kimya şubesi mezunlarından B. Nazım İs- tanbul İnönü kiz lisesi fizik yardımcı mu- allimliğine, Yüksek munltim mektebi fizik ve kimya talebesinden B. İsmali muallim mektebi fizik ve kimya yardımcı muajlim- liğine, Yürsek muallim mektebi talebesin- don B. Tevfik Pertevniyal lisesi riyaziye muallimliğine, Hukuk fakültesi mezunla- rından B. Vedad Haydarpaşa Tisesi fransız. ca muallimliğine, Yüksem muallim mekle bi muallimlerinden bâyan Samime İsi bul Cümhuriyet kız liscel kimya muallim- Mine tayin edilmişlerdir. Romanya vapuru Köstenceye gidemedi Akdenizden gelirken küçük bir Arıza at- Iatan Romanya bandıralı Romanla vapu- ru, Umanımı?a geldikten sonra tamir gör- müş, evvelki okşam da Köstenreye mütevec- cihen hareket etmiştir. Gemi, Karadenize çıktıktan sonra süvari, havanın muhalefe- tinden dolayı daha fazla gidemiyeceğini neenteye bildirmiş, acente de tekrar İs- sanbula dönmesini kaptana tebliğ etmişti. Romania, evvelki eee Galata rihlimina yanaşmıştır. Vapur acentesi, geminin 7 kadar yolcusunu alıp Köstenesye götürmek üzere Basarabya vapurunu İstanbula yola çıkarmıştır. Besazabyu bugün Iinanımıza gelecektir. de müsabakayı kazananlar İ o Lise mezunları arasında açılan müsaba— İ ka İmtihanının.neticesi, dün Vekğletten Gümrükler başmüdürlüğüne tebliğ edilmiş- tir. Buna göre, imtihana giren 81 memur namxodinden yalnız 12 kişi imtihanı ka- zanmıştır. Kazananların isimleri şunlar- dir: Bayan Nezahat Ayışık, Ruhsar Aydo- gan, bay Avni Şensoy, Ahmed Oran, Mah- mud İmer, Hâbil Özverdi, Fikri Seçkin, Ne- Keyfiyet muhterem halkımızca bilinmek üzere ilân olunur. Bay Amca ve matem eserinde Onu görüyoruz... | .. Her ileri hamlemizde Onun hızı var... | cip Tüzün, Seyfeddin İkizer, Ahmed Refik Ak, Orhan Eren, Fethi Turman, j ELELE ... On altı yıl içinde yurdu on âlti asırlık mesâleye ulaşlırdı... |Gümrükler başmüdürlüğün-! Onun acısı Amerikanın meşhur avukatlarından Genings'in Nevyorktaki evrine git- miştim. Misafir salonuna girince he- yecanla durdum. Duvarların birinde dört büyük resim gözüme İlişmişti. Atatürkün büyük kıtada bir fotoğrafı, onun yanında İsmet İnönü. Bu İki resmin etrafında da Amerika cüm. huriyetini kuran Jerj Vaşingtonla Amerikanın en büyük Cümhurreisle- rinden addedilen Abraham Lencolu'un resimleri... Atatürkün fotgrafının al- tında, kendi el yazisile Mister Geningse hitaben yazılmış bir iki cümle vardı. Vaktile Türikeye gelen Amerikalı avukat, odanın duvarlarını süsleyen dört resmi göstererek, bana: — Bu odada dünyanın en büyük adamları karşısında sizinle O görüşe- ceğiz... dedi, Meşhur avukat Atatürkle pek kısa bir zamanda konuşmuştu. Lâkin ss- nelerdenberi Onun hayranlığını için- de muhafaza ediyordu. Odasında daima onun resmi İle karşı karşıya oluruyordu. Nevyorktan Vaşingtona geçmiştim. Mühim bir iş için Amerikamn Hari- ciye Vekâletine gitmiştim. Burada vaktile Türkiyede sefaret müsteşarlı- ğı etmiş olan Mister Şov'un odasına girdim. Yine Atatürkle ve İsmet İnönü ile karşı karşıya gelmiştim. Evet, Amerika Hariciye Nezaretinde, Beyaz sarayın bahçesine bakan bir odada Atatürkün ve İsmet İnönünün fotografları... Mister Şov bana: — Türkiyeden ayrıldım amma, dedi, orada yaşayan büyük insanlar. dan âyrılamadım... Bir aralık Mister Staw isminde bir zatla tanışmıştım. Mister Staw'ın evinde dünyanın en büyük adamla- rından mürekkep bir kolleksiyon vardı. Bu zatın odasına girdiğim zaman Atatürkle İsmet İnönünü Pasteur ve Edison'un resimleri arasında gördüm. Atatürk bu resminde bir siyah tahta önünde millete alfabenin ilk dersini veriyordu, İsmet İnönü, kendisine çi- çek veren bir alay sevimli çocuğun arasında güler yüzü İle konuşuyor- du. Çocuk için deli olan Amerikalılar nazarmda en güzel poz bu idi, Bu iki devlet adamının yanında Pasteur lâboratuvarında bir cam tüpü mut- yene ediyordu. Edison elektrik ampo- Tü ile meşguldü. Bugün, bizim Acısını çektiğimiz Büyük Adamı bütün dünyada ken- disini bilen herkes takdir ediyordu. Onun acısı, Türkiye hududlacından harice kadar bütün dünyaya yedi- şamildir. Hikmet Feridun Es RP İnşaatı bitmemiş binalar Yapı, Yöllar kanununun neşrinden ev- vel inaat ruhsatiyesi alınıp henüz inşaatı bittnemiş binalar hakkında yupılncnkz ma. amele tereddüdü mucip olmuştur. Beledi- ye Hukuk müşavirliği hakeme, mahkeme- ye müracant suretile İnşaat «ahiplerile bir Ihtilâfa meydan verilmemesi ve Belediye- ye sulh yolile inşaat sahiplerile uyuştmağı tavsiye ettiğinden, Belediye bu mütalâayı bir tamim ile alâkadarlara bildirmiştir. Piyasada teftişler yapılacak İhtikârla müendele komisyonu, dün de Mıntaka ticarek müdürlüğünde toplana- rak muhtelii ibtikâr ları Üzerinde gö- rüşmelerde bulunmuştur. Piyasada Şu bir- kaç gün #erfinda hususi memurlar vasıla- #ile âni tefiişler yapılacaktır. Tstikârin mücadele komisyonu, Pazarlık- sız satış mücadelesinin gevşediğini zanne- den &snafa tekrar etiket kullanmaları için ihtarda bulunacaktır, “B.A — Ve bir yıl içir nde bin. matemi duyurdu. A Se