öy- bik on cşi isi ? Mütehassıs kıtlığı Bütün dünyayı kaplıyan muhtelif buhranlara bir yenisi katıldı: Müte- hassıs kıtlığı. İstihsali artan memle- | ketlerde mütehassıs yetiştiren yüksek | ilmi müesseselerin yetiştirdiği adam- lar kâfi derecede bulunmamaktadır. Meselâ Almanyada eski mühendisle- | Tin vefat ve ihtiyarlık dolayısile azal- ması ve diğer taraftan sanayi istihsa- Yâtanın artması her genç mühendisin atı mektedir. Halbuki Alman Üniversiteleri ve | Politeknik mektepleri ve diğer yüksek Müesseseleri ancak senede 1000 mü- Bu hesaba teessir eden bu noksan hakkında res- mİ makamların yaptığı tedkikat ne- ticesinde hastalığın hakiki sebebi keş- fedilmiştir. Yüksek tahsil çok masraf- h olduğu gibi uzun zamana muhtac | bulunduğundan bir çok aileler bu masraflı ve uzun İşe tahammül ede- | memekte ve çocuklarını orta ve lise tahsili gördükten sonra çalışmağa ve hayatlarını kendileri kazanmağa sev- | ketmektedirler, | | derecede Bu netice karşısında Almanya, kâfi derecede mühendis ve diğer mütehas- 8ıs temin edebilmek için evlâdını yük- sek mekteplerde tahsil ettirecek aile- lere yardım etmeğe karar vermiştir. Böyle bir yardım için bir ailenin dört yahud daha ziyade çocuk sahibi ol- ması ve çocukların da yüksek tahsil görüp memlekete hizmet edebilecek zihni ve bedeni kabiliyeti haiz bulunmaları şart konulmuştur. Bir genç, ailesi nezdinde yaşaması Şartile yüksek mekteplerde tahsil ede- bilmek için senede 800 mark yani tak- riben 400 Türk lirası masrafa muhtac- dır Yukarıdaki şartları haiz olup yük- sek mektebe girmiş her gence Alman- | ya hazinesi senede 600 mark yani 300 Türk lirası nakdi muavenette buluna- caktır, Bu sene böyle yardımdan 40,000 genç istifade edecektir. Diğer memleketler de mütehassıs buhranına çâre aramaktadırlar, Avru- İ padalüzumundan fazla ilim ve ihtisas | adamı bulunduğu zannının doğru ol- mayıp aksi sabit olduğu yeni buhran- dan anlaşılmıştır. Şoför Centilmen olmalıdır? üzdeki otomobilin sağından — Geçerken de, önünüzdeki otomo- in şoförüne küfür ettiniz değil mi?, — Evet, — Vesikanızın islirdadına karar verdik. Ayrıca 10 şiling de para cezası vereceksiniz!, Bu hüküm, Londra mahkemelerin- den birinden sadır oldu. Hükimin €s- babi mucibesinden de şu satırları nak- lediyoruz; «Bir otomobili kullanmak için iki €saslı şey vardır. Birincisi: Diğer oto- mobil şoförlerine karşı terbiyeli dav- ranmak, İkincisi: Soğuk kanlı olmak, başka bir şoförün hâtasına hiddet et- memek. daha doğrusu hiddete kapıl- mamak, «Her şeyden evvel, şoför sözün tam münasile centilmen olmalıdır, Terbi- yeli, nezaketi elden bırakmamalıdır. Aile terbiyesinden mahrum olanlar otomobil kullanamazlar, Bu gibilere de en ağır cezaları tatbik etmek ge- rektir, Seyriseferin ve yayaların selâ- meti namına, şoförlere tatbik edilecek en hafif ceza, işlediği suça göre, vesi- kasını derhal muvakkaten veya bütün bütün istirdad etmektir.» Yakında Londrada toplanacak olan uluslararası seyrisefer kongresinde her memleketin «şoförün vesikasını ve otomobilin plâkasını istirdad» cezası- nı kabul edeceği ümid olunuyor. Açık hava kütüphanesi Yeryüzünün en iyi tes türel işlerde çok ileri adım atıyorlar. rı muhakkak ki, Amerikalılar. Bilhassa kül- Amerikada kütüphane servisleri çok muntazamdır. Her Amerikalı, her İste- diği kitabı, en kolay şartlarla alıp okuyabilir. Son zamanlarda da büyük bir halk bahçesinde büyük bir kütüphane açtılar. ahçeye kim gellıse gelsin, kütüphaneden istediği kitabı hiç bir ücret ver- okuyor ve giderken iade ediyor. ' hava kütüphanesi çok rağbet görüyormuş, Bahçeye gelenlerin ve kuyanların sayısı hergün artıyormus. Beş kuruş antre mukabili güzel bir bahçede hava alıp kitap okumak fay- dalı ve hoş şeydir. Irakın beş senelik plânı Irak hükümeti beş senelik bir ça- | lışma plânı tanzim etmişti, Mebusan | meclisinden tasdik olunan bu plân tatbik mevkiine konulacaktır. Irak | Plânlı surette çalışmakla beraber para bulmakta diğer bir çok memleketlerin Uğradıkları zorluklar karşısında değil- | dir. Çünkü beş senede sarfolunacak İ B,250,000 İngiliz lirasından 6,000,000 lirası Kerkük petrollarını - işletmekte bulunan Irak petrol . kumpanyasının tediye etmekte olduğu hisse ile kapa- bilacaktır. Binaenaleyh Irak her sene ancak 250,000 İngiliz liralık fazla varidat, bulmak mecburiyetindedir. Fevkalâde tahsisattan 400,000 lirası Fratın su- larını taşmaktan ve ekinleri tahrib Briç hâdisesi Oklahamada dört bayan briç oynuyor. Kâğıdlar karıştırılıyor, kesiliyor, da- Bitihyor, Dört bayanın eline ayni renk- ten on üç iskambil düşüyor. Derhal Nev-Yorkta uluslararası briç 1 profesör Kubelsona telgraf çe- kiyorlar, Profesör bu hâdisenin elli se- kiz milyarda bir kere vukua gelebile- Ceğini söylemiştir. çimekten Koruyacak yeni sed tesisi için sarfedilecektir. Bu sed Hobbanle- de yapılacak ve Fratın sularını yeni bir istikamete çevirecektir. 1,500,000 İngiliz lirası da yeni şoseler, köprüler ve telefon hatları inşasma ayrılmış- tır. Şu sırada Bağdadda Dicle üzerinde çelikten iki köprü kurulmaktadir, Beş senelik plânla demiryolu için bürada üçüncü bir köprü daha kurulacaktır. Beş senelik plâna aid tahsisattan üç- te biri ordunun fevkalâde ihtiyaçları için sarfedilecektir. İran gibi Irak da zengin petrol ma- denleri sayesinde memleketin imarı- na halka yeni vergiler yükletmeksizin kolayca para buluyor. 3 ton bal Silezyada, Şlop köyündeki kilise ta- mir ediliyor. Senelerdenberi metruk kalan kilisenin tamirine kulesinden başlanıyor, Bir kaç amele kuleye giri- yorlar ve şaşırıp kalıyorlar. Yaban arı- lârı kuleyi kovan yapmışlar... Bu bü- yük kovandan tam 3 ton yaban arısı balı çıkarılmıştır. 2400 nişanlı aranıyort!. Tokyonun büyük gazetelerinden bi- rinde bugüne kadar görülmemiş bir İlân olduğu haber veriliyor. Bu ilân Mançuku hükümeti tarafından veril- miştir. İlân şudur: «Mançukuya yerleşen Japon mu- hacirlerile evlenmek üzere 2.400 genç pi ihtiyaç vardır. Bu şartlarla | Mançukuya gelecek olan kızların is- temin edilecektir. Gelecek- | lerin sıhhatli olmaları ve köylerde ya- şamağa razı olmaları da şarttır. Ta lip olacaklardan. sıhhat raporu ara- nacak ve köyde yaşamağa razı olduk- ların: teyid eden bir taahhildiname alınacaktır.» Bu ilânın çıktığı gün, Tokyo bele- diyesi doktorlarına sıhhat raporu al mak üzere yüzlerce kız müracaat et- miştir Inhisar maddelerinin sekiz aylık satışlarında mühim bir artış var Ankara ( Ak- şam) — İnhisar. lar umum mü- dürlüğü 1938 ma- li bütçesinin vari- dat kısmının 1937 senesine nazaran 2 milyon 713 bin 500 lira fazlası ile 43 milyon 259 bin 500 lira olarak tahmin edildiğini bil- dirmişlim, Bu fazlalık, içinde bulun- duğumuz yılın sekiz aylık satışları ve bu satışlardan tütün, tuz, müskirat, barutun takib ettiği seyrin geçen sene- ye nazaran gösterdiği tezay'üd nisbet- leri göz önünde tutularak tesbit edil- miştir, İnhisar maddelerinin sekiz aylık satışları geçen senenin sekiz aylık sa- tışlarıma nazaran aşağıdaki durumu göstermektedir; 1936 senesi sekiz aylık tütün satış- ları 8 milyon 156 bin B lira olduğu halde 1937 yılı sekiz aylık satışları 389 bin 842 kilo fazlası ile 8 milyon 545 bin 850 lirayı bulmuştur. Satışlarda 1936 vaziyetine göre yüz- İKTİSADİ MESELELER Devlet sermayesinin kontrolüne aid kanun Devlet sermayesile bir çok fabri- kalar kurulmuştur. Bu fabrikaların ekserisi Sümer Bank müessesesinde toplanmaktadır. Diğer taraftan en büyük deniz nakliye müessesesi olan Denizyolları, Fabrika ve Havuzlar gi- bi müesseseler de bankacılık siste. mile idare edilmek üzere Deniz Bank ismi altında bir araya toplanmıştır, Halbuki bu gibi denizöllik müesse- seleri oİktisad Vekâleti tarafından idare ediliyordu. Şimdi bütün deniz- cilike aid nakliye ve gerkese sınai müesseseler şahsiyeti hükmiyeyi haiz bir bankaya bağlanmıştır. Bunun gibi devlet sermayesile iş- liyen müesseseler artmaktadır, Yeni kurulan Ziraat kurumunun yapaca- ğı işlere de büyük bir sermaye yalı- rılacaktır. Görülüyor ki, iksitadi devletçilik sahasınde devlet o sermayesile teşek- kül eden bankalar ve bu bankalara bağlı sınai müesseseler çoğaldıkça, bunların mürakabesi ayrı ve daha ehemmiyelli bir mevzu haline gir- mektedir. Bu vaziyet karşısında İk- tisad Vekâleti, mürakabe (heyeti, şahsiyeti hükmiyeyi haiz bu, büyük. müesseseleri kontrole kifayet edeme- mektedir. Deniz Bank teşkilâtından evvel, Denizyolları ve buna benzer mües- seseler, oİktisad Vekâleti mürakâbe heyetindeki mürakibler tarafından kontrol ediliyordu. Devlet sermaye- sinin yaptığı işler genişledikçe ve bu işi yapan müesseselerin rolü arttık- ça, bu müesseselerin mürakabesi de daha ehemmiyetli bir şekil almıştır. Bu vaziyet karşısında, devlet serma- yesinin işlediği bankaların, sınal, zirai, ticari müesseselerin daha yük- sek ve salâhiyettar bir mürakabe heyeti tarafından kontrol edilmesi zaruret haline girmiştir. Kanun Mâi- yihasının yapılması bu zaruretin bir İfndesidir. Başvekâlele bağlı İktisad, Ziraat ve Maliye Vekillerinin devlet şürası, divanı muhasebat reislerinin, Meclis iktisad, ziraat ve maliye encümenle- rindeki rels ve mazbata muharrirle- rinin iştirâkile yüksek bir müraka- be heyeti teşekkül etmektedir. Bun- dan sonra bu müesseseleri kontrol etmek için ikinci bir mürakabe he- heyeti daha bulunacaktır. Vekillerin de iştirâk ettiği birinci heyet, devlet sermayesinin işlediği müesseseler arasında tam bir ahenk teminine muvaffak olmak suretile, iktisadi devletçilik sahasında daha müsbet neticeler elde edecektir. HA, de 4,78 nisbetinde bir fazlalık tesbit eden bu miktar sekiz aylık safi vari- dalla 1 milyon 16 bin 287 lira bir te- zayüd husule getirmiş bulunmaktadır, 1936 senesinin sekiz ayında 3 mil- yon 931 bin 704 lira kıymetinde 121 milyon 270 bin 573 kilo tuz satılmış- ti. 1937 senesinin sekiz ayında ise 4 milyon 22 bin 332 lira kıymetinde 119 milyon 853 bin 983 kilo tuz satılmış- tır. Bu suretle 1937 yılının sekiz ay- lık buz satışlarında 1936 nın sekiz ay- lık satışlarına nazaran yüzde 19,88 nisbetinde bir fazlalık olmuştur ki bundan 962 bin 426 lira miktarında tazla bir varidat temin edilmiştir. 1936 senesi sekiz aylık satışları 6 milyon 490 bin 787 lira olduğu halde 1937 yılı sekiz aylık satışı 7 milyon 780 bin 906 lirayı İnhiserinr umum müdürlüğünün tedkiklerine göre |. bulmuştur. tütün satışının yüzde 4,78, tuzda 19,88, barut ve pat- layıcı maddelerde 4,40 artış vardır. Bunların temin? edeceği varidat fazlası üç milyon liraya yakındır. Barat ve petler yıcı maddeler 1937 yılının 8. ayındaki barut ve patlayıcı maddeler satışları 1936 yılı- nın sekiz aylık satışlarına nazaran yüzde 4,40 nisbetinde bir fazlalık hu- sule getirmiş ve bundan da 17 bin 963 lira miktarında fazla bir varidat el de edilmiştir. 1936 yılının sekiz ayındaki satışlar 1 milyon 847 bin 204 lira iken bura kam 1937 yılının sekiz ayında i mil. Galata postahanesi veznedarının katili gene hapishaneden kaçmak istedi Fakat bu defa sokağa adım atarken arkadaşile birlikte yakalandı Umum! hapi- sanede bulunan katilden mahküm iki mahpus dün sabahın alaca ka- ranlığında mahi- rane surette ha- zırladıkları bir plânla kaçmış Üzere iken, sokâ- ğa ayak bastık- ları bir sırada müteyakkız jan- darma nöbetçileri tarafından yaka- lanmışlardır. Fi- rara kalkişanlar- dan biri, bundan üç sene evvel bir ge- ce Maslak yolu üzerinde Galata pos- tanesi veznedarı Hüseyin Hüsnüyü ensesinden tabanca kurşunu ile vura- rak öldüren ve mahkemece idama mahküm edilmişken, yaşından dolayı cezası 24 sene hapse çevrilen Abdul- lahtır, Abdullah, geçen sene de An- takyalı katil Tevfik ile birlikte tevkif- haneden kaçmış ve Adanada yaka- Tanmıştı, geçende temyiz mahkemesince tasdik edilen Abdullah tevkifhaneden umu- mi hapisaneye nakledilmişti, Abdul- lah, Hapisaneye nakledildikten sonra da boş durmamış ve gene adam öldür- mek suçundan on beş seneye mah- küm olan Maksud ile teşriki mesaiye karar vermiştir. Abdullah ile Maksuj, ayni koğuşta bulundukları için gece- leri, firar plânları etrafında ariz ve amik görüşmüşlerdir. Nihayet, iki ka- til, hapisanenin arka Larafında, Bin- birdirek cihetine, nazır bulunan ko- Zuşlarının duvarını delmek suretile kaçmayı kararlaştırmışlardır. Bu ka- rari müteakıb iki hapisane arkadaşı koğuş duvarını delmek için icab eden vesaiti tedarik etmiye uğraşmışlarsa da bunda esaslı surette muvaffak ola- mamışlardır. Nihayet Iki katil bir man- Dün kaçarken ya- ses sada kesildikten sonra gizlice du- var üzerinde çalışmağa koyulmuşlar- dır. Abdullah ile Maksud; tahliye edil- mekte olan hapisanenin tenhalaşmış bulunmasından da istifade etmişler ve kendilerinin de taşra hapisanele- rinden birine nakledilmeden savuşa-