12 Nisan 1938 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

12 Nisan 1938 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Yaz mevsiminde cilt ile fazla meşgul olmak lâzımdır Yaz yaklaşınca kadınlar yüzleri, elleri ve ciltleri ile daha fazla uğımş- mağa başlarlar. Kış ayının yağmurlu ye boş günlerinde, kürk yaka çehre- sinin yarısını, şapkasının vualeti di- ğer kısmını kapar, Salonlarda ise elektrik ziyaları altında yüze sürülen boyalarla çehre güzel görünür. Eler dalma eldiven içinde olduğu ve gece- leri krem sürülerek Itina edildiği için beyazlığını ve yumuşaklığını muha- faza edeğ Halbuki ilkbaharda başlıyan açık hava gezintileri, yazda devam edilen plâjlar ve deniz banyoları yüzün cii- din! kurutur, kepekletir. Güneşten yanan, esmerleşen eller sertleşir, tır- naklar kurur. Yüzde çiller peyda olur. Güneşten saçlar kurur sertleşir. Bu mevsim günde beş on dakika uğraşılırsa bunların önüne geçilir, her şey yoluna girer. Yüzdeki çiller için akşamları çilleri oksijenli su ile ıslat- malı, silmeden kurumağa bırakmalı. Bonra birer kaşık çiçek suyu, gül su- yu ve ıhlamur menkuhu karıştırıla- rak bir pamuğu ıslatmalı ve yüzü sil- meli. Uzun müddet devam edilirse, faydası görülür. Cildin kepeklenmemesi ve berrak kalması için haftada bir 90 gram ar- pa unu 35 gram bal ve bir yumurta- nın şkını karıştırmalı, Yüze pomat gibi sürmeli, Yarım saat sonra ilik su tada Iki defa on damla limon, bir tu- tam esit borik ve bir kahve fincanı seytinyağı karıştırmalı, Tırnakları bunun içinde beş on dakika tutmalı. Saçlara gelince, baş yikanıp gülzel- ge çalkandıktan sonra son suyu içi- ne ya bir kahve fincanı limon suyu, ya sirke karıştırıp çalkamalı. Saçlar pin suyu havlu ile alınmalı, ellere bi- raz briyantin akıtmalı uvuşturmalı, sonra saçlara bilhassa köklerine sürmeli, Saçlar yaş !ken sürülen bri- yantin hem yağlı durmaz, hemde saçların rüzgârın ve güneşin tesirile kurumasına mâni olur. Pırasa suyunun cilde faydasi Haftada bir yüzü ve boynu pırasa suyu ile yıkamak cildin beyaz ve şeffaf olmasını temin edermiş. Pıra- sanm yeşil kısmını susuz ateşe koy- malı, suyunu bıraktığı zaman ateşten indirmeli, ezmeli ve bir tülbentten 81- karak süzmeli, Bu suyun hassası fev- kalâde imiş. Nakleden: (Vâ — Nü) — Ne demek istiyorsun? — Sinirlenmeden beni dinler misin? — Assbiyele kapılmamağa gayret edeceğim. — böyle senin artık Cahidle evlenmene imkân yok. — Evet, Ben de biliyorum. — Demek senin için iki gık kaldı. Ya bekâr kalıp böyle ihtiyarlamak; yahud da her şeye rağmen seni isti- yen bir adamla evlenmek... Çocuğun hakkında da evlenmen daha hayırlı olur, Lâkin bu şerait tahtında seni 1s- yen erkek de nadirdir. — Benim de kimseyi aradığım yok — Halbuki talih yardım ediyor: Bir adam geliyor, vaziyeti öğreniyor, Bu- na rağmen seni o kadar seviyor ki her geyi kabul ediyor ve seninle evlenme- ğe talib çıkiyor. — Demek Mümtez'a varmamı tavsi- ye ediyorsun ha? — Evet. — Asia! — Fakat çocuğun ona eld olduğu- nu da unutma... Hem de belki kızar TUZAK Aşk ve macera romanı Gi Bu yaz emprime kumaştan yapıla- cak elbiseleri düz renk bir ipekli ile süslemek çok modadır. Bunlar biye halinde, yahut kemer gibi kullamı- maktadır, Biçimler sade olduğu için a2 kumaşla bu elbiseleri yapmak müm- kündür. 1 — Çiçekli tüsordan elbise. Bluzu- na çiçeklerin renginde tüsordan bi- yeler konularak süslenmiştir. Ayni Sobaları kaldırırken dikkat | edilecek noktalar Bobaları kaldırmak zamanı yakla- | #yor. Bunları temizlemek ve öylece | saklamak icap eder. Kok ve antrasit sobalarının İçleri boşaldıktan sonra madeni kısımları ispirto ile silinmelidir. Yanarken ate- gin görünmesi için cam yerine konu- Jan (mika) dan plâklar hararetin ve külün tesiri ile lekelenmiştir. Onle- rın da yeni gibi parlak durması için amonyaklı bezle silmek kâfidir. Soba emaye değil de demirse üzeri cilâlanmalı ve kap yerlerinin paslan- maması için yağlanıp öylece kaldırıl- malıdır. Eski bir örtüye sarılırsa daha iyi muhafaza edilir. Örtü yoksa gazete lere sarılıp sicimle bağlamalıdır. a——— m Aİ NN iki yanda ir, 2 — Siyah üzerine sarı çiçekli krep marokenden elbise. Kolları raglandır. biye ile çevrilmiştir. Kemeri ayni sarı ipekiidendir. $ — Beyaz üzerine çiçekli emprime krep dö şin elbise. Bluzu yeşil krep dö şin biyelerle süslenmiştir. Kravatı ve kemeri yeşildir. Fındıklı pasta 10 yumurta, 180 gram pudra şekeri, 180 gram kebap fındık, 70 gram gar leta tozu almalı, Yumurtaların sarı- ları ile pudra şekerini güzelce köpürt- tükten sonra içerisine makineden geç- miş fındık ve galeta ununu koymalı, karıştırmalı, nihayel köpürtülerek serlleşmiş yumurta aklarını ilâve ede- rek hafifçe karıştırmalı. Bir yuvar- lak küçük tepsiyi yağlamalı hamuru dökmeli, sıcak fırında pişirmeli. İçine sokulan bir biçak ucu kuru çıkınca pasta pişmiştir, fırından çıkarıp soğu- mağa bırakmalıdır. Diğer taraftan 250 gram sütü ateş- te kaynatmalı, başka bir tencere içerisine dört yumurtanın sarısı ile yalnız !ki tanesinin akını dört çorba kaşığı toz şekeri ile çırpmalı, bir kom- posto kaşığı un ilâve ederek iyice ka- Emprime elbiseler düz kumaşla süsleniyor — | rilâciverttir. Dekoltesinin etrafı sarı krep maroken | aaa m a m rıştırmalı, ateşte vanilya ile kaynıyan 4 — Mavi üzerine lâcivert empri- me vualdan elbise. Bluzundaki ve eteğinin aşağısındaki biyelerle keme- 5 — Emprime tüsordan yapılan bu elbisenin bluzunda iki cebi vardır. Ceplerin ve yakasının etrafı renkli tüsor biye ile süslenmiştir. Göğsünde biye ile yapılmış isminin ik harfleri vardır, © Yatarken yüzü nasıl temizlemeli? Gece yatarken gündüz yüze sürü- | len krem, allık, pudraları mutlaka çıkartmak, cildi temizlemek lâzımdır. Su ve sabunla yıkanmak bazı ciltlere iyi gelmez. Yüzü vazelinle silmek en | iyi usuldür. İ Cild yağlı ise yüz vazelinle temiz- lendikten sonra bir parça pamuğu kolonya ile ıslatarak yüze friksiyon yapılmalıdır. sütü şekerli yumurtaların üzerine akıtmalı ve karıştırmalı, Hafif ateşte karıştırarak (kaynamadan) pişirmeli, koyulaşınca içerisine dört çorba ka- şığı makineden geçmiş kebep fındık tozu karıştırmalı soğumaya bırakmalı. Evvelce pişen pastayı ortadan ikiye keserek ortasına bu kremayı sürmeli- dir. 'Tefrika No. 18 da üstelik babamıza haber verir. Başı- mıza türlü türlü felâket getirir. Hal- | buki sen onunla eylensen hem resmen çocuğunun annesi olursun, hem de | bizi bin bir belâdan kurtarırsın. i — Felsefene bayıldım doğrusu... De- mek sevmediğim, hattâ nefret ettiğim bir adama bütün hayatımı bağlama muvafıktır diyorsun ha? — MübalAğa etme... Şimdi boşan- mak ayıp değil. Herkes boşaniyor. Sen ds bir kaç zaman sonra boşanırsın.. O ramana kadar, şartlar koşarak ço- cuk meselesini de bir tatlıya bağlar- sin. .— Oh, ne kolay. — Kolay, ya... Hem boşanacak olur- san vaziyetin değişir, Çocuğun baba- nda kalırsa da onu rahat rahat gö- | rebilirsin. Resmen annesi olursun. Hiç bir leken kalmaz! Feriha evvelâ asabi asabi dolaştı. Sonra bir koltuğa oturarak derin de- rin daldı, Sükütla geçen uzun bir müddetten sonra hazin gözlerle &bla- #ina bakarak; — Hakkın var! - dedi, - Ben Müm- taz'a varmağa mecburum. — Yapılacak en akıllıca iş bul Öyleyse evlâdım için bu fedakâr- lığa katlanacağım. Hayriye mırıldandı: — Kimbilir, belki de ahvali ruhiyen değişir, mesud olursun. İki hemşire müteessir ve yorgun, odalarına çekildiler. Yatmadan evvel, Hayriye tekrar etti: — Kararın karar mi? Mümtaz'a va- racak mısın? Yarın kendisini aratar yım. — Evet. Varacağın. Sen onu ara, bul, söyle. — Onunla konuşurken senin bütün menfaatlerini düşüneceğim. İyi şera- ite bağlarım. Merak etme. — O zata şunu da söyle ki, ben oğ- kumdan ayrılmamak için ona varmak fedakârlığında bulunuyorum. ar İlin, Ertesi gün Hayriye erkenden Müm- taz'ın oteline gitti. Delikanlı genç kı- sı görünce meseleyi anladı, İçinde ka- baran büyük sevinci belli etmemeğe çalışarak, doktor kıza: — Buyrunuz! - dedi, şaşırmış, utanıyordu. Hem Kardeşini küçültmemek, hem de Mümtaz'ı tat | min etmek istiyordu. Biran sustular, Sonra, Hayriye bir- denbire: | — Feriha sizinle evlenmeğe razı| - dedi. Delikanlının sevinçle yerinden 81ç- rTüması üzerine ilâve etti: — Bu fedakârlığı oğlu için yapıyor. — Her ne sebeble olursa olsun, te- #ekkür ederim... Şimdi! ikiniz de biran evvel İstanbula dönmelisiniz. — Vay şimdiden mi emretmeğe baş- Jadınız? — Tertibat alıyorum.. Öyle icab ediyor... Ya dönersiniz, yahud da oğ- lumu alıp giderim... — Peki âma, babama karşı ihtiyatlı olmak lâzım, Ortada bir çocuğun mev- cud olduğunu bilmesini istemezsiniz ya... — Bilimiyecektir... Ona göre idare ederiz, — «Ederiz» diyorsunuz... Kim yani? — Ben... Yalnızca ben! Hememin olun ki bu güç işten kolaylıkla sıyrıl- | manızı elimden geldiği kadar temine çalışacağım, Sade, hepimizin menafi * Için, harf beharf sözlerimi dinlemeniz Hazımdır. — Pek Alâ... İstedikleriniz bu kt- dar mı? — Şimdilik bu kadar. — O halde sıra bende... Ben de şari- larımı size söyliyeyim. i — Dinliyorum. Doktor kız, biran düşündükten sen- ra: İ ra taksim ediniz, için ZAN Moda haberleri Yazış, giyilecek renkler ara- sında sar: renk en başta gelmek- tedir: Samani, fulya sarısı, ingiliz hardal: sarısı, en çok beğenilen- lerâir. A Sarı üzerine ldcivert empri- me ile siyah üzerine de sarı empri- me çok giyilecektir. Emprime elbise ya düz siyah elbisç üzerine giyilecek mantolar göze çarpan renklerden olacaktır; Kanarya sarısı, gelincik kırmızısı, çinit mavisi ve yaprak yeşili Siyah elbiselere garnitür ola- rak pembe yahut mavi kullamılı- yor. Erep muroken, şantung ve sürah bu yaz en fazla giyilecek kumaşlardır. * Mevwimde gi yünlüden teyör ve bolerolara renkli meşir veya podösiletten gar:| nitür yapılıyor. * Üstü siyah içi pembe yahut sarı kaplanmış bolero ve Küpler çok giyilecektir. Koyu renk elbi- se İle açık renkli tarafı, emprime elbise ile de siyah tarajı kullanı- lacaktır. Bibiseler ve mantolar üzeri- ne düğme çok kullanılacaktır. Bunlar, cam, gelâlit, tahta, meşin ve madeni olacaktır. Çiçek, mey- va, kedi veya köpek kafası şeklin- de olanlar en fazla beğenilmekte- dir. ——— | MUŞKULLERE CEVAP | Pamplömus reçeli Ayaspaşa, Lâmis V. : Meyvacı tılan ve portakala benziyen “parıplömus) isimli meyvadan pek Alâ marmelât ya pabilirsiniz Bunu y , Üzerlerinde- yuvarlakla- çekirdekleri ir porselen kap içeri— e sekiz batdak en çıkarınız ve derin #ine koyunuz, ü doldurunuz. Portakal ve Nmnonun kabukların ince İnce uzun parçalara taksim ediniz, kap İçine ilâve edinir. Bir pamplömus kabu- Bunu on daklka kaynar sıcak su içerisin- Ertesi gün bir tencereye boşaltıp bir saat kaynatınız, sonra dört kil içine katınız. Şeker. mami tencereyi ateşten İndiriniz. 24 saat gene öylece bırakınız. Ertesi gün bir, iki saat daha kaynattıktan sonr daha sicskken kavanozlara taksim ediniz — İşte düşüncem bı ba'nın, gerek Aydemir'in hayatta $ıntiya uğramamaları ve rahat etme- Jeri için, bir konturat yaparsınız; ser- vetlerinizi ayırtırsınız. Mümtaz hürmetle inkiyad etti, Fa- 'kat kanldi ki, izdivac olduktan sonra ne kadar konturut mevcut bulunsa, kadının servetini idare edecek erkek- tir ve böyle yerlerde nazikâne kurmaz- Yık, sertlikten daha iyidir. 'Hem böyle bir şartın mevcudiyetini Atiye'ye karşı da tercih ediyordu. O, Vahid beyin metresinin, “bu izdivacı niçin istediğini pek âlâ anlıyordu: Kendisinden bol bol para sızdıracaklı, Halbuki iş böyle olursa onu kızdırma dan reddetmenin çaresini bulmuş olu- yordu, Hayriye, delikanlıya baktı: — Şartıma cevap vermediniz, Yal- nız bir baş iğmekle iktifa ettiniz. — Merak etmeyin... Size,namuş Üzerine söz veriyorum ki kabul ettim... Emiri olun ki ben bu izdivacda men- faat düşünmüyorum, Yalnızca Feri- ha'yı seviyorum. — Osizin aşkınıza inanıpıyor. Bun- dan kendisine fazla Sinirleniyor, bahsetmeyiniz. onunla evlenerel samimiyeti isvat etmiş olmuyor mi yım? (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: