Ze same yaka EM ime Ya Selamiali di : Ae Geçenlerde Stokholm harp akado- misinde İsveçli binbaşı Melander tas rarafından verilen askeri konferans» lar serisinde havadan karaya a8ker indirme meselesi mevzuubahis edilir. ken, Rus paraşüt kıtalarının bir memleketi istilâ noktal nazarından bir tehlike teşkil edip etmiyeceği me- selesi de müzakere edildi. Bu arada meselâ İsveçin paraşütlü efradın ye- ye inmesine karşı kendisini nasıl mü“ dafaa edeceği görüşüldü. Binbaşı Melandere nazaran havgk dan ksruya asker indirme işinde €885 itibarile iki metod mavzuubahis ola» bilir: Birisi paraşütler vasıtasile ve diğeri de doğrudan doğruya düşman tayyarelerinin yere inmesi suretile, Tabii her iki vasıtanın tevhidi de mümkündür, İsveçli askeri mütehas- $ısın fikrine göre bu iki metoddan is- tifade ederek büyük miktarda asker indirmek kabildir. Rus ordusu İsveç topraklarına doğrudan doğruya asker indirmese bile Gotland adasına in- dirmesi kolaydır. O halde, Rus tayyar releri Merkezi Avrupa Üzerinde de uçabileceğinden Almanyaya da para- şütçüler akını yapması zor bir iş de- ğildir. Gotland adasınm askeri kıymet ve ehemmiyeti bülün askeri mütehassıs. | lar tarafından takdir edilmektedir. Binbaşı Melander'in fikrine göre Baltık denizi sahillerinde bulunan devletlerin bir harp halinde evvelâ Gotland adasını ele geçirmeğe çalışa- caklarına şüphe yoktur, Çünkü ha- va ve deniz Üssü olan mezkür adanın askeri moktai nazarından büyük bir ehemmiyeti yardı, Halbuki Got- land adasını bugünkü vaziyetinde yal- nız havadan yapılacak bir taarruzla ele geçirmek mümkündür. Binbaşı Melander, Gotland adasi- yon bütün Baltık devletleri için haiz olduğu büyük ehemmiyeti izah ettik- ten sonra aşağıdaki suali ortaya atı- yor: Böyle bir askeri teşebbüste bu- tunmayı mümkün kılacak ne gibi im- kânlar mevcuttur ve İsveç tarafın- dan böyle bir hücum nasıl defgdile- bilir? İsveçli askeri mütehassıs bu suale $u cevabı veriyor: Havadan karaya asker indirme teşebbüsüne karşı mu- kabelede bulunbilmek kolay ve ça- buk harekete geçebilen askeri kıta- lar lâzımdır, Müdâfi taraf hava as kerlerine karşı ne kadr süratle hare- kete erse muvaffakiyet imkânları da o kadar artar, Gotlandda bulunan İs- veç askerleri bu ihtiyacı tatmin ede- cek bir hale sokulmaktadır. Meselâ piyadeye bisiklet verilmiştir, topçu- lar, toplar ve bataryalar makineleşti. rilmiş ve motörleştirilmiştir. Bunlara daha bir takım yenilikler ilâve edile- cektir. Binbaşı Melander nakliye im- rının da ıslahını istemektedir. veçli askeri mütehassıs paraşüt- lü kıtaların ve teyyarelere bindirilmiş: askerlerin kraya inmelerine karşı te- dafül tertibat almak için aşağıdaki kaideleri koymaktadır; «Bu gibi hücümları daha havada, iken, hava kuvvetlerile, en iyisi avcı tayyarelerile defetmeğe çalışmak en muvafık hareket olur. Bir nakliye ha- va filosu bir bombardıman filosun- dan daha kolay defedilebilir. Hava nakliye filosunun teslihatı daha 79- yıllar ve manevra kabiliyeti de daha azdır. Bunun-için hava nakliye filo- sunun mevcudiyetinden yakit ve 2a- manında haber almak çok mühimdir. İngiltere hava hücumlearını nasıl der- hal haber almağa çok muhtaç bir va- riyette ise, Gotland içinde ayni hal vakidir. Şu halde İsveç için mühim olan Gi- het have ve deniz kuvvetlerinin hal icabına uygun bir surette müşterek olmalarıdır. İsveçin haricindeki istih- barat teşkilâtının bu bususta oyn yacağı rol ve göreceği vazife çok mü- Sovyetlerin pâraşüt kıtaları > İ himdir, Müdafaayı havadan mi, yok- İ sa karadan mı yapacdgımızı bize bi- direcek olan şey, hariçteki istihbarat İ teşkilâtımızın vakit ve zamanında göndereceği haberlerdir. Şayed İsveç hava kuvvetlerinin, hücuma gelen düşman hava kuvvetlerine faik ol- duğu anlaşılırsa o zaman bütün kuv- vetleri hücuma tahsis ve düşmanın hava naklıyatını âzami suretle tah- rip etmek lâzımdır. İknei tedbir, yaklaşan düşman nak- Mye tayyarelerine birden tayyare to- pu ile ateş açmaktır. Şu halde Got- landdaki tayyare toplarımız yalnız fevkalâde çevik hareket ettirilen top- lardan değ'i, ayni zamanda guyet müessir ateşli de olmalıdır. Donan- mamızın tayyare hücumlarını defe- decek olan her aksamına da mües- sir ateşli ve fazla hedef isabetine imkân veren tayyare topları yerleştirilmeli» dir. Pâraşütlerle havadan hücum eden düşman efradı en ziyade karaya yak- laştığı zaman isabet sıhhati verecek- tir. O anda tayyare toplarına piyade ateşlle, mitralyözle ve icabı hale göre top ateşile yardım etmek gerektir. Müdafaanın göz önünde bulundura- cağı en mühim nokta, karaya inmeğe muvaffak olan düşman kıtları arg- sında irtibat tesisine mâni olmaktır. Binbaşı Melander bundan sonraki izahâtında düşman paraşüt kıtaları. nin İnebileceği yerlerin sulh zama- nında tahkim edilmesi lâzımgelece- ğini, bundan stratejik noktalarda bü- tün emniyet tertibatınm alınması icabedeceğini söylüyor. Tabif düş- manın yalnız hava nakliye tayyrele- rile gelmiyeceğini, mühim stratejik noktalara bombardıman tâyyarelerile de hücum edeceğini kabul etmek lâ» zımdır, Paraşütlü kıtaların bombar- dıman tayyarelerinin himayesi altın- da geleceğine şüphe yoktur. Hattâ İs- veç askeri mahaflli ayni zamarida düşman donanmasının da İsveç sa- hillerine taarruz edeceğini hesba kat- maktadır, Binbaşı Melander diyor ki: «Düş man kuvvetlerinin havadan yaluz Gotland adasına değil, İsveç ana top- Taklarına da inmelerinin mümkün olması Gotland'ın askeri - stratejik meselesini esasından < değiştirmiştir. Bundan sonra artık bir mihverin ve ya bir merkezin müdafaası değil, ge- niş sahaların ve mihverlerinin de müdafaası mevzuubahistir. Onun için İsveç, havadan karaya İndirilecek kuvvetlere karşı memleketi müdafag, edebilecek bir hale getirilmelidir. Şar yed keyfiyet itibarile buna imkân gö- Tülemezse eksik kalan taraf münasip Askeri teşkilât, techizat va harp har zırlığile telâfi edilmelidir.» 'Tayyareden paraşütle atlıyanlar İsveçli askeri mütehassıs yapılacak İşleri üç esasa göre ayırıyor, diyör ki: 1 — Gotlandın bütün mânasile har- be hazır bir hale getirilmesi için vakıt olduğu kabul edilerek hareket oluna bilir. 2 — Harp patlak vermiştir veyahut harp tehlikesi o kdar tehdid ediyor- dur ki Gotlandın askeri kuvvetleri, bitaraflığın müdafaası için silâh al- tına alınmıştır. 3 — Gotland harp ilân eğilmeden, meselâ Rusya tarafından, bir hücu- ma uğramış ve askeri silâh altına al- mağa vakıt kalmamıştır, Sovyetlerin hava kuvvetlerini art- tırmasını İsveç içini bir tehlike telâk- ki eden mütehassis yalnız Melander değildir. İsveçli miralay Claus tara- fından neşrolunan mühim bir eserde de Rusların paraşüt kıtalarının bü tün İskandinay memleketleri için bir tehlike teşkli ettiği ileri sürülerek buna karşı şiddetli tedbirler alınma- sı isteniliyor. A,.C.D. Hazar gölü kıyılarında sayfiye şelri Nafıa vekâleti, plân ve krokilerini hazırlamağa başladı Diyarbakır (Akşam) — Büyük Ön- derimiz doğu seyahatleri esnasında Elâzıg ile Diyarbakır arasında bulu- nan Gölcük vadisinden geçerlerken Göleüğü öz adı olan Hazar adile ana- rak ona hakiki adını vermişlerdir. Masdar ve Hazar dağları arasında bu- lunan Hazar yeşli ve ağaçlı vadileri bol ve soğuk menba suları hafif dal gulı mavi bir atlasa benziyen güzeli gile tablatin en canlı bir şiiri halinğe- dir. Büyük Şef'in işaretlerile öz adına kavuşan Hazar gene Büyük Yapıcı- nın işaretlerile çok güzel bir sayfiye olacaktır. Aldığım malümata göre Hazin i Samsun mektupları Çarşamba ve Terme bataklıkları kurutuluyor : a . “ leb Bu yıl 2, ,000 hektar erazi kurutula- Şimali avrupa devletleri paraşütçülerin cak, üç kanaldan biri de açıldı bir tehlike olduğunu iddia ediyorlar Samsunla Çarşamba arasındaki bataklık arazide açılan kanallardan biri ÇX işaretli Samsun valisi B. Fund Toksaldır) Samsun (Akşam) — Samsun ir Çarşamba ve Terme arasında bu- lunan vâsi bataklıklar ve sazlıklar uzun yıllardanberi civar köylerin ha» yasını bozmakta ve köylünün sıhhati Üzerinde fena tesirler husule getir- mekte idi, Bu bataklıkların doğurduğu - has- talıklar yüzünden önce buralarda bulunan 80 - 100 hanelik köyler bu- gün 15 - 20 haneye inmiş ve hattâ bir kısmı da tamamile sönmüştür. Şimdi buralarda bir taraftan sıtma mücadele cemiyeti köylü ile elbirli ği yaparak sıtma ile mücadeleye gi- rişmiş, diğer taraftan da bu menhuş hastalığı husule getiren bataklık ve sazlıklarını kurutulmasına beşlan- mıştır. Bataklık erazi, Samsunun sivrisi- nek yatağı olan en alçak bir bölge- sidir. Bu erazi üzerinden geçen ve mansıbı deniz seviyesinden aşağı ol- ması dolayısile sık sık taşan ve etra- fa yayılan Aptal irmağı bu bataklık ve sazlıkları vücude getirmekte ve buralardan sular ancak bhaz'ran ayında çekilmekte ve bu yüzden zeriyat ta yapılamamaktadır. Dört yıldanberi keşif projeleri yar pılmakta olan bu bataklıkların ku- Tutulma ameliyesine iki ay eyvel baş- lanmıştır. Bu sene Çarşamba ile Samsun arasındaki (2,000) hektar. hk erazi kurutulacak, gelecek yıl da Terme bataklıklarının kurutulma ameliyesine başlanacaktır, Çarşamba (balaklıkları üzerinde yapılmakta olan üç büyük kanaldan biri Gelemem kanalı bitmiştir. Şim- di Ulaş kanalı üzerinde çalışılmak- tadır. Bunlar bittikten sonrada Aptal kanalına başlanacaktır. - Açi- lan kanallar asgari 3, âzami 16 met- re genişliğinde ve 9 kilometre uzun- Tuğundadır. Samsunda yirmi beş tacir belediyeyi mahkemeye verdiler Sekiz dokuz yıl önce hariçten gri eşyayı ticariyeden Samsun beledi yesi oktruva resmi diye bir resim al- makta ve dahile transit geçen mal- lar bu rüsumdan muaf İutulmak- ta idi, Ancak o zamanki tenmüle göre belediye bu gibi malların ba kikaten transit malı olup olmadığı- ni anlamak üzere tüccarlardan birer taahhüd mektubu alır ve bunları malın gönderildiği yerden getirtilen vesikalar mukabilinde sahiplerine iade ederdi. O tarihlerde bazı tüccarlar vasıta- sile dabile sevk edilmiş olan bu gibi ticaret eşyası için belediyeye veril- miş taahhüd mektupları makbuzu güslerilmek suretile her ne kadar Ip- tal edilmiş ise de © zamank! bele- ün diye muhasebesinin ihmali yi den sahiplerine iade edilmemiş vey defterde kaydi kapatılmamış bul nan bu taahhüd mektuplarına isti- naden belediye aradan bu kadar uzun bir zaman geçtikten sonra Jâ bin küsur lira için bir çok tüccarların emvaline haciz koymuştur. Yirmi beş tacir makbuz ibraz et- melerine ve bir kısmının müruru Zâ“ mana uğramış olmasına rağmen bu defa kendilerinden istenilen bu p& radan dolayı hep birlikte mahkeme ye müracaat etmişlerdir. Bu davanın neticesi merakla bek» lenmektedir, İzmir vilâyet umumi meçlisi toplandı y İzmir vilâyet umumi meelisi toplantı halinde İzmir (Akşam) — Vilâyet umumi meclisi toplantılarına başlamıştır, Va- 4B, Fazlı Güleç, meclisin çalışma dev- resini açarken kısa bir nutuk irad et- miş, meclis âzasını selâmlamış, vilâ- yet işlerinin yapılmasında ve inkişa- fında bütçe mevzuatı ve imkânları dahilinde çalıştığını, bunun izahna- me ve mütaleaname de görüleceğini, vergi tahsilâtı işlerinin bu yıl çok mü- sald gittiğini söylemiş ve demiştir ki: — Vilâyet emvalinin tahsilâtı bu yıl. geçen yıla nisbetle büyük fark göstermiştir. Altı aylık mukayesede, geçen Yıldan 140,000 llra fazlalık gö- rülmüştür. Tütün mahsulünün henüz tesellüm ve bedellerinin tesviye edil- memesi noktasından, bu miktarın ile- riki aylarda daha fazlalaşacağını ümid ederim. Bunun, bu şekilde olmasının gemurlarımızın - mesaisi ile beraber, daha mühim sebebi mili refah sevi- yemizin yükselmesidir. Daha doğrusu bütün dünyaya musallat olan umumi iktisadi buhranm, Türk hükümetinin. milli hükümetin almış olduğu esaslı tedbirler sayesinde memleketimizde yenilmiş olmasıdır. Sizi, başımızdaki yanılmaz Büyük Şef Atatürk ve zimamdarlarımızı hür- metle selimlamağa davet ederken ka- nunun bana verdiği salâhiyelle mec- Hsin açıldığını bildiririm. Hitabeyi müteakıb seçim yapılmış, rels vekilliğine B. Sırrı (Foça) ve kâ- tipliklere B. Mehmed Aldemir (Çeşme), Sami (Tire) intihab edilmişlerdir. Vie lâyetin izahnamesile mütaleanamesi okunmuş, heyeti umumiyece tasvib olunmuştur. Encümenler seçimi de yapıldıktan sonra celse tatil edilmişe tiz N 22 Kânunusani 1938 —