Meyva ağaçlar: Bahçelerde fındık | nasıl yetiştirilir ? civarında, 3 — Palaz fındığı, « > — Badem fındığı, Kuş fındığı, 8 — Karakabuklu fm- Yabani yetişen dağ fındığı ve saire... Pındik Ağacınm sevdiği toprak ve semi indik en ziyade garp maramnı sever. toprakta yetişebilirse #iyade serdiği toprak Kümesi kili toprak İN j j | j veya şatranç usulü açılan çukurlara dikilirler. Bir mra Üzerinde ve sıralar arasına 4-5 metre mesafe a #yesinde hem yabani miş olur ve hem de, musırlar, genç fidan- Mrk gölge yaparak güneşten müteessir temin ederler. ipini havalisinde - fındık dikilen ! Ya anlatırsa?.. Hayır, hakikati oldu- ! Hu gibi meydana koymadan hiç bir 1 — Bayan burada m? p — Burada. Duroyu salona aldı. Duroy doğru aynanın önüne gitti, | kılığına kıyafetine baktı. Kıravatım i düzeltirken, aynada, eşikle durmuş seyreden bayan Marelle'i gördü. Görmemezlikten geldi, bir iki sani- ye daha, yüzyüze gelmeden önce bi- Tibirlerini aynada tarassud ettiler. Duroy döndü. Kadın kımıldamıştı, N #anki bekliyordu. Duroy atıldı: — Sizi öyle seviyorum ki, öyle sevi- 3 yorum ki... diye mırıldanıyordu. | Ş Jandı. Sonra başım kaldırdı, öpüştü- Gü ler. | yp nettiğimden çok daha kolaymış. İş | Zafranlar.. Çiçeklerinin pek koş ve tatlı olan renkleri, zarafeti çiçekler arasında, kıymetli bir mev- kii vardır. Zafranlar, kro- küsler rengârenk çişeklerile o bab- gelerde parselleri süslediği gibi, şık ve zarf saksılara dikilerek, perlak, — manzaralı çiçeklerile, süslerler, Krokuslere zafrın çiçeği deriz. Bu çitin menşel mermlekelimizdir. Avrupa» Uilar, yabancı milletler, bu çiçeği bizden aldıkları için, ayni ismi, zafran olarak kabul ve muhafaza etmişlerdir. Krokusler, | soğunlarının yanlardan odanı gn yavru soğancıkları ile veya tohum. üretilmektedir. 2 soğanları sonbaharda, eyiâi ve teşrinlerden “itibaren dikilip ilkbahar başlangıcında - henüz etraflarda çiçekler belirmeden - ilk defa olarak, bunlar çi- çek açarlar. Bunları vaklinden evvel, bu aylarda çiçek açtırmak kabildir. Nite- kim saksılara dikilip salonlarda bulun- durulan krokusler gimdi çiçek açmış bu- Yunurlar, © Krokusler, iyi hazırlanmış, gübrelen- e umuslu toprakları severler. Soğan- salonlarımızı 8 - 10 santim faslalarla ve 6 - 7 santim derinliğinde dikilirler. Çiçekleri açtıktan ve yaprakları tamami- le sararıp kuruduktan sonra, soğanları topraktan çıkarılır ve sonbaharda tarif , tekrar yerlerine dikilirler, Zafranların pek muhlelif renkli nevi- leri vardır. Beyaz, allan #arisi, kırın, pembe, koyu ve açık mavi, menekşe zen ginde olanları pek makbul ve çok gös- terişi çiçeklerdendir. Pek meşhur olan krokus nevileri şunlardır: Pek erken açanlardan: Grecus Vermus, O. Yuteus, C, Suvutus, C. Zantus neyile- rile;açık ve koyu mavi çiçekler açan Black Bu ay sonlarında güzel, tatlı renkli çiçekler açan Krokus açan zarı dikkati celbeden çiçeklerdir. dan başka altın sarısı, koyu mavi, por- takal zemin üzerine gümüşi benekli olan hoşuna gidecek güzeldir. Resmimiz süt gibi beyaz çiçek açan bir nevi saksı rafranını göslermekledir. mmm rağı ayrı, altından çıkanı ayrı - konur. Üstünden 7 e İlkbaharda dikilirse, bolca sula alkan turmarı; günlerinderi yalnız bir çiçekler bulunur, eski dallarda çiçekler yoktur; binaenaleyh, bunların tumarın- da Ihtiyar dallar tamamile kesilir, genç- ler bırakılır. “Bir ocakta 5 - 6 Gal bır: kılırsa kâfidir, diğerleri lamamile ke #birler, Fındıkları sür- senelik datlarında Arazi veya bahçelerin etraf- ları nasıl ve ne suretle tahdid ve muhafaza edilir? Bağ ve Salça e #aları zmnında kullanılan, yaptırılan bölme vasıtaları mubteliftir. Bunlardan &n esaslı bir şekilde tahdid, bahçelerin et raflarına, duvarlar çekmekle olur. Bu- munla berüber kuru ve yaş çiller, dikenli yeya dikensiz teller de, mükemmel dene- cek kadar, bahçelerin tahdidinde istimal olunabilir. Bahçelerin, #5 mükemmel tahdid ve muhafaza şekilleri, duvarlarla olur, Fakat, vasi mikyasta duvaria tahdid çok pahalı ve masraflıdır. Buna muksbil, kuru ve Yaş çitler dikenli ve dikensiz teller çok daha ucuzdur. Duvarların bir çok şekilleri vardır. Âdi duvarlar; kerpiç ve taşla veya tuğla ile yapılan duvarlar. Bahçelerin merki ve va- #iyetine göre intihap edilir. Bahçelerin etrafına yapılan çitler de | 4yi bir muhafaza vasılarıdır. Bunları ye- #il ve yaş çit olarak ikiye ayırınız. Kuru çiller bir takım dikenli ağaç dul- larından, çalilardan, fundu dallarından, tellerle örülerek yapılır. Kuru çitleri; yangın tehlikesi, bir çok munr haşerelere melce olmaları dolaji- sile, tavsiye etmek istemeyiz. Yaş çitler, daha esaslıdır, bunlar tevsiyo edilebilir. Yalnız büyle yaş çit olarak dikilecek ağaçların, köklerinin tarla içerisine gir- memesi için, iç veya diş taraflarmdan birer hendek açılmasını ve hendeklerin taşla örülmesini tavsiye ederiz. Bu gu- relle çitlerin kökleri Bahçeye girmez. Yenil gt gen: Göldicya, maklara, s0 kar dikenleri veya akasşayı mimo- sayı tavsiye edebiliriz. Bunlar, hendek içerlerine &ık sık ekilirlerse, güzel çit olurlar, Bağ, bahçelerin tahdidinde, en ziyade tavsiyeye değer, dikenli tellerdir. Tellerden tahdidde, tel bölme- lerin irtifamın 2 - 25 mete olmasını tavsiye ederiz. Teller daimi olarak ka- lacak ise, Tesmimizde görüldüğü gibi, belen ayaklar içerisine dondurulmuş ya- rm T şeklindeki kösebendlere geçirilir. beraber Eğer yeşili çitlerle © vaki; ağaç kamklara teller gerilir Ru kullanılacak ağaç. kayıklar, kestane, gür- gen, meşe ve kavak ağaçlarından yapı- ır. Kazıklar 2 - 25 metre hr kesilir, uçları sivriltilir, yakılır, yerlerine çakılır. Ağaç kazıklar, göreş mahlülile dezenfekte edilirlers çürümez, daha çok dayanır. Kullanılacak kazıkların, merteklerin kuturları 8 - 10 santim olursa kâfidir. dezenfektesi kabil takdirde, uçları yakılır. Katran veya gift içerisine batırılır, ondan zonra toprağa Kazıklar, 3 - 4 meire aralıklarla çakı- Hr. Üzerleri, $ - 10 sanlim aralıklarla Adi veya dikenit teller geçirilerek örtülür. Teller, kazıklara V şeklindeki çivilerle tutturulur ve telleri, resmimizde görüldü- ğu gibi anahtarlarla germek lâzımdır. En sağlam olarak, telleri demir köşe- bendiere germektir. Aralık sütunların ağaç olmasında bels yoktur; fakal, esas istinad sütunları, demir olmahdır. Demir Köşebendierin, bir iki kat minyon ile bo- yanmalarını tavsiye ederiz. Demir kazıklar, resmimizde görüldüğü gibi, mikâb . şeklinde yapılan ve 50 - 60 santim toprağa gömülen, duvar veya taş takozlar içerisine, çimento veya kurşun Me tatturulur, badehü toprak içerisine gömülür, Her elli metrede bir gersi ületinin bu- Ada tavşanları: Ada tavşanlarının en faydalı ve en kârlısı Ankara tavşanlarıdır Evlerde ada tav- şanı beslemek hem kürü ve bem de zevkli bir iştir Eer cins tavga- nın, Kendine göre, buz hususi fayda- ları varsa da, bun- İar “arasında, en kârlısi ve en fayda- hs Ankara davşa- Badır.. Ada tavşanları meyanında: o Flan- der, Beliya, Belçika, Sibiryanın mavi tar- | meli ve en güzeli, en cazip bulunanı, Ankara tavşanları muştur. olduğu tesbit olun- Ankara tavşanları, ade tavşanlarında- ki en mükçmmel hususiyetleri cami bu- Yunan hayvanlardır. Tüylerinden, deri- sinden, etinden velhasıl her şeyinden, en ziyade istifade edilen şüphesiz Ankara | tavşanlarıdır. Çok yazık ki, bugün, bu kadar meza- yası olan, bu pek munis, sakin hayvanla- ın mesli, ırkı, tamamile değilse bile, kıs- men bazulmakladır. Temiz ve saf kan, iyi bir ciis Ankara tavşanı bulmak için, yabanci memleket- lere başvurmak, oralardan saf kan An- kara tevşanı tedarik etmek mecburiyeti hasıl olmaktadır. Resmimizde görüldüğü gibi, en mü- kemmel süveterler, blüzlar, şapkalar, Mpekten daha parlak, daba yumuşak olan Ankarr. tavşanı tüylerinden yapılmakta- &ır. Bu kıymetli hayvanın tüylerinden ya- pılmış eşya - harareti muhafaza etmek bakımından - diğer tavşan tüylerinden yapılan eşyaya tercih edilmektedir. Kürkçülükte sarfedilen tavşan derile- rinin ev makbulü, Ankam tavşanı deri- sidir. Ankara tavşanları, resmimizde gö- rüldüğü gibi, ekseriyetle beyaz, pamuk gibi hayvanlardır. Maamafih, bunların &ri, kül renkli, siyah renkte olanları da Tardır ve pek makbuldür. 4 - 5 kilo gelebilen, iyi beslenmiş An- kara tavşanlarının etleri de pek makbul, gevrek ve Tüylerinin uzunluğu, eyi itibarile, w mi olan Ankara tavşanıdır. Fransada bile, en verimli, en kârlı tav- şan, Ankara tarşamıdır. Asli ve esası olmıyan, aleyhimize ya- pılan menfi bir propagandaya göre: Gü- ya, Aukara tavşanlarının asl mengel Acemistan olduğu söylenmektedir. Hal- Gazetemizde intişar eden ziraat yazılarının iktibası ve kitap, risale şeklinde neşri hakkı mahfuzdur. lanması şartur. Teller gevşedikçe bilâ- hare tekrar gerilirler, Dikenli teller, ka- zıklar Üzerine 10 - 15 santim aralıklarla gerilir. Dikenli tellerin araları, kimse nin, battâ hayvanların, tavukların ge- çemiyeceğ! şekilde âdi dikensiz tellerle, amudi olarak örülür, bağlanır ve yahat topraktan 40 - 50 santim irtilamda ka- fesli tellerle örtülür. İ olsun, Ankara tavşanlarının buki, İngilizler, diğer bir çok Avrupa mil. Jetleri, Ankara tavşanların memleketi- mizden, Ankaradan sureti hususiyede te- darik ettikleri ve bunun asıl vatanı mem- leketimiz olduğunu söylemektedirler Tabiat, bu pek sevimli, sakin, munis olan hayvanların, hakiki menşei olan Ankaraya, bususi ve İstisnai bir kabili- yet bahşelmiş ve Ankara tavşanları da bu iklim şartlarını benimsemişlerdir; © kadar ki, bir çok yabancı milletler, iyi cins Ankara tavşam yetiştirebilmek için, Kap, Kaliforniya memleketleri, Anka- ra tavşanların bizden alarak, bunların teksir ve wlahile pek çok uğraşmakta: dırlar. Eker, biz, Avrupanın, Ankara tavşan» larına gösterdikleri, verdikleri ehemmi en mükemmel, en nadide tavşanlarını biz yetiştirmiş olurduk. Binaenaleyh, her ne pahasma olursa ıslahma bir ehemmiyet vererek, bunların ıslahına çalışmak wlusal bir kat dahe teksir. ve borçtur. Ankara tavşanları o kadar müşkülge- sent olmıyan, hastalıklara mukavemet gösteren hayvanlardır. Gide olarak ne verilirse yerler. İnsana çok alışkandırlar, hattâ yemleri el fla yerilirse, kuzu gibi elden alırlar. Kendile- rini besliyen, bakanlara karşı muhabbetleri vardır. Sevilmekten, okşan- maktan çok har ederler, Ankara tavganında çoğaltma kabiliyeti, diğer tarfarilardan, çok daha fazladır. Sakin ve sabırlı olduklarından, yavrula- rına, diğer tavşanlardan, daba ziyade ba- karlar... Bir Ankara tavşanı aşağı yukarı, bir defasında 5 - 6 yavru yapar, hattâ ba zan, müstema olarak, on yavru yaptıklas rı vakidir. Ankara Lavşanları yuvalarını bizzat yas parlar. Yardım maksadile İnsanlar taras fından yapılırsa, mutlak kendi tüylerin- den, yuvalarının yapılmasını isterler, Ak- si takdirde, yuralarmı terk ederek ka» çarlar, Tüyleri en mükemmel olan dişileridir. Maamafin, huzyeleri ma erkekle- tüyleri mükeramel olur. rin de Tüyleri 18-20 santimden biraz daha unmdur. Böyle uzun tüylü ve kuvvetli, iri olanlarını damızlık olirak ayırmak Yazamdır. Boyun, göğüs ve kısmen de yan ta- raflarındaki tüyler pek makbuldür. Sirt tüyleri de fena değildir. Kısa olan karm tüyleri pek incedir. Bunların da aynca bususl sarfiyatı vardır. Ankara tavşanları 7 - 8 aylık iken çifte leşmeğe başlarlar, fakat, daha $ ye Jeştirilmesi daha muvafıktır. manda, mümkün mertebe yazın o iter tirilmelidir. Ankara tavşanlarını tutmak için sik sık taramak Mezar En iyi bir Ankara tavşanından 350 « met ve ehemmiyetleri kendiliğinden mey- dana çıkar. Resmimizde, I rakamlı, çok makbul bunların tüylerinden ö: ve blüzu göstermektedir. sini vererek bakıyor, gülümsüyordu. Kaâm da gülümsüyordu. — Yalnızız dedi, Laurinei yemeğe bir arkadaşına gönderdim. Parmaklarının ucunu öptü, içini çekti: — Teşekkür ederim, benim mabu- dumsunuz, Kadın koluna girdi, yürüdüler, ka- napeye oturdular. Kadına beğeneceği, alâkadar olacağı bir mevzu bulup ko- nuşması Mizımdı, bunu bulamayınca sordu: — Bana çok darılmadınız ya? Avucunu ağzına dayadı: — Sasi Duroy: — Sizin için deli oluyorum! dedi, — Sus. Öteki odada hizmetçinin, tabakları yerleştirdiği duyuluyordu. Duroy kalktı: — Bu kadar yakın oturmuysyım, it Duroyun havsalası almıyordu: «Zan-| çileden çıkacağım. Kapı açıldı: — Yemeğe buyrunuz. yolunda » Gözlerile büyük aşkının bütün #fade- | ( Bayan Marelle kolunu uzattı. Karşı karşıya, yeni doğmak üzere olan bir şefkatin füsunu içinde, yak nız biribirlerile meşgul olarak, bakışa- rak, mütemadiyen biribirlerine gü- Tümsiyerek yemek yediler. Yiyorlar, fakat ne yediklerini anlamıyorlardı. Duroy yavaş yavaş sokuluyor, sarıl- mağa hazırlamyordu; fakat kadın 50- gukkanlılıkla uzaklaştırıyordu. — Dikkat edin »giriyorlar. Mırıldandı; — Sizi ne zaman yalnız görüp te sevgimin derecesini anlatabilirim? Kulağına fısladı: — Bugünlerde bir gün size gelirim. Duroy kızardı: — iyi ama... Benim evim... Oturu- Yur gibi değil Gülümsedi: — Zarar yok, ben eyinizi görmeğe değil, size geleceğim. Bunun üzerine ne vakit geleceğini tayin etmesini istedi. Gelecek hafta Kadın, bu candan yalvarma ile zevk duyuyor, arada bir, randevu gününü bir gün geri alıyordu, Fakat Duroy ısrar ediyordu: — Yarın, yarın gelirim diyiniz. Nihayet razı oldu: «— Peki, Yarn. Saat beşte. Derin, sevinçli bir nefes aldı; artık Yemekten sonra salona girdiler, | oldukça sakin, sanki kırk yıllık ah- gene yanyana kanapeye oturdular, i bapmışlar gibi, lâübali konuştular, Jede biribirlerinden uzaklaştılar. Kadın; — Laurine'dir dedi, Çocuk girdi, sonra duraladı, derken ellerini çırparak Duroya koştu, onu gördüğüne memnun olmuştu: #— Güzelim gelmiş, dedi, Bayan Marelle gülmeğe başladı: ” — Ha!.. Güzelimi.. Laurine size isim taktı, Güzelim, yakın bir dosta yakı- şir doğrusu. Ben size artık güzelim di yeceğim. Kızı kucağına almış, ona oyunlar öğretip oynuyordu. Üçe yirmi kala, gazeteye gitmek üzere kalktı; merdiven başında, kapj aralığından tekrar fısladı: — Yarın, saat beşte. i Genç kadın gülümseyerek cevetx dedi ve içeri girdi. Duroy işini bitirince, odasını ne gekle koyacağını, metresini kabul et- mek için, sefaletini mümkün olduğu kadar göze çarptırmamanın çaresini bulacaktı, Aklına, duvarlara Japon işleri çakmak geldi; beş frank verip, kreponlar, küçük yelpazeler, kâğıd örtüler aldı; duvar kâğıdlarının leke leri göze çok çarpan kısımlarını örttü, (Arkası var) , 22 Kânunusani 1938 — Ro Msi GERPSEE3EB3BPS SE, © le & ese veBg'sazAasfı8e