| | ) i 2. Kânunusani 1938 GAKŞAM Ahmed Emin Yalman aleyhinde ikinci /Nevyorkta Çin şehri hukuku âmme davası dün görüldü (Baş tarafı birinci sahifede) mayesindeki otobüslerin ruhsalrla- me muamelesi derhal yapıldığı gibi, İstanbul Belediye reis muavininin em- rile bu otobüslerin şoförleri imtihan edilmeden kendilerine vesika verildi- ği ve otobüslerin de iyice muayene edilmedn işlemelerine müsaade edi- lip sonradan Yuhsatnameleri verildi- Bi etrafındaki yazılarda devlet me- murlarının şeref ve haysiyetlerini rencide ettikleri kaydediliyor ve mat- buat kanununun 27 nci maddesi yo- İiyle 30 uncu maddesine göre maz- nunların cezalandırılmaları İsteni- yordu. Ahmed Eminin ifadesi İddianame okunduktan sonra Ah- med Emin Yalman şunları söyledi: — Bütün bu neşriyatımız memur- lara hakaret değil, İstanbul Beledi- yesindeki görülen yolsuzlukları mey- dana çıkararak suçsuz memurların gereflerini vikaye etmek için yapıl- mıştır. Belediyede muayyen yolsuz- Yuklar vardır. Biz, bunları isbat ede- biliriz. Eükümet de bu neşriyatımızı nazarı dikkate alarak mülkiye teftiş heyeti reisinin riyaseti altında bir müfettişler heyeti göndermiş ve bu işin tahkikine başlanmıştır. Yazıla- rımız müsbet hakikatlerin ifadesidir. Hiç bir hakaret kasdı yoktur. Belediye, diğer şahıslar hakkında nizamnamelerini harfiyyen tatbik ettiği balde Sabur Saminin ve himayesine aldığı otobüsler şeklen bir saat İçin- de muayene edilmiştir ve, kanuni safhalardan geçmeden bunların plâ- ka takmalarna müsaade edilmiş, sonra dâ ruhsatnameleri verilmiştir. Bu otobüslerin şoförleri, imtihan olma- dan Belediye reis muavininin emrile şoförlük "vesikası “almışlardır. Biz, iş- te bu yolsuzlukları orisya koymak istedik, Ortada bir flil, Sabur Sami- nin oynadığı bir rol yardır. Bittabi bundan mesul, kimseler de vardır, Bunları meydana çıkarmak da mü- İettişlerin vazifesidir. Yazdığım yazilar tenkid ölçüsü da- hilindedir. Bu neşriyatı hakaret ma- hiyetinde telâkki elmek, memleketle gn hürriyetini tahdid etmek- » Halbuki meleketimizde münaka- şa hürriyeti vardır. Neşriyat Müdürü Sabri Salim de ayni şeyleri söyledi. Bundan sonra maznunların vekili Nazmi Nuri söz #larak dedi ki: — İkame edilen dava âmme da- yasıdır. Bundan iddiamızın sıhhati- ni isbat etmek kaziyesi vardır. Ku- nun bu müsaadeyi bize verir. Müd- delumumiler ancak devlet memur- larını alâkadar eden meselelerde şah- san dava açabilir. Belediye memür- ları namına dava açamazlar. Çünkü Belediye meurları devlet memuru değillerdir. Müddetumümlüğin bu hususta resen dava açmağa salâhiyeti yoktur. Şayed mahkeme bu yazıyı memurlara hakaret mahiyetinde te- lâkki ederse biz de, iddialarımızın sıhhatini isbata hazırız, Müddeiumuminin talebi Müddelumumi muavini B. İhsan — Dava matbuat kanununun 27 ve 30 uncu maddelerine göre açılmıştır. Bu maddelere temas eden efalden do- layı dav& açmak salâhiyeli resen müddeumumilik makamına eid bu- Tunduğundan ve muhakeme netieesin- de vasıf değişebileceğinden ancak gösterilen madde “üzerine bu dava- mınmatbuat kanununun 30'uncu maddesi 'sarahati dairesinde görül mesi kanun iktizasındandır. Maznun vekillerinin itirazının reddile duruş- manın devamına karar verilmesini biterim. ., Mahkeme, bu hususta bir karar “Vermek üzere müzakereye çekildi. Müzakereden sonrâ tekrar celse Açıl- di ve müddelumumi muavini B. İh- san davanın esası hakkında şu iddi- anameyi serddetti: üddetumumi beraat istiyor 'Tan gazetesi Başmuharriri ve sa- hibi Ahmed Emin Yalmanın muhte- Mf tarihlerde ve muhtelif gazetele- rinde İstanbul Belediyesinde vuku- bulan bazı yolsuzlukları açıkça gös- ererek Sabur Saminin Belediye ri- Yaseti tarafından hususi muameleye tabi tutularak otobüslere ve bunla- rın işletilmesine hususi müsaadede bulunduğunu ve Üstündağın Beledi- ye riyasetine geldikten sonra keyfi muamelelerin avdet ettiğini söyle- mek, İstanbul Belediye Reisinin bu işten mesul bulunacağını kayıd ve işaret etmek suretile memleketin me- naflini göz önünde tutarak Lenkid yollu neşriyatta bulunduğu mezkür gâzetelerdeki makalelerin tedkikin- den anlaşılmıştır. Matbuat kanunu- nun otuzuncu maddesi devlet me- murlarının bir veya bir kaçı hakkında isim ve madde gösterilmeksizin müb- hem ve sui zannı davet edecek şekil. de mütecavizane neşriyatta bulu- nanlar hakkında kabili tatbik olup, mazmunların ise otuzuncu maddede güsterilen fiilleri işledikleri ve mez- kür maddede yazılı unsurları fiilleri- le ikmal ettikleri anılaşılamadığın- dan bu sebeble mazmun Ahmed Emin Yalman ve Sabri Salim haklarında beraet kara: verilmesini isterim. Maznunların vekillerinin sözleri İddinaname üzerine maznunların vekili Nazmi Nuri de iddia makamı- nın fikrine iştirak ettiğini söyledi ve dedi ki: — Müekkillerim, her vatandaşın üzerine düşen vazifelerden birini yapmışlardır. Bir vatandaş için cü- rüm olan şey, memlekette yolsuzluk görüp te söylememektir. Bir cemiyet içinde münhasıran iyi tarafları söy- lemek o cemiyete muzırdır. Bizim memleketimizde de iyi işler çoktur. Fakat, Belediyenin hep iyi tarafları- nı söylemek meddahlık olur. Biz, ya- pılan yolsuzluklar ve noksanları yaz- mak suretile matbuat kanununun ve mâtbuat mefhumunun verdiği hakları istimal ettik. Budan dolayı tebrik edilmemiz lâzımdır. Müekkil- lerimin beraetlerini istiyorum, Mahkemenin kararı Mahkeme, tekrar kısa bir müza- kereden sonra şu kararı tebliğ etti; Maznunlar her ne kadar -matbu- at kanununun 27 ve 30 uncu *mad- delerine muhalif hareket suçundan maznunnen mahkemeye verilmişler se de dava mevzuu olan yazılarda isim ve madde tasrih edilmiştir. Bu neşriyat matbuat kanununun 30 urn- cu maddesi şümul ve salâhiyeti hari- cinde olup takibi, şikâyet verilmesile meşrut suçlardan olduğundan ve hâ- len de bir şikâyette bulunulmadığın- dan şikâyet vukuunda icabı yapıl- mak üzer duruşmanın tatiline itti- fakla karar verilmiştir... Fransız başvekili (Baş tarajı 1 inci sahifede) Üçler anlaşması çerçevesi içinde milli para enerjik surette müdafaa-edi- lecektir, Hükümelin. esas işlerinden “biri de #stihsal üzerinde tedikler yapmak üze- re kurulan komisyonun vardığı neti- celeri tatbik mevkiine koymak ve bu suretle İstihsali hızlaştırmaktır. Beyanname şü suretle nihayet bul- maktadır; — Bütün milleti, kendisini tehdid eden çok hakiki tehlikeleri müdrik ol- mağa ayni zamanda bu tehlikeleri yenmek için bizzat bünyesinde taşıdı- ğı sarsılmaz kuvveti hisseylemeğe da- vet ediyoruz. Beyannamenin okunmasından sonra umumi müzakereye geçildi ve saat 17,25 de celse muvakkaten tatil edildi. İkinci celse saat 18de açılmış ve reis, itimad takririni reye koymuştur. Komünistlerin de itimat beyan ede- cekleri anlaşılıyor. İçtimaa davet olunan sollar heyeti radikal sosyalist- lerin takririni kabul etmek kararını vermiştir. Paris 21 (A.A) — Mebusan Meclisi itimat takririni bir muhalife karşı 501 reyle kabul etmiştir. Fransa kara, hava, deniz silâhlarını arttıracak Paris 21 — Dünkü kabine içtimâın- daki müzakerelerin büyük bir kısmı milli müdafaa meselesine tahsis edil- miştir. Kara, hava ve deniz silâhlan- ma programları arasında ahenk olma- sı için Müdafaa nazırına Harbiye, Bah- —Baştarafı yedinci sahifede— de uyduk.. tatlı yerine hepimizin elle- rine birer şeker kamışı tutuşturdular. Genç ve şık kadınlar bunları iştiha ile kemirmeğe başladılar. Bu sırada sah- nede hüzünlü bir musiki başladı. Bir genç Çinli kadın çince şarkılar söylü- yor... Şarkının mevzuu Çin - Japon muharebesine dairmiş. Tam varyetelerin başlıyacağı sıra- da dışarıda dehşetli bir gürültü kop- tu. Davullar çalınmağa başladı. Bağ- rışlar, acaib çalgı sesleri... Çinlile, — Alay başladı... Alay başladı ye bağırdı... Peçetesini bırakan, önün- deki viski bardağını ilen barın kapısı- na koştu. Evvelâ gözümüze ejderha kıyafeti- ne girmiş, başlarına gayet kocaman birer maske takmış üç kadın ilişti. Bunlar arkalarında çalınan davul ve biribirine vurulan çalparaların se$- lerile acaib bir dans ediyorlardı, Zıp- zıp sıçrıyorlar, kendilerini yerlere atı- yarlar, döğünüyorlar, kıvranıp duru- yorlardı. Bunların arkalarından alay geliyordu. En önde üç tane 12 metre uzunluğunda sırıksız Çin bayrağını dört köşesinden dört Çinli kızı tut- muş taşıyordu. Her binanın önüne ge- dince alay duruyor, davullar çalınıyor, ejderhalar dans ediyor ve hep birden sesleniyorlardı: — Vereceğiniz her sent bir yaralı Çin askerini kurtaracaktır... — Vereceğiniz her sent bir Japon Ve Çinli binalarından bir çarşaf gi- bi açılan 12 metre genişliğindeki Çin bayrağına dolarlar atılıyordu... Bay- rakların arasından Çinli izciler ve ni- hayet milli elbiseleri ile Çin çocukları geliyordu. Ellerinde «bizim babamızı öldürüyorlar.» «Bizim annemizi öldü- rüyorlar.» tarzında levhalar vardı. Bir Çinli kız yakama bir rozet taktı, Ve iane kutusunu önüme uzattı. Ala- yı teftiş eden gayet şık ve son derece zarif genç, güzel bir Çinli kadını gö- züme ilişti, Amerikadaki Çin kadınla- rı teşkilâtının reisi imiş.. Misis Lee Kong diyorlar; Etrağını bir çok Amerikalı gazeteci — Ah, dedi, acaba bir gün Türkiye gibi tamamile kendimizi kurtarabile- cek miyiz... Dışarda alay sabaha kadar devam etli, Şafak sökünciye kadar Çin şeh- rini dolaştılar ve para topladılar. Bar- larda da sabaha kadar eğlenildi. Sa- baha kadar ekzantrik Çin dansları seyredildi. Şimdi her masaya birer be- yaz kutu konmuştu. Kutuların üze- rihde kırmızı salib işareti ve altların- da da birer cümle vardı: «Vereceğiniz her sent ile bir Çinlinin yarası sarılacaklır,» Burada barlarda «taksili kızlar» diye bir takım genç kızlara, genç ka- dınlâra raslıyorsunuz, birer rozet var. Bunlarla dans ötmek için gişeden beşer sentlik birer marka alıyorsunuz, Cazband başlayınca be- şer sentlik markaları verip genç kız- Yarı kaldırıyorsunuz, O gece Çin yara- hlarının menfaatine binlerce kız Çin barlarında «taksi kızı» * yazılmışlar... Bunların kazandıkları para Çin yarâ- larına gidecekmiş. «Taksi delikanli- st» yazılan bir sürü genç ve yakışıklı adam da var, Bunlarla da kâdınlar beş sente dans ediyorlar, Dünyanın her tarafından Çin mâ- hallelerine merak için gelen milyan- Jarca ecnebi o gece Çin yaralılarına yar- dım için sabaha kadar güzel kızlarla, güzel kadınlarla ve güzel delikanlılarla dans ettiler... Çin makalelerinde yal- nız Çin artistlerinin oynadığı beş ti- yatro, yalnız Çin artistlerinin çevirdi- ği filimleri gösteren sinemalar ve yal- nız Çin çocukları için ona yakın mek- tep var. Hikmet Feridun Fs EEEEEEEEEEEE EEE EE KEŞAN EE EMEA riye ve Hava nezaretlerin! kontrol et- mek hakkının verilmesi kararlaştırı!. mıştır. Hava, Harbiye ve Bahriye ne- zaretlerinin hususi projeleri olacak, fakat bunların Daladier riyasetinde teşekkül edecek bi? heyet tarafından tasdiki lâzım gelecektir. General Gamelin milli müdafaa er- kânı harbiye şefliğine ve umumi mü- fettiş Jaconnet de bu teşekkülün umu- mi kâtipliğine tayin edilecektir. 22 Kânunusani 838 - Cumartesi İstanbul — Öğle neğriyatı: 12,30: Plâkla Türk musikisi, 1250: Havadis 1305: Plâklâ Türk musikisi, 1330 muhtelif plâk neşriyatı 14: SON, Akşam neşriyatı: Saat 18,30 Plâkla dans musikisi. 19 Baliye: Piyano ve kemen 1e- fakatile. 1930- Konferans: Selim Bırn Tarcan (Parisde bir canbaz). 19,55 Borsa haberleri, 20 Sadi Hoşses ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkı- ları. 2080 Hsva raporu. 2030 Bay Ömer Rıza tarafından arabca söylev. 2045 Be- Yünhat Özdenses ve ark: tarafın- dan Türk musikisi ve halk şarkıları, (Saat ayarı). 21,15 ORKESTRA: 1 — Beethoven; Corlolan, Oüverture. 8 — Langer: Grossmütterchen. olar, opera ve operet parçaları, 2230 Son kaberler ve ertesi günün 3 Ankara — Öğle neşriyatı; 1330 - 13.50: Muhtelif plik neşriyatı, 13,50 - 1415: Plâk: Türk musikisi ve halk şarkıları, 1418 - 1440: Dahili ve harici haberler. — 21: Türk — arkadaşları), 21“ 3118: Alans haberleri, 2115 - 2155: Stüdyo salon orkestrası: 1 - Albeniz: Cadiz, 2 - Moretti; İl est Char- mant, 3 - Romberg: Mina Rosa 4 - İvanoviei: Donsu - Welen, 5 - Miehlel: Czardas “No. 2. 2155 - 22: Yarınki prog- Leipzig 2010 da, Yunan şarkıları 20,40 da, 20,445 de, filim havaları — Orta 20 de, askeri Ywwzika — Roma 2030 da, radyo orkestrası — Prag 2020 de, dans havaları. Saat 2 de Viyana 21,05 de, eğlenceli muzika — Berlin 21 de, «Venedikte Bir Gecer ope- reti — Hamburg 21,10 da, operet hava-. ları — Kolonya, kera — Könişeberg ke- za — Münih 2110 da, eğlenceli muzi- ka — Stuttgart 21 de, eğlenceli muzi- ka — Saarbrücken 21 de, eğlenceli mu- di Tepee 2145 de, konser — Nahional e 2130 da, eğlenceli muziks — 21 radyo pe devam — Brüksel 2230 da, senfonik kon- ser — Lyon P 7 T ve Nice de 22.15 de, Carmen operâsi — Paris PT T 22de, sa- Jon muzikası, 2230 da. senfonik konser — Stasburg 2230 da, ve bol resimlerle çıkmıştır. Bu sayida çu yazılar vardır: Kapitülâsyon saltanatının &on izlerini ortadan kaldıran Güç kanun, (Ahmed İhsan Tokgöz), Edebiyat sofrusında ha- ze Sahife 13- . rı Büyük bir serseri (Baştarafı 9 uncu sahifede) Barmat rezaleti Hitlerin iş başına geçmesini, kolaylaştırmıştır. Barmat mahküm olduğu beş aylık hapis cezasını bitirdikten sonra Ak manyadan Parise ve Landraya gitmişe ti. Fakat oralarda yüz bulamayınca Brüksele giderek yerleşmiş, orada da Bö şü, BEER iri GESRESSİR Or Bese ni LUSEBMİNS SE SÖsüZ. Küzauu