# ç izmir pl ânın değişiklik meselesi | daki izmirden gelen bir mektupta deniliyor ki: “ Değişiklik henüz durmadı. Plânın değiştirilmesi bir hata ise bu hata hâlâ yapılmaktadır ,, İzmirin plânında yapılan değişiklik hakkında şu mektubu aldık. Aynen neğ- rediyorus: Muhterem güzetenizin 2 kânunuev- yel 937 tarihli nüsha ve yedinci sahi- fesinde <İzmir şehri plânı hakkında İzmir imar edilirken yapılan bir hata» serlevhalı İzmirden gönderilen mek- tubu okudum. Her İzmirli gibi bende alâkadar oldum, Bu mektupta gördüğüm bazı nok- san malümatı -eski plânı tedkik fır- #atına mali birisi gibi. ikmal etmek 1s- yapmamıştır. Bu plândaki imzalar meyanında en başta bugün İstanbul plânını hazırlıyan muherem arşitekt ürbanist Mösyö Prost'da vardır ve asl plânı tasvir eden Prost'tur, Plânm as- b belediyede mahfuz olduğu gibi Pa- riste münteşir Arşitektor mecmuasi- nın 1927 senesi dördüncü nüshasmda da sureti mevcuttur, Yapılan uzun etütler ise yalnız Dan- je ve Prost'e ald olmayıp ihzart mald- mat ve etüdleri müntehap ve ehil bir komisyon birçok Ihsaf ve meteorolo- deki rapor ve gerek ayn! mecmua de- lâletile tavzih olunabilir. Muhtelif belediye reisleri zamanın. da çalışan fen heyetlerinin plânı başka şekle soktuğuna gelince: Bu düşünce ve fikir varid addolunabilirse bu yalnız eski belediye reisleri zama- nında değil bugün de dahil olmak Üzere bütün heyeti fenniyeye raci ol- mak icap eder. Eski belediye fen heyetlerinin iti- Tazı bu kadar geniş bulvarların temiz- lik ve antretiyen noktasından idi. Bu dâ plânın esasına hiç bir zaman doku- nan birşey değildi ve bunda haklı idi- ler. Zira cadde açmak yarım bir kaldi- rm yapıp bırakmak olmadığını bi- Biyorlardı, Halbuki bugün plân âlt üst vaziye- tindedir: Esas plânda Üniversite par- kı namı altında yadolunan ve nisbe- ten daha küçük olan park buğün Kül- tür park namı altında büyültülmekle asıl plânın ruhu bozulmuştur. İki is- tasyon arasında ticari eşyanın nakli için ihdas olunan en doğru en kısa ana cadde ilga olunmuş ve yük ara- balarına belki yarım kilometre kadar uzun bir yol takip etmek mecburiyeti hasıl olmuştur ki, bunun eşya nakli. yatında oynıyacağı fiat zammı rolü calibi dikkattir. Diğer taraftan eski « belediyelerin bakımı bugünün fenni şehircilik icabatı olan skoerler ihdası idi. Üniversite parkı gibi merkezi bir parkı ikinci safhaya bırakmak idi, Bugünün belediyesi ise bu fikirden uzaklaşarak bir nevi merkezi park yapmaktadır ki, şirit gibi uzayan bir şehrin bir ucundan kalkıp hava almak için merkezi parka gelmekliğin ne ka- dar kabili tatbik birşey olduğu heran tedkike muhtaçtır. İlk plânda bahçeli şehir kısmı büs- bütün başka bir yerde iken Kültür par- kı alimante edebilmek için civarda böyle bir mıntaka tesis olunmuştur ki, buranin iskina gayri müsald oldu- Şu o komisyonun verdiği raporda mu- harrerdir, İlk plânda amele iskân mmtakası ayrı ve ameleye müsald bir mahalde tesis olunduğu halde bugün Kültür parkın hemen arkasına yerleştirilmiş- tir ki, bunun ne kadar fena neticeler vereceğini zaman gösterecektir. Hattâ plânın değiştirilmesi için bu- günkü heyeti fenniye mimar Yansenle bile temas etmiş ve bu zatın tenkida- ta göre plânda değişiklikler yapmış olduğu da rivayet olunmaktadır, O halde eğer plânın değiştirilmesi bir hata isebu hata hâlâ yapılagel- mektedir. Ve bundan yalnız geçmişle- ri mesul tutmak caiz değildir. Bugün kendilerinin nerede olduğunu bilme- diğimiz bu heyetler azası plânı değiş- tirmekle itham olunurlarsa bu itham dünkü fen heyetlerine izafe olundu- ğu kadar ve hattâ daha fazla bugün- kü fen heyetine teşmil olunmak lâ- sım geldiğini zannediyorum. Hakikat bunu âmirdir. Bu hususta gazetenize mektup ya» zan muhterem zattan, aflarına mağ- ruren, bu gibi meseleleri biraz daha yakından tedkik etmelerini ve karar- larmda munsif olmalarını bilhassa rica eylerim, $, Fazıl İnebolu Halkevi çalışıyor İnebolu (Akşam) — Şehrimiz Halk- evinde bayrağa saygı mevzuu üzerin- de büyük bir toplantı yapılmış, bu toplantıya civar kaza ve nahiye mü- messilleri de davet edilmiştir. Salon- da 350 kişi kadar vardı. Tören çok heyecanlı oldu, Halkevi başkanı A. Gağhoğlu çok heyecanlı bir hitabe irad ederek sürekli surette alkışlandı. Ertesi akşam da orta okul talebeleri Için ayni merasim yapılmıştır. İnebo- lu Halkevi, cidden çalışmaktadır, | Çocuk kimin? Iki kız kardeşten ikisi de “benim!,, diyor Dün ikinci ceza mahkemesinde ga- rip bir çocuk davasına bakılmıştır. İd- dlaya nazaran; Lülâ adında bir kadın bundan dört sene evvel Argiri adında bir adamla münasebet peyda etmiş ve bu adamdan bir erkek çocuğu olmuş- tur. LÜJA bu çocuğun adını Aleko koy- muştur. Fakat o sıralarda Lülâ le Argirinin araları açılmış ve Argiri bir gün Lülâya haber vermeden Amerika- ya gitmiştir. Bu vaziyet karşısında Lülâ geçin- mek üzere Balat civarında bir evde hiz- metçiliğe girmiş ve çocuğunu da ayda on iki lira ücretle bakıp büyütmek üze- re Kurtuluşta oturan kız kardeşi Ka- tinaya bırakmıştır. Lülânın iddiasına göre Katina ç0- cuğu aldıktan bir müddet sonra Bey- oğlunda Evangelistra kilisesine götü- | rerek kendi çocuğu olduğunu söylemiş | ve vaftiz ettirip nüfusa yazdırmıştır. O zaman çocuğa Con Mikel adı veril- miştir. Bundan haberi olmıyan Lâlâ bir gün kız kardeşinin evine giderek çocuğunu istemiş, Katina hyaretle; — Ne çocuğu istiyorsun? Senin bu- rada çocuğun yok. Eğer çocuk senin ise vaftiz küğıdını göster. İ Demiştir. Bu hal karşısında şaşıran Lülâ derhal cebinden çocuğun vaftiz İ kâğıdını çıkarıp Katinaya vermiş, Ka- | tina kâğıdı alır almaz sobaya atıp yak- | mıştır. İ Çocsğu böylelikle klırtaramıyacağı- | ni anlıyan Lülâ da mahkemeye müra- caat etmiştir. Dün ikinci ceza mahkemesinde ya- pılan muhakemede devacı Lülâ dava- sını yukarıda yazdığımız şekilde an- latmış, kız kardeşi Kâtina ise bunu ta- mamile inkâr ederek: — Yalan söylüyor. Çocuk onun de- gil benimdir. demiş, Lülâ: — Çocuk benimdir. Bir gece saat bir buçukta otömobille Haseki hasta- nesine giderek çocuğu orada dünyaya getirdim. Diye çocuğun behemehal kendisine verilmesini ve Katina ile kocasının ce- zalandınlmalarını istemiştir. Katina- nın kocası Milâ'da çocuğun kendi ço- cukları olduğunu iddia etmiştir. Mah- keme kararını vermek üzere muhake- meyi başka güne bırakmıştır. Fındık fiatleri düşüyor Giresun (Akşam) — Bir müddet normal giden fındık fatleri bu hafta içinde 14 buçuk küruşa kadar düş- müştür. Alıcı olmadığı gibi müstah- sil satmamaktadır. Bunu gören Ziraat bankası köylünün borcuna karşı fın- dıklarını âlmağı, fiatler yükselince sâterak köylünün menfaatini koru- mağı ve İstifadesini temin etmeği dü- şünüyor. Gemlikte kızamık hastalığı Gemlik (Akşam) — Gemlikte kı- zamık zuhur etmiş, okul talebeleri- nin bir kısmı bu hastalığa yakalan- mıştır. Hükümet doktorluğunca icab eden sıhhi tedbirler alınmıştır. Has- talık bazılarında epeyce şiddetli ol- makla beraber ölüm vakası yoktur. Doktor Rüştü Çapçı dün gitti Doktor Rüştü Çapçı kendisini uğurlıyanlar arasında Ankara nümune hastanesi başhekimliğine tayin edilen Cerrahpaşa basta- nesi sertabibi doktor Rüştü Çapçı yeni vazifesine başlamak üzere dün şehrimiz- den hareket etmiştir. B. Rüştü Haydarpaşa istasyonunda Cerrahpaşa hastane- si bütün hekimleri, memurin, hastabakıcıları. diğer hastanelerin mensupları, kendisinden iyilik gören birçok kimseler ve belediye erkânı tarafından gayet hararetli bir surette teşyi edilmiştir, ünyanın en ları Londrada bir kızda güzel bacak- Londrada teşekkül eden bir komite bunu bulmak için uzun tetkikler yaptı Yaşadığımız zaman, herşeyi ihtisas çerçevesi içine almak isteyen bir de- virdir. Bu hastalık o kadar ilerilemiş- tir ki, kadın bacakları bile nihayet ihtisas çerçevesine girmekten kurtu- lamamıştır. Bundan yirmi beş, otuz sene evvel gözler, tabi erkek gözlerinden bahse- diyoruz, kadın ayaklarının bilek ke- miğinden yukarısını ancak bir kadın arabaya veya tramvaya binerken te- sadüfen görebilirsme bunu bir nimet ayardı. Şimdi diz kapaklarına kadar bacaklar meydana çıktı. Erkeklerin tenkidci gözleri güzel uzun bacaklar, güzel orta boyda bacaklar, çirkin kı- sa bacaklar hakkında hükmünü her görüşte veriyor. Şimdi, lehte ve aleyhte soylenen bu bacak tenkidlerine Londrada bir ölçü verilmek lüzumu hissedilmiştir. Güzel bacağın tesbiti için orada evvelâ artist- ler, fotoğrafçılar, model ressamla- rı ve modelleri için cazibeli kızlar kul- lanan diğer sanat erbabı bir araya gö Jerek uzun, orta ve kısa bacaklar için- de en güzel bacakların uzun bacaklar olduğuna karar vermişlerdir. 'Bu karardan sonra uzun bacak &ra- mağa çıkmışlardır. Londrada bu gibi işler muayyen metodlar dahilinde yar pılır. Onun için en güzel uzun baca» Eı olduğunu iddia ederek müracaatta bulunanların bacakları gözden geçi- rilmiş, ölçülmüş, fotoğrafları alınmış ve tenkide arzolunmuştur. Nihayet <en güzel bacağı arıyan komite; şu kara- ra varmıştır: «Güzel bacaklı birçok kızların bal- dırları mâatteessüf kısa oluyor. Diğer taraftan uzun bacaklı kızların çoğun- da baldırlar ekseriyetle çok ince olu- yor.» Nihâyet B. G. B. A, K. (komitenin ilk harfleri) resmini gördüğünüz mis Giorin Day'ı keşfediyor ve onun ba- caklarının resmini çıkarıyor. Onun baldırları hakkında uzun uzadıya mü- nakaşalara, girişmeden, bir çay ziya- İeti verip alâkadarları son bir müza- Mis Gloria Day kereye davet etmeğe lüzum görmeden ittifakla ve takdirle bu kararı veriyor: «Mis Day'ın bacakları Londranin ve #htimal ki bütün dünyanın en güzel uzun bacaklarıdır.> Bu kararda garip bulunan bir nokta varsa oda mis Day'ın Amerikalı olması ve Londrada misafir olarak bulunmasıdır. Demek Londranın en özlü bacakları yakında Amerikaya gidecektir, Trakyada yeni kalkınma hamleleri az 200 bin fidan dağıtılacağı anlaşıl- maktadır. İstanbul Edirne asfalt yolunun inşasına devam ediliyor. 939 senesin- de hududa kadar yapılacak olan bu yolun şimdilik İstanbul - Lüleburgaz kısmı bitmiştir. Bu kısım iktisadi va- diyet üzerinde büyük tesir yapmıştır. Trakyada gülcülüğe de ehemmiyet veriliyor. Karaağaçta Kızanlıklı gül cü ustaları tarafından idare edilen büyük bir gül fidanlığı vardır. Buri- sı az zamanda İki misli büyümüştür. Gelecek sene burada da gülyağı çi- karılmasına başlanacaktır. Edime hapishanesinde bir halıci- bk dairesi açılmak üzeredir, Çocuk wlahhanesinin hazırlıkları bitmek üzeredir. Buraya 200 çocuk alınabile- cektir. Bu çocuklar da halıcıkla meş- gul olacaklardır. i Trakyada bir de malband kursu açılmıştır. Kursta ders müddeti üç aydır. Her üç ayda bir mektebe Trak- yanın muhtelif yerlerinden birer ekip gönderilecektir. Kurslar en a3 Üç yıl sürecektir. Nalband ustalarına evlerine onar, ceplerine beşer lira ve- rilecektir. Ustalar köylerine dönünce Oo bölgenin nalbandbaşı olacaklardır. Bu gençler aynı zamanda okur yazar olduklarından hayvan ve ayak has- talıkları da kendilerine öğretilecek- tir, Bisikletle uçuruma yuvarlandi Çanakakle (Akşam) — Duvarcı v8“ talarından Ali Ezineden bisiklete Çanakkaleye gelirken Keller virajın” da uçurumdan aşağı yuvarlanmış, kol ve baçakları kırılmış, başından ve muhtelif yerlerinden yaralanmış* tır, Biçare Ali, tedavi altına alınmıştı