16 Eylül 1937 AKŞAM © Atatürk Profesör —— — Pittardı kabul etti ——— Profesör Bayan Afet, Profesör Pittard ve refikası şerefine bır öğle ziyafeti verdi Italyan Profesör Bay Rossi 'de dün geldi ve hazırladığı Çe gi Atatürk Profesör Pittard ve bayan Pittardı 'Tarih Kurultayının açılma zamanı yaklaşıyor. Bu münasebetle hazırlık- Jar ilerilemektedir. Toplantı salonu, sergi hemen hemen hazırlanmış gibi- dir. Ufak tefek noksanlar de biriki gün içinde tamamlanacaktır. Kurultayda buluyacak âza şebri- mize gelmeğe başlamıştır. Bunlardan büyük bir kısmını tarih öğretmenleri teşkil etmektedir. Ecnebi profesörler de birer ikişer gelmektedir. Önümüz- deki günler zarfında bazı profesörlerin gelmesi bekleniyor. Evvelki gün şehrimize gelen İsviç- reli profesör Pittat'd ve zevcesi şerefi- ne dün Tarih Kurumu asbaşkanı pro- fesör bayan Âfet tarafından Floryada Dneiz köşkünde bir öğle ziyafeti veril- miştir. Atatürk profesörü ve refikasını ka- bul ederek kendilerile görüşmüştür. Profesör ve refikası bu mülâkatlan çok mütehassis olduklarını, Atatür- kün ütifatlarını Maymetli bir hatıra olarak saklıyacaklarını söylemişler- dir. “Tarih kurultayına iştirak edecek olan ecnebi profesörler-yavaş yavaş şehrimize gelmektedirler. Davet edi- lenler 41, 42 kişidir ki ekserisi ayın 18 inda ve 19 unda vasıl olacaktır. İtalyan profesörü B. Rossi dün İs- tanbula deniz tarikile gelmiştir. Pro- fesör Rossi kısa boylu, esmer, zeki bir zattır. Birkaç kereler Roma radyosun- da türkçe konferans verirken dinle- diğimiz gibi , kendisi dilimizi mükem- melen bilmektedir. B. Rossinin beyanatı Bir müharririmizi büyük bir neza- ketle kabul ederek şu suretle beyanat- ta bulunmüştür: — Ben; Roma ürlversitesinde türk- çe müdetrisiyim. Bundan başka “ital yanca olarak intişar eden (Yeni Şark) mecmuasının da muharririyim. Bu mecmua vasılasile yeni Türkiyeyi memleketime tanıtmakla zevk duyu- yorum. Evvelce de Ziya Gökalpı neşri- yatımla garp âlemine ben prezante et- miştim. Yeni Türkiyedeki siyaset ve kül- tür inkılâbını sempati ile takib ettim ve bu Lahassüsümü yaymağa çalış- tım, Mazmafih ben şimdiye kadar ken- dimi talebe addediyorum ve bu kon- gereye Türkiyeden birçok şeyler öğren- mek için geldim. Tarih sahasında ilim için, Türkiye için ve memleketim için iyi işler görebilirsem çok memnun ola- cağım, — Evvelce memleketimize gelmiş mi idiniz? — Evet, hattâ on sene evvel İstan- bulu ilk ziyaretimde kütüphanelerde tedkikatta bulundum. Nuruosmaniye kütüphanesinde bir eser keşfettim. Bu meşhur Çiçeron'un De Senectute eseri- nin türkçeye eski bir tercümesi idi Ve- nedik balyözleri tarafından Dev medhi piri ismile türkçeye tercüme ettirile- rek bir nüshası Osmanlı padişaha hediye gönderilmişti. Türkçe metnini mukaddime ve haşiyelerle beraber Ro- mada neşrettim. 1933 senesinde de İs- tanbula gelerek Halkevinde (İtalyada- ki Türkiyat tedkiklere Umumi bir ba- kış) ünvanile bir konferans verdim. tez hakkında muharririmize Türkçe beyanatta bulundu İk REEL ERİ dinliyor Bu noktada muharririmiz, profesö- re dair intibalarını şöyle anlatmakta- dır: Profesör türkçeyi konuşurken doğ- ru cümleler ve kelimeler kullanıyordu. Yalnız meselâ arapçada mevcud olup ta türkçede menus olmıyan (Müteşerrif) sözünü bir defa sarfetti. Sonra da bir kere (bir kararı vermek) tarzında bir ibare kullandı. Ancak hemen akabin- de gramer kaidesile (bir karar ver- mek) denmesi lâzım geldiğini bizzat kaydederek düzeltti. Muharririmiz kendisine türkçeyi nasıl öğrendiğini sormuştur. — Ben evvelce arapça öğrenmiştim. Yeni Şark macmuasında çalışırken | Türkiyeye aid haberleri Türk memba- larından tahsili hevesine düştüm ve türkçeyi kendi kendime tahsil ' et- tim. — Kongrede teziniz var mı? — Türk tarihi için İtalyan arşiv ve kütüphanelerindeki mehazler sema- mesile söz söyliyeceğim. Bilhassa bib- liyografya şeklinde olacak. Bunun 'Türk talebesine faydalı olacağını sanı- yorum. — İtalyayı temsilen başka kimse geldi mi? — İtalyadaki meşhur türkiyatçı Luici Bonelli çok ihtiyar olduğu için gelemedi. Bunu müteakip radyodaki nutukla- rından bahis açılmış, profesör: — Bunları güçlükle hazırlamıştım | ve güçlükle kendimi kurtardım. de- miştir, İsveç profesörü de geldi İsveç profesörü B. Arne Tarih ku- rultayına iştirak etmek için: şehrimi- ze gelmiştir. Haleple Şamın arası açıldı Cebeli Düruzda da yeni bir isyan hareketi beliriyor Haleb 15 (Akşam) — Haleble Şa- man arası müdhiş bir surete açılmış- tır. Halebde muhalifler partisi teşki- line çalışıldığı bildiriliyor. Kabinede tesanüd yoktur. Maliye Nazırı istifa etmiş fakat sonradan istifası geri al- dırılmıştar.. Adana 15 (Akşam) — Buraya ge- len haberlere göre, Vataniler Elatraş- çıları aldattıklarından Cebeli Dürüz- de yeni bir isyan hareketi belirmiştir. Adanadan çıkan bisikletliler Ankaraya gittiler Ankara 15 (Telefon) — Adananın Torosspor klübü bisikletçilerinden Hâlid, Ali ve Süleyman bügün eskişe- hirden buraya gelmişlerdir. Bu üç bi- sikletçi geçen ayın 14 ünde Adanadan çıkmışlar Könya, İzmir, Bandırma, vapurla İstanbul, Yalova, Bursa ve karaköyden geçerek Ankâraya gel- mişlerdir. Bisikletçiler bir iki gün bu- rada kalâcaklet, Kayseri yolile gene bisikletle Adanaya döneceklerdir. Mebuslar Ankaraya hareket ediyorlar (Baş tarafı 1 inci sahifede) 2 — «Nyon'da devletlerle yaptığımız. mukaveleyi tedkik ve tasdik etmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisini 18/9/937 cumartesi günü saat 14 de içtimaa davet ediyorum. Türkiye Reisicümhuru K. ATATÜRK» 3 — Bu tebliğ Anadolu ajansı ile neşir ve tamim edilmiştir. 4 — Bu tebliği alır almaz elinizde ve emrinizde bulunan resmi ve hususi her yasta ile keyfiyetin vilâyetinizde bulunan saylavlara bizzat ve şahsen ib- lâğını ve sayın saylavların o gün içti- mada bulunabilmelerini temin edecek bilcümle vesaitin emirlerine ihzar edil- mesini ve hazır bulundurulmasını rica ederim, $ — İşbu emri'aldığınızı, hükümle- rini Ma ettiğinizi ve hangi saylav âr- kadaşlara tebligatta bulundunuz ise | bunların adlarını telgrafla makine ba- şindz bana bildirmenizi dilerim; 6 — Müfettişi umumilere, bütün va- | lilere tebliğ edilmiştir. İ 7 — İşin müstaceliyetine binaen ve ihtiyaten bu tebliğin bir sureti bütün | kaymakamlara da verlimiştir. j Dahiliye Vekili C, H. P. | Genel Sekreteri: $. Kaya | İzmir 15 (Telefon) — Şehrimizde bulunan mebuslar, Meclisin cumarte- | si günkü fevkalâde içtimamda hazır | bulunmak üzere yarın (bugün) An- karaya gideceklerdir. İ Büyük Yugoslav manevraları Mareşal Fevzi Çakmak da manevralarda bulunacak Belgrad 15 (A.A.) — Avala ajansın- dan: Yugoslav ordusunun eylül ayi- nın ikinci yarısında yapılacak olan büyük manevralarında ecnebi birçok Askeri heyetler ve bilhassa Çekoslo- vâkya, Romanya, Fransa, İtalya, 'Tür- kiye ve Yunanistan heyetleri hazır bu- Tunacaktır. Çekoslovakya heyetine Milli Müda- faa Nazırı B. mik ile erkânı har- biye reisi generali Krojcik riyaset ed- cektir. Romanya beyetine Erkânı Har- biye relsi general Gamelin, : İtalyan heyetine Bologne mıntakası kolordu kumandanı general Amedo, Türk he- yeline Erkânı Harbiye reisi mareşal Fevzi Çakmak, Yunan heyetine erkâ- nı harbiye relsi general Papagos riya- set edeceklerdir. Bu manevraların gayesi, Yugoslav ordusunun asri hazırlıklarını göster- mektir, Hususi teknik kıtaat ile, motörlü kı- taat, tayyareler ve saire vasi mikyasta bu manevralara iştirak edecektir. Ma- nevralara yüksek askeri şüra reisi ge- neral Milovanoviç kumanda . edecek- tir. Manevralara takriben elli bin kişi iştirak edecektir. (Haber aldığımıza göre dün şebri- mize gelen mareşal Fevzi - Çakmak ayın an sekizinde Yugoslavyaya ha- reket edecektir. Mareşalın Adatepe torpido muhribile ve Köstence yolile Yugoslavyaya gitmesi muhtemeldir.) Ispanya yardım istiyor Hükümetçiler tarafından Parise bir delege gönderildi Pariş 15 (A.A) — Hükümetçilerin elindeki İspanyanın eski şefi B. Largo Caballero, Matin gazetesine beyanatta bulunarak ezcümle demiştir ki: <İspanyanın dostlarından maddi bir ardım istemeğe geldim. Fransa ile İngiltere, ademi müdahaleyi yeni bir noktal nazardan derpiş etmelidirler. 'Hükümetçi İspanyaya Milletler Cemi- yeti misakının bir taarruz ihtimali ha- Miçin kabul ettiği veçhile, açıktan açi- ğa askeri bir yardımda bulunmaları Izımdır, Yardım, bütün ecneğilerin geri çağırılmasından ve esliha ve mü- himmat satın alınmasının serbes bi- rakılmasından ibaret olabilir. Valen- cia, ancak bu suretle süratle - galebe çalabilecektir.» Sahife 13 Nyon anlaşması değişmiyecek (Baş tarafı 1 inci sahifede) İtalyanın cevabı Cenevre 15 — Havas ajansının mu- habiri bildiriyor: Nyon konferansında verilen karalara iştirak için İtalyaya yapılan teklife bu hükümet verdiği cevapta Akdenizde devriye işinin İn- giliz ve Fransız filolarına hasrına iti- Taz ederek bu işe tam bir surette işti- rak ettirilmezse yapılan “teklifi kabul edemiyeceğini bildirmişti. İlalyanın cevabı anlaşmayı kabul- den kaçmak suretinde eddedilmekte- dir. Romanın anlaşmıya iştirak için ileri sürdüğü şartların kabulü çin itilâfnamenin - değiştirilmesi ve yeniden müzakereler yapılması lâ- zımdır. Halbuki alâkadar devletler ve- rilen kararın acele tatbiki hususunda ittifak etmişlerdir. Diğer devletlerin vekâtetini alan İngiltere ve Fransa da acele !cabeden tedbirleri ittihaz et- mişlerdir. Bu sebeple İtalyanın mürü- esatı üzerine yeniden müzakere açıl- ması ümidedilmiyor. Kararlaştırılan esaslar | Nyon 15 — Nyon itilâfın imzahyan devletler, talbikhi “kolaylaştırmak i- çin şu hükümlerde mutabık kalmış» Jardır: İtilâfı imzalıyan devletler Akdenizde denizaltı gemilerinin faaliyetini şu suretle tahdid o edeceklerdir. Hiç bir denizaltı gemisi, tesbit edilen şartla- T& uymadan Akdenizde denize açıl- miyacaktır, Denizaltı gemileri, deniz üstünde seyahat etmek ve refakatle- | rinde bir deniz üstü gemisi bulun- mak şartile bazı mıntakalarda seyrü- sefer edebileceklerdir. Nyon itilâfını imzalıyan devletler- den hiç biri kendi kara sularında meo- buri tevakkuf veyahud evvelce tesbit edilmiş olan ahval ve serait müsles- na, ecnebi hiçbir denizaltı gemisi ka- bul etmemekte ve kendi ticaret ge- milerine aralarında tesbit edecekleri bazı esaslı yollar üzerinde seyrüsefer eteği tavsiye etmekte mutabık kal- mışlardır. İtilâfname, imza eden devletlerden hiğ birinin deniz üstü gemilerini Ak» denizin her hangi bir muntakasına göndermek hususundaki hakkını te." yld ve tahdid etmemektedir. Şayet bu devletlerden biri, Nyon itilâfından çekilmek isterse bu çekil me tebliğ tarihinden itibaren ancak otuz gün sonra muteber (olacaktır. Bu devlet çekilirken, evvelce hâber vermek şartile diğer bir devlet de ay- ni tarihte-çekilebilecektir. Alman mahafilinin düşüncesi Berlin 15 (A.A) — Havas ajansı muhabirinden: Yarı resmi Alman ma- hafili, İtalyanın Nyon itilâfnamesine karşı ittihaz etmiş olduğu hattı ha- reketin her noktada tabii olarak Al- manyanın düşüncesine tevafük et- mekte olduğunu © ehemmiyetle kay- detmektedirler. Berlinde beyan edildiğine göre, İ- ta'ya hükümeti, kararını Alman hü- kümeti ile tamamen mutabık kaldık- tan sonra vermiştir. Halihazırda İtal- yaya bikakkın istemekte olduğu hu- kük müsavatını bahşedecek olan for- mülü bulmak Fransa ve: İngiltereye terettüp eden bir vazife olduğu ilâve edilmektedir. Yarı resmi Alman mahafilinde İtal- yanın bu müsavatı elde etmemesi tak- dirinde Nyon konferansının ancak natamam bir iş görmüş olacağı, bü- yük devletlerin İspanya meselesinde teşriki mesailerini teshil etmemiş ve konferansın Akdenizde denizaltıla- rın gayri meşru taarruzlarını tenkil- den ibaret olan asıl gayesini tahak- kuk ettirmemiş bulunacağını söyle- mektedir. Fransız gazeteleri ne diyorlar? Paris 15 (A.A.) — Gazeteler, müta- lealarını Nyon itilâfından sonra hâ- dis olan beynelmilel vaziyete tahsis etmektedirler, Petit Parisien diyor ki; “İtalyanın Akdenizin (nezaret ve tarassudu işine ancak kendi harb ge- milerinin tıpkı Fransız ve İngiliz ge- milerinin faaliyetlerine mümasil fa- aliyette bulunması şartile iştirak e- deceği söylenmektedir. Bu talebin, Nyon itilâfının ahkâmı ile telifi müşkül bir taleb olduğu aşi- kârdır. Mamafih bir uzlaşma ihtimali yok değildir ve bahri mütehassıslar, Akdeniz itilâfı - ahkâmını halelden masun bulunudurabilecek ve ayni za- manda B. Mussolininin < isteklerini tatmin edebilecek bir formül bulma- ğa çalışacaklardır.» Echo de Paris gazetesi de Pertinax diyor ki: «İngiltere ile Fransa, kısa sürmediği takdirde, Akdenizde sat- vetlerinin yeniden teessüsüne müncer olacak bir teahhüde girmiş bulunu- yorlar. Hiç şüphesiz bu teahhüdün altında iki devletin bir hekcmonya te sis etmesi maksadı bulunduğunu ile- ri sürü Bu bapta düşünenler utan. sınlar. Londra ve Paris hükümetleri, sulh istemektedirler. Bu hükümetler, haklarını #nüdafan ediyorlar, fakat başkalarının hukukuna da riayetkâr- dırlar» | çe B. Rosedifiği Populaire gazetesin- de yanıyor: «Çok geğguş İtalya, kendisini kon, feranstan iğgat, kendisi hariç birak tı, Protokolur metni katidir. İtalyas nın iştirakindön vazgeçilecektir.» Excelsior, yâzıyor: «Avrupaya aid büyük meselelerde muslihane bir teş- riki mesai aramakta olan ahenktar ve faal Fransız - İngiliz tesanüdü Ce- evrede Kayıt ve şartsız olarak mem» nuniyet tmiştir.» Epogue : «Konferans, hitama errğ » Deniz üstü gemileri ve tayyarelerin taarruzları işi ile meş- gul olmak üzere Cenevrede mesaisine devam edecektir. Şu halde Roma hü- kümeti, hüsnüniyet gösterdiği takdir. de bazı tadilât yapılmasına tevessül edilecektir!$ MH Alman gazetelerinin nütalâalari Berlin 15 — Gazeteler, İtalyanm Akdeniz konferansında verilen karar. lara iştirak etmeği kabul etmemesi- ni haklı görfğörlar. Lokol Anzeiger diyor ki: ' «Akdeniğ körferansı, İlalyanın bü yük bir Akdeniz devleti sıfatile halz bulunduğu mevkii hiçbir suretle naza» Tı dikkate almamıştır. Nyonda ka- rarlar, bütün Avrupâ işleri için ileri de görülmüsini istediğimiz, büyük bir süratle verilmiş ve ayri zamanda kons feransın «aktörleri bunun tatbikine geçmişlerdir” * Deutsche Aligemeime Zeitung diyor ki: «Nyonâe” verilen kararlar yalnız teknik mshiyetinde olmaktan uzak- tır, Konferânsi İtalya emniyetsizlik- le bakan ve Sovyet Rusyayı katiyen terketmek istemiyen politika hâkim olmuştur. Bu kontrol plâni, işler da» ha ziyade'kötüleştiği zaman husule gelecek vaziyeti ölçmek için bir tec- rübedir. Nyonda mezuubahis (Oolan şey, en geniş mikyasta bir tatbik ma- navrasından başka bir şey değildir.» Çin - Japon harbive Amerika Amerika vapurları iki tarafa da silâh ve mühimmat taşıyamıyacak Vaşington 15 (A.A.) —- Salâhiyet- tar mahafil, Amerikan bayrağını taşi- yan vapurlarla Çine ve Japonyaya es» liha ve mühimmat nakli meselesinde ittihaz edilmiş olan kararı, bitaraflık kanununun tatbiki sahasında atılmış ilk adım telâkki etmektedir, tedkik etmişlerdir, İdare, Japonların bu gemiyi zaptet- melerinden korkmaktadır, böyle bir hal, beynelmilel bir hadise teşkil edecektir, l ri sürmeden ticaret vapurlarının si- lâh hamulesi nakletmelerini menö- demez: Halbuki B. Ruzveltin bunu yapmak istemediği anlaşılmaktadır,