30 Mart 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

30 Mart 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

30 Mart 1937 AKŞAM Deniz mevsimi yaklaşıyor Florya plâjında şimdiden hazırlıklar başladı, yeni bir Havalar iyi gidiyor. Yavaş yavaş deniz mevsimine y yet iki ay sonra he için denize, plâjlara dökülecek. Bu sene bilhassa Florya plâjında şimdiden hazırlıklar ve yeni İnşaat yapılmaktadır. Bu cümleden olmak üzere bu sene Floryada modem bir paviyon inşa edilmiştir. Paviyonun bir kısmınıda umumi soyunma ve giyen yerleri teşkil o etymekte- Umumi soyunma yerleri 80 kişilik- tir. Bunun, güneşlenmek için kumlu we üzeri açık bir tarası vardır. Aileler için odaları ihtiva eden bina iki katlıdır ve her katta altı oda var- &ır. Buralarda yataklar, duşlar ve her türlü konfor bulunacaktır, Bundan başka bu kısmın Üzerinde kapalı bir dinlenme yeri vardır. Odalar bir mev- sim için de kiraya werilebilecektir, Floryada bu sene yalnız bu inşaatla iktifa edilecektir, Floryanın imar projesi Floryanın geniş mikyasta imarma âld olan ilk proje güzel sanatlar aka» demisi profesörlerinden mimar Seyfi tarafmdan yapılmış ve şehircilik mü- tehassısı B. Prost bu projeyi bazı tar dilâtla tasvip etmişti. Fakat Floryanın imarında takip © dilecek asıl gaye burayı Balkan mem- leketlerinin ve bilhassa Romanyanın büyük plâjları derecesine çıkarmka ve bu suretle seyyah celbetmek oldu- ğundan İleride Floryada büyük bir 0 tel, bir açık hava Ciyatrosu, bar ve bir sinema yapılacaktır. Diğer teraftan plâjın arkasını teş- kil eden suhada geniş mikyasta ağaç- Yanâırilacaktır. Bütün bunlar ayrı bir projede gösterilmektedir. Yakında memleketimize gelecek 0- Aan şehirrilik mütehassıs, B. Prost İs- tanbutun plinmdan evvel bu işle meş- gul olacak ve Florya projesi ikmal 6- dilecektir. Floryanın yeni imar proje- ayrılarak Floryanım geniş mikyasta imarına başlanacaktır. Florya sahilleri dünyanın en güzel tahil plâjlarından biridir. Yeni yapilar cak tesisattan sonra mükemmel bir hâle getirilince burasının deniz mev. siminde çok rağbet göreceği şüphesiz. Gir. bu kısmın kumlu güneş banyosu tra» Yukarıda gördüğünüz resimler pl8j-| sını gösteriyor. Alttakf”resimlerde ise Topkapı dışında kuyudan»: bir cesed çıkarıldı Cinayet ihtimali kuvvetli görünüyor, polis ve jandarma tahkikata devam etmektedir Dün akşam zabıta we adliye €s- yarı bir ölüm hadisesine el koymuş- dede görünmeyince köşk sahibi B, Müslim merak etmiş ve beşinci günü yaptığı tahkikata güre mesele şudur: Topkapı dışansındn. Topkapı - Maltepe caddesi üzerinde 26 - 28 nu- maral büyük bir bahçe vardır. Bu bahçe B. Müslim adında birine alitir. Bahçenlr ortasında bir köşk ve bir de bir katlı küçük hir ev bulunmak- tadır, Bu evde Mikoli adında biri müstecir olarak oturuyor. Nikoli Bulgardır, 65 yaşlarındadır. Müşmilin bir katlı evini iki sene ev- vel kiralamıştır. 6 gün evvel Nikoli bundan © gün evvel işine gitmiş ve o akşam evine gelmemiş. tir. Nikoli bunu takib eden günler. htimali olan yerleri araştırmış, fa kat izine tesadüf edememiştir. Bu sırada bahçedeki bostan kuyu- sundan Yu çekmek östiyen ev hal kından birisi, kovaya “bir cismin ta- kıldığını hissedince, dikkatle içeriye bakmşı ve su üzerinde bir cesedin bulunduğunu görmüştür. Bu hadise hemen karakola haber verilmiştir. Cesed çikartılıyor Bunun “üzerine dün akşam nöbetçi müddeiumumisi “bay Fehmi, tabibi adli Enver ve Fatih #andarma bölük “kumandanı Salim bahçeye gitmişler ve itfaiyeyi getirerek kuyudan cesedi çikarmışlardır. Cesedin Nikoliye aid olduğu anlaşılmıştır, pavyon yapıldı Tetrika No. 56, “Ittihad ve Terakki,, nin son devirlerinde Suikasdlar ve entrikalar Sahife 7 Yazan: Mustafa Ragıb Enver paşa, aleyhindeki entrikalardan haberi yokmuş gibi görünüyordu Hususile Talât beyin, Cevad be-| yi nasıl samimi iltifatlarla - kendi- sine bağladığını, av eğlenceleri sırasında Cevad beyle ne kadar dost olduklarını düşünen Enver paşa, T#- lât beyle taraftarlarından Kendi şali- S1 aleyhine gelecek tehlikeye karşı Co- vad beyin müteyakloz bulunarak mu- ziyette olmadığını görüyordu. Gerçi Cevad beyi, derhal vereceği bir emirle başka bir vazifenin başına ge çirmek ve siyasi enirikaların seyrini takip edebilecek müfuzu nazara ma- lik itimad ettiği diğer bir zatı Merkez kumandanlığına tayin etmek Enver paşa için işten bile değildi. Fakat Harbiye nazırı yapacağı böy- le bir değişiklik ile muarızlarının şüp- besini davet edeceğini düşündü: En- ver paşanın fikrine göre, şayed kendi aleyhinde yeni bir iskat teşebbüsü ve yahud sulkasd tertibatı varsa, Ce- vad beyi değiştirmek surelile muarız- larını ikaz etmiş olacak; bu teşebbü- sün tehirine sebep olacaktı Ve bunun kadar muzır bir şey olamazdı. Çünkü de, günün birinde “herne şekilde olur- ga olsun. aleyhinde yapılacak bir (emri vaki)i şimdilik önlemiş olacak- tı. Harbiye nazırı, gafil görünmeği tercih ediyordu... etmesini görmek isliyor, vaziyetin sey- ri ile bütün maskelerin kalkarak ha- kikatin meydana çıkmasını arzu edi- yordu. Bu takdirde Talât beyle arka- yirei kalmaktan ibaret olan bu yolu tutmakla beraber, -mukabil hiç bir tedbir almaksızın. muarıslarının ken- di aleyhindeki hareket ve faaliyetle- rine karşı büsbütün kayıdsız ve ted- birsiz davranmak fikrinde de değil di. Enver paşa, gleyhinde tertip edi- len ve bundan sanra daha tehlikeli bir şekil alacak cereyan we teşebbüsleri adım adım takip ederken sırasi gelin- ce, harekete geçmeğe de azmetmişti, Fırsat ve imkân bulursa.. Hattâ vaziyeti müsaid bulur ve im- kân görürse, derhal ve şiddetle hare- kete geçecek, ve <İttihad ve Terakki; İçindeki muarızları kendi aleyhine fiili bir harekete geçeceklerini sezdiği an- da, o, derhal bir bahane ve “fırsatla başta Talât bey olduğu halde ehttihad ve Terakkisnin sivil ve kendisine mu- arız bütün ileri gelenlerini derirecek, devlet işlerini büsbütün eline alacak- a! Enver paşa, bu kararını hiç kim- seye danışmadan, kendi kendine ver- mişti. Çünkü Osmanlı devletinin baş- kumandan vekili, böyle bir hareketle vaziyete tamamile hâkim olacağını, memleket dahilinde kendisini böyle bir teşebbüsten menedecek bir kuvvet çıkacağını tâhımin edemiyordu. Bahusus tamamile askeri bir mahi- Miyetine imkân vermek kabil olamaz- &. Böyle bir vaziyet, Enver paşa için -barbin bu en çetin günlerinde- o ka- dar ehemmiyetle karşılanacak bir şey değildi. Esasen Enver paşa, tek başı- na idareyi ele aldıktan sonra, dlttan alta entrika çevirerek, bugün kendi- sine şiddetle muarız olanların, O za- man en hararetli taraftarları sırası- ma geçeceğini de muhakkak görü- yordu. Enver paşa ketüm davranmağa mecburdu çünkü., Kendi nefsine bu kadar güvenen ve mevkiinin verdiği kudret ve nüfuz- dan bu suretle istifade edeceğini düşü- Çünkü o, henüz elle tutulacak delii- Jere ve fil tezahürlere malik olma- dan muarızlarının aleyhine harekete geçmek istemiyordu. Enver paşanın bu düşüncesi, biraz da (efkârı umumiye) nazarındaki mevkiini hesap etmesinden ileri geli- yordu. Nihayet ©, kendisini cİttihad ve Terakk» siyasi faaliyet ve hareket- derinin bir lideri olarak telâkki edi- yordu. Talât bey ve arkadaşları gibi, cemiyet sahasında, kendi derecesinde paşa pek iyi biliyordu ki, dudakları arasından dökülecek ve bu ihtilâflara temas edecek birkaç kelime, muha- tapları ne kadar ketum ve hüsnüni- yet sahibi olurlarsa olsunlar, günün birinde Talât beyin kulağına kadar gildi. Çünkü Talât bey, (Yakub Gemil vakası) ile Enver paşanın kendilerin- den nasıl şüphe ettiğini ve Yakub Ce- milin nasıl tahrik eğildiği hakkında Enver paşanın meselenin bütün saf- halarıns vakıf olduğunu takdir et- mekle beraber, şimdi Harbiye nazar- (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: