30 Mart 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10

30 Mart 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

şi in Ba en e hararetli devresine girdi Ankara ve izmirdeki alâka bunun en canlı birer misalidir Mimi kümenin ilk haftası mahalli mağlübiyetten sonra bozuk bir kuv- müsabakalarla başladı. İstanbulda Pe-| vei maneviye ile Ankaraya giden sarı aerin Beşiktaş karşısında mağlübiye- ti. Ankarada Gençlerbirliğinin Anka- ragücünü İzmirde de Doğansporun Üçoku yenmesile kapandı. Bu hafta da Yüciverdlilerin iki dönmele- Tİ tabildir ki, onları milli küme maç- larında gene düzelir vaziyete sokmuş- tur. Onları gördük, umumi şekilde e- dindiğimiz kanaat ve onların fikirleri. ni şuraya kaydedelid. — Mili küme maçları Ankarada futbole büyük bir hız vermiştir. Anka- hayrete düşürecek derecededir. Bu maçlar stadın açılış günlerinde An- karadaki maçlar duhuliyesiz ve mü- him bir gün olmasına rağmen maç- Yarın ve merasimi görmeğe gelen halk- muvafiakıyetler elde eden Güvenç- porluları ne kadar tebrik etsek azdır. Bu Klübü tesis ederek ve bu Klüpte bi- siklet sporünün canlanmasında âmil glan Kemal Celâlin bu muvaffakıyet- lerde büyük bir hissesi vardır. Kendi- sini de ayrıca tebrik ederiz. Ahi Riza sakatlandı Fenerbahçe merkez muhacimi Top- kapı maçında bir sakatlık giçirmiş, iki üç haftalık bir tedaviden sonra An kara maçlarma iştirak etmişti. Ankarada birinci maçta oynyan Ali Rizanın ayağı kendini uzun bir teda- viye ihtiyaç gösterecek hale gelmiş- tir. "Ankara maçları ne hasılat yaptı Ankarada yapılan maçlarda duhu- diye pek az olmasına rağmen birinci maç bin iki yüz lira, ikinci maç ta iki bin lirayı mütecaviz bir hasılat getir- pi eksi Yunanistan Yunanistan futbol şampiyonası maçlarında Apolon takımı Aris takı- Amını 9-1 mağitıp etmiştir, Viktorya - Universtatea 3-1 Bu maçlardan sonra takımların pu- an vaziyeti şöyledir: Venüs, 21 Rapid 2, Ripenza 18, Amefa 18, Viktorya 18, Glorya 17, Yu- ventus 16, Universtata 11, — Atina ai yendi Atina 28 — Dün güzel bir oyun çi- karan Pire muhtelit futbol takımı Ati- na muhtelitini 5-44 mağlüp etmiştir. Oyun çok zevkli ve heyecanlı olmuş ve müsabakalarda Başvekil de hazır bulunmuştur. Yunan futbol federasyonu maçlar serisi hazırlamaktadır. 14 ve 16 mayıs- ta Mısır milli takımile evvelâ Kahire- de ve sonra da İskenderiyede maçlar yapılacaktır. Bundan sonra 6'haziran- da dünya futbol şampiyonu olan İtak- yan milli takımlle Atinada bir maç ya- pılacaktır. Haziran sonunda Bulgar takımile Sotyada ve Türk milli takımı ile de İs- tanbulda maçlar yapılması için kom- binezonlar yapılmakta imiş. Enteresan bir futbol maçı 20 haziranda Amsterdamda orta ve garbi Avrupa oyuncularından teşkil edilecek iki takım arasında bir futbol Miğile iki şehir muhteliti arasında bir futbol maçı organize etmek için mu- haberede imiş. Atina federasyonu bu maçların mayıs ayında yapılmasını kuvvetli rakibi olan tayyare takımını ei mağlüp ederek şampiyon olmuş- ak ki wi tanbul şampiyonu mühendisten aca- ba bangisi daha kuvvetli?.. Yunanistan . Fransa Mayısta paskalyada Fransız atlet- leri Atinaya gelerek Yunan atletleri- le bir müsabaka yapacaklardır. * Cim Londos Hindistanda! Yunan pehlivanı Cim Londos bir- kaç maç yapmak üzere Hindistana hareket etmiştir. Hindli Gama ile ya- pacağı maçta 2 milyon Hind parası sonunda olması kuvvetle muhtemel- dir. Burnumuzun dibine kadar gelen Fransızları İstanbulada getirtemez miyiz?. e e Amerikada büyük bir alâka ile beklenen mukavemet koşusu yapıldı Nev-York — Birkaç haftadan beri merakla beklenen bir mil koşusu (1609 metre) yapılmıştır. Yarış çok heyecanlı olmuştur. Müsabakanın 1200 metresine kadar İtalyan koşucu Beccali başta gitmiş- tir. Fakat 1200 metreden sonra dün- ya 800 metre ikincisi olan Beccali ile dünya 1500 metre ikincisi olan Ame- rikalı Künikhem arasında Sıkı bir mü cadele başlamış ve nihayet Amerikalı rakibini mağlüp etmeğe muvaffak ol- muştur. Tm müsabakanm mihayet- leneceği yerde İtalyanı Amerikalı San Romani'da geçmeğe müvaftak olmuş ve bu suretle İtalyan dördüncü kal- (SARAY ve BABIÂLİNİN İç YÜZÜ Yazan: SÖLEYMAN KÂNİ İRTEM — Tercüme iktibas hakkımahfuzdur. Tefrika No. 855 Abdülhamid devrinde sarayda hayat - Saray kadınlarının vaziyeti Sarayda hayat Abdülhamid devrinde saray hayatı hakkında evvelce :zahkt vermiştik. Abdülhamidin artık son zamanları- na yaklaştığımız saltanatı hakkında yapmakta devam ettiğimiz tahkikat ve tetkikat esnasında bu hayatın ıttı- 1â hasıl ettiğimiz bazı hususiyetlerini daha burada nakledeceğiz: Abdülhamid o keyifi (saatlerinde 'Tıflısı gibi olan Kâğıthane İmamı Ali m yanına celbeder, onunla €ğ- Samani sarayları içinde haysiyet ve vekarları hakkında çok defa yanlış fikirler edinilmiştir. Ekse- riyetle onların eğlencelerinde bile bu haysiyet ve vekazı muhafaza ettikleri zannolunur. Fakat bunun aksi sahih- şahana çvza ve etvardan hiç te sayı- lamıyacak hareketlerde bulunması 87 vaki olmamıştır, Hattâ bu Ali efendi- ye ettiği, ettirdiği şakalar çok kere bayağı bir şekil bile atmıştır. Ali efendi bazan havuza atılır, ba- zan yüzü siyaha boyanırdı; bazı defa şakalarda daha ileriye bile varılırdı. Haremağalarından birinin su diye Ali efendiye padişah huzurunda bev- Mini içirdiği bile sarayda söylenirdi! Bunu duyanlar ne kadar gülmüşlerdi! AN efendi ne kadar ağır olursa ok sun bu şakalara tahammül ederdi! Çünkü sonunda ihsan mukadderdi! mek idi. Jantı yerleri, buralarda kadınların ve bunların etrafında dönen erkeklerin, saray tabirince merdümlerin - hare- ketleri seyredilirdi. halle- Seyredenler o seyredilenlerin rine biraz gıpta etmez değillerdi! Yit- Talihli sahibi paraca memnun edi- len tabla içeriye, hareme alınır, hel yalar gülüşe, oynuşa paylaşılırdı. mıştır, Künigham'ın bu müsabakada, | mek üzere saray kadınları arasından yaptığı derece 4.8.3, dür, Mesafepin | tesrifatcı tayin etmiş, kızlardan mü. dünya rekoru 4. 8. 2 dir, ettirmişti. Bu takıma mensup Kızla- rın zarif kırmızı ve havai mavi ipek- ten geniş dekolte Üniformaları vardı Abdülüziz İngiliz kraliçesi Vi yanın sarayında gördükten sonra ba» remdeki kalfalar arasından intihab ölunan Kâtibelere - bunlar kâtiplik- ten ziyade teşrifat ve halayıklara ne- zaret gibi işlerde kullanılırdı - fil di- şinden uzunca birer asa verdirmişti. Kâtibeler büyük üniformaları gi- yince bu asalara dayanarak haremde boy göslerirlerdi. Kâlibelerin adedi muayyen olduğu İçin biri ölünce yerine diğeri intihab ve nasbolunurdu. Kâtibeler sızmah saltalarını müdebdeb libaslarınını Üs- tüne giyerler, varsa nişanlerını da bu saltalar üstüne takarlardı. Kadın efendiler, ikbal hanımlar, sultanlar merasim esnasında mükel- lef elbiseleri, takındıkları kıymetli el- maslarile birer ayaklı hazineye ben- zerlerdi. Başlarında taclar, gerdanla- rında en kıymetli taşlardan kolyeler, bileklerinden dirseklerine kadar cins, cins bilezikler bulunur, kulaklarında salkım küpeler sallanırdı. Bazıları ho- tozları üzerine büyük incilerden birer diziyi takarlardı. (Arkası var) ... Ankarada Ziraat bankasından bay Ahmed Bedevliden aldığım bir mek- tupta “bomba günü Abdülhamidin in- filâk ânında avluda bulunmamasının #ebehi izah olunuyor. Deniliyor ki: (Martın on sekizi tarihli tefrikanız- da Abdülhamidin o gün caminin ko- ridorunda şeyhislâm ile mutaddan biraz fazla meşgul oluverdiğine, bu sebeple bomba patladığı anda camiin avlusunda değil, arabaya binmek üze- re henüz merdivene teveccüh etmek- te bulunduğuna dair olan satırlar bende eski bir hatırayı uyandırdı. Meselenin ehemmiyetine mebni padi- şahın teahhürüne sebebiyet veren keyfiyeti bildirmeği kendime vecibe addettim. Ben o terihte Kuleli asker! idadisi talebesinden idim, Bazı arkadaşlarla gizli bir cemiyet teşkil evlemiştik. Ga- a Plane İlim; vukubulduğu cuma günü Yıldız camiine gitti. Na- ve zahmetini ihtiyar buyurmanızı ri. S.K.İ

Bu sayıdan diğer sayfalar: