18 Temmuz 1932 Akşam Para buhranı Dr. beyanatı Almanya suni çarelerin aleyhinde bulunuyor Berlin, 17 ( A. A. ) — Nakit meselesinin nisbeten enameli olan çaresinin altın mikyası olduğunu söyleyen Dr. Prionun Berlinde vermiş olduğu konferanstan sonra yapılan) münakaşa esnasında Dr. Luther," bir kere daha şiddetle nakit projeleri aleyhinde bulun- muştur. Mumaileyh demiştir ki: “Reichsbank, buhrana çare ol- mak üzere ileri sürülen her türlü suni tedbirleri reddeder. Amerikanın zıddına olarak Al manya, kredileri tevsie teşebbüs etmesine kâfi gelecek miktarda altına malik değildir. Reichsbank, millette paranın istikrarı hakkında mevcut olan itimadı sarsa bilecek hiçbir pro- gramı tanımaz. ,, Bir madende infilâk Rio-de-Janerio, 17 (A.A.) — Minas Geras hükümeti dahilinde kâin bir madende vukua gelen bir infilâk neticesinde 9 kişi ölmüştür. Italya ordusu 20 temmuzda büyük manevralara başlıyor Roma 17 (A.A.) — Italya or- dusunun büyük manevraları, bu ayın yirmisindeb yirmi altısına kadar devam edecektir. 27de büyük ve umumi bir geçit resmi yapılacaktır. Manevraları jeneral Grazioli- nin idare edeceği beyan edilmek- te ve bu husus dikkati calip gö- rülmektedir. Mumaileyh 1914 se- nesinde icra edilmiş olan yıprat- ma harbine değil, hareket ve manevra harbine taraftardır. Bu manevralar esnasında kullanıla- cak mihaniki vasıtaların da pek mühim olacağı beyan olunuyor. Manevralara iştirak edecek kuvvet, 50,000 kişi olup 20,000 kişisi ihtiyat efradıdır. Bu manev- ralar eski senelerdekinden çok daha mühimdir. Gemide infilâk Trieste kruvazöründe bir obüs patladı Roma, 17 (A.A.) — Trieste kruvazöründe (tayyarelere karşı yapılan endah talimleri esnasında 100 milmetrelik bir obüs vaktin- den evvel . patlayarak üç küçük zabitin telef olmasına ve 13 kişi- nin yaralanmasına sebebiyet ver- miştir. Ismet Pş. için hazırlanan konak Izmir 17 —28 Temmuzda Gazi heykelinin küşat resminde Izmiri teşrif edecek olan başvekil Ismet paşa Hz. İzmirde bulundukları müddetçe birinci Kordonda Gazi konağında ikamet edeceklerdir. Konağın ihzarına başlanmıştır. Edirnede yaş kozalar satıldı Edirne, 17 — Yeni sene koza mahsulü müstahsil elinde kalma- mış kâmilen satılmıştır. Koza mubayaa eden tüccar kurutma ameliyesi ile uğraşmaktadır. Bu seneki koza mahsulüne Bursa fabrikalarından başka şimdilik içten pazar yoktur. GÜNÜN HABERLERİ Bir soygun şakiler tarafından soyuldu Kars,7 — (Varlık gazetesi ya- uyor ) Geçen pazartesi günü akşamı saat 20 raddelerinde Karstan Erzuruma gelmekte olan iki kamyonet ile bir yaylının yolcuları Hasankale ile Erzurum arasında ve Erzuruma iki buçuk saat mesafede Nebi hanında 15 müsellâh şahıs tarafından soyul- muşlardır. Soyulan yolcular Sıvaslı tüccar Kadir efendi ile Kars askeri müteahhitlerinden bir zat ve Kars Gazi mektebi <muallimlerinden Hafız bey ile daha 10-15 kişiden ibarettir. Soyguncular yolculardan altın saat ve altın kordon ile altın yüzük ve evrakı nakdiye olmak üzere iki bin lira kıyme- tinden fazla gaspetmişler ve ay- rıca da zati eşyalarını ve üzerle- rindeki elbiselerini de almışlardır. Soyguncuların beşi atlı ve onu yaya imiş. Bunlar yaylının atlarını almışlar ve bundan sonra da Çeperli köyünü kasarak oradan hayvan ve eşya gasbetmişlerdir. Soygunun akabinde Erzurumdan ve Hasan kaleden çıkarılan jan- darma takip müfrezelerile şakiler arasında Handikân köyü civarında müsademe vuku bulmuştur. Şaki- ler üç koldan takip ediliyor. Şakilerin Hısus o mıntakasında Âlim veyahut Akviran dağına kaçmaları ihtimaline mebni bu havalinin bütün geçit noktaları tutulmuştur. Haydutların yakala- nacakları muhakkaktır. Irz düşmanı Evli kadını zorla kaçırdı fakat yakalandı Erdekten bildiriliyor: Bir kaç gün evel bura köyle- rinden birinde bir kakın kaçırık- mıştır. Bu kadıncağız çeltikçi köyünden Şerife isminde bir kadındır. Zavallı kadın gece yarısı tatlı uykusundan uyandığı vakit iki eli tabancalı bir şahıs ile karşılaş- mıştır. Bütün mümanaatına rağ- men bu iki tabancalı şahsın elin- den kurtulamamış ve zorla alınıp götürülmüştür. Vakadan jandarma haberdar edilmiş ve tahkikata başlanmıştır. Jandarma hüviyeti meçhul olan ırz düşmanını bir iki gün içinde tutmağa muvaffak olmuştur. Bu ırz düşmanı Bandırmanın Maut kökünden Mehmet oğlu Kadirdir. Kadir Bandırma çar- şısında gezerken yakalanmıştır. Kenar mahallede bir eve kapatı- lan Şerife hanım da bu adamın elinden kurtarılmış ve köyüne gönderilmiştir. Iki kaçakçı Köylerde kaçak tütün satarken yakalandılar Adapazarı, 16 (Hususi) — Hen- değin Kemal efendi mahallesin- den Mehmet ve Halim isminde iki kişinin, yanlarında bulunan 100 kilo kaçak tütünü kazamız köylerinde (osatmakta (oldukları bura Jandarma dairesince haber alınmış, bölük kâtibi Nazmi ef. birkaç (o arkadaşile (& kaçakçıları Rüstemler köyünde bulundukları esnada yakalamıştır. Kaçakçılar bu zamana kadar tütünlerin mühim bir kısmını sattıklarından yanlarında ancak 13 kilo tütün bulunmuştur. Iktisat konferansı Lutherinmühim Nebi hanında 15 yolcu Amerika hükümeti iştirak edecek mi? Amerikanın iştiraki şüpheli görülüyor Vaşıngton, 17 (A.A.) — İngiliz sefiri Sir Landsay, hariciye neza- retinde M. Castdei ziyaret ettiği sırada nakit ve iktisat konferansı ve Amerikanın bu konferansa iştiraki meselesi hakkında görüş- müştür. Sir Lindsay, bu meseleye temas etmek için resmi hiç bir güna talimat almamış ise de hariciye müsteşarından Amerika hüküme- tinin bu beynelmilel ( içtimaa mütabassıslar göndermeyi derpiş edip etmemekte olduğunu sormuş- tur. M. Castle, meselenin henüz tamik edilmemiş olduğu suretinde cevap vermiştir. Esasen bu mülâkatı nakleden New - York Times * gazetesinin muhabirine nazaran resmi Ame- rika mahafili, Cemiyeti akvam Lozan itilâfının ilânı dolayısile husulü tabii olan galeyanın sükü- net bulmasına intizaren bu bapta devletlere göndereceği daveti bir kaç hafta tehir edeceği mütalea- sında bulunmaktadır. Zehirli süt Gaziayıntapta 72 kişi zehirlendi Gaziantep, 1l — Şehrimizde satılan bir kazan sütten dün yetmiş iki kişi zehirlenmiştir. Zehirli sütü içenler veyahut bu sütle yapılmış dondurma, bak- lavayı yiyenler midelerinde müt- hiş bir sancı hissetmişler ve kusmağa başlamışlardır. Zehirlenenler derhal memleket hastanesine yatırılmişlardır. Has- taların mideleri derhal yıkanmış 72 can bir mevti muhakkaktan kurtarılmıştır. Sütü satan kel Mehmet ismindeki adam nezaret altına) alınmış, süt berayı tahlil Ankaraya gönderilmiştir. Edirnede sığırın okkası 30 kuruşa Edirne belediyesi sığır etine narh vazetmiş olup beher okkası 30 kuruştan satılmağa başlan- mıştır. Alpullu fabrikası 20 temmuzda şeker istihsaline başlıyor Haber aldığımıza göre Alpullu şeker fabrikası 20 temmuz tari- hinden itibaren faaliyele geçecek- tir. Bu seneki pancar zeriyatının geçen seneden fazla olması ve havaların da müsait gitmesi naza- rı dikkate alınırsa şeker istihsalâ- tının geçen yıllardan çok fazla olacağı anlaşılmaktadır. “Promethâe ,, kurbanlarının ailelerine yardım Paris 17 ( A.A. ) — Mebusan ve ayan meclisleri, “Promethee,, felâketi kurbanlarının ailelerine yardım olmak üzere 750,000 frank tahsisat kabul etmiştir. Iki milyon Fransız hazine bonosu çıkarılacak Paris 17(A.A)— Meb'usan mec- lisi iki milyon hazine bonosu ihracına müteallik lâyihayı 30 muhalif ve 200 müstenkif reye karşı 381 reyle kabu etmiştir. —— AKŞAM'ın tefrikası: No: 174 Sahife 5 18 Temmuz 1932 ZINDAN HATIRALARI Abdülhamit devrine ait hakiki maceralar Muharriri : * Koca bir milletin otuz bukadar senedenberi birkaç zalime baş eğmesi o milyonlarca halkın kor- kaklığından değil fakat menfaatle- rini anlayıp da birleşmemelerinden ileri geldi. İşte bu idraksizlik, işte bu ittihatsızlık topumuzu göğüsleri sırmalı bir avuç katile kul etti; millet çamur gibi cansız ve değersiz bir halde mütegallip- lerin ayakları altında çiğnendi, fakat artık vatanda çiğnenmiyecek bir millet var ki varlığını cihana gösterecek, izzeti vicdanının mer- tebei zulüm ve hakaretten yüksek bulunduğunu isbat edecek.....) be-? yanname şöyle bitiyordu; Birleşiyor ve size geliyoruz (Vatandaş! Bu gazayı kübrayı adalette kendini yalnız sanma, hakkını tanıyıp tanıtmağa yürü- düğün gün bil ki arkanda senin için canını esirgemiyecek vatan- daşların var! Gördüğün yerde onlara kardeşçe el ver, düşün ki düşmanlarımız bir, menfaatimiz de birdir. Çalış ki bu birlik müslim, gayrı müslim vatanımızın bütün evlâtları tarafından anlaşılsın, hak- sızlığa karşı hak yolunda birle- leşilsin | Vatandaşlar | İster vezir, ister rençber olun, cümlenize birden hitap ediyorum: Bugün vatanımızın maruz olduğu inkıraz afetinden hepimiz mesu- lüz. Bir ferdayı mahşer gibi kefenlerini diri diri boyunlarında taşıyan eshabı vatan, vatan düş- manlarına karşı birleşmeli, hak ve haysiyetlerini kurtarmağa birlikte azmetmeli, kaçıracak bir dakika- mız yok! Geçen her saat sukutumuzu takrip ederken müstebitlere karşı şimdiye kadar ağzımızdan: - Hak- kınız yok! Sadayı millisi çıkmadı. Fakat işte, artık o menfur hare- ketsizlik, bu meşum ittihatsızlık aramızdan kalkıyor.... Kuvvetle, uhuvvetle, muhabbetle çalışalım ki kötülük büsbütün kökünden koparılsın! Üstünde doğduğumuz bu top- raklar müşterek vatanımızdır, ecda- dımız bu toprakta gömülmüş, evlâtlarımız bu toprakta doğacak, fakat bugün O birleşmez, Onu el birliğile muhafazaya azmetmez- sek sahibi olduğumuz bu evde yarın hizmetkâr sıfatiyle buluna- cağız. İlelebet zelil ve hakir olarak sürüneceğiz. Halbuki bizim de başkaları gibi maalii hissiye ile çarpan bir kalbimiz, müteşebbis, müterakki (milletler derecesine yükselmek isteyen bir azmimiz var: Z Mazimizi tanzime, istikbalimizi temine olan vazifemizi ifa için mazlumlar (birleşmeli, (zalimler cezalandırılmalı, Osmanlılar me- deniyette muhterem bir mevki tutmalı, biz bu maksatla çalışıyor, bu maksatla birleşiyor, size bu maksatla geliyoruz : Eminiz !.. Vicdanınızda aradı- ğımız kuvveti (o bulacağımızdan kat'iyen eminiz. Teşebbüsü şahsi — Meşrutiyet — Ademi merkeziyet cemiyeti merkeziyesi âzasından M. Sabri Bütün komiteler faaliyette Droşak partisi de muhtelif beyan- nameler oneşrederek kongrede birleşildiğini, badema müştereken ve kardeşçe hareket edileceğini ilân eylemiş, ayrica mahrem tah- riratlarla da Avrupa ve dahildeki muhtelif şubelerine bu hususta lâzım gelen talimatı vermişti. Prens Sabahaddin bey fırkasınin Izmirde bir şubesi vardı. Bu şubenin adresi (İzmir Postrestan- H. Dauphin ) idi, bu şubenin seyyar memur Haydar beyde faa- liyetile temayüz etmişti. Istanbulda da bilhassa mektep- liler arasında bir faaliyetbaş gös“ termiş, bunlar arasında da, elyevm Ankarada komisyonculukla iştigal eden Satvet Lutfi bey ve arka- daşlarının gayretleri görülmüştür. Fakat gerek prens Sabahaddin bey gerek Ahmet Riza bey - biraz ileride görülecektir ki - bilhassa İzmire fazla ehemmiyet veriyor- lardı. Anadoluda İzmir, karşıda Rum- elide Selânik! Bu son kongreden sonra ittihat ve terakki Paris (o merkezinin Rumeli ile muhaberesi artmıştır. Kongre mukarreratı oralara da tebliğ edilmiş ve bazı muhaberata göre Avrupadan bir miktar silâh temini için Parise müracaatlar vaki olduğu anlaşılıyor. Bu müracaatlar üzerine öteye beriye baş vuran Bahaaddin Şakir bey silâh bulmak hususunda müşkülât çekmemiş, ancak bu silâhları dahile sokmak meselesi ile yorulmuştur, ecnebi konsolos- hanelerinden birinin tavassutunu temin için hayli yorulan doktor, nihayet bir gün Ahmet Rıza beye şöyle demişti: — Etem Ruhinin yaptığı gibi yapsam... Bizzat götürsem?. Ahmet Rıza beyin, bir çanta bomba ile yüzlerle silâhın aynı şey olmadığını hatırlatması üzerine: — O halde? Diye yese düşen Bahaeddin bey, birkaç gün sonra tekrar kolları sıvamış ve yorulmak bilmez bir gayretle nihayet mura- dına ermişti. Kongreden sonra Bahaeddin Şakir beyin komita namına şubelere yazdığı müteaddit tahriratlar hep, aşağı yukarı aynı satırları ihtiva eder: (Artık (oneşriyat, o mazariyat yeter... Icraât lâzımdır. Yeni bir devreye girerek, sizlerden ayrı ayrı yeni faaliyetler ve fedakâr- lıklar istiyoruz Hazır olunuz...) Bugün şubeler Batumdan Istanbul ve Anadolunun en uzak köşesine kadar bütün şubeler (hazırız) ce- vabını veriyorlardı.. Fakat bu hazırlıkları Paris merkezi kâfi görmüyordu. Rum- elideki teşkilât ve kuvvet yanın- da ötekiler zaif idi, istinatgâhsız, dağınık, ekseriya başsız, yalnız vatanperver, temiz, insanlar... işte vaziyeti yakından tetkik etmek, yapılacak işleri mahallinde | tesbit edebilmek, bir kelime ile filiyata ogeçebilmeğe bir çare bulabilmek için başbaşa veren (ittihat ve terakki) ciler nihayet kararlarını verebilmişlerdi : Meh- met efendi müstear ismiyle Nazım bey İzmire gidecek, orada bir dükkân açıp oturacak ve işliye- cekti. Bu karar verildikten sonra ha- zırlık başladı. Sultan Hamidin ve istibdat idaresinin bu işten asla haberi olmıyacaktı, bunun için âzami ketumiyet lâzımdı. İzmirle uzun uzadıya muhabere edildi, ve bir gün Nazım bey İzmir rık- tımına ayak attı, (Arkası var) MR, e e e e ar MN İŞ AŞMA MM