ika, GÖĞD. HALKIN yı AGİ Sene 2.7 No: Tİ! me “a Yazı işleri telefon: “ Yeni Fabrikalar Açılıyor e e mp ki — 10208 Birkaç Sene Sonra Hariçten Kumaş Getirtmiye Fabrikalarımızdan birinin faa Dünyada hüküm süren ikısadi buhran vaziyetine rağmen mem leketimizde hergün yeni fabrika- lar açılmaktadır. Bilhassa bu se ne içinde açılan fabrikalar, diğer senelere (nazaran oldukça bir yekün tutmaktadır. Alâkadarların ifadelerine göre, yerli mamulâta karşı, gerek muhabbet ve gerekse ucuzluk noktasından gösterilen rağbet bü sahada çok müessir olmaktadır. Biz, memleketimizde eski senelerde ve yeni sene için- de açılan fabrikalar hakkında esaslı ve etraflı tetkikat yaptık. Memleketimizdeki sanayi hareke- tinin en başında İstanbul, ondan sonra da İzmir ve Adana ger gelmektedir. Fakat müteferrik sanaylin ya“ liyet manzarası bir kısım sanayi grup ha- azhar olarak ön al etmektedir. ie halinde inkişaf eden sanayi bilhassa, yün ve pamuklı kumaş, çimento, çorap ve alelü- nında, linde inkişafa m mum icikotaj, deri, konserve, çikolata ve müskirat sanayiidir. Mevcut istatistiklere göre, Türki- yede.yedi tane yün kumaş fab- rikası vardır, Bu fabrikalar sene- de yedi yüz bin kilo hal ipliği ve iki milyon melre de kumaş yapmaktadır. Bu istihsale rağ- men her sene Türkiyeye beş milyon metre yünlü kumaş ithal edilmektedir. Eğer birkaç yün kumaş fab- rikası daha açılacak olursa itha- lâta lüzum kalmıyacaktır. (Devamı 8 inci sayfada) Süt Satışında İki Taraflı Bir Rekabet Başladı Bu Yüzden Hileciler Çoğaldı, Fakat Yakalanarak Tecziye E Son günlerde şehrimizde süt satışı ve süt fiatleri h.yli garip şekiller almıştır. Sabahları şeh:in hemen her sokağında boli'en sütçülerin müşterilerden istedik - leri fiatler biribirine hiç uymuyor. Esasen (o dereceleride biribirini tutmadığı alâkadarların ifadele- rinden anlaşılan bu sütler, 15, 20, 22,5 ve 25 kuruş gibi muhtelif fiatler arasında satılmaktadır. Yaptığımız tahkikata göre süt işindeki bu muvazenesizliğin sebebi şudur! Şehrimizdeki sütçüler iki sınıfa ayrılmıştır. Bunlardan bir kısmı hayvanı ve mandırası olan müs- tahsiller, diğerleri do o mütevas- sıtlar. Süt müstahsillerinden birçoğu, sütlerini şehir haricindeki man- dıralarında mütevassıtlara, yani sokak sütçülerine satıyorlar. Mü tevassıtlar da bu sütlere bir mik- tar kazanç ilâve ederek dağıtır yorlar. Fakat birkaç aydanberi müstahsillerle mütevassıtlar ara sında ihtilâf çıktığı için müstah- sillerden birçoğu sütlerini müte- diliyorlar vassıtlara hacet kalmadan doğ- rudan doğruya balka satmıya başlamışlardır. Bu suretle söt fiati oldukça ucuzlamıştır. Çünki müstahsiller sütün okkasını 15 kuruşa kadar indirmişlerdir. Fakat, bu hareket karşısında kazançlarını kaybet- mek tehlikesine düşen bir kısım ( Devamı B inci sayfada ) Lüzum Kalmıyacak ezgi ——. Dün de haber verdiğimiz gibi Cenevredeki Akvam Cemiye- ti Meclisi bugün fevkalâde olarak toplanacak, Türkiye- nin Akvam Cemiyetine dukulü münasebetile büyük merasim yapılacaktır. Bu suretle Tür- kiye bugünden itibaren Cemi- yetin resmen âzası olacaktır. Eski Borçlar Paristeki Müzakere Müsait Safhada İlerliyor Dün Borsaya Düyunu Mu vahbide £ tahvilâtı üzerine gelen son Paris | telgrafı yirmi dört kuruş (oOön beş © santimdir. Bugün Borsada ilk müamele- nin 51-52 ku- rüş Üzerinden olacağı tahmin edilmektedir . Anadolu hisse senedi de otuz liraya çıkmış- tır. o Paristen İstanbul ikti- sadi ve mali mehafiline ge- len haberlere göre Saracoğ” lu Şükrü Beyle Dayinler ara- sındaki müza- kere müsait saf- S. Şükrü B. halar arzederek ilerlemektedir, İki tarafında arzusuna muvafık bir itilâfnamenin imzasına intizar edilmektedir. Dün İstanbul senenin en sı- cik gününü yaşadı. Fakat bu- ünkü hararet derecesi dünkün- den berhalde daha fazladır. Gece ve bu sabahki boğucu hararet hakkında tahkikat yap- tık, Alâkadarlar bu hava durgun- lağunu mevsim icabı olarak te- lâkki ediyorlar. Dün hararet de- recesi gölgede (35) dereceye kadar çıkmıştır. Sıcakların dehşeti yüzünden dün şehrimizde bayılanlar ol tur. o Ezcümle OAhırk bir: kulübede oturan Ali e de birisi dün öğleden sonra Sultanahmet meydanından geçer» ken sıcakların tesirile birdenbire düşüp bayılmış, yetişenler tara- fından kaldırılarak ayıltılmıştır. Şehrimizden ( başka, | İzmir, Aydın, Edirne ve diğer şehirler. de de müthiş sıcaklar hüküm sürmektedir. 18 Temmuz 1932 Günde Elli Dirhem Zehir Yiyen Bir Adam! | Türbesinin Meyhane Enkazından Ya- pılmasını İstiyen Bir Bektaşi Dervişi kırılan bu semte niçin ( Sulu) demişler, bilmem, bilemem. Gelin şuna hep beraber ( Kurükule) diyelim ki büyük bir yanlışı dü- zeltelim. İşte, bu sulu, hayır kurukule- nin tenha bir sokağından yürü- yünüz. Kalelerin dibinde göl geye sığuumış, uyku arasında uzun kuyruğunu yelpaze gibi sal m aaa RINI Ni İW Snlda İncili Çavuşun, sağda günde elli dirhem zehir yiyen adamın mezar taşları İstanbulun dört hyan birmerkep köşesi... Hayır ; EZ i ve biraz ötede İstanbulun o bin iki cılız beygir... bir köşesi var. Kızgın (o demir İstanbulun gaze- Üzerinde gezer teei — gözünden, gibi taştan taşa | srafçı objek» uçan kertenkes ünden, bugüne lelerin sa kadar saklı kak Allah bilir. Ya mış öyle gizli o köhne kaleler... tarafları var ki. Biraz daha gide- e Obunlardan il e tanesi daha £ Me imvye İliş senelerin değil, Ki aşi fakat (asırların diniz. Sinelerinde YE senelerin hatırar mıyarak kabur- larinı o saklıyan gaları / çatlıyan Teski kalelerin iç iri bir kaşımn tarafından o Su- 7 önüne (gelece- lukuleye doğru Gri Şiz: Lânetleme yürümiye | baş- Meşhur Lânetleme kapısı kapısı. İaynız. o Sakinleri © susuzluktan Vaktile İstanbulu kırıp geçk- ren böyük kolerada bu kapıdan bir günde tamam ( 999) cenaze geçtiği için zamanın padişahı bu kühne kapıyı lânetlemiş ve par- maklıkları demirle kapattırnış. Onun içindir ki bu tarih ha- tirasının bugünkü ismi ( Lânet- leme kapısı) dır. Ölüm... Şüphesiz ki en hakikt ( Devamı 8 inel sayfada) | Ayakkabı Fiatleri Artıyormuş! | Pahalılıktan korkan ve korkmıyan!