Sıcaklar mütemadiyen artıyor. Dün şehirde bazı kimseler bayıldı. Sene 14 — No: 4947 — Fiatı her yerde: 5 kuruş Türkiye, Cemiyeti akvamın kuvvetini artıracaktır Dün Cemiyeti akvamda Türkiye Cenevre, 18 — Cemiyeti akvam büyük meclisi bugün toplanmıştır. Ruznamede Türkiyenin Cemiyeti akyama kabulü meselesi vardı. Reis M. Hymans bunu reye koy- muş ve hazır bulunan 43 devletin ittifakile Türkiye Cemiyeti akvam âzalığına kabul edilmiştir. M. Hymans bundan sonra Türk murahhasları Cemal Hüsnü ve Necmeddin Sadık beyleri âza arasında mevki almağa davet etmiştir. Cemal Hüsnü ve Nec- meddin beyler alkışlar arasında yerlerine geçmişlerdir. Bunu müteakıp reis bir nutuk irat ederek Türkiyenin Cemiyeti akvama iştirakinin, (o cemiyetin alemşümul (o mahiyet (o almasına doğru bir terakki adımı, sulh için bir zıman teşkil ettiğini söylemiştir. Reis demiştir ki: — Avrupanın müntehasını teşkil eden Türkiye, medeniyetin bir ifadesidir. Türkiye, çetin imtihan- lar geçirdikten sonra dahili ha- yatında, ahlâk ve âdatında ve müessesatında büyük ıslahat vü- cude getirmiştir. Türkiye, maddi kuvvet ve kudretini gösteren gayretler sarfeylemiştir. Yeni bir payıtaht vücuda getir- mek için şahsiyetini gösteren bir şehir meydana getirmiştir. Aramızda bulunması, Cemiyeti akvamın kuvvetini artıracaktır. Türkiye Cemiyeti akvam misa- kında milletlerin mütekabil mua- venetlerinin ve teşriki mesailerinin arzetmekte olduğu teminatı ve hakları bulacaktır. M. Hymans Türk murahhasla- rına beyanı hoşâmedi ederek nutkuhu bitirmiştir. Bundan sonra Cemal Hüsnü B. söz almıştır. Cemal Hüsnü bey vuku bulan tezahürata teşekkür etlikten, Türkiyenin sulh emelle- lehinde büyük tezahürat oldu rinden bahsettikten sonra M. Briandın o hatırasını ve onunla birlikte o sulh için çalışan M. Kelloğu yadetmiş, sonra demiştir ki: “Sulh içinde ve sulh için bey- nelmilel teşriki mesaide bulunmak kendisi için ulvi bir ideal teşkil eden Türkiye elindeki vasıta ve kuvvetlerin müsaadesi nisbetinde bu ümniyenin tahakkukuna çalışmak arzusundadır. Türkiye, cemiyetinizin mesaisine iştirak etmek fırsatını bulmakla kendisinin bu husustaki azimkârane arzusunun tezahürüne müsait ze- mini elde etmiş oluyor. Bundan başka Türkiye, kendi- sine yapılmış olan bu davette şim- diye kadar takipetmiş olduğu siyasetin takdir ve teveccühle karşılanmış olduğunun bir delilini görmektedir. | © Aranızda mevki alan türk he- yeti, bu misafirperver memleketin — büyük bir evlâdının derin bir me- “selini hatırlatmakla babtiyardır.: ü mı ikinci sabifede ) $ sın küşat günü söylenen nutuklar Cemal Hüsnü bey Dünkü içtimada Türkiyey Cenevre 15 — Evvelki mektup- larımda, umumi surette evsafıni ve mahiyetini tasvire çalıştığım karar projesi hakkında malümat vermek istiyorum. Altı aydır, 64 devlet heyeti murahhasalarını meşgul eden, ve dünyanın en büyük, en mübim beynelmilel konferansı narı verilen terki teslihat konferansı, bu yarım senelik mesaiden sonra nasıl bir neticeye varıyor? Her bir heyeti 120 kişiden 80, 50 murahhas ve mütehassıstan mürek- kep, içlerinde başvekiller, birçok nazırlar, sefirler, Cenevreyi fet- hetmeye kâfi bir ordu teşkil edecek kadar ceneral, erkâniharp, topçu, tayyareci zabitler bulunan bu bin beşyüz kişilik konferansın terki teslihat sahasında (verdiği karar ne olacak? Silâhların, mümkün mertebe tenzili lâzım geldiğine karar veriyor |... Hangi silâhlar, ne derece, ne zaman ve ne suretle tenzil edile- cek ?... “Bunu sonra düşünürüz, çünkü bazı meselelerin ariz ve amik tetkikine lüzum vardır..., diyor. Altı ay evvel, konferans açılırken, teslihatın esaslı surette tenzili zaruri olduğu söylenmiş,ve muhtelif silâhların ne suretle tenzil edileceği altı aydan beri ariz ve amik tetkik edilmişti.. Könferansı kapa- yan son celse kararı ile, konferan- AKŞAM SALI — 19 Temmuz 1932 Cenevrede Akşam Teslihatın tenzili-için, 6 senelik ihzari mesaiden sonra toplanan konferans Altı ay çalıştıktan sonra terki teslihatın lüzumuna karar veriyor ! Tahdidi teslihat hakkında yeni bir karar sureti yazan Çekoslovakya hariciye nazırı M. Benes arasında hiç fark yok.. Bilâkis, çok fark var: Ilk günü söylenen nutuklar, altı ay sonra reye konan karardan bin kat daha ileri, daha ümit verici, cessurane idi.. 64 devlet namına, (Tan gazetesi kendisini göklere çıkarıyor) bir karar projesi yazdı. Bu kararın başlıca cümlelerini aynen alıyorum: <Dünya sulhünü takviye etmek, iktisadi vaziyeti ıslah etmek, ve hali hazırda bütün millstleri ezen ağır yükleri hafifletmek. için, teslihatı esaslı surette azaltmak zamanı artık gelmiştir...» ( Devamı dördüncü sahifede ) M. Benes | Almanyada siyasi fır- kalar mensupları arasın- da şiddetli müsademeler, Telefonlar: Tahrir 21686 — Idare 21434 — Klişe 20113 ayara Üç günden beri hüküm süren sıcaklar dün de bütün şiddetile devam etmiştir. Dün hararet şehir içinde 37 dereceye kadar çıkmış tır. Öğle vakti sokaklar bir fırın hissini veriyordu. Açılan pence- relerden içeriye kızgın, yakıcı bir | hava giriyordu. Sıcağın şiddetinden yürümek ve iş görmek kabil olamıyordu. Yolda bazı (kimseler. sıcaktan bayılmışlardır. Bunlardan biri vilâ- yet konağı civarında düşmüş, başına su dökülerek o güçhal ile adamcağız kendisine getirilebil- miştir. Sıcağın şiddetinden denize gi- renler çoğalmıştır. Plâjlarda in- sanlar karınca yibi kaynaşıyor- nana 1 | Bir polis, tehlikeli bir yerde denizs girmiş olan küçük yaramazı götürüyor RK, Hararet 37 derece.. Bunaltıcı sıcaklar bütün -şiddetile devam ediyor Dün şehirde bazı kimseler sıcağın şiddetinden bayıldı lardı. Bazı kimseler, bilhassa ço» cuklar açıkta ve tehlikeli yerlerde denize girdiklerinden zabıta bun- lara karşı tedbir almıştır. Memleketin her tarafında şid- detli sıcaklar hüküm sürmektedir. Dün muhtelif yerlerde hararet derecesi şu idi: Erzurum 728, Kars 29, Ankara 37, Trakya 38, Izmir 38, Balıkesir ve Denizli 39, Urfa 40, Diyarıbe- kir 41. En serin yer Karadeniz sahilleridir. Rizede hararet 24 derece idi. Her tarafta hava açıktır. Rütu- bet derecesi çok düşüktür. Şeh- rimizde bugün de hava açık ve sıcak geçecektir. AAA Kasap — İstersen yüz dirhem pırzola yapayım? Müşteri — İstemem, mahallede dedikodu olur!..