19 Temmuz 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

EN 19 Temmuz 1293 AKŞAMDAN AKŞAMA — Bana mektup gönderen kari'lerimle hasbahal Muhterem "kari'lerimle aramda epi senelerdenberi bir gıyabi dostluk teessüs etmiştir: Tanıma- dığım insanlardan, bir çok mu- harrirler gibi, bende her gün bir miktar mektup alırım. Mektupların cümlesi makbule geçer Bir çoklarından da istifade eder, mevzular çıkarır; yahut bilâhare istifade etmek üzere, malümat edinirim. Lâkin, bana mektup yazan gı- yabi dostlarımdan bir çoklarını gücendirdiğimi ofark ediyorum. Zira, bu zevat, 'bana adreslerini gönderiyorlar; hususi cevap isti- yorlar. Sordukları meseler de me- selâ şu neviden: — Siz gazeteciler sinema yıl- dızlarına dair pek çok şeyler bi- liyorsunuz. Bana lütfen Briğitte Helm'in adresini gönderirmisinz? — Filânce romanın nereden alınması mümkündür, yazarmısınız? — Sizin gazetede şu isimli bir yazınız çıkmıştı. Lütfen bundan bir nüsha adresime gönderir misiniz ? — Bir tefrikam var. Okur ve fikir beyan eder misiniz? — Bir hikâye ve bir şiir gön- deriyorum. Bunları dercetmezse- niz iade ediniz. lih ilb... Karilerimi ihmal ettiğim için değil, fakat maalesef maddi ve manevi imkân olmadığı için bu mektupları Obizzarure (cevapsız bırakıyorum. Filbakika Avrupa'da muharrirler, aktörler, bizlerden pek daha çok mektuplar alırlar- mış; hepsine de cevap verirlermiş. Lâkin onların hususi kâtipleri var. Bizlerin ise hali malüm! Şayet her mektuba cevap ver- meğe kalkışsak gazeteye hasret- tiğimiz zamandan fazlasını bu mektuplara vermek zaruretinde kalacağız ki, bunun mümkün ok madığı meydandadır. Biz fıkarayı muharririnin birer kalemi mah- sus teşkil etmesi, efsus ki, kabil değil... Karilerimden ricam: Bu gibi hususi işlerini göremediğim için bana gücenmemeleridir. Maama- fih, tekrar ediyorum: Gelen mektupları dikkatle (okuyorum. Bunların ( ekserisinden istifade ediyorum. Bir çokları bana mevzu zemini teşkil ediyor. Bu satırları, cevapsız bıraktığım karilerimden itizar için yazdım. Me - Nü) Tarihi eserleri muhafaza için Şehrimizin birçok semtlerinde tarihi kıymetleri haiz eski eserler vardır ki bunlardan bir kısmı zamanla ve bakımsızlık yüzünden harap olmuş, bir kısmı da kıymet- lerini taktir etmeyen bir takım insanlar tarafından tahrip edil- mişlerdir. Bunun önünü almak ve mevcut asarı Olsun tahripten vikayesi için belediyenin müzeler idaresile (o teşriki mesai etmesi düşünülüyor. 40 kuruşa et Pendik, Kartalda en iyi et bu fiate satılıyor Yaz mevsimi münasebetile is- tanbul piyasasına külliyetli mik- tarda hayvan geldigi halde et fiatleri hâlâ eski vaziyetini muha- faza ediyor. Halbuki İstanbul şe- hir hududu haricinde olan Pen- dik, Kartal ve Maltepede ko- yun eti fiatleri İstanbul piya- sasile kıyas kabul etmiyecek derecede ucuzdur. Pendikte en iyi koyun eti elli kuruşa satıldığı halde Istanbulda aynı et seksen kuruşadır. Kartal ve Pendikte bazı kasaplar aynı nevi ve cins eti cumartesinden itibaren kırk kuruşa satmak için hazırlıklara başlamışlardır. İstanbul belediyesi, kendi hu- dudu haricinde kesilen etlerin şüpheli ve iyi muayene edilmiye- rek kesilen koyun etlerinden ibaret olduğunu iddia etmişti. Halbuki buralardaki belediyelerde birer baytar bulunıyor ve kesilecek hayvanatı bu baytarların muaye- nesine tabi tutuyorlar. Bu sebeple Istanbul belediyesini bu iddiasının ameli bir kıymeti kalmamış de- mektir. Istanbul belediyesi hududu haricinde ucuz et satılması yü- zünden bir çok kimseler, şehirden buralara giderek et tedarik edi- yorlar. Bu rağbet, Pendik ve civarında et istihlâkini çoğalttığından ucuz et satın almak hevesi umumileş- tiği takdirde Istanbul piyasasın- daki fiatlerin de düşmesine sebep olacaktır. Şeker, kahve Talimatnamenin gelmesi bekleniyor Şeker hakkındaki talimatname henüz gürorüklere tebliğ edilme- miştir. Evvelce de yazdığımız gibi, piyasada bakkalların elinde kes- me şeker kalmamıştır. Bu fırsat- tan istifade eden bazı şekerciler, el altından okkası 70 kuruşa kesme şeker satmaktadırlar. Piya- sada kullanılan yerli toz şeker- leridir. Dün bazı şeker tacirleri, bu mesele hakkında, gümrük ve inhisarlar vekili Rânâ beyi ziyaret etmişlerdir. Bu ziyaret esnasında, tacirler, (o gümrükte ( beklenilen şekerlerden arziye resmi alınma- masını rica etmişlerdir. Râna bey, bu teklifi kabul etmek, gümrük kanunlarında ta- dilât yapmağa ibtiyaç olduğunu söylemiştir. Bu itibarla teklif ka- bul edilmemiştir. Diğer taraftan bir tacir de, gümrükteki şekerlerin hepsinin çıkarılmasını teklif etmiş, bu şekilde kabul edilmiştir. Şeker tacirlerinden (o bazıları Rânâ beye bu tarzda yapılan tekliflerden müteessir olmuşlardır. Bütün şeker tacirlerinin istediği daha ziyade teklifnamenin bir an evvel gelmesidir. Meyva bolluğu Karpuz, kavun birden bire bollandı Birkaç günden beri şehrimize çok miktarda kavun karpuz ge- liyor. Bu sebeple fiatler birden bire ucuzlamıştır. Karpuz beş kuruşa kadar satılıyor. En iyileri 20-25 kuruşadır. Kavun da, boyuna göre on kuruştan yirmi kuruşa kadar sa- tılmaktadır. £ Gelecek haftadan itibaren (o şehrimize daha fazla miktarda kavun gelecektir. Armut, kayısıda pek boldur. Fiatler 20 ile 25 kuruş arasındadır. Erik yedi buçuk, on kuruşa kadar satılıyor. Şeftali fiatleri de 20 kuruşa düşmüştür. Bu sene meyva pek boldur. Yakında fiatler daha ziyade dü- şecektir. Hattâ kırk paraya kadar karpuz satılacağı söyleniyor. Turşucunun parasını aşırırken yakalandı Dün Nuruosmaniyede bir sabı- kalı, turşucu Memişin cebinden 3 lirasını aşırırken yakalanmıştır. Kösele yükseliyor Tacirlerin mallarını sakladıkları söyleniyor Bir kaç günden beri kösele fiatleri yüselmektedir. Bazı kösele tacirlerinin fiatlerin daha ziyade yükseleceğini nazarı itibara ala- rak, mallarını sakladıkları söyle- niyor. Dün ayakkabıcılar (o cemiyeti idare heyeti kösele buhranı kar- şısında bir içtima aktetmişlerdir. Cemiyet reisi Abdullah bey, bu içtima hakkındada bir muharriri- mize şu malümati vermiştir: — Kösele fiatleri 80 kuruş yükselmiştir. Aynı zamanda bir çok arkadaşlarımız, kösele bula- madıklarından” şikâyet ediyorlar. Bu vaziyet karşısında, bir çok ayakkabıcılar (o müşkül mevkide kalmışlardır. Bugünkü içtimada, kösele va- ziyeti hakkında iktisat vekâletine müracaat etmeğe karar verdik. AKŞAM ABONE ücretleri — Türkiye Ecnebi SENELİK 1400 kuruş 2700 kuruş 6GAYLIK 750 » 1450 » 3AYLIK 400 » 800 » 1AYLIK 150 xa Abono ücretleri doğrudan doğruya AKŞAM idaresi namına gönderilmelidir. Adres tebdili için yirmi beş kir ruşluk pul göndermek lâzımdır. Rebiülevvel 15 — Ruzuhızır: 75 S. İmsk Güneş Öğle İkirdi Akşam Yatsı E, 6,56 9,6 442 841 12 1,55 Va. 2,33 4,44 1220 16,18 19,37 21,34 — m mm Idarehane: Babıâli civarı Acımusluk oskağı 13 No. Otomobiller Belediye yeni bir talimatname yapacak Otomobil, araba, kamyon ve bisiklet gibi vesaitin seyrü se- feri için bir belediye talimatna- mesi vardır. Fakat bu talimatna- meye rağmen seyrüsefer muame- lâtında arzu edilen intizam temin edilemiyor. Bundan da anlaşılıyor ki bu günkü seyrüsefer talimatnamesi ihtiyaca kifayet (oetmemektedir. Bunu nazarı dikkate alan belediye seyrüsefer talimatnamesini yeni- den tetkik ve tadil etmeğe karar vermiş ve belediye fen heyeti talimatnamenin tetkikine başla- mıştır. Talimatnamede vesaiti nakliye- nin tabi olacağı âzami surat, şoförlerin intihabi, istihdam şart- ları, bugün çalışan şoförlerin istik- balde tabi olacakları vaziyet, im- tihan şekilleri, vesaiti nakliyenin yolcu ile münasebetleri ve saire gibi esaslar bu günkü vaziyete göre izahı edilecektir. Talimatnamede en ziyade ka- zalara karşı alınacak tedbirler mühim bir kısım teşkil edecektir. Esrar ve heroin Beyoğlunda bir kahvede esrar ve heroin bulunduğu zabıtaya haber verilmiş, yapılan taharriyat neticesinde bir okka esrar 110 paket heroin bulunmuştur. Hususi mektepler Maarif vekâleti sıkı kontrol yapacak Maarif vekâleti hususi mektep- lerin açılmasına müzaheret et- mektedir. Fakat bazı hususi mekteplerin, lâzım gelen şeraiti haiz olmadık- ları halde açıldığı, talebe kayıt ve kabulünde bazen yalnış mua- mele yaptığı anlaşılmıştır. Maarif vekâleti, bu gibi hadiselere mey- dan vermemek için, hususi mek- teplerin kayıt ve kabul muame- lelerini sıkı bir surette kontrol edecektir. Ihracat ofisi müdürü Ankaradan geldi Ihracat ofisi müdürü Cemal bey, dün Ankaradan şehrimize gelmiş- tir. Cemal bey Avrupa seyahati hakkında, iktisat vekâletine iza- hat vermiştir. Yangın başlangıcı Evvelki gece saat 2 buçukta Istik- lâl caddesinde kürkçü (OOnnik efendinin odükkânından yangın çıkmış, dükkânın dahili kısmı yandığı halde bastırılmıştır. Çorapsızlara dair Hararet derecesinin otuz beşe çıktığı bu sıcak günlerde çorap- sız gezen kadınlar pek ziyade fazlalaştı. Fakat kadınlar çorap giyerlerken nasıl modayı takip ediyorlarse, elbiselerle, iskarpin- lerle çorapların renginin uyma sına nasıl dikkat ediyorlarsa şim- di de vaziyet öyle... Dikkat edi- yorum. Renkleri beyaz olanlar çok siyah iskarpin giyiyorlar. Ve kunduralarını iyice o boyatıyorlar. Bu suretle ayak bileği, sim siyah iskarpinin üzerinde oçok beyaz görünüyor. Eğer cilt esmerse, esmer görün- mek, güneşten yanmış kavrulmuş hissi verilmek isteniyorsa o zaman mesele aksi oluyor.. Bu taktirde beyaz podüsüet iskarpin giyorlar, esmerlik büsbütün ziyadeleşiyor. Teni penbe olanlar da açık havai mavi iskarpin giyorlar. Penbelik bütün bütün fazlalaşıyor. Evvelki gün bir gazetede oku- dum... Bazı plâjlarda çorapsızların ayak bileklerine çiçek, gül ve saire resimleri yaptıkları, yaptır- dıkları da görülüyormuş... Işte bu sanayii nefiseye mühim bir hiz- mettir. Malümya eskiden beri resmi, ressamları kadınlar, zengin markizler, düşesler himaye eder- lermiş... İşte şimdi ayak bilekle- rine yapılan resimler de bu neviden bir himayedir. Fakat aklıma bir şey geldi: Ayak bileklerine resim yapıldık- tan sonra niçin yazı yazılmasın?.. Hele mükemmel şiir yazılabilir... Bunun için şairlere de bir pay çıktı demektir... Hergün bu tarz- da beş şiir yazsalar, asgari üçer liradan bu kıtlık zamanında iyi bir paradır... Sonra yazı vasıtasile bazı veci- zeler de erkeklerin yüzüne vuru- labilir.. Meselâ: “Tramvaylarda, otobüslerde kadınlara yer vermek nezaket icabatındandır., gibi bir cümle yazılırsa, kadınlar için pek iyi olur. Sonra “Kadının fendi erkeği yendi,, gibi darbı meseller yazılarak kadın zekâsı daima erkeklerin (o yüzüne ( vurulabilir. Her halde mükemmel bir reklâm usulü... Hikmet Feridun Asılsız bir haber Bize dehalet eden Barzan şeyhi Ahmedin teslimi için Irak hükü- meti tarafından hükümetimize müracaat edildiği, fakat hükü- metin şeyhi Edirne havalisinde iskân tasavvurunda bulunduğunu yazmıştık. Irak sefiri bu haberin tamamen asılsız olduğunu söyle- miştir. Darülfünun talebe pansiyonu Darülfünun talebe pansiyonu bu sene açılacaktır. Binanın içinde yapılan tamirat ikmal edilmiştir. Darülfünun emaneti, talebe pan- siyonu hakkında bir talimatname hazırlamaktadır. Bu talimatname- de pansiyona kabul edilecek talebenin şeraiti, ve pansiyonun ne suretle idare edileceği tesbit edilecektir. Pansiyonun bir de lokantası olacaktır. —— — Bir türlü, sokağa yalnız çıkmaya alışamadım Amca bey... — .. Yolda giderken bir yüzüme gülse... erkek Amca Beye göre... 4 .. Bir delikanlı yüzüme dikkat- le baksa... ... Bir adam arkamdan yürüse ödüm patılıyorl A, B. — Korkacak ne var kızım, onlar senden korksunlar! — Neden Amca bey? A. B, — Meselâ bir verirsen halleri nice şapkacıya giri”