17 Ekim 1931 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

17 Ekim 1931 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

17 Terinievvel 1931 “Akşam Beyoğlu Evlenme dairesinde bir saat.. Nikâh kıyılırken damat ağzını açmadı hepimiz hayretler içinde bekliyorduk... İstanbulun yeni çöpçatanı, Ubeydullah efendi derecesinde zarif ve nüktedan bir zattır Beyoğlu belediye dairesinin merdivenlerinden çikarken bir dost önümü kesti : — O maşallah beyedendi.. Uğurlu kademli olsun. Şaşırdım: — Anlamadım efendim. Ne gibi yani ? “Z— Aman beyefendiciğim.. Böyle resmi giyinmişsiniz.. Baştan aşağı siyah.. Perşembe günü burada.. Herhalde Obir mürüvvet falan.. Hani iftihar ederiz. Malüm ya serde evlilik var.. Sizin de bizim kafileye dahil olmanız. O zaman meseleyi anladım : — Yok efendim yok.. Henüz daha karar falan vermiş değilim.. Şöyle bir Nikâh dairesini gezmeğe geldim... Koridoru döndüm. Bir kere de iki sene evvel buraya gelmiştim.. Her şey olduğu gibi duruyor. İşte kırmızı duvarlarile bir zifaf höceresini andıran evlenme odası.. İşte köşede yapma çiçekler. Bek- leme salonu perşembe “olmak dolayısile hıncahınç dolu.. Erkek- ler kemali itina ile giyinmişler.. Kadınların (tuvaletleri (o dehşet.. Salondan içeri girdiniz mi herkes size: — Vay sizde mi?. — Sizinde çöpünüz çatılacak demek!. manasına gelen bakışlarla sizi tepeden tırnağa kadar bir süzüyor.. Ve kadınlı erkekli kala- balığın inceli kalınlı seslesi biri- birine karışıyor.. İşte şu: köşede ikı ihtiyar hanım: - — Ayol bu damat nerelerde... — Gül gibi nişanlısı burada beklerken kim bilir hangi şırfın- tılarla fingirdeşiyordur.. — Ah ah kardeş. Bu ciğer parem o zıpzıp gibi herifin ağzı- nın kaşığı değil amma kısmet.. Ne çare.. Alnının yazısı.. Ben gene dinlemezdim amma bizim efendi. kızin başını nare yaktı.. Ne o bilmem sıralarda dirsek çürütmüş müş te, mürekkep yala- TDIŞMIŞ... Nihayet uzaktan damat bey sökün etti.. İki dirhem bir çekir- dek giyinmiş.. Sinek kaydı tıraş. .. Ubeydullah o efendinin yerine tayin edilen Nikâh memuru Ismet bey de müktedanlık hususunda selefi derecesinde fevkalâde bir zat.. Zarif, espiri sahibi. Önün- deki çiftin nikâhını kıyıyordu... Bir aralık erkeğe sordu: — Siz bu hanımla evlenmek isteyor mısınız?.. Erkek te cevap yok.. Herkes hayrette.. Ismet bey tekrar etti: —Siz bu hanımla evlenmek iste- yor mısınız?. Yine cevap yok.. Sonra anla- şıldı, meğer damat dilsizmiş.. Fa- kat usulen bu suali sormak lâzım.. Cevap almadan da nikâh kıymanın imkânı yok.. İsmet bey biraz dur- du.. Dilsiz damat aynı zamanda küp gibi sağırdı da. Şimdi sağır | ve dilsiz damada izdivacı nasıl anlatmalı. davetliler (arasında damadın arkadaşı bir dilsiz var- mış.. İsmet efendiye yaklaştı. ve dilsizlerce meşhur olan “izdivaç işaretini yaptı. İki elinin işaret parmağını yanyana getirdi.. sonra bir elini yanağına götürerek yat- mak işarsti yaptı.. Daha sonra genç kadını gösterdi. İsmet bey bu işareti tekrar etti. Bunun manası: —Sen bu hanımla evlenir misin?. Dedi.. Damat iki elile seri işaretler (o yaptı.. Dilsize sorduk. bunun manası: “Evet evlenirim!,, miş. Derhal nikâh kıyıldı. istanbulun yeni çöpçatanı İkinci bir nikâh: — Nerelisiniz oğlum ?.. — Garamanh.. Sualler ve vevaplar biribirini takip etti. Nikâh bitince karamanlı damat bey kayın pederinin yanıma yaklaştı.. “ Şap!.,, diye adam- cağızın elini öptü. Etraftan : — 'Ne terbiyeli damat.. — Ne nezaketli damat.. — Her böyle damat nasip etsin!.. sözleri yükseldi. Fakat kayın valde başını iki e tarafa ala ve kenidi kendine | doğduğu mırıldandı: Şimdi belli olmaz, şimdi z olmaz olmaz. Karamanın | Bir de'derkenar yazmışlar, bakınız “burada başkaca bir talibi olma- bu smrada İçeriye bir genç erkekle bir genç kız girdi. Deli- koyunu sonra çıkar oyunu.. * dığından Evlenebilir,, Müstakbel gelin kanım ayağa | kapı varuldu. kalkınca yanındaki Teyze hanım | avaz avaz bağırmağa başladı: | kanlı: — Görenler Allah için maşallah desin.. 41 kere maşallah.. Teyze hanım bunula da iktifa etmedi bazı dualar okudu: Allahümme diş.. kem gözlere | bir nezaketle; iş... | — Evet Tam evlenme odasına girildiği zaman (kayın valde kapıda "şırak!,, diye düşüp bayılmaz mı? Haydi, limunlar, nane şekerleri, kolonyalar, Tokman ruhları. Ka- İ ym valde güç hal ile ayilabildi. | idi. Hakikaten mesele tekrar eski yerlerine (| geciktirmeğe gelmezdi.. ikisi de genç ve güzeldiler.. İsmet sular, Nişanlılar oturdular. Fakat kayın valde bir daha bayildı.. Gene bir az evelki bey: hareketler ..Bu sefer damat iskem- — Peki lesine otururken kayın waldesine döndü: — Hanım anne müsaade et te «Şte şu iki iskemle bir kaç bakika içinde insanı bekârlık 8&leminden evlilik dünyasına götürüyor. Ayaktaki istanbulun kamiberi Eyip efendidir Nikâh memurluğunda en şayanı dikkat manzara gelenlerin - genç, ihtiyar - evlenenlere bakıp bu işe heves etmeleri... Bilhassa salonda düğünü bekleyen davetliler ara- sındaki gençler. aralık evlenme odasını boş buldum, bir anda insanı bekârlıktan evli- liğe götüren damat iskemlesine şöyle bir oturdum... Vallâhi rahat yermişl Ismet bey izah etti; **» İ bu sefer evlenelim. diyerica etti. | dil. dedi. Hanım anne damadını tepeden | | tırnağa kadar şöyle bir süzdü... Ben bile bir genç adam karşısındaki genç kıza dikkatli dikkatli bakıyor.. sonra onlar'da huraya * aynı vazi- yette gelecekler.. * Belki bir ay “. İsmet bey anlatıyordu: — Kanunu medeniden beri çöp çatmakla meşgulüm.. Şimdiye ka- dar 5000 çift evlendirdim yani 10000 kişi tahminen... “Hani kambersiz düğün olmaz,, dirler. Nikâh memurluğunun Kam- beri de odacı Eyip efendi.. Eyip efendi nikâh memurluğu kuruldu kurulalı burama gediklisi.. o dağıtır.. Bir çok evleneceklere nikâh esmasmda nasıl edileceğini © aanlatır.. Bunun için Eyip efendiyi ekseriya düğünlere davet ederler. Bir aralik Eyip efendi içeri | girdi... Bir nr kl Masanın üstüne kuydu. İsmet bey evraka ir e göz atınca gölümsedi. Sonra bana Şekeri hareket — Efedim yerde damadın yapmak İ dâzım geldi. Damat köylü.. Kö- yüne gönderdik usulen dolmuş.. — Evleneceğiz efendim, mua- melemiz bitti. dedi. Bugün ran- deva vermiştiniz. İsmet bey saate baktı, büyük daha 3 saat var. Randeva saat üçte değil mi idi, şimdi 12... Maamafih. Genç kız mırıldandı: — Pek acele işimiz var da.. Küçük gelinin amma dediği doğru hiç te Diyerek ayağa kalktı.. Damadm etekleri zil çalıyordu, sevincinden bana: — Siz de buyursanız beyefen- Bu davet üzerine salona geçtik.. Hikmet Feridun muvaffakiyetli sile havaya uçan bir bataryadan bahsedeceğimiz £ zannolunmasm. Hayır; tayyare sırtında havaya uçan, daha doğrusu uçurulan bir topçu bataryasından bahsedece- | Şiz. Jul, Vernin romanlarını hatır- İatan ve fakat artik hakikat olan bu meseleden telgraf havadisi olarak bahsedildiğini okuyucula- rımız hatırlarlar. Tafsilâtına des- tires o olduğumuz ; ve Amerika ordusu tarafından yapılan bu şa- yanı dikkat tecrübeyi aşağıya dercediyoruz: Tecrübeden maksat icabmda tayyarelerin topçu sevkine müsait olup olmadığını tesbit idi. Bunun için şöyle bir vaziyet tasavvur olundu: Harbin ilânile birlikte bir düşman filosu Panama kana- ına taarruz etmiştir. Sahah ka- | ranlığile beraber kanal üzerinde görünen düşman hava filosu Amerikan hava kuvvetleri tara- fından tardedilmiştir. Kanaldan uzakta karaya çıkarılan düşman kuvvetleri de kanal üzerine yürü- mektedir. Bir Amerikan piyade alayı bu kuvvetlerin öncülerile müsademeye tutuşmuştur. Alaym bulunduğu yerde tutu- narak geriden demiryol ve oto- mobillerle gelen kitalarm yetiş- mesine imkân birakmak için hiç değilse bir batarya topa ihtiyaçı vardır. Alayın düşman ikısmı kül- Tisi ile temasına kadar (1-1,5 saat) bu batarya yetiştirilmiş bulun- malıdır. Faraziye gayet aşikâr olarak gösteriyor ki bu vaziyet harpte her vakit hasıl olabilir ve binaen- | aleyh istikbalde topçu sevki için tayyarelere her vakit ihtiyaç hasıl olacaktır. Evvelce topçu nakli hususunda talim görmüş olan Amerikan 6 ncı hava müfrezesine mensup 4 bomba, 1 tarassut, 1 nakliye tayyaresi, 2 inci sahra topçu alayının 4 toplu bir bataryasmı ancak 6 dakika zarfmda yüklediler, 130 Km. mesafeyi 90 dakikada kattettiler, 8 dakikada topları yere indirdiler. Toplar 15 dakika sonra ateş açtılar ki, ceman bir saat 19 dakika sonra piyade alayı topçu- nun himayesine mazhar oldu demektir. Bu esnada henüz düş- man kısm büllisi öle temasa gelinmişti. Yani bu nakil keyfiye- Amerikada Kalifornie'de Chehalis şeh- rinde her sene büyük bir pa- nayir kurulur, bu opanayıra binlerce çifçi iştirak eder, dans edilir, şarkı söylenir ve eğlenilir. Panayırm en büyük eğlen cesi bir mey- okkalarla peynir sarfedilir. Askeri bahisler Uçan batarya... Amerikada yapılan tecrübe çok Üçan batarya... Düşman mermi- | Sahife 7 neticeler verdi tinde tayyarelerm tamamen vazi- felerini ifa ettikleri kabul olundu. Naklolunan yüke gelince: Eşhas olarak 1 batarya K. kumandam, 4 takım K. 4 top çavuşu, 12 mumara neferi © mahabere ve tarassutçu olmak üzere 28 kişiden mürekkepti. Malzeme: 4 adet 75 milimetrelik sahra bataryasile buna muktezi tarassut ve muhabere malzemesi. Toplar için 50 şer atım cephane, arm -sikleti 1380, mermilerin 7 kilogram idi. Yüklerin tayyarelere taksimi de şöyle idi: 1 — Tarassut tayyaresinde ; batarya tarassut zabiti Oönce giderek batarya için mevzi keş- fetti. 3 adet keystone sistemi bom- ba tayyaresinin beherinde 1 top 3 topçu Tİ zabit, 1 top çavuşu, I nefer) naklolundu. Tayyareler beheri 500 beygirlik 2 motörlü ve takriben 2800 kg. yük taşıya- bilir cinsten idi. Diğer bir Ford sistemi nakliye tayyaresinde bir topla üç nefer naklolundu. Bu tayyare de üç motörlü ve 2500 k.g. taşıyabile- cek tahatt idi. Diğer bir Sikarski tayyaresinde bataryanın mütebaki efradı naklo- Tondu . 'Nakliyatm en müşkil kısmını topların tayyareler üzerine yük- lenmesi ameliyesi teşkil ediyordu. Bombalar fazla ağırlıklarına rağ* men gayet süratle yukarı çekil- dikleri halde aynı siklletteki top parçaları daha dağınık olduğun- dan bidayette çok müşkülât veri- yordu. Bilâhara yapılan talimlerle bu müddet haddi asgari olan 6 dakikaya kadar indirildi ki büyük bir bomba da ancak bukadar zamanda tayyare üstüne alınabi- Tiyordu. Yapılan tecrübe neticesinde bir batarya topçunun nakli için biri tarassut tayyaresi olmak üzere 4 tayyareye ihtiyaç olduğu tesbit olunmuştur. Bunlardan tarassut tayyaresi topçu indirildikten son- ra da ona ateşi tanzim ettirmek- tedir. Cephane ikmali için ayrıca tayyareler tahsisi de icap etmek- tedir ki işinen güç görünen tara- fı da budur ve Amerikalılar da halen bunu halle çalışmaktadırlar. Her ne olursa olsun bu yeni tecrübe tayyareler için çok geniş ve mühim vazife sahaları açmıştır. M. $. 10 bin yumurtalık omlet! Bu büyük omlet merasimle hazırlandı! danm ortasında hazırlanan omlettir. Bu omletten panayıra gelen herkes yer. Bunun için binlerce yumurta, çuvallar dolusu un “e Bu sene panayıra gelenler için 10 bin yumurtadan büyük kir omlet yapılmıştır. Resmimiz bu omletin pişirilmesini gösteriyor. A KANSIZLIK >: benizsirlik icin yegâne deva kanl ihya eden En muntahip etibba tarafından tertip edilmiştir. SIROP DESCHIENS, PARIS

Bu sayıdan diğer sayfalar: