SEKiZiNCi SENfc No. 2673 Sahip ve Basmuharriri CUMARTESi 17 TEŞRiNiEVVEL YUNUS NÂDİ 1 f İDAREUANESİ: j h Büyuanııuıuımye larçısıada 4awi aahsosa | •VTelgraf: İstanbu! Cumhurivet j \i Posta kutusu: N» 246 I Telefon: Idafe mUdürO 22365. Matbaa : 22366 ı 23236 • 80472 urıyet Papanastasiyu diyor ki: lllllllimillMtlllllllllllll ABONE ŞERAtTİ jHODDET: JTQRKİYEİÇİNJ HAglÇ İÇİN rSeneligt | 1400 Kr. | 2700 : 6 Ayhğı \ 750 KrTl 145O Xr.,\ : S AyJıği 400 Kr. : * 800 îidshast her yerdç « 5 Kurnştnr ^ ünakaşalı Oldu llllllllllllllllllllllllilllllllllllllllinMltlllllllllllllllllîlllNIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIUIIIIIIIM I Yunanistan'da Yeni Yunan'lılar Adriyatik: teşrinievvel (Başmu harririmizden) Bunlar Türkiye'den giden bizim eski vatandaşları • mız Rum'lardır. Onların bizden gitmelerine mukabil Yunanistan'daki Türk'ler de Türkiye'ye naklolundular. Tarihte bu şekilde emsali nadir olan hâdisenin büyük ve havsala yakıcı bir ameliye olduğunu itiraf et mek lâzımdır. Ne çare ki tarîhin cereyanında yer bulan her hangi bir hata gidegide ancak böyle bir ameliye ile tasfiye olunmak zaruret oldu. Olmuş bitmiş işleri tahlil ve taIile uğraşmak beyhudedir. Beyhudedir ama ameliye de cidden büyük ve canhıraştı. Yalnız bir taraf için değil, iki taraf için, her taraf için. Bu zarurî neticenin mukaddemelerine ait olarak daitna hatırıma gelir ki bir gün bana Selâniğ'i kaybettik dedikleri zaman bunu havsalam almamıştı. Çok garip bir hâ dise olarak uzun müddet Selâniğ'i kaybetmiş olduğumuz fikrine inanamadım ve ona hiç alışamamıştım. Acı bir hakikati kabul edemiyen zihniyetteki fecaat düşünülmeğe değer. Bu fecaat benim kafamın içindo müthiş bir boşluğun elemlerini ve kâbuslarını dalgalandınyordu. Bu hal bende Paris konferansınm kararile yapılan İzmir işgaline kadar böyle devam eden vahim bir hastahk ol muştu. Vaktaki tzmir'in işgali daha kuvvetli bir facia darbesi olarak beynime vurdu, o zaman aklım suya erdi. O zaman Selâniğ'i kaybetmiş olduğumuza inandım, ve elden ta mamen gitmek üzere olan postun kurtarılmasına geçmek lüzumu da işte o zaman blitün Tiirk'lerin ka fasına dank demişti... Benim anlayışımda bu hatıra olup bhen işlerde f»*ıl veya vaaıl bir hat gibidir. Onun iki tarafmda yer yer hazin ve faci vekayi serilidir. Ameliye büyüktür diyorum ama dünya tarihi de Türk milletinin iktihamına mecbur olduğu kadar insafsız müşkülâtla yakapaça uğraşmış başka ü ç bir millet gösteremez. Kaldı ki bu kör kavgalarda Türk'ün zi yanı başka hiç bir milletin ziyanından az değil, çoktur. O kadar çoktur ki ben onun alelmüfredat bir destanını yazsam korkudan ve tedehhüş ten însanların gözleri kararır. Tafsilâta girmiyerek ve daha diinkü mazinin yaralarını deşmeğe asla lüzum görmiyerek Türk'e ve Rum'a şamil olmak üzere bu mütekabil muhacereti benim nasıl ifade edegel mis olduğumu hatırlatayım: Ben bu muhacereti köklerinden çıkarılarak başka yerlere götürülen ve dikilen büyük ağaçlara benzetmiştim. Bunun ne zor bir şey olduğunu ve o koca ağaçlann gittikleri yerlerde kuru madan barınabilmek için ne itina lara muhtaç bulunduklarını takdir edersiniz. Büyük ameliye dediğim bu müthiş mes'eleye son defa bu kadarcık sözle bir parçacık temas edisim arhk her iki tarafta ağaçlann dikilmiş ve tutmuş olmasından fazla da olarak aralarında bu kadar acı maceralar geçmiş iki komşu milletin tarihteki o hatalı noktayı tashihe azmeden bir anlayışla mütekabil ve samimî bir dostluk hayatına geçmekte olmala rındandır. tki tarafın muhacirleri de bizim enkazımız üzerinde dostluk mazbatası mı kuruyorsunuz diye düşünmesinler istiyorum. Hayır, olanı biteni hep biliyoruz. Ve bunların hepsini bilerek dünün acılarını bu günün ve yarının iyiliklerile tatlı • landırmak için mütekabil ve samimî bir dostluk tesisine geçmiş bulunu yortız. Yunanistan'a giden yeni Yunan'Iılar yeni vatanlarında hemen hemen tamamen yerleşmişlerdir denilebilir. Yunan hükumetinin bu hususta çok himmet sarfetmiş olduğu anlaşıh yor. Zaten yeni Yunan'lılar da çalışkan ve dirayetli insanlardır. Lâşey kabilinden olan pek az istisna ile bütün bu yeni Yunan'lıların Türk dostluğuna pek büyük kıymet vermekte olduklarını memnuniyetle gördük. Pire ve Atina'da olanlarının hisleri onlann bütün samimî hareketleri ve sözlerile filen meydanda idi. Memleketin diğer aksamında olanların gönderdikleri telgrafnamelerin sa bık bir vatandaşımız olan tskân Nazırı M. Pasenidi'nîn nezdinde pa ketlerle yığın teşkil ettiğini gördük. , "Balkan Biı liğinin hedefi 6 devleti birleştiren bir misaka gitmektir,, «Türkiye için üç vatan vardır: Türkiye YunanistanBalkanlar! Bu, Yunanistan için de böyledir» Recep Bey, Fırka Programını izah etti! Fırka kâtibi umumisi, konferanstan sonra samiin arasında münakaşa açtı Dîyanet işleri reskilâtına yapılan itiraz! Yunan Basmurahhast esbak Başvektt M. Papanastasyo gazetecüere beyanatta buîunurken Yunan heyetine riyaset eden M. Papanastasyu, dün Istanbul gazetecilerini kabul ederek şu beyanatta bulunmuştur: « Birinci Atina konferansında ikinci konferansın Istanbul'da toplanması kabul edilmiş idi ve tarihî şehirde toplanacak olan ikinci konferansın Türk hükumetinin kıymetli yardımı sayesinde muvafık neticeler alacağından kuvvetle eminiz. Misafir gazeteciler Bulgar gazetecüere eski Zira. Nazırı riyaset ediyor Türk Matbuat Cemiyetinin misafirleri bulunan ve evvelki gün şehrimize gelen Yunan ga zetecileri de dün öğleye kadar Istanbul palas otelin • de istirahat etmişler ve öğleden sonra müzeleri, ve camileri gezmişlerdir. Dün İstanbul palas oteline Türk ve Yunan bayraklan asılmıştır. Yunan gazetecileri dün şehri gezdiler, «Ege» nin hangi saatte geBulgar gazeteciler pazartesiye geliyorlar "eceği henüz anlaşılamadı Başvekil lsmet Pş. Hz. ni ve rüfekasını hâmilen evvelki akşam Venedik'ten hareket eden (Ege) vapurunun yarın mı, yoksa pazartesi sabahı mı şehrimize geleceği tereddüdü mucip olmaktadır. İsmet Paşa Hz., 19 teşrinievvel pazartesi günü öğ leden sonra Balkan konferansını bizzat küşat edeceklerine nazaran (£ge) nin pazartesinden sonraya kalmıyacağı muhakkatır. ( Mabadi 2 inct sahifede ) C. H. Fırkası Kâtibi Umumisi Recep Bey dün sabah şehrimize gelmiş ve Fırkanm programını izah eden Atina konferansile konferansını öğleden sonra Darül • yapılan birinci tecrübe fünun konf«rans salonunda vermişaramızda çıkan ihtilâf tir. Konferans, çok kalabahk olmuş, tstanbul'da bulunan meb'uslar, Şe ların Balkan hükumet hir Meclisi azaları, DarUlfünun mfilerinden başka bir ec derrisleri hazır bulunmuşlardır. Sanebi hükumetin mü londa yer kalmadığı için pek çok kidahalesi olmaksızın hal Yunan Basmurahhast «Cumhurivet dbjektifi karfts'ıvda şiler de ayakta kalmışlardır. ledilmesi mümkün olduğunu gösyokhu. Altı Balkan milletinin «Muhterem arkadaşlar» hitabüe soze başlıyan termiftir. birleşmelerinde bütün milletlerin Recep Bey; H. Birinci konferanstan evvel muvafakatleri mevcut olduğu da Fırkası yeni ni memleketlerimiz arasmdaki mnş anlaşılmıştır. zamnamesinin (Mabadi 4 üncü sahifede) kül anlaşmalar şimdiki halde fırka teşkîlât ve mensuplarına mühim bir vazife yüklet • tiğini, bu vazifeyi yapmak için fırkanın prensiplerini her vesileden isti fade ederek bütün vatandaşlacanh suali tsmet Pş, Yukan&a \onferansı dlnliyenler, ortada Recep Bey söylerken, aşağtda [X] îamim arasında Ştikru Naüi Paja Yarm mı geliyor ? ra izah etmek MusUhittin Âdil Bey lâzım geldiğini söyliyerek programın methal kısmı hakkında izahat verdikten sonra esaslara geçmiştir. Fırkanın ana vasıflan; cumhuriyetçilik, milliyetçilik, halkçıhk, devletçilik, lâiklik ve inkılâpçıhk olduğuna işaret eden Recep Bey bunlar etrafında da izahat verdikten sonra ticaret ve sermayeden bahsederken ezcümle demiştir ki: « Fırkamız serbest ticaretin ve normal çalışan sermayenin dostudur. Ezici ve gayrimeşru istismarcı ser mayenin düşmanıyız. Memleketin inkişafı için bütün ticaret faaliyetle inin ehemmiyetini kaydeden prog .amımız şu şartı ilâve ediyor: ( Normal çahşan ve tekniğe istinat eden sermaye sahipleri teşvik ve himayeye lâyıktırlar.) Recep Bey, milliyet fikrine sadık Türk amele ve işçilerin hayat, hak ve menfaatlerinin göz önünde tutulacığını ilâve ederek kooperatifçilik ve çiftçilikten, krediden bahsetmiş ve vatanın istismarı hususunda da demiştir ki: (Mabadi 4 üncü sahifede) Cumhuriyet Abidesi Geceleri projektös !e tenvir edilecek ı jnan gazetecılerinin misafir edüdiğı Klârıç otehnın methalınde Turk ve Yunan bayraklan Atina'dan ayrılırken.. Hasta yatan M. Venizelos muharririmizi kabul ederek beyanatta bulundu Ankara vapurunda müşahedeler... M Papanastasiyu diyor ki «Balkan Federasyonu yarının Amerika'sıdır» [Bir ay evvel Atina'ya izam ettiğimiz arkadaşımız thsan Bey, evvelki gün Yunan heyeti murahhasan ve gazetecilerile birlikte, Ankara va purile şehrimize avdet etti. Atina'da büyük bir muvaffakiyet kazanan ve «Cumhuriyet» kariterini memnun eden arkadaşımız Atina'da M. Venizelos'la vedatna ve vapurda Yunan heyeti azasile vaki olan temaslarına ait olarak şunları yazıyor:] Ankara vapuru 14 (Atina'ya sureti mahsusada gönderdiğimiz mu harririmizden) Atina'daki ika metimi bir kaç gün uzatmıştım. Ayrılacağım gün takarrür ettikten sonra yapılması lâzım gelen veda ziyaretlerini tesbit ettim. Tabiî en başta Başvekil Hz. bulunuyorlardı. Bulgar misafirlerimiz Matbuat Cfmiyeti tarafından vaki olan davete icabet ede cek olan Bulgar gazetecileri pazartesi günii konvansiyonel trenile şehrimize geleceklerdir. Bul(Mabadı 2 inci sahıjede) ııııııııııtııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııi'iıııııııııııııııııııııınııııııııııııııtiMiııııııtıııııııııııııınııııııııııııııııııııııııınıııııııııııııı Muhacirler iki memleketin bu dostIuğunu takdir ve hatta takdis ediyorlar ve bu dostlukta Türk miimes silleri olan lsmet Paşa ve arkadaş larını hararetle tebrik eyliyorlardı. Yeni Yunan'lılar Yunanistan'a bir buçuk milyonluk çalışkan ve iş bilir yeni nüfus ilâve etmişlerdir. Yeni Yunan'lılar hakikaten faik faaliyetle • rile Yunanistan'a yeni bir terakki ve inkişaf hamlesi vermişlerdir. Dünkü vatandaşlarımızın gösterdikleri bu kabiliyetten biz kendi hesabımıza memnun olduk. Eski Yunan'lıların da yeni Yunan'hlardan memnun olmuş olacaklarına şüphe yoktur, mademki onların yüzünden memleketlerine hayır ve menfaat gelmiştir. Yeni Yunan'lılar talihin kendilerini sevkettiği yeni hayata tamamile intibak etmişlerdir. Onların ferase tinden beklenen de bu îdi. Şimdi on lar artık yeni hayatlarında çakşır ken yalnız eski vatanlarile yeni vatanları arasında hiç olmazsa sağlam bir dostluk teessüs etmiş olmasım istiyorlar ve bunda büyük bir teselli kuvveti bulmakla beraber esash menfaatler de görüyorlar. Ben kendi hesabıma yeni Yunan'hları Türk Yunan dostluğunun en hararetli, en candan taraftarları buldum. Başka hiç kimse olmasa Yunanistan'da yeni Yunan'lılar bu yeni dostluk devrini kuvvetle müdafaa da devam ede ceklerdir. Kaldı ki eski Yunan'lılar da ayni davaya kuvvetle sarılmış bulunuyorlar. Acı ve büyük bir ameliyeden sonra tahakkuk ve takarrür eden bu vaziyet memnuniyetle kaydolunmağa lâyıktır. Bu satırlarla ben bunu yap mış bulunuyorum. YUNUS NADl Yolda Yunan misafirlerimizln fevkfOâde hurmet ve muhabbetmi celbeden Ankara vapurumuzun suvarisi Sait Bey Kaptan Taksim dbidesinde projektorle tecrübe yaptitrken Taksim Cumhuriyet abidesi nin geceleri projektorle tenviri için tecrübelere başlanmıştır. Abide, son zamanlarda şehrimize gelen ecnebi rical ve gazetecileri (Mabadi 3 üncü sahifede) Hareketimden bir gün evvel telefonla sordum. «Rahatsız» dediler. O gün gitmedim. Ayrılacağım gün evlerine uğrayıp kendilerine haber yollamak, hiç olmazsa bilvasıta arzı veda etmek Iâzımdı Otelden Pire'ye götürecek oto mobilin şoförüne yolda M. Venize( Mabadi 5 inct sahifede )