Ege vapuru dün akşam Venedikter hareket etti. istanbula. —— ingilterede intihap mü- cadelesi pek hararetli bir şekil aldı. Sene 14 — No: 4676 Tahrir telefonu : 21686 CUMA — 16 Teşrinievvel 1931 idare telefonu: 21444 Emi Fiatı 5 kuruş İsmet Paşa avdet ediyor Ege vapuru dün akşam Venedikten hareket etti Başvekili parlak bir surette istikbal için program yapılıyor ismet paşa Hz. yarış yerini gezerken (Başvekilimizin yanındaki ziraat nazırıdır) Venedik 15 ( Hususi ) — Baş vekil İsmet paşa Hz. ve hariciye vekilimiz Tevfik Rüştü bey bugün saat on bir buçukta Peşte eks- presile buraya geldiler. İstasyonda Roma sefirimiz Suat B., burada kalan Türk gazetecileri, hariciye müsteşarı Numan Rıf'at bey, Venedik valisi ve Adriyatik filosu kumandanı tarafından (istikbal edildiler. İsmet paşa Hz. ve Tevfik rüştü bey doğruca Ege vapuruna git- mişler ve öyle yemeğini yapurda yemişlerdir. Yemekten sonra, evvelki sene ankaraya gelmiş olan sabık İtalyan maliye nazırı Kont Volpi vapura gelerek İsmet Paşa Hazretlerini ziyaret etmiştir. Başvekilimiz bundan sonra ka- raya çıkarak bazı ziyaretlerde bulunmuş, şehrin muhtelif yerle- rini gezmiştir. Bu arada meşhur büyük kanalda, Lidoda cevelân- lar yapılmış ve akşam üzeri vapura avdet edilmiştir. Vapur saat altıda İstanbula müteveccihen hareket etmiştir. istanbulda hazırlık Başvekili karşılamak için İstan- bulda hazırlıklara başlanmıştır. Ege vapuru pazartesi sabahı şeh- rimize vâsıl olacaktır. İstikbal programını hazırlamak için tica- reti babriye müdürlüğünde bir içtima yapılacaktır. Balkan konferansı Dün yunan n.urahhasları ve gazeteciler geldiler, merasimle karşılandılar p Yukarıda yunan murahhasları, aşağıda gazeteciler Balkan konferansına iştirak ede- cek olan yunan murahhaslarile matbuat cemiyeti tarafından İstan bula davet edilen Yunan gazete- cileri dün Ankara vapuru ile şeh- rimize gelmişlerdir. Misafirleri getiren Ankara va- purunu karşılamak üzere muhtelif teşekküllere mensup bir heyet Şirketi hayriyenin 73 numaralı vapuruna binmişlerdir. 73numaralı mam, vapur (OAnkarayı (o Sarayburnu açıklarından limana kadar takip etmiş, sonra iki vapur yanyana yanaşmıştır. Heyetlerin biribirile mülâkatlari pek samimi olmuştur. Yunan murahhas heyetine ri- yaset eden M. Papanastasyo Tophane rıhtımına çıkınca oradaki Gazimizin heykeli önünde hür- metle eğilmiştir. (Devamı ikinci sahifede ) Muhriplerimiz İtalyada yapılan muh- Spagia 14 (A.A.) — Koca- tepe ve Adatepe Türk torpido muhripleri buradan Çanakka- le'ye omüteveccihen hareket etmişlerdir. Bu gemiler İsmet Paşa Hz. ini hâmil Ege vapu- runu Türkiye sularında karşı- lıyacaklardır. Su işini belediye idare edecek Terkos şirketinin satın alınma- sına karar verildiği ve su işini idare edeceği bildiriliyor. Vali ve belediye reisi Muhittin, belediye Fen işleri müdürü Yusuf Ziya beyler dün akşam Ankaraya gitmişlerdir. Bu seyahat Terkos şirketinin mubayaası meselesile alâkadardır. Terkosu ıslah için belediye bir milyon lira kadar para hazırla- mıştır. Şebeke ıslah edildikten sonra şimdiki fiatten daha ucuz ve daha iyi su verileceği beyan olimiiyor.—” ©... 22 medeniyet Kızıl İrmakta Alişar köyünde 'neler bulundu ? Ankara 16 ( Hususi) — Kızıl ırmak havalisinde, Alişarda haf- riyat yapan M. Ostan, refakatinde tarih muallimi Emin Âli B. olduğu halde buraya gelmiştir. M. Ostanın açtığı kuyu neolitik devrine kadar derinleştirilmiştir. Bu sahada biri- biri üzerine 22 muhtelif medeni- yetin eserleri bulunmuştur. Kuyu, insan eli değmemiş top- rak bulununcıya kadar derinleş- leştirilecektir. Kuyuda yunan medeniyetinden 2000 senene evveline ait Hitit medeniyetinin eserleri bulunmuş- tur. Tetkikat neticeleri hakkında hazırlanan rapor ikmal edilince maarif vekâletine verilecektir. Hititlerin katiyetle Türk ırkına mensup olduklarını ve Hitit yani Türk medeniyetinin Yunan me- deniyetinden eski olduğunu bu hafriyat meydana çıkarmıştır. kn Bugün saat on beşte konferans veriyor C. H.F. İstanbul vilâyeti idare heyeti riyasetinden: Umumi kâti- bimiz Recep beyefendi bugün öğleden sonra saat on beşte Be- yazıtta Darülfünun konferans sa- lonunda umuma açık olmak üzere bir konferans vereceklerdir. Konferansın mevzuu fırkamızın büyük programının izahıdır. Ar- kadaşlara arzımalümat olunur. Vâsıf bey İzmir mebusu Vâsıf bey İzmir kazalarını dolaşarak halkın ihti- yaçlarını tetkik etmektedir. Vâsıf bey Urla, Çeşme, Seferihisar, Bergamayı ziyaret etmiştir. Maarif vekili geliyor Maarif vekili Esat bey yarın sabah Ankaradan şehrimize ge- lecek ve bir hafta kadar kalarak maarif işlerile meşgul olacaktır. — Lüsyen hanımla bir saat.. “Güzel daima güzeldir.. Güzellik için yaş yoktur,, Şair her vakit tahteşşuuru ile çalışan bir insandır Kapının zili çalmıyordu. Yum- rukladım.. Açıldı. — Efendim bu evde muhakkak cin var.. — Nasıl hanımefendi?. — Elektrikçiyi çağrıyoruz. Ka- pının zilini yapıyor.. O günü mü- kenımel çalıyor Fakat ertesi gün tekrar ses kısılır.. Salon epice kalabalıktı., Ortadaki çay sofra- sının etrafında kadınlı erkekli davetliler - sıralanmıştı.. o Aşağı yukarı hepsini tanıyorum.. Abdül- hak Hâmit bey: — Kaynananız sizi seyiyormuş.. diye yanında ve sofranın bir gö- şesinde Obana bir yer açtı. oturdum. Lüsyen hanım kırmızı uzun ağızlığına bir sigara iliştirdi: — Edebiyat ve en sevdikle- rim?.. Kimden başlayayım bil- memki.. — İsterseniz Hâmit beyden.. Dedim.. Gülümsedi: — Anlıyamadığım birçok mısra- ları var. Abdülhak Hâmit beyin ilk ni- şanlısı Naciye hanım atıldı: — Hâmit beyi yalnız siz değil kimse anlıyamaz.. Hâmit bey: — Allah, Allah, dedi, ben sırrı ilâhimiyim?. Gülüşüldü.. Yalnız bir edip gülmedi.. Bu zatın ismini yazmı- yacağım, yalnız edip diyeceğim. Zira lehte ve aleyhte yazılan her şeye kızıyor.. Hâmit bey: — Beğendiklerini mi anlata- caksın?. Faruktan başla işte.. Lüsyen hanım ince kaşlarını kaldırdı, başını salladı.. — Nâzım Hikmetten başlıyo- rum.. Hâmit bey: — Oooo.. âlâ.. dedi.. Lüsiyen hanım : — Nâzım Hikmet manyefik, İspalandit garson. Edip dediğim zat bunun üze- ine bi kaldırdı : amam e A Lüsyen hanımın Bürükselde çıkardığı bir fotoğrafı — Değil efendim değil... dedi. Hayretle sorduk: — Ne değil beyefendi: — Nâzım Hikmet İspalandit otelinde garson değil.. Lüsyen hanımın Fransızca, İn- gilizce, Almanca ve Türkce ile karışık gayet zengin ve bol kelimeli bir lisanı var. İşte edip beye bu yanlış zehabı veren de bu. Tabii derhal tashih ettik: — Yanlış anladınız. Lüsyen hanımefendi. : “ Nâzım oHikmet İspalandit garsonu! ,, buyurdular. Lüsyen hanım devam etti. — Mahmut Yesari'nin küçük hikâyelerini ve bazı romanlarını pek beğeniyorum. Çok klor lokal var.. Bilhassa “Su sinekleri, n de genç kız haleti ruhiyesini ne iyi canlandırıyor.. Ahmet Rasim başlı başına bir ekol yapmış bir sanat- kârdırdı. Aka Göndüz'de yerli renkle çok kuvvetli. — Genç nesli edebiyat itibarile nasıl buluyor sunuz? hifede ) Kömürcü — Yalnız sana söyliyorum beyim, kömür pahalılaşacak gibi, şimdiden tedarik etmeğe bakl.. Müşteri — Yaaaaa, iyi ki söyledin, okkal... ver bakalım şuradan bir