e. * sesleri... 17 Teşrinievvel 1931 ! AKŞAMDAN AKŞAMA i o Bizdeki sahne insanları i Bedia Muvahhit hanım, M. Ve- nizelos'un sofrasında yemek yemiş ve Yunan münevverleri, ona en yüksek avrupai artistlere yapılan muameleyi yapmış. Keza ses kı- raliçemiz Hüdadat Şakir hanım, Atina'da muvaffakıyet kazanmış. Bunların resimleri, isimleri, gaze- telermize sütun sütun basıldıkça, belki, - haklı olarak - kendilerine imrenen gençler vardır. Heyhat! Bedia Muvahhit, Hü- dadat Şakir, Ertuğrul Muhsin ve bunlara o mumasil- diğer beş on isim, sahne - insanlarımızın ender aristokrasisidir. Bir de sahne insan- larının ekseriyetini teşkil eden İ demokrat kısmı vardır ki, medet Allah: medet... Hayatları yürekler acısıdır. . Size bir hatıramı anlatayım; Menemen vak'ası esnasında, mu- habirlik etmek üzere İzmir'e git- miştim. Lâalettayin bir otelde, İ Jâalettayin bir oda tutarak, sabah- | Jiyin erken kalmak üzere, hemen yattım. Tam dalıyordum ki, yanım- daki odadan gelen gürültüyle uyanıverdim. Bir takım kadin Kulak verdim. Sesler, ” ayak ucuma tesadüf eden battal i kapıdan geliyor. Gazetecilik me- rakım gıdiklandı. Daha iyi dinle- mek için, yatakta, baş tarafımı ayak tarafıma getirdim, ayak İ tarafımı baş tarafıma. Ramazan münasebetile temsil vermek (üzere İzmir'e ( gelen bir temsil oheyetinin “aktrisleri ; konuşuyorlar. Çok alâkayı calip i sözler taati olundu ki, bugünkü İ mevzuumuzun hariçindedir. Fakat, « asıl, bir tramvay parası kavgası i yapıldı: Ya tramvay parasını da , 5 kumpanya verirmiş; yahut ta bü- i bu böyle: | ceplerinden mi verceklermiş? naklı on yedi | bir genç kızdı. Şimdi renği solmuş. tün kadın artistler birden isyan, hattâ istifa ederlermiş. Neymiş Günde 12,5 kuruşu Sonra, tekmil heyetle ahbap olduk. Zaruretler içinde çırpın- “ malarına rağmen ne hoş insanlar! Tam artist olmaları için çok şeyleri eksik; fakat itiraf ederim ir ki, sade bir şeyleri tamam: Sahne aşkları. Bu aşk olmasa, başka i sahalarda elbette daha mükem- melen hayatlarinı kazanabilirler. ira, sahne, onları, zeytin ekmeğe düşürüyor. Gün oluyor ki, onu ida bulamıyorlar. Netekim, işte, i dün, içlerinden bir genç kıza rastladım. Âdeta tanımıyacaktım. İzmir'deyken pençe pençe al ya- on sekiz yaşında OÖksürüyor. Gözlerinin feri sönmüş: — Kıbrıs'ta çektiğimiz sefalet | yüzünden bu hâle geldim. Sıcak memleket.Yolda susuyordum. Sucu- | <ların önünden geçerken su içecek İ param çıkışmıyordu. | yanıyordu. Oturduğumuz yerle ti- Yüreğim yatro binasının arası Haydarpa- i şa'yla Göztepe kadardı. Otobüs paramız zuhur etmiyor; bu mesa- © feyi yürüyerek katediyorduk. Dü- şünün: Üstelik de açız. Adanın içinde kalakaldık. Bavullarımızı aczettiler. Zengin bir tüccar ha- ir “ imize acıdı da yol paramızı teda- ik etti. Amma, bende bu hâle eldim. 4s Halâ sahneyle meşgulmüş. Ay- da kırk lira kazanıyormuş. Onun- Darülfünun İsviçreli mütahassıs yakında gelecek Maarif vekâleti, - darülfünunu ıslah etmek için İsviçreden bir mütehassıs getirmeğe karar ver- mişti.. Bu kararın tatbiki için bütçeye 10 bin lira konmuştur. Bazı müderrisler, İsviçreden mütehassıs - celbine (muarızdır. Bilhassa hukuk fakültesi müder- risleri, İsviçreli mütehassıstan pek faide hasıl: olamıyacağına kani- dirler. Aldığımız malümata göre da- rülfünun emini Muammer Raşit B. Darülfünunun ıslahı hakkında bir proje hazırlamaktadır. Bu proje- nin İsviçreli mütehassısı geleceği sırada yapılması, alâkadar maha- filde nazarı dikkati celbetmiştir. Aiyon konferansı Cemiyeti akvam Afyon konfe- ransı, şubatta tekrar toplanacak- tır. İhracat ofisi'konferans müna- sebetile şimdiden hazırlıklara başlamıştır. İstatistik Ticaret müdüriyetindeki kalem tevsi ediliyor Ticaret müdüriyeti istatistik kalemi faaliyetine devam ediyor. İktisat vekâleti kalemin teşkilâtını tevsi edecektir. İzmir ticaret müdüriyetile Ada- na, Bursa, Trabzon, Gazi Antep, Konya, Antalya iktisat müdüri- yetlerinde de birer istatistik ka- lemi vardır. Vekâlet (o hazırladığı (o projede İstanbul kalemini, merkez ittihaz etmektedir. Anadoluda bulunan istatistik kalemleri, hazırladıkları, istatistik O cetvellerini, | İstanbul kalemine göndereceklerdir. da yarısı yol parasına gidiyor- muş. Beş liraya bir oda kiralamak istemiş. Sekizden aşa- gıya vermemişler. Cıgarayı az içmek için çihlet çiğniyorum; kendi, ağzıma bir tane attım. Ona da ikram ettim: “İnsanı acıktırıyor!,, diye reddetti. — İlâve edeyim ki, bu genç kız güzel bir genç kızdır. Sahneye olan aşkıdır ki, onu bu mevkie düşürüyor. Başka bir hatıramı daha anla- tayım. Plâklara şarkı söyliyen bir ahbabım artist, konser vermek istedi. Sekiz yüz liralık bilet sat- mak hakkına malik olabilmek için, Defterdarlığa peşinen yüz altmış lira yatırması kendisinden istenildi. Kat'iyatın para toplan- dıktan sonra (yapılması esası, bütün teşebbüslerimize rağmen, kabul edilmedi. Bu, bozulmaz bir usulümüz. Galiba, bu sebeple konser. geri kaldı. Sahne hayatını ne derece teş- vik ettiğimizin hükmünü artık siz verin! (Vâ - Nü) ŞEHİR HABERLERİ Halk evi Hazırlıklar bitti, kütüphane tanzim ediliyor Halk evinin açılmasına ait ha- zırlıklar bitmiştir. Evi idare eden fırkanın Beyazıt idare (heyeti, kütüphaneyi zengin bir hale koy- mağa çalışıyor. Eski Türk ocağına ait kitaplar, Halk evi kütüphanesine devredil- miştir. Bundan başka kitapçıları" mız da, bazı yeni kitaplar hediye etmişlerdir. Tıbbıadliye.. Çanakkaleden gelen katil müşahede altına alındı Çanakkalede bir katil cürmün- den mevkuf » bulunan Daniyel isminde birisi ora tevkifhanesinde cinnet alâmetleri gösterdiğinden kendisinin müşahede altına alınma- sına lüzum görülmüştür. Daniyel Çanakkaleden mahfuzen şehrimi- ze getirilerek adliyeye teslim edilmiştir. Maznun (o tıbbıadlice (Oo müşa- hedesi ikmal edildikten sonra müşahede raporile birlikte gene mahfuzen Çanakkaleye iade edi- lecektir. Bayiler tahliye edildi Bir piyango bileti meselesinden dolayı haklarında dava açılan tayyare piyango bayii Bürhaned- din ve Fuat beyler kefaletle tah- liye edilmişlerdir. Fen fakültesinden iki talebenin bir müracaati Fen fakültesinden iki talebe me- zuniyet imtihanlarında muvaffak olamamıştır. Talebeler Darülfünun emanetine müracaat ederek, imti- hanlarda, muallimden başka kim- se bulunmadığını, bunun usule mugayir olduğunu sövliyerek ye- niden imtihan istemişlerdir. Bu mesele Darüllünun divanına sevkedilmişti. Divan (tarafından ilk defa olarak böyle bir mesele tahkik edilmektedir. AKŞAM ABONE ücretleri — Türkiye Ecnebi SEnELik 1400 kuruş (| 2700 kuruş 750 » 400 > 450 > 800 » 6 AYLIK 3 AYLIK xy” Abone ücretleri doğrudan doğruya AKŞAM idaresi namına gönderilmelidir. Adres tebdili için ruşluk pul gönd ni beş kur zamdir. Cemaziyelevel 5 — Ruzuhızır :165 S. İmsâk Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı E, 116 1245 631 936 12 1,31 Va. 4,34 613 12, 154 17,28 19, Süt meselesi Temiz ve ucuz süt temini meselesi Son posta ile gelen fransız gazeteleri Pariste litresi 1 frank 60 santime (14 kuruşa) satılmakta olan -sütün- fiatı çok pahalı görülerek belediyenin bu hususta tetkikat Oyapmağa (o başladığını, fiyatların yakında indirileceğini yazıyor. Bu havadisi okuyunca şehrimiz- deki süt meselesi aklımıza geldi. İstanbulda süt hem pahalı'hem karışıktır. Şehrin semtine? göre sütün okkası 25 - 30 kuruştur. Bu fiatle alınan sütlerinde hemen hep- si karışıktır. Halis süt bulmak imkânsız gibidir. Ot saman fiatı yarı yarıya düştü, halbuki, süt fiatleri elân bir kaç sene evvelki gibidir. Acaba İstan- bulda ucuz ve temiz süt bulmak ne zaman kabil olacaktır.? Afyon imali Sıhhiye müfettişleri teftişle meşgul Sıhhiye vekâleti müfettişleri Afyon imalâthanelerini tefiş edi- yorlar. Teftiş neticesinde Taksim- de Japonlara ait bir imalâthane- nin kapıları mühürlenmiştir. Mü- fettişler dün Eyipteki bir imalât- haneyi teftiş etmişlerdir. Cerrahi cemiyeti işe başlıyor Türk cerrahi cemiyeti yakında faaliyete (o geçecektir. £ Cemiyet Beyoğlunda bir bina tedarik etmiştir. Anadoludaki meslektaş- larile temas edecek, bir mecmua da çıkaracaktır. Türkiyat enstitüsü tahsisat Darülfünun Türkiyat enstitüsü, neşriyatı için henüz tahsisat ayır- mamıştır. Darülfünun emaneti bu mesele etrafında tetkikat yapmak- tadır. Verilen omalümata göre Türkiyat enstitüsünün tahsisatı son barem taksimatında maaşata zammedilmişti.. Bu vaziyet karşı- sında Türkiyat enstitüsüne ait neşriyat tahsisatı kalmadığı söy- lenmektedir. Kasımpaşa cinayeti tahkikatı Geçen gün Kasımpaşada bir kişinin ölmesi ve birinin ağır surette yaralanmasile neticelenen cinayette, vak'a faili olarak maz- nunen yakalanan Süleyman ile kavgaya sebebiyet vermekle maz- nun Hasan ve Musstafa hakların- da zabıta tarafından (yapılan tahkikat ikmal edilmiş ve üçü de adliyeye verilmiştir. İkinci müs- tantiklik tahkikata başlamıştır. Kim moda olacak? Zaman zaman kişiye benzemek haline giriyor.. Meselâ Lord Bayron hafifçe topalmış.. Bir vakitler bütün Atina gençleri yakışıklı ingiliz lordüna benzemek için aksaya aksaya yürürlermiş.. Bir zamanlar Çemberlaynın meş- hur . tek gözlüğü bütün ingiliz darülfünunları arasında moda sal- gını hâlinde idi. Bir vakitler Deli Petronun * kaytan - bıyıkları, bir zaman. Vilhelmin yukarıya doğru kıvrık, meşhur dik bıyıkları, sonra da Menjununkiler nioda olmuştu. Valantinonun favorileri * şark şehirlerine kadar - meselâ İrana - bütün gençleri sardı. Prens dö Galin bugün yeleği- nin son düğmesini iliklememesi, bir gün pantalonunun paçalarını kıvırması mesele oldu.. Hâlâ bir çoklarının yelek < düğmelerinin sonuncusu çözüktür. Bütün pan- talonların paçaları hâlâ kıyrıktır. Son zamanlara kadar genç ka- dınların alınlarında Billi Dovun saçtan istifhamı göze çarpıyordu.. Bir zamanlar resim çıkartılırken Greta Garbonun pozu taklit edilirdi. Şimdi bütün bu modalar geçti gitti. Artık ne lert Bayro- nun topallığı, Çemberlayın tek gözlüğü, ve deli Petronun, ve Vilhelim'in, ve Menjunun bıyıkları, ne Valantinonun favorileri, ne de Billi Dov'un saçtan istifhamı genç- leri eskisi kadar alâkadar etmi- yor.. Şimdi moda olmak üzere bulunan yepyeni iki kişi var. Biri, kadın ve bütün kadınlar onu taklite çalışıyorlar: Marlene Ditrich.. Bu Alman yıldızı, Billi Dovun saçtan istifham ile beraber pa- buçlarını da dama attırdı. Pek yakında “varmı Marlen yok mu Marlen,, diye başlanacak. Geçenlerde o edebiyat anketi için bir yere gitmiştim.. İki küçük kız kardeşe rasgeldim.. Biribeş, bir 8 yaşında.. isimlerini sordum.. Beş yaşındaki: — Marlen.. dedi.. Öteki de: — Ditrich.. diye cevap verdi.. Bir an acaba bunlar alman mı diye düşündüm.. Meğer Marlenin ismi Melek, Ditrichin ismi de Düriye imiş... Moda olmağa namzet erkeğe gelince.. Bu adamın daha şimdi- den bir çok hareketleri taklit edilmeğe başlandı.. Meselâ bu erkeğin bir filimde iki parmağı ile selâm verişi bütün Avrupada moda olmuş.. Bu erkek de Marlen Ditrichle oynayan Garry Cooper'dir. Yakın- da Garry Cooper'in lort Bayron- dan farkı kalmıyacak.. Feridun Hik Bir sa ur yakalandı Hayreddin isminde birisi kendi- sine memur süsü vererek ötede beride dolandırıcılık o yapmakla maznunen polis tarafından yaka- yeryüzünde bir âdeta moda lanmıştır. Amca Beye göre... İTH. — Hem istediğim şeyleri | İmazsın... mazsır... .. Hem dediğim şeyleri yap- . Hem de her hareketime bir kusur bulursun, nedir bu senin dırdırın?.. dır , meselini çeneni tutl.. .. “Söz gümüşse süküt altın- hatırla da biraz Ss. alar A.B. — Aman hanım, eğer öyle olsaydı şimdiye kadar ben altın babası olurdum!..